22. Bölüm

22. Bölüm

Sudenaz
sudeimisim

Allah grleyo geliyooo bu bölümde aslında çok içimde kalan şeyler var gerçekten keşke dediğim o kadar oçfazla olaylar var kii çıldırıyotum desem yeridir yani hemen bitirip yeni kurgıya geçmek istiyorum ama biraz da dinlenim ben de insanım sonucta 🤧 neyse iyi okumalar bebisler.

 

                             🖤

Yarım saat içinde olan biten her şey çok hızlı gerçekleşmişti isimlerini alındı masalara yerleştirildik ve en o gelmişti. Halis Keskin umutlarımın, çocukluğumın, geleceğimin, annemin, babamın katilı Halis Keskin.

 

" Değerli dostlarım bu gün yanımda olduğumuz ve partime katıldığınız için çok teşekkür ederim. Hayat her zaman bizlerin yüzüne gülsün. Umarım partı amacını layığıyla yerine getirip sizi eylendirmeyi başarır. On adet açık arttırmaya çıkacak eserim var fakat sonuncusu en görkemlisi, sonuncusu benim bu hayattaki en büyük eserim. Şimdi eğlenme bize devam edebilirsiniz. " Dediğinde yakasından çıkardığı mendille alnında biriken yerleri sildi. Onu görünce içimdeki alev daha fazla harlanıyordu. İçimdeki intikam ateşi asla dinmeyecek gibiydi. En son açık arttırma başladığında Araf ve ben salonun en ücra köşesine yerleşmiştik. İlk önce eskitilmiş bir yaka saati modeli vardı. Paslanmış altın efekti verilen saat oldukça göze hitap ediyordu. En son iki milyon gibi bir fiyata satılmıştı. Bu sefer gelen eserin altın yuvarlak bir çerçevesi vardı ne çok büyük ne de çok küçüktü içinde büyük solmuş bir gül ve onun etrafında canlı gül yaprakları vardı. Teklifler havada uçuşurken artık yakalayamıyordum. Diğer ürünler geldi geçti sıra dokuzuncu esrdeydi bundan sonra kuzgun kalbi gelecekti. Bu sefer gelen bir tabloyu denizin resmedildiği oldukça hoş ve zarif bir tabloyu oldukça emekli olduğu her halinden belliydi. Bunun satılma aşamasını beklemeden Araf kolumu dürtmüştü ve hafifçe kulağıma eğildi.

 

" Kuzgun kalbi gelmeden önce biraz mola verecekler dans falan yaklaşık yarım saat sürer başlamasına on dakika kala özel odaya gideceğiz ve babamın gelmesini bekleyeceğiz. " Dedikten sonra arkasına doğru yaslanmıştı . Ben de en az onun kadar rahat takılmaya çalışacaktım. Onun yaptığı gibi hafifçe arkama yaslandığımda yanımda boğazını temizleyen bir sesle irkilerek oraya doğru baktım.

 

" Merhabalar hanımefendi. Rica etsem bu dansda bana eşlik eder misiniz? " Demişti. Sarışın 1.90 boylarında mavi gözlü yirmili yaşlarındaki eleman. Araf yüzünün hepsini tam çevirme sen gergin bir sesle

 

" Fark ettiysen kavalyesi var birader." Dediğinde adam sanki pot kırmış gibi bir adım geriledi

 

" Gerçekten üzgünüm arkanıza yaslı olunca göremedim rahatsız ettiğim için üzgünüm. " Dediğinde bir adım daha geriledi. Biraz eğlencenin kime ne zararı olabilirdi ki?

 

" Fakat şu an kimseyle dans etmiyorum yani sanırım bu dansda size eşlik edebilirim. " Dediğimde elbisenin eteğini hafifçe toplayarak ayaklandım. Geriye dönüp Araf'a cilveli bi şekilde sırıttıktan sonra adını bile bilmediğim beyefendiye doğru ilerledim. En sonunda dans edenlerin yanına geldiğimizde o tek eliyle belimi kavradı ben ise tek elimi omuzuna koydum diğer ellerimiz birleştirerek dans etmeye başladık.

 

" Adınız nedir acaba? " Diye sordu. Sesi derin ve etkileyiciydi.

 

"Asena, sizin? "

 

"Çınar, memnun oldum. " Dediğinde içten bir gülümsemeyle ona baktım. Dansın geri kalanında pek fazla konuşmamıştık . Müzik sona erdiğinde birbirimizden ayrıldık

 

" Teşekkür ederim isteğimi geri çevirmediğiniz için. " Dedi utangaç bir tavırla

"Ne demek benim için bir zevkti. " Dediğimde dalgın gözlerle bana bakıyordu.

 

" Sanırım artık gitsem iyi olacak iyi eğlenceler dilerim size. " Dediğimde Araf'a doğru ilerledim. Ve kendimi yanına attım.

" Gorçokton çok ozgonom orkonozo yaslı oldoğonoz oçon gormodom." Diyerek Çınar'ı taklit ettiğinde Şen bir kahkaha atmıştım.

 

" Niye dalga geçiyorsunuz çocukla ya gayet kibardı. " Dediğimde ters gözlerle bana baktı içimden " Araf yapma çocuğum öyle kalırsın. " Demek geldi ama ne gerek vardı?

 

" Allah'ım illa beni çıldırtcak bu kadın ya. " Dedi sinir olmuştu. Ay vallahi bayılmıştım.

 

" Tamam hadi bi şey demedim ne zaman gidiyoruz. " Dedim keyiften sekiz köşe falandım şu an.

 

" Sizin dans tane zahmet edip gelmenizi bekliyordum Asena hanım. "

 

" Ya tama hadi hadi kalk da gidem. " Yalnız bizdeki bu rahatlık şaka mıyıdı? Resmen adam öldürmeye gidiyorduk fakat başka bir adamla dans ettiğim için tavır yiyordum. Her şeyi kaybet ama neşeli aslaa. Bu düşüncelerden kurtulup Araf'ın bana uzattığı elini tutarak peşinden ilerlemeye başladım. Araf bana tavırlı tavırlı yürürken ben ise hemen peşindeyim. Şu an sırtına atlayıp ona sırnaşasım gelmişti ama kıyafrtim bunun için pek de uygun bir parça değildi. Merdivenin başına geldiğimizde merdivenlerin başında bekleyen iki tane korumayı görünce adımlarım yavaşlamışyı fakat Araf gram umursamadan yürümeye devam etti. Merdivenin başına geldiğinde ise adamlar kafasını eğerek iki yana açıldı. Araf rahat adımlarla yürümeye devam ederken ben ise onun kadar rahat olmaya çalışarak peşinden ilerliyorum. İkinci kata çıktığımızda hemen sağ tarafa dönerek ikinci kapının önüne gelmiştik. Siyah demir bir kapıyfı. Kapının hemen yanında şifre girmek için tuşlar vardı. Araf bi kaç tane tuşa tıkladıktan sonra kabı oıs diye bir ses çıkartarak açıldı hızlıca içeri girdikten sonra Araf arkamızdan kapıyı kapattı. Etraf zifiri karanlıktan halliceydi. Hiç bir halt göremiyorfum odayı tey aydınlatan şey kapının alyından sızan minicik bir ışıktı. Bir anda gelen ışıkla derin bir nefes almıstım. Kafamı kaldırdığımda Araf'ı görmemle birlikte ödüm kopmuştu ve istem dışı yüzüne bi tokat yapıştırmış bulunmuştum.

 

 

" Ya Araf öyle gelinir mi? Ödüm koptu ya. " Dedikten sonra tokat attığım yanağına bir öpücük kondurup hafifçe ovaladım.

 

" Sana romantiklik yapmaya da gelmiyor ya. " Diye yakındığında. Ben hafifçe kıkırdadım. Daha sonra arkada tuttuğu ellerini bana doğru uzattı. Elinde gördüğüm şey ile nutkum tutulmuştu. Kuzgun kalbi şu an Araf'ın elindeydi. Uzanarak yavaşça boynuma yaktıktan sonra. Geriye şekilde ve sırıtarak bana baktı. Boynumda duran bu tasarım fotoğraflardakine fark atacak güzellikteydi.

 

" Araf ben bunu alamam. " Dediğimde dilim dönmüyordu. Araf ise söylediğimi duymazdan geçerken bileğinden kavradı ve ikili büyük koltuğa kendimizi attık.

 

" Çok yakıştı güzelime." Dediğinde beni sarmalayarak göğsüne çekti. Otuz iki diş gülerek kafamı kaldırıp Araf'a baktığımda burnuma ufak bir öpücük kondurdu. Ben ise uzanım dudağına minik bi buse bıraktım.

 

" Teşekkür ederim sevgilim. " Dedim sıkıca sarılırken. Dakikalarca birbirimizi dalgın gözlerle izlerken gelen haraket sesleriyle hemen hazır ola geçmiştik . Ben koltukta bacak bacak üzerine atıp glosumu tazelerkrn Araf tam yanımda ayakta dikiliyordu . Açılan kapıyla birlikte bakışlatımız tam olarak o yöne çevrilmişti. Halis Demir'in gözleri direkt olarak benim gözlerime değdiğinde dudağımın tek kenarı usulca kıvırılmıştı...

 

 

                          🖤

OKUYUN arkadaşlar bir sonraki bölümde veya ondan sonraki bölümde ilahi bakış açısıyla yazacağım ufak zaman atlamaları olabilr de olmayabilir de neyse size iyi okumalar öpüyorum

Bölüm : 17.03.2025 20:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...