7. Bölüm

7.Bölüm

Sudenaz
sudeimisim

Aradam geçen kısa süre zarfında stadın önüne gelmiştik. Gerekli prodesürler uygulandı ve en sonunda içeri girdik sanırım Fenerbahçe'nin kendi stadı olduğu için Galatasaray taraftarlarına ayrılan yer oldukça azdı en azından bu kocaman stad için. Ben etrafı incelemelerde meşgulken Araf bir anda elimi tuttu. NE araf elimi tuttu. Alık alık onun surayına bakarken elimi çekmeye yeltenmiştim ki daha sıkı tuttu. Dudağının bir kenarı usulca kıvrıldı

 

" Stad oldukça kalabalık ikimiz de kaybolmanı istemeyiz bence. " Dedi ve göz kırparak önüne döndü. En sonunda bi yere yerleşmeyi başarmıştık. Taraftarlar daha maç başlamamışken çoktan tezahürat yapmaya başlamıştı bile. İlk defa gelmeme rağmen bu atmosfer nedensizce kendimi iyi hissettirmişti.

" Sevmiş gibisin" Dedi Araf gözleri yüzümde dolaşıyordu.

 

" Bilmem garip bi atmosferi var. "

 

 

"Belki de daha sık gelmeliyiz. "

 

 

"Hiç bir fırsatı kaçırmıyorsun Araf Keskin. "

 

 

"Fırsatlar için yaşıyorum Asena Karman. " Yutkunamadım. Ciddili bu cümleden sonra kendime gelmem beş dakikamı almıştı.

 

 

"Belki daha sonra konuşmamız lazım."

 

 

"Sen nasıl istersen. "

Daha fazla konuşmadan önüme döndüm maç başlamıştı...

20. Dakikaya gelmiştik ve formasında 34 numara Torreira yazan futbolcu bi gol atmıştı Galatasaray taraftarlarının bulunduğu tribün adeta yıkılıyordu kafamı hemen Araf'ın olduğu tarafa çevirdim. Kendisine yeni oyuncak alınan bir bebek gibi seviniyordu. Bunun o halini görmek benim de sırıtmama neden oluyordu.

 

En acilinden kendime gelmem gerektiğinin ben de farkındaydım, ama aramızda gerçekten iyi bir enerji vardı. Belki daha farklı şartlar altında karşılaşmış olsaydık çok iyi arkadaş olabilirdik. Ama hayatlarımız çok farklıydı , biz zıt iki kutuptuk. Artık bi şeyleri düşünmek yerine akışa bırakmam lazımdı sanırım. Diye düşünürken tribün bir kez daha sallandı ekrana baktığımda 28. Dakikada olduğumuzu fark ettim 10 numaralı Mertens adlı oyuncu gol atmıştı...

İlk yarı bitmişti şu an skor 2-0 dı.

 

"Çok mutlusun. "

 

" Nasıl mutlu olmıyım adamları kendi evinde yeniyoruz skor 2-0 Torreira'm Mertens'im gol atmıştı yanımda sen varsın " Dedikten sonra duraklayıp iç çekti

 

" Tebrik ederim gerçekten çok güzel oynuyolar maçtan pek anlayan bi insan deilim ama. "

 

 

"Önemli olan benimle bu maçı izlemeye gelmen gerçekten çok teşekkür ederim. "

 

 

"Ne demek" Dedim ve ufak bir tebessüm yolladım. Konu konuyu açarken ikinci yarı düdüğü çaldı.

 

Maçı bu sefer pür dikkat izledim karşı takımın kalesine doğru bir atak vardı, ve dakika 59 da 20 numara olan Sara adlı oyuncu golü attı tribün bu sefer daha büyük bir coşku yaşıyordu herkes desteklediği takımın aldığı bir puanda bile boğazını yırtarcasına bağrıyordu...

 

Dakika 63 de karşı takımın kazandığı penaltıdan 9 numara olan Dzeko adlı oyuncu gol atmıştı. Bu sefer çıkan sevinç nidaları çok daha büyüktür çünkü karşı takımın taraftarları çok daha fazlaydı . Göz ucuyla arada baktığımda gerçekten çok sinirli olduğunu gördüm küfürleri sıralıyordu fakat ben birkaç tanesini seçebilmiştim sadece. Hakkını yememek lazım çok yaratıcı küfürleri vardı.

 

Maç sona erdi herhangi bir gol atılmamıştı. Sonuç 3-1 di

 

 

 

🖤🖤🖤🖤🖤

 

Kendimizi zar zor dışarı atmıştık. Heryerde meşaleler, çığlıklar, marşlar... Oldukça enerjisi yüksek bir ortamdı fakat çektiğim karın ağrısı katlanılabilecek bir durumda değildi.

 

 

"Araf ben kendimi pek iyi hissetmiyorum, sen lütfen eğlenceli bölme bana bi taksi çağırsan olur mu telefonumun şarjı bitmiş de. "

 

 

"Saçmalama Asena, sen hastayken ben burda kutlama yapıcağım? Saçmalama istersen. Şimdi birlikte arabaya gidiyoruz seni de bi hastaneye götürelim. "İtiraz etmeme zaman tanımadam bileğimi kavradı ve o önde ben arkada arabaya ilerledik. Arabanın yanına geldiğimizde kapımı açtı ve belinden hafifçe ittirerek koltuğa oturmamı sağladı elim emniyet kemerne gidecekken benden önce davrandı ve emniyet kemerimi taktı bunu yaparken yüzlerimizin arasındaki mesafe oldukça azdı. Bu sürede yüzünü yakından inceleme fırsatım olmuştu kaşının çok az üstünden başlayıp kulağının yakınında biten bi iz vardı, koyu kahve gözleri insanı orada oyalanmaya zorluyordu. Biçimli ve güzel bir burunu vardı . Yaptığım tüm bu ince neler sonucunda şunu söyleyebilirdim ki Araf Keskin yakışıklıydı hem de bakmaya doyamıyacağınız kadar. Araf kemerimi takıp geri çekilirken yutkundum

 

" Eğer hoşuna gittiyse biraz daha o şekilde kalabilirim ama kalp krizi falan geçirmeni istemem ."

 

Dedi sırıtarak. Az önceki bütün sözlerini geri alıyordum Araf Keskin kendini beğenmiş tam dövmelik herifin tekiydi.

 

" Çok komiksiniz Araf bey. "

 

"Teşekkürler Asena "

 

"Neyse eve götürür müsünüz beni lütfen? "

 

"Hastaneye gidicez. "

 

 

"Önemli bir durum yok Araf bey evde ilaçlatı içtiğimde kendime gelirim " Her ne kadar tartışsak da eve gitmek konusunda onu ikna etmeyi başarmıtım. Aradan çok az bi vakit geçti ve Araf arabayı kenara yanaştırıp durdurdu ne yapacağını izlemek için ona baktığımda arkaya dönüp arka koltuktan bir battaniye aldı ve bacaklarımla karnımı saracak şekilde üzerime örttü. Bunun ne kadar iyi geldiğini size anlatamazdım. Sonra hiç bi şey demeden arabayı kullanmaya devam etti. Ben de omuz silktim sanki görecekmiş gibi. Araba tuttuğu için camdan dışarı baktım biraz ilerledikten sonra sokakta pamuk şeker satan bi erkek çocuğu gördüm ister istemez gözlerim dolmuştu. Onun hemen yanında ise ailesi ile oturan güzel ve çok tatlı bi kız çocuğu vardı. Benim için hayat bu görüntüden ibaretti. Hayat sana bi seçenek sunmuyordu biz bu dünyanın piyonlarıydık oyna diyordu oynuyorduk ilerle ya da kal diyordu ve yapıyorduk. seçeneklerimiz yoktu önümüze serilen tek seçenek yaşamaktı iyi ya da kötü sadece yaşamak. Hayatın bu acımasızlığı bir kez daha tokat gibi yüzüme vurmuştu. Araf arabayı yine kenara çekmişti çenemi tutup incitmekten korkar gibi yavaşça yüzümü yüzüne çevirdi.

 

" Ağlamasan olur mu? " Dedi ılımlı bir ses tonuyla ben ise hızlıca başımı sallayıp göz yaşlarımı sildim.

 

"Sadece beş dakika beni bekle" Dedi ben ise tekrar kafamı salladım.

Hızlıca arabadan inip pamuk şeker satan çocuğun yanına gitti tek dizinin üzerine çökerek onun hizasına geldi ve çocuğun başını okşadı pamuk şekerleri göstererek bir şeyler söyledi. Çocuk ise ona karşılık olarak bir şeyler söyledi. Araf ayağa kalkacak kalan bütün pamuk şekerleri eline doldurdu ve çocuğun eline ikiyüzlükle dolu bir tomar para verdi. Çocuğun gözlerinin içi parlıyordu adeta. Araf elindeki pamuk şekerlerle bana doğru ilerledi. Ben ise hızlıca camı açtım Araf elindeki şekerlerin hepsini kucağıma döktü.

 

" Asena biliyorum biraz kötüsün ama şurada ki çocuğa bir şeyler alsak diyorum en azından giyebileceği bir kaç tane kıyafet. " Dedi Araf Keskin bu koca cüssesinin içinde incecik bir ruh barındırıyordu bunu bütün çıplaklığıyla şu an daha iyi anlayabiliyorum. Sunduğu fikir ise benim balıklama atlayacağım bir fikirdi kesinlikle. Hızlıca kucağımdaki şekerleri arka koltuğa koydum dikkatli bir şekilde en son ise Araf'ın beline sardığı battaniyeyi katlanarak oturduğum koltuğa koydum ve tam ayağa kalkacakken Araf elimden tutarak kalkmama yardımcı oldu. Ve el ele hızlıca küçük çocuğun yanına ilerledik. O kadar tatlıydı ki onunla geçireceğimiz her bir vakit için çok heyecanlıydım.

 

 

 

🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

 

 

Uzun süre sonra bir bölüm daha yaımladım. Eğer bölümü şimdi bitirmeseydim baya uzuyacaktı . Hemen ikinci bölümü yazmaya başlıyorum şimdi. Normalde peş peşe yayımlamazdım fakat uzun süredir bölüm atmadığım için 8. Bölümü de bu gün atmaya çalışacağım. Neyse umarım bölümü sevmişsinizdir bayyyy🖤

 

 

 

 

 

Bölüm : 14.01.2025 14:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...