Farkındayım uzun zamandır bölüm yazmıyorum ama bunu telafi ettirmeye çalışıcam. Ayrıca önceki bölümün ağırlığı var üzerimde gerçekten ayırmak zor oldu ama yani ne diyeyim ki duygularıma tercüman olacak kelimeler yok... Her şey kaldığı yerden devam ediyor bakalım Gece'nin Doruk ve Asel ile aralarında geçen diyaloglar nasıl olacak? Asel ikizinin böyle bir şey yapacağına imkan verebilecek mi? Bu bölümde okumanız için bir şarkı öneriyorum size. "imkansız bir aşk denir" Şarkımızn ismi bence bir dinletin neyse efendim ben daha fazla lafı uzatmayayım siz de güzel güzel okuyun iyi okumaları💕🌸💕🌸💕
🌸
Aslında şu an Fransa'ya çekip gitmemek için hiç bir sebep yok fakat Arel'in bana yaşattığı bu hayal kırıklığı yüzünden diğer arkadaşlarımı görmemek oldukça ayıp olur. Hayır şu an iyi değilim ve bu gidişle olmayacağım da. Sadece Arel'den uzaklaşmak için binmiş olduğum Taksiden beş dakika sonra indim. Kulaklığımı takıp sokak lambalarının aydınlattığı yolda yürümeye devam ettim. Hayır bunların hiç birini hakettiğimi düşünmüyordum. Haftalar önce söylediğim bir söz geldi aklıma, beynimde yankılandı o cümle
"Çocukluğum bile beni sevmezken, ailemin beni sevmesini nasıl bekleyeni kırdım? "
Şimdi tekrar soruyorum kendime çocukluğum bile beni gözlerimin içine bakamazken Arel'i nasıl bu gözlere hapsetmek isteyebilir dim? Ama bir kere olsun bencil olmak istiyordum. Daha önce hiç böyle bir duygu yaşamadım ve tarif edemeyeceğim kadar berbat bir histe kulaklığımdan gelen müziğin sesi ile boğazımdaki yumru git gide büyüyordu
"Görmem sanmıştım seni yanında o adamla.
Gündüz bir şey hissetmedim gece bıçak karnıma,
Benim de elimi bir başkası tutabilir.
Beraber verdiğimiz sözleri kim ne bilir? ".
Artık gözümün içinde durmaktan yorulmuş olan göz yaşlarım yanağıma doğru hücum etti. Saat gecenin bilmem kaçı olduğunu bilmeden, kalbimde kocaman bir boşlukla, nereye varmak istediğimi bilmeden, yürüyorum. Kulaklığım olsa bile arkamdan gelen adım seslerini duymuştum. Hemen müziğin sesini kıstım ve adımlarımı hızlandırmaya başladım. Göz ucuyla arkama baktığımda bir adamın beni takip ettiğini fark ettim. Hemen önüme döndüm ama adam bana oldukça yaklaşmıştı ki hemen yanımda bir araba durdu ve kapısı hızlıca açıldı. Arel'in içinden hışımla içinden indiğini gördüm ve hemen arkamdaki adamın üzerine atladı . Adamı yere yatırmıştı ve yüzüne ardı arkası kesilmeyen yumruklarını indiriyordu. Hemen Arel'in yanına yaklaşarak onları ayırmaya çalışyım zor bela adamın üzerinden kaldırdığımda adamın bayılmış olduğunu gördüm.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? beni takip etmek ne demek oluyor? " Diyerek bağırdım
"Gece şu an gurur yapmayacaksın değil mi ?az önce sana yardım ettim. " Dedi sinirli ama sessiz konuşuyordu
"Teşekkür ederim ama sevgilisinin gitmesinden bir hafta sonra sevgilisini aldatan bir adamın yardımına ihtiyacım yok şimdi ikile. " Diye çıkıştım ve arkamı dönüp yürümeye başladım ama on saniye falan. Kolumdan tutup arabaya oturtturdu beni ve kapıları kitledi
"Ne istiyorsun Arel? Yaptığın şeyler yetmez mi? Daha ne kadar canımı yakmak istiyorsun? "Bağırıyordum ama sesim gür çıkmıyordu çünkü her an ağlayabilirim moodundaydım.
" Dinlediğim bütün şarkılar senden bahsediyormuş Gece. Sen yanımda olmayınca fark ettim. " Dedi gözlerini gözlerime kilitleyerek.
Sadece sessiz kalmayı tercih ettim çünkü konuşursam ağlardım. Ama konuşmam lazımdı belki son kez...
"Arel belki seni son görüşüm, belki bir daha Fransa'dan hiç dönmeyeceğim gerçi hoş dönmen için tek sebep sizdiniz biri eksildi neyse konumuz bu değil. Arel ben senin yaptığın kötülüğe senin omuzunda ağlamak istedim. Bilmiyorum gerçekten sevildiğimi hissettirdin, seninleyken yaşadığımı hissediyordum. Tanıştıktan sonra hep yanımdaydın, her anımda. Neyse işte güzel dünlerdi tekrarı olmaz. " Dedim gözlerim dolu dolu. Gözlerine bakmamak için verdiğim çabanın haddi hesabı yoktu. Bir yandan da parmaklarımın yanında olan etleri mıncırıyordum.
Sesli bir şekilde yutkunmam ve bir iç geçirdi
"Olur.oldururuz, sen yeter ki iste ." Yerinde kıpırdanıp ellerimi tuttu ve gözlerinin içine bakmamı sağladı
"Gerçekten kendimde değildim kafam çok dağınıktı neler olduğunu hatırlamıyorum bile. Senden sadece bir şans istiyorum. Bir daha seni üzmeyeceğim. Gece'm, güzelim, aşkım, bebeğim lütfen beni sensiz bırakma. Yapma bana bunu Affet beni"dolu gözlerle ona bakmaya devam ettim sonra ise aklıma Arel'in çok sevdiği bir şarkı geldi.
"Eğer ben seni affetsem, geceler seni affetmez,
Göz yaşlarım affetmez,
Gururum seni affetmez,
Sen onu aldatırken seni bekleyen bu kız affetmez,
Ben eriyip giderken buna şahit olan aklım ve kalbim seni affetmez Arel... "
Daha fazla konuşmanın bir manası yoktu o da anlamış olacaktı ki Doruk'un evine doğru arabayı sürmeye başlamıştı. Ve belkide son kez olan konuşmamız bu şekilde bitti ve belki son kez göreceğim o bal rengi ela gözüne, sarıya çalan kumral saçına yani kısaca yüzünün her bir noktasını uzun uzun izledim ve lanet olsun ki zihnime belki de hiç çıkmayacak bir şekilde kazıdım...
🌸🌸🌸
Evet çiçeklerim, böceklerin, bal peteklerim bu bölümümüzün de sonuna geldik. Sevdiğim şarkılardan alıntılar yazdım biraz deja vu yaşadık. Adım adım finale doğru yaklaşık beş bölüm kadar sonra bitirmeyi düşünüyorum. Aklımda yeni bir kurgu fikri var ama konu nasıl seyir edicek onu da düşünmem lazı şahsen bu kitabın işleyişi için yaklaşık bir ay düşündüm. Neyse biraz bu kitabımıza dönelim bir daha ki bölümde -bu sefer kesin - Doruk ile Asel'in yanına gidecek ve konuşacaklar sonraki iki -üç bölüm karakterlerin toparlanması vb. Şeyler ve final bölümü . Size kitapta bir sürprizim daha olacak fakat iyi mi kötü mü onu söyleyemiyoruz maalesef. Neyse efendim en kısa sürede yani bir sonraki bölümde görüşmek üzere sizi çok seviyorum kendinize iyi bakın 🌸🌸🌸🌸💕💕💕💕
Okur Yorumları | Yorum Ekle |