17. Bölüm

Ayayay Allah'ım neler oluyor burdaaaa hadi bakalım şimdiki bölümde neler olcak (ben de bilmiyorum gerçekten ne olcanı) neyse hadi geçelim.

                          🖤

Sabah dudağımda hissettiğim öpücükle gözlerimi şaşkınlıkla araladım. Gözlerim açıldığında Araf kendini yavaşça geriye doğru çekti.

"Günaydın balım. " Dedi gülümseyerek bana bakarken. Şu an yeni uyandığım için mal gibi olduğuma zaten emindim ama üstüne bu öpücük hiç olmamıştı şaka seviyem sıfırlanmıştı yani şu an.

"Günaydın." Diyebildim sadece.

"Kahvaltıya ne istersin. " Deme sordu beni göğsüne doğru çekerken. Kafamı kaldırıp ona baktım saçı dağınıktı ve dün uyuduğu kıyafetlerleydi hala.

"Bilmem , hiç farketmez. " Dedim uyku mahmuru sesimle. Eğilip burnumun ucuna minik bir öpücük kondurdu. Sonra nedenini bilmediğim be şekilde canım inanılmaz şekilde tavuklu pilav çekmişti aklıma geldiğinde kıkırdadım. Ama gerçekten canım çekmişti söylesem çok absürt kaçmaz mıydı? He Asena söyle adam sana diyo ki " Kahvaltıda ne yemek istersin? " Sen de diceksin ki " Tavuklu pilav. " Sanırım gerçekten diyecektim. Araf'a biraz daha sokulup olmayan sakallarıyla oynamaya başladım.

" Aşkım. "

" Efendim hayatım. "

"Şey diyorum dışardan mı söylesek." Daha cümlemi bitirmeden hemen telefonu aldı ve yemek uygulamasına girdi

" Ne istiyo canın. " Dediğinde hafif utanarak ona baktım. Aslında utanılacak bir şey değildi ama kahvaltıda tavuklu pilav kiraz saçmaydı.

"Şey tavuklu pilav. " Dedim bunu söylemekle Araf resmen koptu. Beş dakika falan onun debelenmesini izledim en sonunda yanağına ufak bi şamar çaktım.

"Tamam aşkım özür dilerim bi buçuk bi buçuk söylüyorum. " Dedi ama hala gülmemek için zor tutuyordu kendini. Gözlerimi devirmeye çalışarak yataktan kalkıp gardolaba doğru ilerledim.

"Yemiyeceğim ben Araf. " Dedim ona bakmamak için üstün bir çaba vererek. Tam elim kıyafet almak için uzanırken Araf elimi tutup beni kendine çevirmişti ve hafifçe üzerime eğilmişti.

"Araf? " Dedi bu sefer sesi ciddiydi. Elini kurtarıp ona kapak yaptıktan sonra.

" Noldu daha demin debeleniyodun şimdi ciddileştin. " Dedim bu yaptığım harekete de gülmüştü.

" Tamam özür dilerim aşkim de bırakcam. " Dedi dibime girerek. Kalp ritmini bi anlığına hızlanmıştı.

"Demem." Dedikten sonra hızlıca kaşlarını çattı.

" Portakal suyu sıkarım. " Dedikten sonra

"Aşkım." Dedim ve boynuna atladım. Geri çekildim. Ve gardolaba dönüm Arfa da yan dönerek tek omzunu gardolaba yaslamıştı ve beni izliyordu. Altıma yine evde gitmelik bol ama bi tık kısa bir şort almıştım elim tam tişört yerine gidecekti ki bir anlığına duraksayıp Araf'a yöneldiler ve sorgulamasına vakit vermeden tişörtünü üstünden çıkartıp elime aldım ve giyinmek için banyoya doğru ilerledim. Arkamdan alık alık bakarken ben çoktan banyoya girmiştim. İlk olarak elimi yüzümü yıkadım daha sonra ise dişlerimi fırçaladım hemen ardından hafif bir makyaj yaptıktan sonra üzerimi giydim. Tam da tahmin ettiğim gibi tişört bana çok bol gelmişti tek yakası omuzumdan düşüyordu şortumun biraz fazla altına siz kapağımın da bi tık üzerinde bitiyordu. HıLıca dışarı çıktığımda Araf'ın bu sefer beyaz vücuduna yapışan bir tişört giydiğini görmüştüm. Kasları oldukça fazla belli oluyordu. Hemen hızlıca yanına gittiğimde eğilip burnuma r öpücük kondurdu.

"Nasıl olmuşum. " Diyerek etrafımda dönmeye başladım. Sonra ise hafifçe yerimde zıplamaya ise bu halimi iç çekerek izliyordu tam o anda kapı çalınınca ikimizin de bakışları o yöne döndü. Araf yüksek olmayan ama sert bir ses tonuyla

"Gel . " Dedi. İçeriye yirmili yaşlarda çalışan ünüformasıyla olan. Kumral yüzünde hafif çilleri olan bir kız girmişti. Kaşlarım hafifçe çatıldığında dik dik Araf'a bakmaya başladım.

"Araf bey kahvaltı hazır. " Dediğinde bana değil Araf'a bakıyordu. Araf tam ağzını açıcakken ben hızlıca öne atıldım

" Biz dışardan söyledik keşke zahmet etmeseydiniz. " Dedim. Tamamen içten söylemiştim ama kız bana göz devirdiğinde neye uğradığımı şaşırdım.

" Ne yapmamı istersiniz Arfa bey. " Araf canımın sıkıldığını anlamış olacak ki.

" Artık bu evde benden önce danışmanız gereken biri var eğer o bir şeyi kabıl ediyorsa yap etmiyorsa yapma bu kadar. " Dedi ve tam yanımda bitti. Kız bıkkın bir nefes vererek bana baktı ve aşırı samimiyetsiz bir ses tonuyla.

"Ne yapmamı önerirsiniz Asena hanım. " Ded ve aynı iticilikle gülümsedi. Yemin ederim insanlara çabuk kıl olan biri değildim ama bu kız beni aşırı tilt etmişti. Sabır dilercesine kafamı yukarı kaldırdım sonra ise kıza bakıp baştan aşağı süzdüm.

"" Adın neydi senin. " Dedim kıza sesimi samimi tutmaya çalışarak.

"Hazal" Dedi bana bakarken arada bir gözleri Araf'a kayıyordu. Derin bir iç çektim.

" Anladım ilk önce git çalışanların hepsine sor ve yiyecek olanın olup olmadığını öğren hiç bir çaloşanı atlamanı istemiyorum. Eğer yemeyen olursa saklayabildiklerini sakla geri kaldır israf olmasın. Sokak hayvanlarına verebildiklerini onlara ver geri kalan da atılcaksa at." Dedikten sonra yavaşça kagasını salladı spnra bana tekrar göz devirdikten sonra Araf'a gülümseyerek odadan çıktı.

"Ben bu kızın ağzına sıçarım. " Dedim hemen Araf'a döndüm. Araf bu anı çıkışla tekrar ufak bir kahkaha attı tam kavga etmek için ağzımı açıcaktım ki kağı tekrar malında Araf yine aynı ses tonuyla

" Gel. " Dedi . Bu sefer gelen takım elbiseli bir adamdı yine yirmili yaşlarında kirli sakallı kumral uzun boylu ve yapılı biriydi beni pek ilgilendirmediği için direkt kafamı Araf'a tekrar çevirdim o zaten bana bakıyordu göz göze geldikten sonra kafasını o adama çevirdi.

" Araf bey siparişini geldi. " Dedi .

"Saol Can koy hemrn yandaki masaya teşekkürler. " Dedi. Sesi Hazal ile olan konuşmasına göre çok daha sıcaktı. Yine de Hazal 'a bu kadar soğuk olması hoşuma gitmedi değildi. Can odadan çıktıktan sonra poşetten benim için olanları alıp balkona geçtim. Arafse hemrn peşimden geldi. Hemen yanıma kurulmuştu balkonda yatan Mia bizim geldiğimizi görünce hemrn masaya atladı ve masanın baş köşesine kuruludur kabın kapağına tavuk lardan biraz koyup Mia'ya verdim. Sonra ise yemeği yemeye başladık. O kadar güzeldi ki akşama kadar burda oturabilirdim. Manzarayı izlemeye başladım ev bir tık insanlardan soyut ormanda bir evdi gökyüzü o kadar parlak ve canlıydı ki insan bakmaya doyamıyordu yemeğimi yemeye devam ederken bazı sesler kulağıme geliyordu.

" Ne bu sesler? " Diye sordum . Araf'a tripliydim onun hiç bir suçu yoktu kız sadece çalışanıydı ama içinde oluşan aptal kıskançlık duygumu bir türlü bastıramıyordum.

"Hiç sadece bir kaç tadilat işi var gün içinde brn de o işler ile uğraşıcam yani sana pek vakit ayıramıyacağım kusura bakma ama aşkam seninle film gecesi yaparak telafi etmeye çalışıcağım. "Dedi ve tek elini çenesine yerleştirip dirseğini masaya koyduktan sonra beni izlemeye başladı en son yemeğin bittiğinde kalkıp hepsini poşete attım poşeti de çöp kovasına ardındanyerime oturdum Mia'yı sevecektim ki adeta

" Karnım doydu sizinle işim bitti . " Der gibi salına salına masadan indi sonra ise yatağına gitti. Şok içinde onu izlerken yaptıpı haraket gülmeme neden olmuştu . Arafse hala beni izlemeyw devam ediyordu yanaklarımın kızardığına emindim.

" Senin işin ne oldu. "

"Ne olmuş işime? " Dedi. Kahkaha atarak ona baktıktan sonra. Eğilip dudağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Kalk hazırlan hadi geç kalıcaksın. " Dediğimde aynı anda kalktık Araf hızlıca odasına gitti ben ise odamı topladım. Yaklaşık yirmi dakika sonra Araf kapıdan içeri girdi. Koyu tonlu lacivert bir gömlek altına ise siyah kumaş pantolon giymişti. Ayağında düz beyaz spor ayakkabı vardı. Genellikle dağnık olan saçlarını özenle taramıştı. Hemen yanıma gelip burnuma öpücük kondurdu.

"Nasıl olmuşum sevgilim . " Dedi etrafında dönerek. Yunan tanrısı gibi demek vardı ama

" Çok yakışıklı olmuşsun aşkım " Demekle yetindim.

" Sevgiline şans dile. " Diyip bana sarıldı yanağımdan öpüp geri çekildi.

" Bol şans hayatım. " Dedim ve onu yolcu ettikten sonra balkona çıkıp müzik dinleyerek kitap okudum.

                             🖤

Bittiğğ umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı bekliyorum