Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm Bileklik

@sudeistekral

Odaya girdiğinde şaşırmıştım ve "senin burada ne işin var" sorusu kaçtı dudaklarımdan gökalp hiç birşey demeden hızlı adımlarla olduğum yere geldi zaten yapılı vücuduyla attığı 1 adımı benim 2 adımımdı normaldi fakat burada ne işi vardı hiçbirşey söylemeden cebinden bir kutu çıkardı "heyy bir saniye napıyosun" dediğimde "bu bir bileklik seni anne annemin oraya götürücem ve bu hep senin kolunda duracak bende yani bizde seni hep izlicez konum olarak merak etme jest falan yapmıyorum sana" mantıklıydı ama herkesin içinde vermesi gerekmez miydi neden benim odamda bana vermiştiki o an bunu çok takmadım ve "ben kendimi korurum hem her gün arıyacağım gerek yok" dedim "bak Lavin bu sadece güvenliğin için bikere dediğimi yap" dediğinde öfkeyle nefes vererek "tamam ver takıyım" diyip elinden kutuyu aldım ve içini açtım

 

bileklik çok güzeldi narin taşları vardı ve renkleri gri nin en güzel tonundandı bukadar güzel birşeye nasıl takip cihazı koyduklarını çözmeye çalışıyordum en sonunda bir taşının içindeki siyah objeyi gördüğümde baya şaşırmıştım "niye bukadar şaşırdın teknolojiden haberin yokmu" diye söylendi gökalp " sanane be bukadar belli olmamasına şaşırdım sadece ayrıca fikrimi değistirtme bana her an çıkarabilirim"

 

"tamam tamam dur çıkıyorum şimdi görüşürüz" dedi gitmesini beklerken bana sıkıca sarıldı onu üzerimden iterek "ne yapıyorsun ya uzak dur uzak dur benden" dedim ve dedim ve ondan uzaklaştım "tamam sadece... ben... neyse boşver görüşürüz" diyerek odadan çıktı kapı sertçe kapandı yatağın üzerine bıraktım kendimi acaba bana tutulmuşmuydu gerizekalı inşallah öyle birşey olmamıştır yaptıklarına başka bir anlam veremiyordum. Allah'ım inşallah şu gerizekalı dizilerdeki gibi olmaz bu kovalamaca ya yakalanayım yada öleyim ama bu son onda bitmesin...

 

yatakta doğruldum yanımda duran telefona baktım saat 12.04'dü hızlıca ayağa kalktım biraz sendeledim ah bu demir eksikliği zamanında doktora gitmeliydim dolabın yanındaki bavulu, şarj aleti ve telefonu alarak odadan odadan çıktın içimi acıtan şey kendi telefonumun veya bir tane bile kendi kıyafetimin olmaması değildi kalbimi acıtan tek şey babamdan ve babamın yaptıklarından kaçmamdı kaçmamdı

 

bavulu kafamın dibine bıraktım son görüşmek için mutfağa gittim eda ve dilek abla oradaydı fakat gökalp yoktu iyikide yoktu bir süre görmek istemiyordum kendisini beni gören dilek abla ayağa kalktı edada farketmiş olmalıki ayağa kalktı bir dakika gözleri kızarmıştı rimeli akmıştı ağlamışmıydı dilek ablanın yüzüde düşüktü eda hızlı adımlarla gelerek bana sarıldı ne olduğunu anlamamıştım bende ona bir abla şefkatiyle sıkıca sarıldım bizi gören dilek ablanın gözlerini dolmuştu

 

"gitmesen olmazmıydı salak" diyerek bana sarılmaya devam etti "eda canım benim senin anne annenin oradayım gelirsin yanıma Amerika'ya girmiyom yani" dedim eda benden ayrıldı ve kıkırdadı "culpa tuya çıkacakmış" dediğinde kahkaha atarak koluna hafifçe vurdum " izlicez olum kaçırırmıyım hiç" dedim ve göz kırptım

 

edayı bırakıp dilek ablaya doğru yürüdüm ve onada sıkıca sarıldım "kızım bak gitmeyebilirsin " dediğinde ondan ayrıldım ve "olmaz abla size daha fazla yük olamam burada duramam" dedim dilek abla inadımı biliyordu ve "tamam kızım ama fikrini değiştirecek olursan bizi ara hemen gelip alalım seni" dediğinde göz kırptım ve elini tutarak "merak etme canım arıcam" dediğimde "inatçı keçi" diye söylendi dilek abla bu söylentisine karşılık kıkırdadım

 

"neyse abla ben nezaman gideceğim?" diye sordum arkamdaki edadan bir oflama sesi duydum "araba hazır kızım çıkabilirsin" dedi dilek abla yürümek için arkamı döndüm bir iki adım attıktan sonra "dur bir dakika dilek abla sana birşey soracağım" dedim dilek abla "sor tabii kızım ne oldu?" dedi aklımdaki şüphelerden kurtulmalıydım " abla sormak ayıp olmasın ama eşiniz nerede bir haftadır buradayım ama o hiç eve gelmedi merak ettim yanlış anlamada" diye sordum yani en sonunda patlıyacaktım bir haftadır neredeydi

 

"kızım inan hiç bilmiyorum en son 2 gün iş gezisine çıkmıştı ondan sonra 2 gün akşamları geldi 3 gündür aramadı bile sen diyince bende merak ettim ararım onu"

 

dilek ablanın dediklerine şaşırmıştım kendi kocasının nerede olduğunu bilmiyor muydu ben sormasaydım aklına bile gelmiycekti galiba yada alışıktı ne bileyim işte bu işin içinde bir terslik vardı ama anlayamıyordum zaten 1 haftanın 3 günü ayıla bayıla geçmişti söylediklerine bir cevap vermedim sadece kafamı salladım

 

eda yanıma geldi ve koluma girdi beraber kapıya doğru yürüdük edayla biz aşağıya kadar indik ama dilek abla bahçenin oradaki balkondan bize baktı o yanıma gelmedi eda arabaya binmeme yardım etti

 

camı açıp ikisinede el salladım o sırada araba çalıştı ve gitmeye başladık kafamı camdan çıkartıp son kez onlara baktım ardından kafamı yine içeri soktum şoföre bir soru sordum "yolumuz uzunmu şoför abi" dedim adam "uzun hanımefendı neredeyse bir veya bir buçuk saat kadar" diyince arkama yaslandım ve "ozaman gidince beni uyandırısın" dedim ve gözlerimi kapattım.

Loading...
0%