9.Bölüm

Arkadaşlar bol bol yorum yaparsanız çok sevinirim keyifli okumalarrrr:)

🖤🖤🖤

Elimi kaldırıp yavaşça kapıya iki kere tıkladım. Kapı sertçe açılmıştı.

"Nerdesin lan sen bu saate kad-" Cümlesi bizi görmesiyle birlikte yarıda kesilmişti. Kapıya altmışlı yaşlarda saçlarında genellikle beyaz renk yer edinmişti çok seyrek de olsa siyah tutamlar da vardı. Geçirdiği zamanların her bir dakikası yüzüne bir kırışıklık olarak geri dönmüş gibiydi. Kalın kaşları ona sert bir surat ifadesi kazandırıyordu. Dolgun dudakları kuru ve parçalanmıştı. Gözleri ise masmaviydi. Ucu aşağı doğru ve büyük bir burnunu vardı. Bu haliyle korku hikayelerinden fırlamış gibi duruyordu.

"Siz kimsiniz? " Dedi. Sesi hırıltılı ve kabaydı. Ben irkilerek bir adım geri çekildiğimde Araf ise benim tam zıttım hareket ederek bir adım öne atıldı.

"Ben Araf Keskin, biz bu küçük beyi dışarıda bulduk ve eve getirmek istedik. Rahatsız ettıysek kusura bakmayın. " Dedi sesi sanırım Umut'u uyandırmamak için kısık çıkıyordu

"Tamam çocuğu bırakıp gidebilirsiniz." Dedi Araf'ın zıttına adam bağırarak konuşuyordu . Adam hışımla öne atılarak Umut'u aldı ve yere attı tam çocuğa vuracakken Araf hızlıca Adamın elini tuttu ben ise cebimden cüzdanımı çıkartarak polis kimlik kartımı adamın suratına tuttum.

"Ben İlçe emniyet müdürlüğünden Asena Karman. Sizi biraz en azından ekip gelene kadar bekleticez sonra sorguya gidiyoruz. " Adamın şok olduğu her halinden belliydi ben hızla öne arılarak Umut'u kucağıma aldım ve sakinleşmek için yavaşça saçlarını okşamaya başladım. Bu araya gelmeden önce olası ters bir durum için ekipleri çağırmıştım. Direkt adamın kafasına sıkma yetkim de vardı fakat lanet olası vicdanım yüzünden bir insana kolay kolay zarar veremiyordum.

"Umut sakinleş, lütfen. Her şey geçti amcan bir daha sana zarar veremiyecek seni bir daha hiç yanımdan ayırmayacağım. " Dedim sanırım ağlarken kucağımda uyuya kalmıştı hızlıca gidip onu arabanın arka koltuğuna yatırdım ve üzerini battaniyeyle sıkıca örttüm. Kapıyı kapattıktan sonra hızlı adımlarla Araf'ın yanına gelmiştim.

"Araf ekipler birazdan burada olur şimdilik git zaten yanımda silahım var en ufak bir yanlış hareketinde çeker vururum. Şimdi git ve ben arayana kadar gelme. " Araf her ne kadar tereddütte kalsa da gitmek zorunda kaldı çünkü onunla beni yan yana görmeleri daha büyük bir yıkıma sebep olacaktı. Aradan çok vakit geçmeden hemen ekipler olay yerine gelmişti. Yan yana gelen Emir ve Elvin'e baktım.

"Emir, Elvin şu adamı alın direkt karakola götürün olayın görgü tanığı benim. Sorusuyla da bizzat ben ilgileneceğim. " Onlar ise sadece başını salladı ve önümdeki adamı ters kelepçeye alarak götürdüler. Ekipten bir kaç arkadaş olay yerinde ilk sorgumu aldı ve yirmi dakika falan sonra etrafta kimse kalmamıştı. Derin bir nefes alıp arabaya doğru ilerlerken omuzuna bir el geldi refleks olarak elı tutup çevirdiğimde Araf'ı görmek beni bozguna uğratmıştı. O ise yaptığım bu şeyi sırıtarak karşılıyordu. Döndürdüğüm bileğini hızlıca bıraktım. Ve

"Kusura bakma. " Dedim yutkunarak.

"Hadi hemen gidelim. " Dedi sırıtmaya devam ederek. Arabanın önüne geldiğimizde arkada Umut uyuduğu için onu rahatsız etmemek adına ön koltuğa geçtim Araf ise sürücü koktuğuna yerleşti. Ve arabayı hemen karakola doğru sürmeye başladı.karakola gelene kadar kimseden çıt çıkmamıştı. Karakola yaklaşırken ise

"Araf tam dibine girme karakolun ben giderim. Ayrıca Umut'u sakın tek bırakma zaten uyanınca yabanvılar burayı. İşin çok uUn sürmeyecek. " O ise dediğim bu bütün şeyler karşısında kafasını salladı. Hızlıca arabadan inerek karakola yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde Elvin hemen önümde bitti.

" Sizi bekliyor Asena hanım. " Kafamı salladım ve bana verdiği dosyayı alarak hızluca sorguya odasına yürümeye başladım. İçeri girdiğimde o adam kuduz köpek halinden kedi yavrusu moduna geçiş yapmıştı. Hızlıca karşısına geçtim ve dosyayı açtım Ayhan Yıldırım. Elli dokuz yaşında , evli ve iki çocuğu var.

" Ayhan Yıkdırım sözümü kesmeden dinleyeceksin yoksa o çeneni kırarım. Olayın görgü tanığı ben olduğum için inkar etme gibi bir lüksün yok. Okuması gerekn bir çocuğun Eğitim hakkını elinden alma Türkiye'de eğitim hakkı, Anayasa'nın 42. maddesiyle güvence altına alınmıştır. Ayrıca, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu , çocukların haklarının korunmasıyla ilgili hükümler içerir.

Bir çocuğun eğitim hakkını elinden almak, doğrudan cezalandırılan bir fiil olarak TCK'da yer almasa da, bu durum şu suçlarla ilişkilendirilebilir

Birinci eğitim ve Öğretimin Engellenmesi Eğitim hakkının engellenmesi, cezai yaptırıma tabidir. Bu maddeye göre, eğitim ve öğretimin engellenmesi fiilini işleyen kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

İkinci Çocuk İhmali veya İstismarı TCK 233 Anne, baba ya da yasal sorumluluk sahibi bir kişinin çocuğun eğitimi ve gelişimi için gerekli olan temel haklarını ihmal etmesi durumunda, bir yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

Üçüncü Çocuk Koruma Kanunu 5395: Eğitim hakkından mahrum bırakılan çocukların durumu, sosyal hizmet birimleri veya mahkemeler tarafından incelenebilir. Gerekirse, velayet hakkı elden alınabilir veya idari yaptırımlar uygulanabilir.

Eğer çocuğun eğitimden mahrum bırakılması, zorla çalıştırma veya istismar gibi durumlarla ilişkiliyse, bu suçlar ayrıca daha ağır cezalar gerektirir. Bu tür durumlarda çocuğun haklarının korunması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na, polise veya savcılığa başvuru yapılabilir.

Bir çocuğu zorla çalıştırmak.

Türkiye'de bir çocuğu zorla çalıştırmak, hem Türk Ceza Kanunu hem de iş kanunları çerçevesinde suç sayılır ve ciddi cezai yaptırımlara tabidir. İşte ilgili yasa hükümleri:

Bir Zorla Çalıştırma TCK 117

Türk Ceza Kanunu'nun 117. maddesine göre, bir kişiyi zorla çalıştırmak suçtur. Bu maddeye göre:

Zorla çalıştırma fiilini işleyen kişilere 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası verilir.

Bir çocuğu kasten yaralama ya da yaralama ya teşebbüs

Türk Ceza Kanunu'na göre, bir çocuğa karşı kasten yaralama suçu işlemek, suçun nitelikli halleri arasında yer alır ve daha ağır cezalar öngörülür.

Kasten Yaralama Suçu ve Cezassı

Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilebilen Yaralama TCK 86/2 Eğer yaralama, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif ise, mağdurun şikâyeti üzerine, fail dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Yanı Ayhan bey bunun sonucunda ne kadar ceza alıcağınızı az çok tahmin edebiliyorsunuz dur. Ayrıca Umut'un velayeti sizden alınacak ve Umut yetiştirme yurduna verilecek." Dedim.

"Suçalmaların hepsini kabul edip çekeceğim bütün cezalara razıyım. " Diye mırıldandı. Reis zahmet olcak. Yani sen kabul etmesen biz seni şimdi salça zaten. Te Allah'ım ya. Tek dileğim adam akıllı insanlarla muhattap olabilmek.

Başka hiç bir şey söylemeden odadan çıktım kapının önünde olan Emir'e kafamda içeriyi göstersin o da yapmadı gerektiğini anlamıştı. Koridoru geçtikten sonra karşımda sosyal hizmetler görevlileriyle göz göze geldim yanlarında ise Umut vardı. Araf'ın ne zaman bu çocuğu ne zaman buraya getirdiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Hızlıca Umut'un yanına atıldım ve onu kucağıma aldım

"Asena abla beni bu abilere verme. " Bahsettiği kişiler sosyal hizmetler görevlilerinden bahsediyordu.

"Ben Umut'u evlat edinmek istiyorum Gökhan bey. " Burada bulunduğum süre boyunca sürekli bu tarz olaylarla karşılaştığım için görevlileri tanıma fırsatım olmuştu.

"Asena hanım gerekli prosödürler var. Biz oyuncak dağıtmıyoruz. "

"Gökhan bey prosödürler sizden daha iyi biliyorum emin olun. İlk aşama başvuru süreci bunu tamamlamış olduk. Sıra değerlendirme sürecinde."

"En kısa sürede size dönüş yapacağız Asena hanım ama o zamana kadar Umut bizimle. " Konuşma biter bitmez kucağımda ki Umut'u yere indirdim ve onun hizasına çökerek konuşmaya başladım.

"Umut şimdi abilerle gitmen lazım ama sana söz veriyorum en kısa sürede seni yanıma alacağım ve bir daha kimseye vermeyeceğim. " Umut ise çaresiz bir şekilde kafasını sağlamaktadır başka bir şey yapmadı ağlamamak için kendini tuttuğu her halinden belliydi. Gökhan ve Emre Umut'u alarak kapıya doğrı ilerledi. Uzaklaştıklarına emin olduktan sonra hızlıca karakoldan dışarı çıktım biraz yürüdükten sonra elimi cebine atıp telefonu aldım tam Araf'ı arayacaktım ki buna gerek kalmadan Araf bi anda arabayla önümde bitti. Hızlıca kapıyı açıp ön koltuğa oturdum ve kemerini bağladım.

"Ev." Dedim sadece o ise kafasını sallamakla yetindi. Bütün bu cümbüşün içinde kendimi bi tık geri plana atmıştım. Karın ağrım katlanılamayacak boyuttaydı bu sefer akan bütün göz yaşlarım tamamen çektiğim acıdan dolayıydı.

Evin önüne geldiğimizde Araf hızlıca arabadan inip kapımı açtı ve beni kucağına aldı. Hızlıca kucağında tepinmeye başladım

'İndir beni dağ ayısı. "

"Asena yürüyebilecek durumda değilsin. "

"Bırak da ona ben karar veriyim. "

" Karın ağrısından ağlıyorsun ama sen bilirsin. " Tartışmalarımız uçarken kapının önüne gelmiştik Araf cenimden anahtarı aldı ve kapıyı açtı. İlk önce kendi ayakkabısını çıkardı sonra beni omuzına atıp benim de ayakkabılarımı çıkardı. Ayakkabımı çıkardıktan sonra tekrar belimden ve dizimden kavradı ve beni yatak odasına götürüp yatağın içine yerleştirdi. Yorganı belime sıkıca sardı ve

"Beş dakika bekle. " Dedi ve odadan çıktı. Gözlerim hızlıca Mia'yı ararken yerde uyuduğunu fark ettim. Yaklasşık beş dakika falan sonra Araf elinde sıcak su torbasıyla odaya girdi. Yatağın köşesine oturdu ve yorganı belimden çekti. Elini karnıma koydu ve masaj yapmaya başladı. Bu yaptığı hareket karşısında dilim tutulmuş bir şekilde onu izledim. Onu ittirmek kovmak istiyordum ama yaptığı bu haraket ağrımı hafifletiyordu. Ne kadar sürdüğünü bilmesem de uzun süre boyunca masaj yaptıktan sonra sıcak su torbasını kasıklarımın üzerine koydu hemen ardından ayaklanarak dolabıma ilerledi ve bir tane tişört bir tane de pijama altı alarak yanıma koydu.

" Bu gece burda kalıcağım. içeride yatıyorum. En ufak bir kötü hissettiğinde yanıma geliyorsun. Ayrıca üzerini değiştir o şortla daha kötü olursun. " Bunları söyledikten sonra kapıyı kapatarak odadan çıktı. Gittikten sonra hızlıca kalkarak verdiği kıyafetleri giydim ve sıcak su torbasını kasıklarıma koyup yorganı boğazıma kadar çektim. Ve uykunun beni içine çekmesine izin verdim.

🖤🖤🖤

Bitti iki gün üst üste bölüm attım şaka gibiii. Binbeşyüz kelimeye yakın yazdım. Sorgu bölümü biraz uzun olduğu için bu kadar uzattım normalde bin kelimede bırakıyorum genelde. Yaptığım yazım yanlışlarını lütfen maruz görün. Ve lütfen bol bol yorum yapın sizi seviyorum bir daha ki bölümde görüşmek üzwreeee🖤