8. Bölüm

8.Bölüm

Sudenaz
sudeimisim

Selam selam selam bölüm geldiii. Nabersiniz. Neyseee başlayanziiii iyi okumalar

 

 

 

                              🖤

Çocuğun yanına ilerlerlerken çocuk çekingen bakışlarını etrafa gönderiyordu. Yanına geldiğimde onun yanına eğildik ve gülümseyerek ona baktım.

" Merhaba küçük bey tanışalım mı. " Oldukça sevimli 1.40 boylarında kumral masum yüzlü bir çocuktu. Bal renginde gözleri vardı. Çekingenliğinden biraz olsun kurtulması için elini ben tuttum ve

"Ben Asena, polisim. " Hemen başını kaldırıp gülümseyerek bana baktı

 

"Aa biliyor musun ben de büyüyünce polis olcam. "

 

" Biliyor musun senden çok güzel bir polis olur. Adın ne bakalım senın "

 

 

"Umut benim adım. Annem koymuş hiç bi zaman umudumu kaybetmeyeyim, kaybedersem bile o umudu yine dönüp dolaşıp kendimde bulayım diye koymuş. Öyle demişti yani. " Dedi en son kurduğu cümleler zorlukla dökülmüştü ağzından.

 

"Peki nerede annen ve baban. " Yüzüme baktı göz yaşlarının içinde gülümsedi

 

"Melek oldu annem, babam melek etti sonra aldılar onu yani babamı... " Yutkundu göz yaşları gittikçe daha fazla artıyordu hızlıca elimi cebime attım bi mendil çıkartıp Umut'un göz yaşlarını sildim.

 

"Seni zorlamak istemem Umut ama devam edersen sana yardımcı olabiliriz. "Olumlu anlamda başını aşağı yukarı doğru salladı.

 

" Sonra beni amcam aldı . Harçlığımı kendim kazanmam gerektiğini söyledi ben de tamam dedim... " Sonra Arfa bakarak gülümsedi

 

"Tabii Araf abinin verdiği para sayesinde uzunca bir süre çalışmama gerek kalmayacak tabii..." Söylemeye çekindiği bi şey vardı ve bu her halinden belliydi. Gözlerinden akan yaşlara engel olamadan çaresizce Araf'a baktım. Tek omuzıyla ağaca yaslanmış dalmış gözlerle bizi izliyordu ağlamam ise onun sabırını taşıran son damla olmuştu. Yavaş adımlarla yanımıza ilerleyip hizamıza eğildi

 

"Umut bak şu an konuştuğumuz hiç bir şey istemediğin kimsenin kulağına gitmeyecek bu konu hakkında sana söz veriyorum. "Dedi Umut'un gözlerinde inanılmaz bir ikilem vardı onu bu kadar rahatsız eden şeyi çok merak ediyordum. Umut ise son çare olarak yine anlatmaya başladı

 

"Amcam eğer çok para kazanırsam belli bi kısmını alıyo. Ama merak etmeyin hepsini değil bana da bırakıyo. " Benim göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu boğazımdaki yumru git gide büyüyordu. Umut bana doğru ilerleyerek elimdeki mendili aldı ve gözlerimden akan yaşları sildi. Yaptığı bu davranış benim dudaklarımda ufak bir tebessüme neden oldu.

 

"Umut sana sarılabilir miyim? " Cevap vermeden umut minicik bedenini benim kollarımın arasına bıraktı. Araf ise bize bakarak gülümsedi

"Araf abi sen de gelsene " Dedi umut gülerek. Hemen ardından Araf'da yanımıza gelip bize sarılmıştı. Yaklaşık beş dakika falan sokak ortasında birbirimize sarılarak durmuştuk.

 

"Umut seninle biraz gezsek yani vakit gelirsek sorun olur mu. " Diye sordum

" Sorun yok sizinle gezmeyi ben de çok isterim. " Dedi gülerek hep birlikte ayaklandık. Umut bi eliyle benim elimi diğer eliyle de Araf'ın elini tutarak ortamıza geçti. Biraz ile eledikten sonra bi çocuk mağzasının önünde durduk. İçeri girdik ve ben tekrar Umut'un boyuna eğildim

 

"Umut ihtiyacın olan her şeyi çekinmeden al lütfen uyanmama gerek yok. " Dedim bizden utanmasını istemiyordum. Utana sıkıla etrafa kaçamak bakışlar atıyordu ve en sonunda başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı bu sefer onunla konuşan Araf'tı

 

" Hadi bakalım sen rahatça gez istediğini al yanımıza gel. "Dedi araf gülümserken. Umut ise

 

" Tamam. " Diyerek hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı. O gider gitmez başımı hemen Araf'a çevirdim

 

"Onu tek bırakmamız iyi bir fikir mi Araf? "

 

"Eğer başında dolaşırsak rahat rahat hareket edemez Asena. "

 

"Haklısın." Dedim .

 

"Araf senden bi şey isteyebilir miyim?"

 

"Tabii ki ayrıca lütfen söyleyebilir miyim diye sorma direk isteğini söyle."

 

"Umut'un yaşadığı yeri görmek istiyorum. Eğer dediği gibi amcası onu çalıştırıyorsa çocuk yetiştirme yurduna alırlar ve ben Umut'u yanıma alırım. "

 

 

"Asena bu, bu kadar kolay karar verebileceğin bir konu değil. Umut oyuncak değil. "

 

"Biliyorum, biliyorum ama kafam çok karışık ona bakabilirim, hem. " Dedim ve zorlukla konuşmaya devam ettim.

 

 

"Hem sen de varsın yetersiz olduğum yerde sen devreye girersin. Araf ben Umut'u bu şekilde terk edemem. İçim el vermez. Biz gelmeseydil belki bu saate kadar hala çalışıyo olacaktı. " Cümlemi bitirdiğim gibi bize doğru ilerleyen Umut ile göz göze geldik.

 

"Bunlar benim için yeterli Asena abla."

Elimde bir tane kazak, bir tane eşofman, bir tane ayakkabı ve bir tane de hırka vardı ben ise hızlıca yanına ilerleyerek onu kucağıma aldım.

" O zaman şöyle yapalım bu elindekiler kalsın ve sen burada Araf abin ile otur ben de bir kaç parça bir şey alayım. " Dedim o ise gülerek kafasını salladı. Onu eğilerek Araf'ın yanına bıraktıktan sonra mağzada geçinmeye başladım ve elime ne gelirse aldım iç çamaşırından montuna , montundan oyuncağına kadar. Zannımca ardan bir saat geçmişti ve ben bu sürenin sonunda elimde kocaman iki tane alışveriş arabasıyla Araf ve Umut'un yanına gitmiştim. Umut kocaman gözlerle elimdeki alışveriş arabalarına bakıyordu.

 

"Araf sanırım şimdilik bu kadar yeterli olur. " Araf kahkaha atarak bana baktı

 

" Asena biraz az olmamış mı?

 

"Öyle mi? Daha ne alacağımı bilemedim ki bir de sen bak istersen." Dedim safça. Bu cümlemden sonra Araf daha büyük bir kahkaha attı.

 

"Şaka yapıyorum Asena. " Olay kafama sonradan dank etti ve kaşlarımı çatarak Araf'a baktım.

 

"Kasaya gidiyoruz Araf, Arabaları sen alıyorsun. " Dedim ve Umut'a doğru ilerledim. Umut'u kucağıma alıp elindeki kıyafetleri de arabaya attım ve Araf arkada ben kucağımda Umutla öndeydim. Kasaya geldiğimizde çok uzun bir süre orda bekledik. En son bitmesine iki üç kıyafet kala Umut'u yere indirip çantamda kart çıkardım. Araf hemen önüme geçip.

 

"Temassız ödeyeceğim. " Dedi arkasında ne kadar debelensem de dev cüssesi bir milim bile kıpırdamıyordu. Kıyafetlerin ücretini ödediğin de sırıtarak arkasını döndü ve bana baktı

 

"Ben ödeyecektim Araf. " Cevap olarak ise sadece güldü. Ben hızlıca Umut'u kucağıma aldım ve

 

"Poşetleri sen taşıyacaksın Araf. " Dedim ve arkamı dönüp kucağımda umut'la dükkandan dışarı çıktık. Araf ise arkamızda elinde bütün poşetlerle yürüyordu. Birlikte arabaya doğru yürümeye başladık. Arabanın önüne geldiğimizde Araf'ın cebinden anahtarı alıp bagajı açtım. Araf elindeki poşetleri baraja bıraktıktan sonra arka kapıyı açtı ilk olarak Umut'u bıraktım sonra ise umut'la oturmak istediğim için ben de arka koltuğa geçtim. Hemen sonra Araf kapımızı kapattı ve kendisi de sürücü koltuğuna yerleşti. Hızlıca Umut'un kemerini daha sonra ise kendi kemerini taktım.

 

"Evet hepimiz tamam mıyız? " Dedi Araf ben ise tiripli olduğum için sadece kafamı aşağı yukarı salladım. O ise bu halime bir kahkaha attı. Umut bize evini tarif ediyordu . Yaklaşık on beş dakika sonra Umut'un tarif ettiği yere gelmiştik. Umut arabada kucağımda uyuya kalmıştı hızlıca yanımdaki battaniyeyi alıp üzerine örttüm onu rahatsız etmemeye çalışarak. Araf arabadan inip. Arka kapıyı açtı ve dikkatli bir şekilde Umut'u kucağına aldı hemen ardından ise ben bir hışımla arabadan indim. Geldiğimiz ev yıkılmaya yğz tutmuş bir gecekondudan halliceydi. Bir çocuğun burda nasıl yaşadığına akıl zır erdiremiyordum. Umut kafasını Araf'ın omzuna gömmüştü üzerine örttüğümüz battaniyeyi ise Araf kafasına kadar çekmişti. Kapının önüne geldiğimizde Araf tek eliyle elimi tutttu ve bana güç vermek istercesine elimi hafifçe sıktı.

 

Başlıyorduk...

 

 

🖤🖤🖤🖤

 

Eveet bittiiii. Dün atamadım kusura bakmayın . Bölüm içime sindi aslına bakarsanız Umut'un hikayeye bir renk kattığını düşünüyorum şimdi umutum amcası ve yengesiyle tanışacaklar bakalım nasıl ilerleyecek. Bu gün bir bölüm gelmez ama yarın ya da sonraki gün atmaya çalışacağım keyifli okumalar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 16.01.2025 18:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...