12. Bölüm

12.Bölüm

Sudenaz
sudeimisim

 

 

Arkadaşlar artık çok uzatmaya gerek yok artık asıl konulara girme vakti geliyo bu serinin ömrü artık taş çatlasa karakterler uçsa kaçsa zar zor on bölüm. Bundan sonra ya son adlı kitabımızın yan kitabını ya da düm düz bi yazı yazıcam. Yeni kurgu hakkında konuşmak için çok erken daha aslında ama. Aşk Mahali hakkında şunu söyleyebilirim ki en fazla bence olmaz da en fazla otuz bölüm neyse hadi geçeliiimm.

 

                                🖤

 

 

 

Akşama kadar çocuklarla ilgilenmiştik ve şu an eve dönüyorduk.

 

 

 

"Araf."

 

 

 

"Buyur."

 

 

 

"Umut'a çocuk odası lazım. "

 

 

 

"Ben de seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum . Evin 1+1 en azından şu süreç içinde benim evime gelsen olmaz mı? " Normalde hemen karar verebileceğim bir şey değildi konuştuğumuz konu ama yarın haber alacağımız için belki de bu akşam gitmem gerekti ve bunu Umut için kabul edebilirdim.

 

 

 

"Peki eve gidelim eşyalarımı hazırlayalım biraz uzun sürecek kusra bakma. " Gülümsedi ve yola bakmaya başladı. Telefonumdan yükselen sesle telefonu aldım ve Hakan bey arıyordu.

 

 

 

"Buyurun hakan bey. "

 

 

 

"Tabii efendim. "

 

 

 

 

"Bir sorun yok değil mi? "

 

 

 

 

"Tabii hemen. "

 

 

 

 

"Araf karakola. " Araf sorgulamadan karakola doğru sürmeye başladı. Yine bir kaç sokak ötede durdu ve hızlıca indim. Beş dakika yürüdükten sonra karakola gelmiştim hızlı adımlarla Hakan'ın odasına gittim kapıya tıkladım ve içeri girdim.

 

 

 

"Otur Asena. "

 

 

 

"Buyurun Hakan bey. " Önüme sertçe fotoğraflar fırlattı bunların hepsi Araf ile benim yan yana olduğumuz fotoğraflardı. Bunun bir gün olacağını biliyordum ama bu ihtimalden her zaman için kaçıyordum. Şimdi ise tam önümdeydi yapabileceğim hiç bir şey yoktu.

 

 

 

"Hakan bey -" Cümlemi bitirmeye izin vermeden tek elini havaya kaldırdı.

 

 

 

" Bu kadarı kafii. Görünen köy kılavuz istemez. Şimdi gidiyorsun Gürkan beyin ofisine ıstıfa ettiğini söylüyorsun ve unutma başka hiç bir yere atanamayacaksın. " Sadece kafamı sağlamakla yetindim yapabileceğim hiç bir şey yoktu bunca yıllık emeğinin sonu burasıydı. Daha fazla odada kalmak istemiyordum ayaklandım tam elim kapı koluna uzanmıştı ki duraksadım ve elimi geri çektim yüzümü Hakan'a döndüm. Sesimi en yüksek tona çıkartarak konuşmaya başladım.

 

 

 

"Araf'tan yediğin rüşvetin haddi hesabı yokken onun en değer verdiği insanlardan biriyle zıt düştün hakan. Hayatın boyınca paraya tapan köpekten başka bir şey olmadın ve şunu unutmaki şu an istesem her şekilde memurluk hayatıma devam ederim ister burda ister başka bir yerde fakat ben kendi isteğimle bu işi bırakıyorum. "Dedim sesim git gide fısıltıya dönüşürken yavaş adımlarla Hakan'a doğru ilerledim bir elimle boğazını sıktım ellerini kaldırıp beni itmeye yeltenince hızlıca kulağına doğru eğildim

 

 

 

" Bu konunun Araf'ın kulağına gitmesini ister misin Hakan? , şunu unutma ki her an her şey olabilir. Tahtın sallantı da eğer ki bir memura dahi en ufak bir yanlışın olursa o pek cici uzuvların yerinde olmayabilir. " Dedim ve usulca geri çekildim.

 

 

 

"Hayat acımasızdır Hakan, bu gün ayağını kaydırmaya çalıştıkların gün gelir senin ayağını kaydırır. " Hakan'a baktığımda kızarmış ve terlemiş görünüyordu bu hali beni daha çok keyiflendiriyordu.

 

 

 

"Her adımına dikkat et Hakan çünkü adım adım arkandayım. " Dedim ve başka bir şey söylemeden odadan çıktım nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum ama üzgün değildim hatta rahatlamış hissediyordum. Hemen Gürkan'ın yanına gittim ve ıstıfa dilekçemi verdim. Boş boş konuşup başımı şişirdikten sonra bir şekilde kaçmayaı başara bilmiştim. Etrafa göz gezdirerek çıkışa doğru ilerliyordum. Nihayet dışarı çıktığımda karşımda el ele tutuşan Emir ve Elvin'i görmek beni nedensiz bir şekilde mutlu etmişti. Hızlıca koşarak Elvin'e sarıldım.

 

 

"Tebrik ederim. Allah tamamını erdirsin inşallah. " Elvin utangaç bakışlarını etrafa gönderiyordu ve usulca

 

"İnşallah." Dedi

 

 

"Şey ben istıfa ettim hani artık görüşemeyiz ayrıca taşınıyorum yani eski evimde değilim bi ara gelin çay kahve içelim. " Tam ağızlarını açmış beni soru yağmuruna tutacaklardı ki.

 

"Aşırı acelem var. Öptüm araşırız. " Dedim ve hızlıca Araf'ın yanına gittim. Hemen koltuğa yerleştim

 

 

"Eve gidelim mi? " Dedim gülümseyerek.

 

 

"Olur da sen niye bu kadar mutlusun bakalım? " Dedi arabayı çalıştırırken.

 

 

"Kovuldum ama istifa ettim. '

 

 

" O nasıl oluyor ya? " Dedi sırıtarak.

 

 

"Hakan köpeği seninle olan bütün fotoğraflarımızı önümüze attı. İşten çıkıcaksan fasa fiso konuştu ben de ıstıfa ettim işte. "

 

 

" İstersen-"

 

 

 

"Hayır devam etmek istemiyorum. "

 

 

 

" Ama bu meslek uğruna her şeyini harcadın benim yüzümden işini bırakman en çok beni üzer. " Dedi memnuniyetsiz bir ses tonuyla. Hemen elimi elinin üzerine attım ve sıkıca tuttum.

 

 

 

"Araf şu an istersem beni orda yeniden işe başlatabileceğini bütün kanıtları yok edebileceğini biliyorum. Ama belki de bu bana hayatın açtığı yeni bir kapıdır, belki de hayatımızı yönlendirmek yerine hayarımızın bizi yönlendirmesine izin vermeliyiz. " Dedim sırıtarak o ise sadece kafa fallamakla yetindi. Ellerimi çekerek emliyet kemerine uzandım ve taktım. Araf arabayı çalıştırıp tek elini bacağıma attı ben ise elini bacağında duran elinin üzerine attım. Artık Araf'dan kendimi çekmeyecektim. Aramızdaki tek mesafe bu gün itibariyle yıkıkmıştı. Araf yaptığım bu haraket karşısındaki dudaklarını usulca kıvırdı. Yol boyunca tek kelime etmeden eve gelmiştik Araf hızlıca arabadan indi benim inmeme fırsat kalmadan kapıyı hızlıca açtı tek dizini hafifçe bükerek bir elini bana doğru bir elini ise beline götürmüştü. Elimi nazikçe eline bıraktıktan sonra kalkmama yardımcı oldu. Ben çıktıktan sonra hızlıca arabanın kapısını kapattı ve evime çıkmaya başladık. Nihayet eve girdiğimizde hemen koridorun ışığını açtım . Hızlıca odama doğru ilerlerken Araf da hemen arkamdaydı. Odaya girdiğimizde son bir kez odama göz gezdirdim. Araf arkamdan gelerek elini omzuma attı ve beni yatağa doğru çekti ikimizde yatağa oturduğumuz da hemen ellerimi tuttu ve sırasıyla öptü.

 

 

 

"Asena seni çok seviyorum. Sensiz kaldığım her bir saniye can çekişiyorum. Biliyırum şu an saçmalıyorum ama duygularımı nasıl ifade edebileceğimi bilmiyırum. " Durdu, yutkundu ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti.

 

 

"Elimden gelse yeryüzündeki bütün dertlerden uzak bir dünya kurup seni oraya koymayı dilerim.

 

Yolda ayağına değecek taşı,

 

Seni üşütecek rüzgarı,

 

Tenini yakacak güneşi ,

 

Sana dert olacak her şeyi senden uzak tutup, mutlu oluşunu izlemek isterim. Senin acı çekmemek için kendimden bile sakındım seni ama artık bencil olmak istiyorum. Asena seni seviyorum hem de deliler gibi değil gayet aklı başında olarak. " Dedi. Kalbim bin parçaya bölünmüştü ve artık her parçasımda Araf Keskin'i taşıyordu. Ona bakmaya devam ederken cebinden bir kutu çıkardı ve bana doğru uzattı elime aldım ve yavaşça açtım . Gümüş pırlantalarla süslenmiş çok zayıf bir zinciri vardı ucunda ise çok büyük olmayan bir pusula vardı. Pusulanın ibre sinin gösterdiği yönde basılı minik siyah bir kalp vardı. Araf'a baktığımda gümüş ince bir zincirin ucunda takılı siyah bir kalp olan bir kolyeyi taktığını gördüm.

 

 

"Kendini kaybolmuş hissettiğinde beni bul yemin ederim ki yönünü her zaman bulmaya yardımcı olacağım."

 

Artık bir şeylere çok fazla kafa yormak istemiyordum. Araf'ın benim için yanlış olduğunu bir kez olsun düşğnmemiştim. Kolyeyi Araf'a uzatıp

 

 

"Takar mısın? " Diye sordum bu aslında kabul ettim demekti bunu anlayan Araf'ın gözlerinin içindeki mutluluk insanı gülümsetiyordu. Araf elimden kolyeyi aldı ve hemen taktı.

 

 

"Pişman olmayacaksın. " Dedi derinlerden gelen bir sesle

 

 

 

"Biliyorum." Dedim aynı şekilde .

 

 

"Uzanalım mı yorgunum eşyaları yarın toplarız. " Bu teklifim gelir gelmez hızla yatağa serildi ve tek kolunu yana doğru açarak

 

 

"Gel." Dedi sesi o kadar karşı konulamazdı ki sanki kendimi ne derse yapmak zorundaymış gibi hissetmiştim. Bir şey söylemeden koluna kafamı yerleştirdim ve Araf'ın göğsüne daha da sokuldum. Beni kendimden geçiren kokusu sayesinde uykuya dalmam çok sürmemişti.

 

 

                            🖤

 

 

Saat 03.38 bu saatte hangi psikopat bölüm atar BEN TABİİ Kİİİİ. Bölümde geçen kolye muhabbetinde Araf'ın taktığı siyah kalpli kolye ve Asena'nın taktığı kolye de pusulada ki siyah kalp aslında şey anlamına geliyo, benden başka yönün yok tek yönün benim gibisinden umarım bölümü beğenmişsinizdir öptümmm 🖤

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 03.02.2025 03:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...