Yeni Üyelik
27.
Bölüm

27. Bölüm

@sude_den_oykuler

El ele hastane koridorunda Çise'nin olduğu odaya gidiyorduk.

 

 

Çise ile yüzleşmeye hazır mıydım?

 

 

 

Bilmiyordum, evet bu durumda benim bir suçum yoktu ama ben Çise'nin yüzüne bakacak gücü kendimde bulamıyordum.

 

 

 

Çise'nin kaldığı odaya geldiğimizde derin nefes alıp içeri girdim.

 

 

 

Çise bir an gözüme çok farklı görünmeye başlamıştı.

 

 

 

Çise'nin gözleri gözlerim ile birleşince bir şeylerin farklı olduğunu anlamıştım.

 

 

 

Bakışlarında nefret vardı. Hayal kırıklığı ve sayamadığım daha bir çok olumsuz duygu vardı.

 

 

 

Yatağa doğru bir adım attığım an bağırmaya başladı.

 

 

 

"Sakın bana yaklaşma!"

 

 

 

"Çise..."

 

 

 

"Sus! Sesini bile duymak istemiyorum artık. Sen benim hayatımı mahvettin Ayla farkında mısın? Şuan senin yüzünden bu durumdayım."

 

 

 

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Çocukluk arkadaşım, kardeşim, dostum, ailem, herşeyim şuan benden nefret ediyordu.

 

 

 

Şuan benim sesimi bile duymak istemiyordu. Benden ölümüne nefret ediyordu.

 

 

 

"Ben hiçbir şey yapmadım!"

 

 

 

Onca söylenecek cümlenin arasında sadece bu cümleyi seçebilmiştim.

 

 

 

"Sen hâlâ kendini nasıl savunabiliyorsun Ayla? Senin durumun ortada benimki ortada. Şuan bu durumun içindeysek bu senin ve korkaklığın yüzünden!"

 

 

 

"Ulan yeter! Bir kendine gel! Senin bu durumda olman konusunda Ayla'nın hiçbir suçu yok! Boş boş konuşmayı kes artık!"

 

 

 

Yiğit daha fazla sessiz kalamayarak sessizliğini bozmuştu.

 

 

 

Koluna dokunup;

 

 

 

"Yiğit şuan sağlıklı düşünemiyor. Ona da hak vermemiz gerekiyor sakin olur musun biraz?"

 

 

 

"Nasıl sakin olabilirim Ayla? Görmüyor musun seni suçlayıp duruyor? Herkes duracağı yeri bilecek!"

 

 

 

"Madem o şerefsizin gözü iyice karardı, madem sen ondan hamile kaldın neden Ayla, neden bunu bana söylemedin? Belki, belki bende o zaman kendimi korurudum, önlem alırdım. Neden yaptın bunu bana neden?"

 

 

 

Hamile olduğumu biliyor muydu? İyi de nereden öğrenmiş olabilirdi ki?

 

 

 

"Çise aklıma gelmedi. Yemin ederim aklıma gelmedi. Ben, ben hamile olduğumu öğrenince zaten çok kötü oldum. Kimseye bir şey söyleyemedim. Aklıma gelmedi Çise. Böyle olacağını bilsem susar mıydım hiç?"

 

 

 

"Susardın, çünkü sen Ayla'sın. Öyle bir susardın ki kimsenin ruhu bile duymazdı. Sırf kendin için susardın."

 

 

 

"Susmazdım. Ben bu hayatta hiçbir zaman kendimi düşünmedim. Hep kendimi ikinci plana atmışken bunu bana sen söyleyemezsin Çise. Evet anlıyorum acın var ama bu acını benden çıkaramazsın. Çünkü benim hiçbir şeyden haberim yoktu. Çünkü ben suçsuzum!"

 

 

 

"Tam da senden beklediğim davranış biliyor musun Ayla?"

 

 

 

"Sana her şeyi oturup izah etmeye çalıştım ama sen ne yaptın? Sen dinlemedin Çise, sen hep suçlu biri aradın. Kusura bakma ama beni dinlemeyeni ben hiç dinlemem."

 

 

 

"Vicdanın bu kadar mı?"

 

 

 

"Bana merhamet etmeyene ben hiç etmem!"

 

 

 

Son cümlem bu olmuştu.

 

 

 

Olaydan haberim yoktu ve beni suçluyordu. Buna izin vermezdim. Kendimi ezdiremezdim.

 

 

 

Odadan çıktığım an Yiğit de arkamdan geldi.

 

 

 

"Ayla iyi misin?"

 

 

 

"Her dakika şu soruyu sorup durma Yiğit! Değilim, iyi değilim oldu mu?"

 

 

 

Hızla hastaneden çıkıp arabaya doğru ilerledim.

 

 

 

Yıllarca kardeşim dediğim, dostum dediğim kişi ile kavga etmiştim ve üstelik bana olan bakışlarını gördükten sonra nasıl iyi olabilirdim?

 

 

 

Arabaya binip sessizce ilerlemeye başladık.

 

 

 

"Yiğit sahile gidebilir miyiz?"

 

 

 

"Gideriz güzelim."

 

 

 

Arabayı sahil yoluna doğru sürdüğünde çok geçmeden göl kenarına gelmiştik.

 

 

 

Gerçekten şu ortam bana o kadar huzur veriyordu ki...

 

 

 

Kaç kere bu göl benim acıma şahit olmuştu, kaç kere üzüntüme, kaç kere yıkılışıma şahit olmuştu?

 

 

 

Gözlerimi kapatıp dalganın ve rüzgarın o rahatlatıcı sesini dinledim.

 

 

 

Gözlerimi kapatmam ile Çise ile olan bütün eski yeni anılarım gözümde canlanmıştı.

 

 

 

Çise ile birlikte aynı lisede ve aynı bölümde okumuştuk. Tek fark Çise üniversitede aynı bölümden devam etti ben farklı bölüm seçtim.

 

 

 

"Bir gün masal anlatıcılığı dersinde piyes ödevimiz vardı."

 

 

 

Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde aklıma gelen bir anıyı anlatmaya başladım.

 

 

 

"O ödev bizim için çok önemliydi. Çünkü dersin hocası gerçekten hiçbir şeyi beğenmeyen çok zor bir hocaydı."

 

 

 

Anılar gözümün önünde canlandıkça yüzümde acı bir tebessüm oluştu.

 

 

 

"O gün ben kuzu Çise de arı olmuştu. Diyaloglarımız vardı ve biz Çise ile inanılmaz derecede çok gülen bir ikiliydik."

 

 

 

Keşke dedim, keşke tekrar o zamanlara dönebilsekdik keşke...

 

 

 

"Çise ile kara kara düşünüyorduk gülmeden nasıl piyesi canlandıracağız diye."

 

 

 

Yiğit beni hiç bölmeden dikkatlice dinliyordu.

 

 

 

"Sonra piyes sırası bize geldiğinde biz çıktık sahneye ve oyunumuzu canlandırmaya başladık. Ama Çise ile göz göze gelmemek için o kadar çabalıyoruz ki..."

 

 

 

Derin nefes alıp tekrar anlatamaya başladım.

 

 

 

"Sonunda oyunumuz bittiğinde üzerimizi değiştirmek için spor salonuna gittik. Benim kıyafetim pamuklarla dolu ve yürümekte zorluk çekiyorum ve aynı zamanda Çise ile gülme krizine girmişiz."

 

 

 

O günleri daha dün gibi hatırlıyordum.

 

 

 

"O kadar çok gülüyoruz ki artık gözlerimizden yaş akıyordu. Zor bela üzerimdeki pamuklu kuzu kıyafetimi çıkarmaya çalışıyorduk. Çise bir yandan ben bir yandan çekiştiriyorduk."

 

 

 

Başımı Yiğit'in omzuna koyup öyle devam ettim.

 

 

 

"Keşke, keşke o zamanlara geri dönebilsem. Keşke her şey sil baştan yaşayabilsem. O zamanlar bulunduğum durumdan memnun değildim hep şikayet ederdim ama keşke diyorum, keşke şikayet etmeseymişim ve her güzel anın tadını çıkarsaymışım."

 

 

 

Her şey de olduğu gibi bu da koca bir keşke olarak hayatımın bir yerinde yerini almıştı.

 

 

 

"Keşkeler insanı olgunlaştırır. Keşkeler insana güç verir, umut verir. Ve sende bu keşkeleri en iyi şekilde değerlendirip yerine umutlarını ekleyeceksin."

 

 

 

"Ben o kadar da güçlü değilim Yiğit!"

 

 

 

"Kendini hafife alma ve güven. Çünkü ben sana güveniyorum!"

 

 

 

Evettt aşkilotalarımmm bir bölümcük daha bitti. Ayyy bu anı kısmını yazarken çok duygulandım çünkü bu anı yaşandı🥲 bizzat ben ve en yakın arkadaşım ile yaşadım. Neyse umarım beğenerek okursunuz🖤 yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum🖤 bir sonraki bölümde görüşmek üzereeee🖤

Keyifli Okumalar🖤

Loading...
0%