@sude_nur.clk
|
2. BÖLÜM Bir hayat düşünün bir kadına hapsedilmiş Bir kadın düşünün tüm hayatı zehir edilmiş Hayat bambaşka bir dünyaya çıkarıyor sizi insan ne olduğunu bile bilmiyor bu evrende .Sahi hayat neydi, biriyle tanışmak , veya anne ve babasıyla yaşamak, mutlu mesut bir düzeni olmak ya da yaşamla ölüm arasındaki zaman mıydı? Hayatın tanımı her insana göre değişir insan kendi hayatının tanımını kendisi yapmalıdır çünkü hayat tek tanımla ifade edilebilecek bir kelime değildir. Benim hayatımın tanımı miydi? Benim hayatımın tanımı tam olarak şu, çile. Tıpkı adım gibi babam sırf onlar için bir çile olduğumu bana her zaman hatırlatabilmek için bu ismi koymuş bana biliyor musunuz? Çilem ne kadar da garip bir değil mi ? Özellikle babanız tarafından konuluyorsa bu isim. Babama göre ben onlar için tam bir çileydim,fakat bilmediği bir şey vardı benim çilem onların bana davrandıkları yerde başlıyordu. Aslında ben bir çile falan değildim onlar için ya da onları zarara sokan birisi değildim hiçbir şekilde bir şey istemezdim onlardan bana ne alırlarsa yetinirim öyle ama abim ne isterse istesin her şeyi alıyorlardı ona, buna da ses etmemiştim. 8 yaşıma kadar 8. yaşım beni gerçek hayatla tanıştırmıştı. Annemin öldüğü zamanı dün gibi hatırlıyorum , o gün ev nasıl da değişik geliyordu yere göğe sığamıyordum. İnsanın annesi olmayınca bu hayatta her şey bir başka oluyormuş her şey çekilmez oluyormuş. Aslında o gün annem evden çıkınca bana şöyle demişti “ Benim çarşıda birkaç işim var merak etme beni. Kendine çok iyi bak , kimsenin seni üzmesine izin verme “ demişti hoşça kal demişti ben de ona saf bir şekilde “annen zaten birazdan geleceksin neden böyle diyorsun ki?” demiştim o da bana her zaman yanında olamayacağını ve kendimi korumam gerektiğini söylemişti sanki o gün öleceğini biliyormuş gibi. Hayat ne kadar üzerinize gelirse siz o kadar onun üzerine gitmelisiniz çünkü hayat sizin hayatınız bir başkasının değil. Umut tam her şey bitti derken kapınızı çalardı. Sabah gözlerimi araladığımda ilk olarak saate baktım saat 10:00 olmuştu bile fakat ben neredeydim ? Önce bir etrafıma bakındım sonra dün akşam geldi aklıma Mardin'den apar topar buraya gelişim , Taylan abinin her şeyi halledeceğini söyleyişi, buradaki yeni hayatıma alışabilmem şu an ise odamda uzanmış tavanı izliyordum ne kadar da şaşırtıcı değil mi ben her şeyin biteceğini düşünürken bir anda aslında hayatım yeniden başlamıştı burada iki hizmetçim korumalarım ve baş korumam olan Samet abim vardı . Biliyor musunuz ben 2 yıldır dün geceye kadar hiç ağlamadım . Düşünsenize Bir kadın 2 yıldır ne çekerse çeksin hiçbir acıya rağmen ağlamıyor, çünkü o kadın çok acı çekti, çünkü o kadın her şeyiyle bitti bitirildi Annesi öldürüldü, babası tarafından taciz edildi , sonra babası tarafından öldürülmeye çalışıldı , bir sürü dayak yedi , zulme uğradı. Anlatırken çok kolay geliyor kulağa değil mi ? Ne olacak canım alt tarafı annen öldürüldü, baban tarafından taciz edildin, dayak yedin zulme uğradın vesaire vesaire peki bunlar yaşananın içinde aynı mıydı ? Demek istediğim her şey bu kadar basit miydi? Ben aklımdaki düşüncelerle kaybolurken kapının tıklatılma sesiyle sıçradım. Dışarıdan bir ses, “ Çilem Hanım kahvaltı hazır efendim Özel bir isteğiniz var mı ?” diye seslendi bu Funda’ydı. Funda ve Ceyda adında iki tane hizmetçim vardı ben de ona hitaben “geliyorum Funda ,hayır teşekkür ederim özel bir isteğim yok.” dedim kalktım yatağımı topladım ve giyinme odasına girdim fakat duş almadığımı hatırlayınca banyoya girdim duşumu aldım , çıktım ve abartılı olmayacak bir şekilde salaş bir tişört ve altına da bir pantolon geçirdim ve saçlarım zaten dalgalı olduğu için şekillendirmedim , gözlerimin üzerinde Kalkan gibi duran kirpiklerime maskara sonra yüzüme allık ve vişne çürüğü renginde bir ruj sürdüm kendimin dikleştirdim ve aynaya baktım ne kadar da tasasız gözüküyordun değil mi? Hiçbir şey yaşamamış gibi ve çok masum . Ben güçlü bir kadındım. Tıpkı her kadının olması gibi çünkü kadınların hiçbir zaman bir evi yoktu, ya kocasının evi vardı ya da babasının evi vardı kadın evsizdi kendini güçlü yapmalıydı güçlü olmalıydı ve kendisinin her şeyine sahip olmalıydı sadece kendisinin . Eğer Dünyada daha doğrusu Türkiye'de bir kadın olarak doğmuşsanız hayat size 1-0 önde başlıyordu aslında , çünkü gece dışarı çıkamazdınız taciz edilme ihtimaliniz çok yüksekti , dayak yerdiniz, birisinden boşanmak istiyorsanız öldürülürdünüz, sokağın ortasında boğazınız kesilebilirdi , sırf nişan atmak istediğiniz diye yüzünüze kezzap dökülebilirdi ya da bedeniniz 6 parçaya ayrılıp bir kulenin üstünden her yere atılabilirdi ardından o katiller tabii ki de suçsuz kalacaktı. Kendime son defa baktıktan sonra odamdan çıkıp aşağı indim kocaman bir masa benim için hazırlanmıştı Hiçbir şey söylemeden masaya oturdum ve yemeğimi yemeye başladım zaten bir 10-20 dakika sonra masadan kalkmıştım. Yukarı çıktım ve telefonuma baktım yeni bir telefon alınacaktı bana Taylan abimin dediğine göre zaten bu telefonumda da yaklaşık 5 tane numaram vardı ilk 3 numara ise amcam, Taylan abim ve Buğlem'e aitti Taylan abim ve amcamı zaten tanıyorsunuzdur. Fakat Buğlem benim ortaokuldan beri en yakın arkadaşım ilk ve ortaokulu birlikte okumuştuk babasının işleri nedeniyle Buğlem Mardin'den taşınmak zorunda kalmıştı ve ailesi de pek örnek olacak bir aile değil doğrusu ama bir şekilde birbirimize ulaşabiliyorduk öyle ya da böyle. Buğlem benim her şeyimi bilirdi babamın bana yaptıklarını da abimin yaptıklarında ve benim nasıl yaşadığımı da anneme olanları da biliyordu bizim okula da geldiğinde fazla bir kimse onunla oyunlar oynamıyordu, çünkü Buğlem’ i dışlıyorlardı . Dizinin üzerindeki yarasını ona sorduğumda bunun bir doğum lekesi olacağını söylemişti bir türlü doğru düzgün konuşamıyorduk sadece mesaj üzerinden konuşabiliyorduk görüntülü ararsam babam bu sefer farklı kişilerle konuştuğumu zanneder ve telefonumu hep sen benden alırdı zaten amcam sayesinde telefon kullanıyordum bana bu izin bir doğum lekesi olduğunu söylemişti doğum lekesinden yıllar sonra olsa bile onu tanıyabileceğimi söylemişti . Babasıyla sıkıntıları vardı onunda tıpkı benim de olduğu gibi . Ama her şeyden bir eğlence çıkarıyorduk. Mutlu olmanın bir yolu illaki vardı . Buğlem'in numarasını tuşladım ve aramaya cevap vermesini bekledim. 5 çalıştan sonra açmıştı dün ona İstanbul'a geldiğime dair bir haber vermemiştim , o yüzden bugün arayıp her şeyi anlatacaktım . Telefona cevap verdiğinde O “alo “ diyen neşeli sesini duydum doktorluk bölümünü okuyordu onda 2 senesi falan olmalıydı Buğlem küçüklüğünden beri doktor olacağım diye tuttururdu nedenini sorduğunda ise yakışıklı erkekleri görmek için olduğunu söylemişti , “Buğlem ne yapıyorsun” dedim “Okuldayım aşkım sen ne yapıyorsun?” diye karşılık verdi . aşkım kelimesinden nefret ederdim bence aşkım kelimesi hayatının gerçek aşkına söylenmeliydi ben de kimseye söylemezdim tabii Buğlem bir istisna idi söylemediğim zamanlarda çok kötü kızıyordu . “Buğlem ben İstanbul'a kaçtım” dedim bir yaklaşık 3 dakika boyunca ses gelmedi herhalde duyduklarının şokundaydı. “Buğlem” diye çağırdım hala cevap vermiyordu” Buğlem beni duyabiliyor musun ?” dedim “Ne, neredeyim dedin sen?” dedi en sonunda konuşmayı başarmıştı “İstanbul'dayım” dedim “Bak vallahi aşkım şaka kaldıracak durumda değilim ben moralim berbat zaten “ dedi kız kaçabileceğime inanmıyordu , e haklıydı . Ben olsam bende inanmazdım. “Niye şaka olsun?” dedim “sence ben bu konuda şaka yapabilecek biri miyim, Mardin'den çıkmama izin mi ? vardı İstanbul'dayım işte kaçtım Mardin'den Taylan abim sayesinde tabii” “Nasıl, nasıl izin verdiler kaçmana? baban ne dedi , babanın haberi var mı , kaç gibi geldin şu an neredesin, Bir evin var mı ,peki korumaların vesaire var mı, ya seni bulurlarsa , ya kötü bir şey gelirse başına ?!” diye korku içinde cümlelerini sıraladı . “Villa bir sitede oturuyorum korumalarım ve hizmetçilerim var ,evet , hatta bir tane baş korumam var Samet abi adam 34 yaşlarında falan yanlış değilsem bende işte artık buraya getirildim , Taylan abim sayesinde onlar olmasa ne haldeydim kim bilir ?” “Nasıl oldu peki, nasıl kaçtın, nasıl birden karar değiştirdin , yani daha önce neden gelmedin ?” “ Babam yine görücü çağırmış bana amcam da bu sefer evde değildi Taylan abimi de işleri vardı amcam yurt dışında olduğu için gelemeyecekti , ben de işte ben kara kara düşünüyordum odamda ağlayıp zırlıyordum ne yapacağım diye, birden Taylan abim geldi ve İstanbul'a gideceğimizi söyledi, ben de şokunu atlatamadım ilk başta gece yarısı artık gelebildik saat 1-2 sularındaydı büyük ihtimalle, ay dün akşam konağın tam çıkışında babamın sesi geldi az kala yakalanıyorduk sonra Taylan abim beni dışarı çıkardı, işte dışarı arkadaşlarımla buluşacağım vesaire dedi , babam pek ikna olmadı ama sonunda bıraktı işte. 12'de havaalanındaydım saat 2 gibi İstanbul'a geldim Samet abi aldı beni oradan , kızım çok tuhaf düşünsene hayattan bütün umudunu kesmişsin artık her şey bitti demişsin sonra bir bakıyorsun yepyeni bir sayfa açılmış asıl gerçek hayatta şimdi başlıyor ben de şoku hala atlatamadım gerçekten “ Ben Çilem Buse Öztürk Mardin gibi bir cehennemden sadece 2 saat içerisinde kurtulmuştum peki hayatım tehlikeli miydi? büyük bir olasılıkla evet öyleydi . “Oha ben şok dur bir dakika , bir saat boyunca bir şoku atlatamadım kızım bir derse girecektim ya şimdi ders boyunca hep bunu düşüneceğim niye dün akşam söylemedin ben de gelirdim yanına “ “Çok geç olmuştu artık nasıl arayabilirdim ki seni? Hem saat ikiydi ben bile daha şokunu atlatamamıştım yani burada savunma dersleri alacakmışım ve avukat olabilmem için yepyeni bir şansım var artık, kimse bana karışamayacak, her türlü savunma dersi alacağım babamlara karşı ve şu beni istemeye gelecek olan adamlar tehlikeli miymiş neymiş Taylan abim buna karşın her türlü savunma eğitimi alacağımı söyledi ve hala Taylan abimden de haber alamıyorum zaten, kızım çok merak ediyorum ya acaba babam Taylan abime bir şey yapmışımdır ya da amcam ne yapıyordur şu an? Bir de onu aramamı söylemişti hatta bu hafta değiştirecekmiş kimse izimi süremesin diye, yani çok karmaşık bir şey yaşıyorum şu anda bir yandan farklı bir dil öğreneceğim, bir yandan her türlü savunma dersi alacağım, Bir yandan üniversiteye hazırlanacağım, bir yandan da o embesillerle uğraşacağız gel de sinir olma , cidden şu an çok fazla Duygu karmaşası yaşıyorum hayatım bitti derken yeni bir hayatım oldu “ aslında hayat bitti dediğiniz yerden gerçekten tekrardan başlıyormuş hayat bitmiyormuş, kafamızda öyle kuruyormuşuz “Tamam sen bana adres at ben saat 3 gibi orada olacağım zaten saat 2.00'de derslerim bitiyor adresi at ama tamam mı? en kısa zamanda yanına geleceğim, ay daha çıkıp alışveriş yapacağız “ “ Ya çıkmama izin vermezlerse bence ben önce bir Samet abi ile konuşayım öyle sana haber vereyim çünkü güvenlik açısından çıkmama ihtimalim de var ki gelirsem de büyük ihtimalle korumalarla birlikte geleceğim “ Tamam aşkım ben şimdi derse gireceğim sonra seni arasam olur mu ? geç kalıyorum sonra hoca almıyor içeriye terbiyesiz, tamam hadi görüşürüz adres atarsın bana hadi kapatıyorum arkadaşım çağırıyor bay “ “Görüşürüz sonra” Dedim Biraz siteyi dolaşmak istediğim için , aşağıya indim . Çıkış kapısında Samet abi yanıma gelip “ Nereye gideceksin ?” diye sordu . Çok tatlı bir adamdı , görür görmez kanınızın ısındığı türden yani . “ Biraz siteyi dolaşmak istemiştim “ dedim ardından “ bir de benim bir arkadaşım var burada ve gelip beni dışarı çıkarmak istiyor , çıkmanın bir zararı olur mu ?” “ Aslında Taylan Bey ile konuştum baban seni sadece Mardin’de arıyormuş yani . O da adamlar yüklü miktarda bir başlık parası verdiği içinmiş. Yani çıkmanın pek bir mahsuru yok gibi görünüyor.” “ Tamam o zaman, arkadaşım gelince çıkarım ben . Yanımda koruma falan olacak mı peki?” “Elbette olacak , sen gönül rahatlığıyla istediğini yap , biz seni koruyacağız. Merak etme” “ Çok teşekkür ederim . E ben siteyi gezeyim o zaman” dedim ve yanından ayrıldım . Kocaman bir siteydi burası. İçerisinde spor salonu , kafe vb. şeyler vardı . Her ev villaydı. Ama pek bir ısınmamıştım buraya sanki insanları çok soğuk gibiydi . Tüm siteyi dolaşabilmem yaklaşık yarım saatimi falan almıştı . Keşke dedim , keşke her şey daha güzel olsaydı , keşke babam annemi öldürmeseydi , keşke babam kötü biri olmasaydı , keşke güzel bir hayatım olsaydı . Eve dönecekken gözüm çocuk parkına takıldı . Bir çift , çocuklarını parka getirmiş , onunla keyifli vakitler geçiriyorlardı , hele ki adam çok daha iyiydi . Sonra o ailenin yerine kanadımı ailemi koydum . Parkta abimle oynuyoruz sonra annem ile babam geliyor , hep birlikte gülüşerek eğlenceli ve unutulmayacak zamanlar geçiriyoruz . Sonra her şey geri sarıyordu , babamın bana ve anneme yaptıkları , annemi öldürmesi , abimin bana karşı yaptıkları ... Burnumun direği sızlamıştı. Sonra ağlamalarım , babama yalvarışlarım , bana dokunuşu , izlediğim o video ... Nefesim daraldığında bunları düşünmeyi kestim , gözyaşlarım geri gitti ... Ağlamak acizlik ya da zayıflık değildi , ağlamak bunalmak , acılara göğüs germek , içini boşaltmaktı , bir şeyleri anlatacak kimsen olmadığında acını gözlerinden boşaltmaktı. Aklıma avukatlık , cübbe ve yepyeni hayatımı getirdim . Yüzümde kendiliğinden bir gülümseme oluşmuştu zaten . Eve vardım ve dışarı çıkacağımız için giyinmeye başladım , dizlerimin hemen üstünde biten bir şort ve salaş bir tişört giydim saçlarımı salim bıraktım. Yarım saat sonra Buğlem gelmişti . En az on dakika boyunca ne kadar güzelleştiğimden ve şaşkınlığı dan bahsetti. Hayatımda annemden sonra en keyifli geçirdiğim dakikalardı bunlar . Zaten mutlu olmak için bir dostunuzun olması yeterdi .ilk işimiz , tabi ki AVM’ye gitmek oldu . Oradan bir sürü şey aldık benim bir şeye ihtiyacım yoktu ama alışveriş manyağı bir arkadaşım olduğu için maalesef her şeyi aldık . Ban yaşadıklarımı unutturacak te kişiydi bu kız. Hayatınızı yaşayın . Hem de doyasıya çünkü hayat geçmişi düşünmek için çok kısa...
|
0% |