@sude_den_oykuler
|
Yeşim Hanım yanıma doğru ilerlediği esnada ayağa kalkıp ondan bir adım uzaklaştım.
"İnsan gerçekten de göründüğü gibi olmuyormuş. Bunun en iyi örneği de sizsiniz!"
"Kızım ben kötü biri değilim."
"Sakın, sakın bir daha bana o kelimeyi söyleme! Kötülük sizin ruhunuza işlenmiş!"
"Öğreneceksin, yakında canın acıya acıya olsa da gerçekleri öğreneceksin!"
"Sizin için gerçek ama aslına bakılınca asılsız olan şeyleri mi canım acıya acıya öğreneceğim?"
Ağzımdan histerik bir gülüş çıktı.
"Yapmayın Yeşim Hanım! Kendinizi daha fazla kandırmayın bu yalanlara! Bak bana, gözümün içine bak! Sizin yalanlarınıza kanacak göz var mı bende?"
"Peki kızım, umarım gerçekleri öğrendiğinde pişman olmazsın!"
"Umarım sizde hayatınız boyunca hep pişmanlıkla yaşarsınız!"
Son sözüm buydu. Başka diyecek bir şey bulamıyordum.
Arkamı dönüp gideceğim esnada bir gürültü duyuldu.
Arkamı dönüp baktığımda Yeşim Hanım hareketsiz öylece yatıyordu.
Hızlı adımlarla yanına ilerlediğimde baygın olduğunu anladım.
"Yiğit!"
Bir yandan kıyafetin düğmelerini hafif açmaya çalışıyordum bir yandan da Yiğit'e sesleniyordum.
"Yiğit!"
Yiğit hızla bahçeye çıktığında annesini bu şekilde görmeyi beklemiyor olmalı ki şaşırmıştı.
Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde içeri girdi.
"Yiğit nereye gidiyorsun bir şey yapsana!"
Çok geçmeden elinde bir ilaç ile yanımıza geldi ve annesinin başını hafif yukarı kaldırıp ilacı hafif araladığı ağzına bıraktı ve yatmasını sağladı.
Sanki bu işlemi ilk defa yapıyormuş gibiydi. Oldukça sakin ve soğuk kanlı davranıyordu.
İlacı içmesiyle bilinci yerine gelen Yeşim Hanım yaşlı gözlerle oğluna baktı.
"Yine, yine aynısı oldu. B-ben iyileştiğimi düşünüyordum. B-ben atlattığımı düşünüyordum."
Yiğit annesini göğsüne çekip saçlarını okşamaya başladı.
"Şş tamam anne geçti. Sen iyisin, senin hiçbir şeyin yok anne! Sakin ol. Hadi kalk odana gidelim."
Yiğit annesi ile birlikte içeri girdi ve bende o esnada bahçe koltuklarının birine oturup Yiğit'i bekledim.
"Duyduğuma göre Yeşim'in anlattıklarına inanmamışsın."
Arkamı döndüğümde Olcay Bey'i görmüştüm.
Yanımdaki boş koltuğa oturup konuşmaya başladı.
"İnansan iyi edersin çünkü annen para için hem kendini hem de seni sattı! Ve sende o kadın için bu kadar kendini hırpalama!"
Neydi bunların derdi? Aklımı mı çelmeye çalışıyordular?
"Sizin gibi birine inanacağımı düşünmuyorsunuzdur umarım! Sizin gibi bir aile inanacağıma kendi kafama sıkarım daha iyi!"
"O kadar mı nefret ediyorsun bizden?"
"Daha fazlası! Size karşı ve ailenize karşı nefretim saniyede artıyor buna Yiğit de dahil! Gerisini siz anlayın!"
"Hadi Ayla gidiyoruz!"
Yiğit'in gelmesi ile arabaya bindik ve eve doğru ilerlemeye başladık.
Bugün öğrendiklerim beynime yine hücum edince gözlerimi sıkı sıkı yumdum.
Başım dönüyor, gözüm kararıyordu. Yiğit babasına neden soğuk davranıyordu ve annesine neden o kadar ilgiliydi?
Acaba gerçekten de Yeşim Hanım kötü biri değil miydi?
Bütün olanların tek sorumlusu Olcay Bey miydi?
Soru soruyu getiriyordu ve ben iyice kendimi çıkmazın içindeymişim gibi hissediyordum.
Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Eve geldiğimizde arabadan indik ve eve doğru yürüyorduk ki birde ne olduğunu anlamadığım bir şekilde sanki yer ayaklarımın altından kaydı ve o an bilincim kapandı.
Geriye sadece o tanıdık ses duyuldu.
"Ayla iyi misin?"
İvitt aşkilotalarımmm bölüm birazcık kısa oldu ama çok değil birazcık sjsjsj. Biraz merak uyanması adına yarıda kestim. Bir sonraki bölüm bomba olacak bombaaaa🙈😅 ayy aşırı heyecanlandım🤦♀️ neyse aşkilotalarım yorumlarınızı bekliyorum ve yıldızı parlatmayı unutmayın🖤 bir sonraki bölümde görüşmek üzere🖤
Keyifli Okumalar🖤 |
0% |