3. Bölüm

Selamın hello. Yeni bir bölüm ve ben çok fazla uzatmadan bölüme geçmek istiyorum iyi okumalaar🖤

                               🖤

Ben şaşkın bir şekilde Araf'a bakarken o gözünü Emir'den ayırmıyordu. Ardından tok sesi bütün masayı kapladı

"Teşekkür ederiz aslan parçası. Yemeğini yediğine göre gidebilirsin benim Asena hanımla konuşmam gereken ufak bir mevzu var hadi sen şimdi ikile" Hemen Emir'e döndüm

"Emir sen kapının önünde bekle hemen geliyorum birlikte geçeriz. " Araf'ın sert bakışlarını üzerimde hissettim

"Yok Emir sen bekleme Asena Hanımı onu ben bırakıcam. "

"Sizi dışarda bekliyorum Asena Hanım. " Dedi Emir ve ayaklandı onun kalktığu sandalyeye Araf hemen yerleşti.

"Ne istiyorsun Araf. " Dedim sesimi soğuk tutmaya çalışarak.

"Kimdi o ecdadını s-" Dediği sırada hemen ağzını kapatttım

" Birincisi benim yanımdaki arkadaşlaraım seni ilgilendirmez ikincisi eğer ki bir daha yanımda küfür etmeye kalkışırsan ağzın şu anki gibi yerinde olmaz. "

Yaptığım bu hareket hoşuna gitmiş olacak ki geniş geniş gülümsedi.

" Sakin olun Asena Hanım sadece burdan geçerken o lavuk beyle sizi gördüm bi uğrayayım yanınıza dedim. " Dedi

"Bana bak Araf Keskin sen bir suçlusun ben ise bir polis . dışarıdauüz yüze gelmemiz bile yanlış anlaşılabilecekken sen gelmiş masama oturabiliyorsun. Nerden geliyor bu özgüven? " Sesin gereğinden fazla sert çıkmıştı fakat Araf bu halime bile sırıtarak bakıyordu

"Asena Hanım zaten her gün yan yanayız burda olunca ne değişiyor ki? " Dedi . Saf ayağına kurban

"Hani orası bir karakol ya Araf " Ne Araf mı aynen kızım Araf git kankito falan da de.

"Bey " Diye düzelttim hemen ardından

"Bence Araf daha iyiydi. "

"Kısa kes artık Araf Keskin ne için geldin buraya ve ne zaman gitmeyi planlıyorsun?" Kısıcası defol git diyordum ama bu avanak çok afedersiniz yani ama hala karşımda kazık gibi dikiliyo

" Sadece sizi görünce yanınıza uğramak istedim Asena hanım . Yani artık oldukça fazla yüz yüze geliyoruz tanışmayalım mı? Mesela isminiz çok güzel anlamı nedir acaba? " Dedi ellerini birleştirip çetesinin altına koyarken.

"Kalıp sohbet etmek çok isterdim ama malumunuz iş beklemez. Ayrıca Emir'de beni bekler acelem var yani. " Derken bir yandan ayaklanıyıdum ağzınun içinden Emir'e sövüyordu sanırım yarım yamalak anlıyordum bir şeyler.

Ardından tam giderken arkama döndüm ve

" Asena Öz Türkçe bir isim anlamı dişi kurt demek. " Dedim bir şey söylemedi. Ben ise bunu söyledikten sonra hemen yanından ayrıldım.

Emir arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Ben geldiğimde ise hemen bana doğru ilerledi.

"Ne istiyormuş o mafya bozuntusu? "

Dedi çatık kaşlarıyla

" Sadece muhabbet etmek istediğini söyledi ben de işim olduğunı söyleyerek onu geçiştirdim. " Başka bir kelime söylemesine fırsat vermeden hemen arabanın yan koltuğuna yerleştim. Ve yol boyunca hiç konuşmadan karakola vardık. Hemen indim arabadan.

"Her şey için teşekkür ederim Emir. "

"Ne demek Asena hanım lafı olmaz. "

Şirin bir gülümseme yollayarak hemen kapıfan içeri girdim içeri adam atar atmaz Elvin önümde bitti. Çok sevimli iyi kalpli. Saf bir kızdı yerdim. Allah'ım inşAllah yine Araf gelmemiştir de Elvin'de bana iş kitlemez. Amin Amin çok Amin.

" Buyur Elvin, bir sorun mu var? "

"Yok şey dicektim sizin adınıza bir çiçek geldi sizin odadaki masanın üzerine bıraktım haber veriyim dedim" Duraksadım. Çiçek mi , ha?

" Ha teşekkür ederim, yani haber verdiğin için yani. ben halledetim gerisini sen işine devam edebilirsin. " Gülümseyip paytak adımlarla gitti. Yani maşAllah çok da güzeldi. Neyse dedim kendi kendime hızlı adımlarla odama girdim . Masamın üzerinde en sevdiğim çiçek olan laleden koca bir buket vardı. Acaba ince bir mesaj mı verilmeye çalışmıştı? Hemen çiçeğe doğru ilerledim elime aldım ve incelemeye başladım üzerinde hiç bir not yoktu bi . Aman ne yapayım bir çiçeğin peşine düşecek değilim ne güzel göndermişler Allah razı olsun gönderenden. Bunu eve götür çektim ama Mia ile yan yana ömrü ne kadar olurdu bilemezdim.

Bunları geride bıraktığımda bir kaç tane daha sorgum oldu. Dosya incelemesi falan yaptım maşAllah durgun bir gündü. Hep böyle olsundu. Amin. Mesaimin bitmesine az kala topatlanmaya başaldım. Çantama her şeyi yığdım. Çiçeği dikkatle elime aldım ve salına salına çıkış kapısına doğru ilerledim arabamla göz göze geldik. Koşsam ne olurdu? Saçmalama Asena . Arabama kavuşmama üç beş adım kala önümde Emir bitti

"Asena hanım nasılsınoz? " Diyordu gülümseyerek. Ama gülümsemesi elimdeki buketi görünce solmuştu

" İyim Emir işte mesai bitti ben de eve gidicem. Sen nasılsın? "

"İyiyim benim de işim bitti isterseniz sizi bırakabilirim ben eve. " Af buyur?

"Yok , çok saol ama gerek yok yani bak arabam burda, artık başka bir gün "

"Tamam ama kaptım bu sözü" Dedi geniş geniş sırıtarak. Bende yalandan ufak bir tebessüm edip başımı aşşağı yukarı salladım. Ama asla böyle bir şey olmayacak.

"İyi geceler Emir bey. "

"İyi geceler Asena hanım. " Dedi hemen yanından uzaklaştım. Kendimi arabaya attım. Çantamı arka koltuğa savunurken çiçeği dikkatlice yan koltuğa koydum . Ve eve doğru yola çıktım. Bir yandan da müzik açmaya çalışıyordum. En sevdiğim şarkı olan

"Boş bardak'ı" Açtım ve eşlik ettim. Eve yakın 7/24 açık olan minik bir market vardı arabayı kenara çekip indim. Markete doğru ilerlemeye başladım girdim ve yaklaşık iki poşet abur cubur almıştım hemen kasaya ilerledim bu arada aburcuburların arasında nda Mia için de bir şeyler vardı . Kasada sıra sonunda bana gelmişti kasiyer her şeyi geçtiğinde elimi çantama attım ama arabada unutmuştum

" Bin dört yüz yirmi beş lira elli beş kuruş. "

" Ya ben çantamı arabada unutmışum hemen kapının önünde bi koşu gidip gelsem? "

Dediğim sırada arkadan birinin kartını uzatıp ,burdan al dediğini duydum baktığımda Araf'tı . Tam itiraz atmak için ağzımı açıyordum ki çoktan kartını uzatmıştı. Ona baktığım sırada bana gülümsediğini gördüm iki tane ağır poşet vardı ikisini de elimden aldı ve kendinin de bir tane poşeti vardı ben önde o arkada arabaya doğru gidiyorduk en sonunda arabanın önünde durduk.

"İki de bir önüme çıkmanı bu seferlik es geçiyorum Araf Keskin. Ama teşekkür ederim"

"Ne demek Asena hanım her zaman " Arabanın arka kapısını açtım Araf'ın elinden poşetleri alıp yerleştirdim ve çantama uzandım içinden bin beş yüz tl çıkartık Araf'a doğru uzattım. Anlamaz gözlerle bana bakıyordu.

"E ödedim ya aburcuburları onun parası "

"Saçmalama Asena. Bin beş yüz liranın kafı mı olur. Eğer çok ödemek istersen bi akşam yemeğine çağırabilirsin?" Dedi şeytan diyo çak ağzının ortasına bi tane ben arka kapıyı kapatım Araf'ın yanına gittim.

"Çok imkandız hayallerin var Araf Keskin "

"Vallahi hiç bir şey demedim sadece biraz acıktım eğer yemek yaparsan gelirim. " E ne yapmam lazımdı oğff.

"Sadece yemek. Yer yemez gidiceksin Araf Keskin. "

"Tamam" Dedi otuz iki diş gülerek

Ben sürücü koltuğuna oturduğum gibi laleleri elime aldım . Çatık kaşlarla elimdeki çiçeğe baktı koltuğa kurulduğunda elimdeki laleleri onun kucağına verdim

"Bu çiçeklere bir şey olursa seni camdan aşağı atarım Araf "

Dedim o ise çiçekleri dikkatlice tutmaya başladı. Ve eve doğru gitmeye başladı

🖤🖤🖤

Eğer şu an bitirmeseydim bölüm baya uzun olcaktı bu bölümümüz de bitti çok şükür. birazdan diğer bölümü yazmaya başlıyacağım. Bu bölümde benim en şaşırdığum yer Asena'nın Araf'ı evine kabul etmesi oldu. Belkide borçlu hissettiği için bilemiyorum neyse öptüüm muaah