Yeni Üyelik
44.
Bölüm

44. Bölüm

@sude_den_oykuler

Hem şarkıya eşlik ediyor hem de hareketlerini yapıyorduk.

 

 

Şuan tarifi imkansız bir mutluluğun içerisindeydim.

 

 

 

Çise ile birlikte hep birbirimize okul öncesi öğretmenin düğününde çocuk şarkısı çalıp oynadığı videoları atardık şimdi ise onu biz, ikimiz gerçekleştiriyorduk.

 

 

 

Şarkı bittiğinde sahneye Yiğit gelip bütün çocuklara şeker, çikolata dağıttı.

 

 

 

Bu hareketini beklemiyordum ama pek de umrumda değildi açıkçası.

 

 

 

Biz sahneden ayrılıp yerimize oturduğumuz da Yiğit de yanımıza gelmişti.

 

 

 

Benim ve Yeşim annenin yanına...

 

 

 

Yıllar önce akıl sağlığımızı kaybettik diye bizi terk eden iki kadının yanına...

 

 

 

Tam ayağa kalkacağım esnada kolumdan tutup beni geri oturttu.

 

 

 

"Biraz konuşabilir miyiz?"

 

 

 

"Arkadaşımın ve benim en güzel anımı senin gibiler için hiç bozamam kusura bakma!"

 

 

 

"Böyle mi olduk şimdi?"

 

 

 

"Masanıza geçer misiniz lütfen Yiğit Bey!"

 

 

 

Ben bu cümleleri kurarken Yeşim anne tek bir kelime dahi etmemişti.

 

 

 

Yeşim anneye döndüğümde gözleri dolu dolu bir bana bir de oğluna bakıyordu.

 

 

 

Belli ki içi yanıyordu ama bir şey de yapamıyordum çünkü o da tıpkı benim gibi kırgın ve kızgındı.

 

 

 

Masadan kalıp lavaboya gittim.

 

 

 

Ağlamayacaktım, hele ki beni, bizi, ailesini terk eden adam için asla ağlamayacaktım.

 

 

 

Makyajımı umursamadan yüzümü yıkadım. Şuan hiçbir şey umrumda değildi. Bu şekile aşağı inemezdim.

 

 

 

Zaten son dakikalara gelmiştik bütün misafirler neredeyse gitmişti.

 

 

 

"Ayla orda mısın kızım?"

 

 

 

Kapıyı açıp Yeşim Annenin yanına geçtim.

 

 

 

"Kızım iyi misin?"

 

 

 

"Evet annem iyiyim."

 

 

 

Yeşim anneye hâlâ anne diyordum çünkü Yeşim anne kanatsız bir melekti.

 

 

 

"Peki o zaman Çise şimdi gidiyor kızım seni çağırdı."

 

 

 

"Tamam anne sen in ben de geliyorum hemen!"

 

 

 

"Tamam güzel kızım bekliyoruz."

 

 

 

Allahım ben şimdi nasıl onunla aynı ortamda kalacaktım ki...

 

 

 

Benim yıllar önce o adama karşı gardım inmişken şimdi tekrar nasıl gardımı alacaktım?

 

 

 

Kendime çeki düzen verip Çise'nin yanına gittim.

 

 

 

Yanına gitmem ile boynuma sarılıp hiçbir şeyi umursamayıp omzu sarsıla sarsıla ağlamaya başladı.

 

 

 

"A-ayla!"

 

 

 

"Güzelim yapma ama böyle. Bak biz hep birlikte olacağız zaten. Üzme kendini!"

 

 

 

"Ben hazır değilim!"

 

 

 

Allahım bir gün sadece tek bir gün sorunsuz geçsin nolursun!

 

 

 

"Çise kendine gel! Ne demek hazır değilim!"

 

 

 

"Alperen bize biraz müsade eder misin?"

 

 

 

"Ama yenge..."

 

 

 

"Gel koçum sen benimle!"

 

 

 

Yiğit Alperen'i bende Çise'yi alıp salondan ayrıldık.

 

 

 

Çise ile gelin odasına gittik.

 

 

 

"Ayla ben napacağım şimdi?"

 

 

 

"Çise sen biraz artık sakin mi olsan? Ne bu hâl kızım ya? Noluyor sanki alt tarafı sevdiğin adamla yollarını birleştirdin. Bak sevdiğin adam diyorum!"

 

 

 

"Elimde değil Ayla elimde değil anlıyor musun? Ben, ben napıcam ben nasıl kabulleneceğim?"

 

 

 

"Neyi nasıl kabulleneceksin?"

 

 

 

"Hazan!"

 

 

 

O ne alakaydı? Neden her sorunun altında illa düşmanlarımızdan biri çıkıyordu?

 

 

 

"Konuyla ne alakası var?"

 

 

 

"Ayla hiçbir şey bildiğin gibi değil!"

 

 

 

"Ne biliyorsun anlat!"

 

 

 

"Alperen'in Hazan ile geçmişi varmış ve bu geçmişinde bir çocukları olmuş."

 

 

 

"Bu şakayı çok düşündün mü Çise?"

 

 

 

"Şaka yapmıyorum allah kahretsin yapmıyorum!"

 

 

 

"Sen nerden biliyorsun?"

 

 

 

"Sen salondan ayrıldıktan sonra bir çocuk sesi geldi baba diye bağırdı ve Alperen'e doğru koşmaya çalıştı ama yanında ki kadın çocuğu engelledi. Sonra, sonra Alperen endişeyle kadının yanına gidip sinirle bir şeyler söyledi ama ben duyamadım sonra da zaten seni istedim."

 

 

 

"Bu işin içinde bir şey olmalı?"

 

 

 

"Yok işte herşey ortada!"

 

 

 

"Geçmişinde böyle bir durum varsa eğer bunu bilerek yapmamıştır. Yargılamadan önce bir dinle!"

 

 

 

"Bana neden söylemedi Ayla? Bana söyleseydi ben o çocuğa sahip çıkardım. Böyle daha mı iyi oldu?"

 

 

 

"Haklısın ama belli ki bazı şeylerden korktu ve söylemedi. Şimdi sakin ol ve aşağı inelim. Neymiş öğrenelim!"

 

 

 

"Ben boşanacağım!"

 

 

 

"Kızım sen salak mısın? Çocuk oyuncağı mı bu? Bana bak ben beni terk eden adamı bile daha boşamadım yuva yıkmak o kadar kolay mı zannediyorsun?"

 

 

 

"Nefes alamıyorum ki... seni mahveden seni evladından koparan kadın ile birlikte olmuş en çok da bu dokunuyor."

 

 

 

"Güzelim, sakin ol ve mantıklı düşün!"

 

 

 

"Bile bile onunla birlikte olamam!"

 

 

 

"Senin başka endişelerin de mi var?"

 

 

 

"Yarın öbür gün baba olmak isteyecek ve ben bunu ona veremeyeceğim!"

 

 

 

"O ne demek?"

 

 

 

"A-ayla ben anne olamam!"

 

 

 

"Çise tepemin tasını attırma adam akıllı konuş!"

 

 

 

"Hani o gün şey oldu ya."

 

 

 

Hiçbir şey anlamıyordum ve kafayı yemek üzereydim.

 

 

 

"Kızım taksit taksit söyleme ne oldu?"

 

 

 

"Hani sen daha hamileyken biz seninle tartışmıştık bir olay yüzünden."

 

 

 

Hatırlamıştım da bunun o olayla ne alakası vard...

 

 

 

"Y-yoksa..."

 

 

 

"Evet. O gün bana da sana yıllar önce yaptığı şeyi yaptı ve bende çok büyük bir hasar bıraktı. Ben utandım hiç kimseye söyleyemedim. Şimdi, bugün, burada ilk sana söylüyorum. Ben asla anne olamayacağım!"

 

 

 

Yere çöküp omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başladı.

 

 

 

Gözüm kararmaya başlıyordu, başım dönüyordu...

 

 

 

Arkadaşım, kardeşim, dostum, herşeyim benim yüzümden anne olamayacaktı hep bir tarafı yarım kalacaktı...

 

 

 

Bende tıpkı Çise gibi yere çöküp ağlamaya başladım.

 

 

 

Kapı sertçe açılıp içeri Alperen, Yiğit ve Yeşim Anne girmişti.

 

 

 

3'ünün de şaşkın bakışları üzerimizdeydi. Bizi bu hâlde beklemiyor olmalıydıla.

 

 

 

Yeşim anne yanımıza gelip bize sarıldı.

 

 

 

"Noldu benim meleklerime?"

 

 

 

"Ben bir daha anne olamayaca..."

 

 

 

Çise'nin cümlesi yarım kalmış ve kucağımda yığılıp kalmıştı.

 

 

 

"Çisee!"

 

 

 

Geriye ise feryadım kalmıştı.

 

 

 

Bu kadarını ben bile tahmin edemiyordum.

 

 

 

Hayat yine bize ters köşe yapmış ve en mutlu olduğumuz zamanda bile bize çok büyük bir kazık atmıştı.

 

 

 

Aşk bahçeleriiimmm bir bölümün daha sonuna geldik🖤 yorumları kısa bulan aşk bahçelerim var ama sizleri sıkmamak adına kısa tadında bitirmeye çalışıyorum. Amaaaa günde 2 hatta bazen 2 yi geçik bölümler atıyorum şimdi yiğidi öldür hakkını yeme dimi yaniiii🙈 neyse aşk bahçelerim sizler ne yapacağınızı zaten biliyorsunuz yıldızı parlatıp hikayeyi beğenmek veeee tabikii yorumlarınızı belirtmeeekkkk🖤 sizleri çok seviyor ve kocaman öpüyorum🩵

 

 

 

Keyifli Okumalar🖤

Loading...
0%