@sude_den_oykuler
|
"Y-yiğit arabayı durdur!"
"İyi misin?"
"Yiğit durdur!"
Arabayı durdurduğunda hemen dışarı çıktım. Nefes alamıyordum. O notu okuduktan sonra aldığım nefes ciğerlerime ulaşmıyordu.
Bunu hiçbir anne evladına yapamazdı, yaşatamazdı...
"Ayla noluyor? Neden böyle davranıyorsun?"
Hiçbir şey demeyip notu uzattım. Alıp okumaya başladı.
Her bir cümleyi okuduğu an ellerini daha çok yumruk yapıyordu.
"B-bu nasıl bir şey?"
"Aklım almıyor Yiğit! Artık bu olanları anlamlandıramıyorum. Kafayı yemek üzereyim. Ya bir insan küçücük çocuktan ne isteyebilir?"
Yiğit beni kendine doğru çekip saçlarımı öpmeye başladı.
"Tamam güzelim sakin ol gerekeni yapacağız."
"Benim gibi olmasına izin vermeyelim. Ona çok iyi bir gelecek sunalım."
"Hayır, senin gibi olsun. Senin gibi güçlü, senin gibi dayanıklı, senin gibi cesur ve korkusuz olsun."
"Ama benim kaderimi yaşamasın. Beni karanlığımdan kurtaracak bir ışığım vardı ama onda yok. O bebeğin ışığı da biz olalım."
"Güzelim benim aklımda bir fikir var."
"Ne?"
"O bebek Çise ve Alperen'in bebeği olsun. Evlatlık alsınlar."
"Y-yiğit bu çok ciddi bir konu ve bunun kararını bizim vermemiz doğru olmaz. Sonuçta böyle bir sorumluluğa hazır olmayabilirler."
"Haklısın güzelim biz teklifi yapalım onlar düşünsün. Sende daha fazla hırpalama kendini."
Arabaya binip eve doğru ilerlemeye başladık.
Yolda Çise'yi aramıştım ve acil bir konu olduğunu, bu konuyu onunla konuşmak istediğimi söylemiştim.
Eve geldiğimizde günün yorgunluğunu üzerimden atabilmek adına ılık bir duş aldım ardından salona geçip Çise ve Alperen'in gelmesini bekledim.
Sonunda kapı çaldığında Yiğit kapıyı açtı. Çise meraklı gözlerle yanıma geldiğinde kötü bir şey olduğundan korkuyordu.
"Ayla bebeğim noldu? Bu kadar acil olan konu ne?"
"Oturun öyle konuşalım."
"Yenge noldu apar topar çağırdın bizi buraya."
"Şimdi beni iyi dinleyin. Öncelikle teklifimizi kabul etmek zorunda değilsiniz. Sakın kendinizi zorundaymışsınız gibi hissetmeyin."
"Kızım hadi bak merak ediyorum."
"Bugün sosyal hizmet kurumuna bir bebek bırakmışlar daha doğrusu terk etmişler. Bebeğin üzerine bir not bırakmışlar ve o notta inanılmaz şeyler yazıyor."
"Ne yazıyor?"
"Bunu bilmesen daha iyi olur. Şimdi bizim size teklifimiz o bebeğin anne şefkatine baba sevgisine ihtiyacı var. Bizimde aklımıza siz geldiniz. Eğer sizde isterseniz o bebek sizin bebeğiniz olsun."
Çise'nin sol gözünden bir yaş akıp gitmişti.
Çise çocukları oldu olası çok severdi. Onların canı yansa sanki kendi canı yanmışcasına üzülürdü.
"B-bizde bugün bu konuyu konuştuk Alperen ile."
"Evet bugün bir çocuk evlat edinmek hakkında konuştuk."
"Eğer sizde isterseniz evlat edineceğiniz bebek Sevgi olsun!"
"Adı Sevgi mi?"
"Evet."
"Biz adı gibi sevgi dolu yetiştirmek için her şeyi yapacağız. Hiçbir zaman bizimle olmaktan pişman olmayacak. Bizim aksimize iyi bir çocukluğu olacak iyi bir aile geçmişi olacak. Biz bu Sevgi bebeği istiyoruz."
Çise'nin yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldım.
"Sen çok güzel bir anne olacaksın çiçeğim. Annelik sana çok yakışacak. Hem illa doğurmakla anne olunmuyor sen Sevgi bebeğe her şeyinle ona ilaç olacaksın. Sen bu hayattaki onun en büyük şansı olacaksın."
"Umarım öyle olur. Umarım ona iyi bir gelecek sunabiliriz. Umarım onu hiçbir zaman pişman etmeyiz."
"Siz o bebeğe en iyi geleceği sunacaksınız bundan çok eminim ve ilk adımı Sevgi'yi kabul ederek attınız."
"İşlemleri ne zaman başlatacağız."
"Aslanım bebek şuan yoğum bakımda. Erken doğmuş ve nefes almakta güçlük çekiyormuş. Yoğum bakımdan çıkar çıkmaz işlemleri başlatırız."
"Tamam abi."
"Ayla ama hemen vermezler verirlerse bile 2 yıl boyunca denetlemeye gelirler."
"Sevgi'nin kaydını bizim kuruma yapacağım ve o kaydı sonra iptal edeceğim siz evlatlık alıyorsunuz diye. Yani kayıt bizde olduğu için denetleme de bizim elimizde. Ee bizde denetleme yollamayız onun için için rahat olsun."
"Çok teşekkür ederim Ayla'm"
"Asıl ben size teşekkür ederim o bebeği yalnız bırakmadığınız için."
"Bebek hangi hastanede?"
"Benim çalıştığım hastanede!"
"Gidip görebilir miyiz?"
"Ben ayarlarım siz gidin."
Çise ve Alperen evden çıkıp hastaneye doğru gidiyorlardı.
Bende Tolga'yı aradım.
"Tolga iyi akşamlar seni böyle sık sık rahatsız ediyorum ama şimdi Sevgi bebek için arkadaşım ve eşi gelecek bebeği görmek istiyorlar yardımcı olur musun?"
"İyi akşamlar Ayla. Ben şuan hastanede değilim ama arkadaşlara haber veririm."
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim."
Telefonu kapattığımda Yiğit ifadesiz bakışlarla bana bakıyordu.
Bakışlarını umursamadan odaya çıktım. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.
Çok geçmeden Yiğit de gelmişti. Üzerini değiştirip o da uzanmıştı.
"Tolga kim?"
"Arkadaşım!"
"Arkadaşın öyle mi? Benim neden bundan haberim yok?"
"Bilmem unutmuşum."
"Ayla ben çok ciddiyim. Her bir şeye ihtiyacın olduğunda o herifi arıyorsun!"
"Çünkü yardımı dokunuyor."
"O ne demek ya? Sen istesen her şeyi yaparsın o şerefsizin ağzına mı bakıyorsun?"
"Doğru konuş Yiğit!"
"Pardon pek sevgili arkadaşına öyle hitap etmemem gerekiyordu."
Yataktan hızla kalkıp balkona doğru ilerledi.
Bende arkasından kalkıp yanına gittiğimde yarasını tutuyordu.
Üzerinden 2 ay geçmişti ama hâlâ ani hareket yaptığında yarası ağrıyordu.
"İyi misin?"
Cevap vermemişti. Allahım 28 yaşında eşek kadar bebekle uğraşıyordum şaka gibi.
"Yiğit senin derdin ne?"
"Derdim falan yok!"
"Ee o zaman neden ergen gibi davranıp duruyorsun?"
"Sana bir şey soruyorum doğru dürüst cevap vermiyorsun."
"Saçmalama nasıl cevap vermiyorum?"
"Sana Tolga kim diyorum?"
"Ben de sana kaç kere arkadaşım diyeceğim. Ortaokuldan arkadaşım neden bu kadar irdeliyorsun?"
"Çünkü kıskanıyorum oldu mu?"
Yaa romantik öküz yerim ben seni amaaaa.
"Ohoo Yiğit Bey ben ne yapayım o zaman? Sende iş yerinde bir sürü kadınla iletişim halindesin bende mi senin gibi davranayım!"
Aniden beni kendine çekip dudağını dudağıma birleştirdi.
Uzun uzun öptük birbirimizi. İkimiz de nefes nefese ayrıldığımızda;
"Sen iyi ol, yanımda ol nasıl davranıyorsan davran."
Sesi fısıltıdan farksız çıkmıştı.
Bu sefer dudağını boynuma götürdü ve yavaş hareketlerle beni baştan çıkarmaya çalışıyordu ki başarılı da oluyordu.
"Y-yiğit dur!"
"Bana napıyorsun sen böyle Ayla!"
"İçeri geçelim!"
Cümlemi zar zor kurabilmiştim. Bu adam beni her seferinde baştan çıkarmayı başarıyordu.
Odaya geçtiğimiz de beni yatağa yatırıp üzerimde ki yerini almıştı.
Günün yorgunluğu yetmezmiş gibi bir de üzerine başka yorgunluk eklenmişti.
•••
Sabah midemin bulunması ile uyanıp hızla tuvalete gittim.
Kendimi o kadar halsiz o kadar yorgun hissediyordum ki bir de üstüne mide bulantısı tam bir facia gibiydi.
Odaya geçip üzerime bir şeyler geçirdim ve eczaneye doğru ilerledim.
Günlerce şüphelendiğim şey olabilir miydi acaba?
Eczaneden ihtiyacım olan şeyi aldıktan sonra vakit kaybetmeden eve gittim ve testi yaptım.
Şuan sürenin dolmasını bekliyordum. Saat de sanki benim inadıma durmuş gibiydi.
Testi lavabonun oraya bırakıp odaya gittim. Yiğit hâlâ uyuyordu. İyi şuanlık bir problem yoktu.
Yiğit uyanmadan sonuç çıksaydı. Eğer öyle bir şey yoksa ki boş yere heveslenmesindi.
Bakışlarım ekrana kaydığında çift çizgiyi görmem ile sol gözümden bir damla yaş akıp testin ekranına düşmüştü.
Anne olacaktım, bu sefer sevdiğim adamdandı.
Şükürler olsun ki anne olacaktım...
Artııkkk Ayla ve Yiğit için güzel günler çok yakındaaaaaa😍 bundan sonra full Ayla ve Yiğit sahnelerine maruz kalabilirsiniz dikkat dikkat bunun uyarısını yapayım şimdiden🙈 kıymetimi bilin kıymetimi aralara spoiler de sıkıştırıveriyommm🙈 umarım bölümü beğenerek okursunuz🖤 yorumlarınızı, düşünceleriniz ve eleştirileriniz benim için çok önemli desteklerinizi bekliyorum🖤 Keyifli Okumalar🖤
|
0% |