Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18. Bölüm

@sude_den_oykuler

Ayla Karahanlı'dan;

 

 

Gözlerimi açtığımda kasıklarımda sızı hissettim.

 

 

 

Allah'ın belası pislik yine yapmıştı yapacağını.

 

 

 

Kalkıp ilaç içtim ve duşa girdim.

 

 

 

Ilık suyun altında saatlerce ağladım. Ben bunları hak edecek ne yapmıştım ki?

 

 

 

Ağlamaktan bedenim fazlasıyla yorgun düşmüştü.

 

 

 

Banyodan çıkıp geceliğimi giydim. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.

 

 

 

Gözlerimi kapattığım an bütün olanlar gözümde canlanıyordu.

 

 

 

Evde hareketlenme hissettiğimde korkmadan edememiştim.

 

 

 

Üstümdeki örtüyü kafama kadar çekmiştim.

 

 

 

Odanın kapısı açıldığı an kendimi çok çaresiz hissediyordum.

 

 

 

Yatağın kenarında hareketlilik oldu ve ardından karnıma bir el sarıldı.

 

 

 

Cesaret edip de arkama dönemedim.

 

 

 

"Neden beni kendine aşık ettin?"

 

 

 

Yiğit'in sesiydi bu. Çok şükür ki Yiğit gelmişti.

 

 

 

Peki sesi neden o şekilde geliyordu? Sarhoş muydu yoksa?

 

 

 

Kafama kadar örttüğüm örtüyü açtığında saçlarımı okşamaya başladı.

 

 

 

"Belki farklı bir şekilde karşıma çıksaydın şuan bu durumda olmazdık!"

 

 

 

Derin nefes alıp konuşmaya devam etti.

 

 

 

"Belki içimdeki fırtına dinseydi sana yaşatacaklarımı yaşatmazdım."

 

 

 

Dudaklarını saçıma bastırdığında kendimi geri çekmek istedim ama yapamadım.

 

 

 

"Belki babana olan kinim, öfkem, intikam duygum olmasaydı seninle mutlu bir evlilik geçirebilirdik."

 

 

 

Sesi titremişti.

 

 

 

"Farkında mısın Ayla, hikayede senin hiçbir suçun yok! Sen sadece intikama kurban giden bir meleksin!"

 

 

 

Allah kahretsin şuan kör kütük sarhoştu ve ne dediğini bilmiyordu.

 

 

 

"Senin canını çok yakacağım özür dilerim!"

 

 

 

Benim canım daha ne kadar yanabilirdi ki?

 

 

 

Benim canım zaten yana yana kül olmuştu.

 

 

 

Ben zaten yıllardır yaşayan ölü gibiydim.

 

 

 

Şuan bu durumda olmam bana hiçbir anlam ifade etmiyordu.

 

 

 

•••

 

 

 

Sabah erkenden kalktığım için mutfağa girip bir şeyler hazırlamaya başladım.

 

 

 

Mutfak benim vazgeçilmezim bu hayattaki tek yoldaşımdı.

 

 

 

Ne zaman sıkılsam, ne zaman sinirli olsam ve ne zaman kendimi kötü hissetsem direkt mutfağa girer ve rahatlarım.

 

 

 

Mutfak bana terapi gibi geliyor ve belki de bu yüzden meslek tercihimi Şef olarak kullanmıştım.

 

 

 

Dolabı açtığımda bütün malzemelerin olduğunu gördüm ve aklıma gelen ilk şeyi yapmaya başladım.

 

 

 

Herkesin soğanlı mı yoksa soğansız mı diye tartışmaya girdiği yemeği yapacaktım. Evettt doğru bildiniz menemen yapacaktım.

 

 

 

Dolaptan gerekli olan malzemeleri çıkarıp yapmaya başladım.

 

 

 

Menemen normalde yumurtalı tercih edilirdi ama benim yumurta ile pek aram olmadığı için tercihim yumurtasız olmuştu.

 

 

 

Menemeni yaparken kendimi o kadar rahatlamış hissettim ki...

 

 

 

Hızımı alamayıp bir kaba pankek hamurunu hazırlamaya başladım.

 

 

 

Kesinlikle mutfaksız bir hayat düşünemiyordum.

 

 

 

Yaklaşık 1 buçuk saattir mutfaktaydım ve bana daha ilk dakikasında çok iyi gelmişti.

 

 

 

Ben evde yemek yaparken işimi özlediğimi fark ettim.

 

 

 

Bir an önce iş bulup çalışmam gerekiyordu yoksa delirmem an meselesiydi.

 

 

 

Mutfakta işlerimi hallettikten sonra kendime kahve yapıp salona geçtim.

 

 

 

Kahve benim vazgeçilmezimdir. Kahvenin her türlüsü başım gözüm üstüne.

 

 

 

Bir yandan kahvemi yudumluyor bir yandan da haber kanallarına göz gezdiriyordum.

 

 

 

Öğle saatleri olunca odama çıkıp üzerime bir şeyler giydim ve çantamı alıp aşağı indim.

 

 

 

Ani bir karar ile Çise'nin yanına gidecektim.

 

 

 

Çoktandır görüşememiştik. Telefonum da pislikte olduğu için iletişime dahi geçememiştim.

 

 

 

Bahçeye çıktığım an bütün adamlar yanıma toplandı.

 

 

 

"Nereye yenge?"

 

 

 

"İşim var bir kaç saatte gelirim!"

 

 

 

"Olmaz yenge çıkamazsın! Yiğit Bey'in kesin emri var!"

 

 

 

Başlardım ona da onun emirlerine de!

 

 

 

"Ara!"

 

 

 

"Efendim?"

 

 

 

"Ara diyorum Yiğit Beyinizi ara da derdi neymiş öğreneyim."

 

 

 

Yiğit'i arayıp telefonu bana verdi.

 

 

 

"Evet?"

 

 

 

Ruh hastası pislik evet diye mi açılır telefon?

 

 

 

"Yiğit bu olanlar da ne?"

 

 

 

"Sen bu telefonu nasıl aldın?"

 

 

 

"Merak etme telefonun sahibi şuan yanımda. Ben neden dışarı çıkamıyorum?"

 

 

 

"Çünkü ben öyle istiyorum!"

 

 

 

"Senin isteyine göre ben hayatımı şekillendiremem!"

 

 

 

"Elimde ki sözleşme öyle demiyor ama! Her defasında hatırlatmak zorunda bırakma bana!"

 

 

 

Evet yine elindeki kozu yüzüme vurmuştu.

 

 

 

"O sözleşme ile beni bu eve hapsedemezsin!"

 

 

 

"Öyle bir hapsederim ki!"

 

 

 

"Dün gece öyle demiyordun ama?"

 

 

 

"Dün gece her ne olduysa sarhoştum. Hiçbir şey hatırlamıyorum tamam mı? Boş yere umutlanma!"

 

 

 

Allah kahretsin!

 

 

 

"Şimdi gir eve çık odaya napıyorsan yap!"

 

 

 

Gözyaşlarım gözlerime hücum etmişti.

 

 

 

Telefonu görevliye verip hızla eve girdim.

 

 

 

Kapıyı kapatıp olduğum yerde çöktüm ve saatlerce ağladım.

 

 

 

Bulunduğum duruma ağladım, kaderime ağladım, adaletsiz olan dünyaya ağladım.

 

 

 

Duvarda duran saate baktığımda saat 19.00'dı.

 

 

 

Onca saat oturup ağlamıştım. Kapının önünde çekilip odama gittim.

 

 

 

Yüzümü yıkayıp yatağa geçtim ve ağlamaktan dolayı yanan gözlerimi kapattım.

 

 

 

•••

 

 

 

"Ayla kalk!"

 

 

 

Duyduğum ses ile gözlerimi açtım ve karşımda Yiğit Karahanlı'yı gördüm.

 

 

 

"Hazırlan annemlere gidiyoruz!"

 

 

 

"Ben hiçbir yere gelmiyorum!"

 

 

 

"Sebep?"

 

 

 

"İlla bir sebebi mi olmalı?"

 

 

 

"Evet olmalı! Bana hesap vereceksin! Çünkü sen benim-"

 

 

 

"Çünkü ben senin kölenim sende benim sahibim öyle mi? Tamam öyleyse ezberledim artık bunu dile getirme!"

 

 

 

"Güzel anlamana sevindim o zaman bunu uygulamaya da dök! Ne diyorsam o!"

 

 

 

İstemeye istemeye dolabıma yönelip üzerime rahat ve şık bir şeyler seçip giyindim.

 

 

 

Saçımı tepeden sıkı bağlayıp son olarak da hafif makyajımı yaparak hazırlanmıştım.

 

 

 

Şuan ise arabada sessiz sessiz ilerliyorduk.

 

 

 

Başımı cama yaslayıp altımızdan kayıp giden yola odaklandım.

 

 

 

Kısa süre de eve geldiğimizde oldukça güler yüzle karşılanmıştık.

 

 

 

Biz gittiğimiz de çoktan sofra hazırlanmıştı.

 

 

 

Sofraya oturduğumuzda gözüme birisi çarptı.

 

 

 

Dikkatli bir şekilde bakınca daha önce görmediğimi fark ettim.

 

 

 

Yeşim Hanım merakımı anlamış olmalı ki;

 

 

 

"Ayla kızım, Hazan Yiğit'in kuzeni."

 

 

 

Nedense şu Hazan denen kızı gözüm hiç tutmamıştı.

 

 

 

Yapmacık bir hareket ile elini uzattığında bende elimi uzatarak ona karşılık vermiştim.

 

 

 

Bakışlarım Yiğit'e kaydığında gözlerinizden resmen ateş çıkıyordu.

 

 

 

"Tanıştığıma çok memnun oldum Ay-la"

 

 

 

İsmimi heceleyerek söylemişti ve bu hareketi ile sinir tepeme binmişti.

 

 

 

"Ben pek aynı şeyi söyleyemeyeceğim Hazancım."

 

 

 

Ohh şimdi içim rahatlamıştı.

 

 

 

Yiğit memnun olmuşcasına dudakları yana doğru kıvrıldı.

 

 

 

"Kızım gel biz seninle kahveleri yapalım!"

 

 

 

Yeşim Hanım ile birlikte mutfağa gittik.

 

 

 

Kahve yapmak için çağırmadığına adım kadar emindim.

 

 

 

"Ee kızım anlat bakalım nasıl gidiyor?"

 

 

 

"Aynı Yeşim Hanım, bir değişiklik yok!"

 

 

 

"Yiğit ile aranız nasıl?"

 

 

 

Duraksamıştım. Bir ara iyi gibi oldu sonra dengesiz herif eski şerefsizliğine döndü.

 

 

 

Kusura bakma da Yeşim Hanım senin oğlun tam bir iki yüzlü şerefsizin, robotun, odunun önde gideni mi desem acaba?

 

 

 

Neyse bu kadar da gömmeyelim dimi sonuçta oğlu.

 

 

 

"Bildiğiniz gibi!"

 

 

 

"Kızım artık sizli bizli konuşmasak mı?"

 

 

 

"Ama-"

 

 

 

"Tamam hemen anne demeni beklemiyorum ama en azından aramızdaki resmiyeti kaldıralım olmaz mı?"

 

 

 

Ben bu kadını nasıl kırabilirim ki?

 

 

 

Yeşim Hanım da annemin özellikleri var. Aynı annem gibi münayim, mütevazi, yumuşak kalpli biri.

 

 

 

Bu insandan nasıl Yiğit gibi bir yaratık çıktı ben hala anlamış değilim!

 

 

 

Evettt aşk bahçelerim Ayla ne güzel de hitap esiyor Yiğit'e öyle değil mi🙈

 

Niyyseee bölüm hakkında yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum🖤🌸 bir sonraki bölümde görüşmek üzere🌸🖤 sizleri çook seviyor veee kocamannn öpüyorum🖤🌸 sağlıcakla kalın ve tabikisiiii MAFYA KARISI ile kalın🖤

 

 

 

Keyifli Okumalar🖤

Loading...
0%