@sude_den_oykuler
|
Yiğit Karahanlı'dan;
Gördüğüm resim ile kan beynime sıçradı.
Ayla böyle biri olamaz değil mi?
Ayla'ya doğru bir adım attım ve elimde ki resmi uzattım.
"Kim bu Ayla?"
Ayla'nın gözü dolmaya başlamıştı.
"Yaa Yiğit Karahanlı, beş para etmeyen biri için nasılda kendini harcıyorsun."
"Sen sus!"
Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordum.
"Evet seni dinliyorum! Bana bu resmi açıkla!"
"Açıklanacak bir şey yok! Her şey ortada! Gördüğün gibi..."
Evet şuan tam anlamıyla deliriyordum.
Ayla bir adamla sarmaş dolaştı. Bu muydu? Ayla'nın karakteri bu muydu yani?"
Duvara yumruk attığımda Ayla sıçramıştı.
Bu kıza acımakla çok büyük bir hata yapmıştım.
Bir an intikam duygusundan vazgeçmeyi bile düşünmüştüm.
"Kollarını bağlayıp eski yerine götürün!"
Yapması gereken şeyi söyledikten sonra Ayla'nın kolundan tuttuğum gibi arabaya doğru çekiştirdim.
"Yavaş olsana!"
"Sakın bana ne yapamam gerektiğini söyleme Ayla Çevik!"
"Ne o daha 1 saat önce seninle yeni bir sayfa açıyorduk hani? Hani Ayla Karahanlı'ydım? Şimdi ne değişti söylesene Yiğit Karahanlı! Tek bir fotoğrafa inanacak insan mısın sen?"
"Sen benim soy adımı taşımayı bile hak etmiyorsun!"
"Boşanalım o zaman!"
"O işler o kadar kolay değil! Beni kandırdın bunu burnundan fitil fitil getireceğim!"
Arabaya binip hızla eve doğru sürmeye başladım.
Fotoğraf aklıma geldikçe nefesim daralıyordu.
Yiğit Karahanlı'nın uzun zamandır ertelediği intikam gerçekleşecekti artık.
Bende Yiğit Karahanlı'ysam burnundan getirecektim!
Eve geldiğimizde hızla arabadan indim.
"İn!"
"Bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin!"
"Sen kendini fazla yükseklerde görüyorsun Ayla! Benim asabımı bozma da in!"
"İnmiyorum!"
"Sen bana satıldın! Ortaklık uğruna baban seni bana sattı! Hadi bakalım şimdi söyle hangimiz daha güçlüyüz?"
Ve ilk golümü atmıştım. Bundan sonra gollerin ardı arkası kesilmeden devam edecekti.
Ayla Karahanlı'dan;
Resimi görmesi ile deliye dönmüştü. Geçmişte bir sevgilim olduğunu öğrendiğinde delirmişti.
Ve şuan aklı sıra bana acı çektirmeye çalışıyordu.
Evet başarıyordu da. O kurduğu cümle canımı fazlasıyla yakmıştı.
Asıl her şey şimdi başlıyordu. Asıl şimdi yana yana kül olacaktık.
Arabada daha fazla beklemeden indim ve eve doğru hızlı adımlarla ilerledim.
Nefes alıyordum ama aldığım nefes bir türlü ciğerlerime ulaşmıyordu.
İçeri girdiğimde merdivenlere yönelip odama çıktım.
Üzerime rahat bir şeyler giyip yatağa uzanacağım esnada;
"İmzala şunları!"
Kağıtları bana fırlatınca elime alıp okudum.
Bu bana gösterilen sözleşmeydi ve şuan bu sözleşmeye imza atmamı istiyordu.
"Neden kendi ellerimle kendimi ateşe atayım?"
"Beni çok fazla hafife alıyorsun Ayla!"
"Sende beni fazla hafife alıyorsun! Sen kendini ne zannediyorsun zengin zübbe?"
"Kes lan sesini!"
"Bana sesini yükseltemezsin!"
"Şimdi mi bana racon kesiliyorsun? Bundan bir gün önce bana yalvaran sen değil miydin? Yalan yanlış şeyler anlatıp duygu sömürüsü yapan sen değil miydin?"
Her seferinde bunu yapacaktı. Anlattığım şeyleri yüzüme vurup vurup duracaktı.
Her bu cümleleri sarf ettiğinde canımı daha fazla yakacaktı ve bu da o durumdan zevk alacaktı.
Ben yanacaktım o küllerimi yok edecekti.
"Şimdi daha fazla uzatma da imzala şunları!"
Gücüm yoktu artık! Direnecek, savaşacak, karşı çıkacak gücü kendimde bulamıyordum.
Yorulmuştum, fazlasıyla yorulmuştum.
Elime sıkıştırılan kalem ile imzayı attım. Benim için kötü Yiğit için iyi bir başlangıcın sözleşmesini imzaladım.
"Aferim hep böyle ol!"
Odadan çıktığı an çığlık atıp ağlamak istiyordum.
Yaklaşık 5 dakika sonra odaya tekrar geldi.
"Telefonunu ver!"
"Pardon?"
"Telefonunu ver dedim sana!"
"Hoop orda bir dur Yiğit Karahanlı! Her şeyine eyvallah dedik ama o kadar da değil!"
"Seni illa tehdit mi etmem gerekiyor?"
"Beni korkutamazsın!"
"Annen desem! Mezarı desem mesela!"
"Allah belanı versin!"
"Ver şimdi telefonunu!"
Telefonumu uzatıp vermiştim. Mecburdum annem ile tehdit ediyordu pislik.
"Evden dışarı çıktığını görmeyeceğim!"
Odadan çıkıp sertçe kapıyı kapattı.
Yatağa uzanıp gözlerimi sıkı sıkı kapattım.
Uyumaya çalıştım, bu günün bir an önce bitmesi gerekiyordu.
•••
Gece yarım yamalak uyuyabilmiştim ve şimdi saat 07.00 ve ben ayaktayım.
Odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim ve bir bardak su aldım.
Anlaşılan Yiğit evde değildi. Mutfaktan çıkıp tekrar odama gireceğim esnada ağzımda hissettiğim baskı ile çığlık atmaya çalıştım ama ağzımdaki el buna pek de müsade etmiyordu.
Arkamı döndüğümde görüş alanıma Hasan Çevik girmişti.
Ne işi vardı bunun burada? Nasıl girebilmişti? Yiğit bunu depoda tutmuyor muydu?
"Beni gördüğüne pek sevinmedin sanırım sevgilim!"
Her şeyi sil baştan tekrar yaşamak istemiyordum.
O gün bana sahip olduğu günde bu şekilde konuşmuştu.
"Neden yaptın?"
"Senin için güzelim! Seni benden mahrum bırakmamak için yaptım!"
"Ya sen ne saçmalıyorsun? Ben seni sevmiyorum! Ben senden nefret ediyorum, senden iğreniyor-"
Dudaklarımda hissettiğim baskı ile susmak zorunda kalmıştım.
Pis dudaklarını dudaklarım ile birleştirmişti.
İtmeye çalıştıkça daha da bana yanaşıyordu.
Sonuna ayrılıp beni kendine çekti. Elleri saçlarımda dolaşırken ben de kendimi kurtarmaya çalışıyordum.
Hızlı bir hareket ile beni yatağa attı ve üzerimde yerini aldı.
"Çok özlemişim seni!"
Son duyduğum cümle bu olmuştu. Gerisi ise karanlık, bilincim kapanmıştı.
•••
Yiğit Karahanlı'dan;
"Alperen sana söylediğim işi bitir. Araştırmayı kes!"
"Bir gelişme mi var abi?"
"Gelişme yok hepsi Ayla'nın saçma sapan oyunu."
"Abi emin miyiz? Ayla öyle biri değil!"
"Daha ne kadar tanıyorsun lan!"
"Haklısın uzun süredir tanımıyorum ama hemen de kıza oruspu damgası vuramayız ki!"
"İşime karışma! Dediğimi yap yeter!"
"Peki abi! Yiğit, Amerika'daki işini ne yaptın halledebildin mi?"
"Halloldu sayılır."
"Ama sen yine de dikkatli ol Hamza pisliğin tekidir."
"Tamam aslanım sende dikkatli ol!"
Kafamı dinlemek için dağ evine gelmiştim.
Telefonumun sesi ile irkildiğimde arayan annemdi.
"Efendim anne?"
"Nasılsın oğlum?"
"Saol anne sen nasılsın?"
"Yiğidim sesin iyi gelmiyor annecim sen iyi misin?"
Değildim, şuan yaram fazlasıyla acıyordu sanırım enfeksiyon kapmıştı.
"İyiyim anne merak etme! Yorgunum sadece!"
"Çok yorma oğlum kendini! Hiçbir şey senden kıymetli değil!"
"Ne için aradın anne?"
"He Ayla kızımı da al bu akşam bize gelin diyecektim."
"Yok anne saol hem bugün yorgunum yarın da önemli bir toplantım var! Başka bir zamana artık!"
"Ayla kızıma bir söyleseydin. Belki o gelirdi."
"Gelmeyecek anne uzatma! Benim işim var sonra konuşuruz."
Banyoya girip gömleğimi çıkardım.
İlk yardım çantasını alıp yarama pansuman yaptım.
Üzerime tişörtü geçirip içeri geçip koltuğa uzandım.
Dünkü olanlar fazlasıyla sinirimi bozmuştu. Artık sinir bozma sırası bendeydi.
İvittt aşk bahçelerim ben bu kurguma B A Y I L D I M M M. Umarım sizde sevmişsinizdir🖤 yalnız bu mafya tarzı kitap tam benlikmiş hahahah🙈 neyse aşk bahçelerim siz ne yapacağınızı biliyorsunuz yorum ve yıldızı parlatacaksınız o kadar🖤 bir sonraki bölümde görüşmek üzereeee sizleri çok seviyor ve kocaman öpüyorum🖤 sağlıcakla kalın ve tabikiii MAFYA KARISI'NDA kalınnn🖤
Keyifli Okumalar🖤 |
0% |