@sudeistekral
|
Kedi vazgeçmez, Fareyi kovalamaktan.
************
"Ne güzel bilekliğin varmış kim aldı bunu?" Dediğinde bileklik de oyalanan bakışlarım Esma ablaya döndü "şey eeee bir arkadaşım aldı eski bir arkadaşım" dedim bu gökalp yüzünden günah keçisi olmuştum
Ahıra girdiğimizde kahverengi üzerinde beyaz büyük benekler olan bir inek gördüm oldukça yapılıydı ben yorulduğum için Esma abla yemini yemek yediği kaba yaptı ve önüne koydu ardından suyu doldurup yanına koydu ve ahırdan çıktık
Ahır Hemen evin altında olduğu için bir 10 basamak kadar vardı arada ben yavaş yavaş merdivenlerden çıktım ve evin önündeki banka oturdum Esma abla benden yavaştı bu yüzden hem onu bekliyordum hemde biraz soluklanıyordum
Esma ablada gelince eve girdik ve ben direk duşa girdim suyu ayarladım üzerimi çıkarttım ve saçlarımı açtım çok bir makyaj yapmadığım için silmeme gerek yoktu yıkanacaktım sonuçta sohpenin altına girdim ılık su saçlarımdan sırtıma doğru inerken derin bir nefes verdim su öylece aktı Esma abla direk mutfağa geçmişti yemek hazırlamak için
Banyodaki raflarda şampuan aradım hiç kullanmadığım bir şampuandı ama umursamadım hala babamı düşünüyordum pelini annemi en çokta pelini... Onun yeri ayrıydı nekadar kavga etsekte her kötü olduğumda yanımdaydı kardeşimdi çünkü...
Ahşap dolaptan yeni bir havlu çıkardım geleli daha 2 gün olmuştu ama ne mutluydum nede üzgündüm nasıl olduğumu bende bilmiyordum iyimi yapmıştım kötümü saçlarımı toplamadan üzerime havluyu sardım bedenim ılık suyla mayışmıştı sanki biri sırtımdaki düğümü çözmüştü rahatlamıştım
Bu hayatta beni bir duş almak bir de lanet olsun... Çok rahatlamıştım banyodan sessizce çıktım ve odaya doğru yürürken Esma ablanın telefonla konuştuğunu duydum ilkte umursamadım ama kendi ismimi duyduğumda bir anda taş kesildim
Esma abla "kız daha nekadar burada kalacak kerem?" Dediğinde yine o an aklıma geldi babamın telefonla konuştuğu an hala duşta olduğumu sanıyor olmalıydıki telefon höparlördeydi kerem denilen piç " merak etme bu akşam bu iş bitecek" dediğinde gerisini dinlemek istemedim ve odama sessizce geçtim elime telefonu alarak gökalpe yazmaya başladım
*Gökalp acil gelmen lazım ✓✓
Görülmemişti tik yeşil yanmamıştı aramaya karar verdim ve ellerimin titremesine karşı aramaya girebildim gökalpi aradım çaldı çaldı ve telefon açıldı
"Alo!" Sesim endişeli ve korkmuş çıkmıştı yatağın üzerine oturdum ve konuşmaya devam ettim gökalp Lavin ne oldu sesin kötü geliyor" dediğinde ağlamaya başladım ve gökalpe "nolur gel gökalp" dedim "tamam geliyorum" dediğinde telefonu kapattım ve yatağa fırlattım ayağa kalkıp camı açtım Esma abla farketmemeliydi yatağa oturup onu beklemeye başladım bu süre zaafında kapıyı kitledim
Candan bir tıkırtı geldiğinde kafamı çevirdim ve gökalpi gördüm bana şaşkınca bakışlar atarken " ne bakıyorsun" demiş bulunmaktaydın gökalp "böyle bir manzarayla karşılaşacağımı bilsem hazırlanırdın canım" dedi bakışlarım üzerimdeki havluya dönünce "ben şey üzerimi giyiniyim" dedim hala gökaloin bana baktığını görünce "ne bakıyorsun arkanı dön" dediğimde ağzının için bir küfür savurduğu gözümden kaçmadı
Üzerime iç çamaşırlarımı giydim ve siyah bir eşofman bol bir tişört giydim buradan sonra gökalpe dönebilirsin dediğim için dönmüştü saçım tararken yanıma oturdu ve saçımı taramamı izliyordu mal mıydı acaba tarak saçlarıma takılınca çekiştirmeye başladım bunu gören gökalp tarağı elimden aldı ve şaçımdaki düğümü açmaya başladı "heyyy ne yapıyorsun" dediğimde "saçındaki düğümü yolmadan çözüyorum" dedi "sen ne anlarsın saç düğümü çözmekten" dediğimde
"Ben her düğümü çözerim" demesiyle afalladım yanaklarım kırmızının her tonuna bürünürken sustum ve izin verdim saçımdaki düğümü acıtmadan açtı ve tarağa yana bıraktı ne yaptığını anlamıyordum ama kalbim çok hızlı atıyordu
Eli yavaşça boynumda gezindi sıcak parmakları hoşuma gitmişti kendimi iyi hissediyordum fakat yapmamalıydı hemen ayağa kalktım "napıyorsun sen" dedim gökalp ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı bikerede üzerime yürümese şaşardım vanilya kokusu beni ona çekerken uzak durmak artık hislerime göre işkence gibiydi "bilmem ne yapıyorum" dediğinde
Daha hızlı adımlarla geriye çekildim "hayır.. hayır.. dur..." Desemde durmedı hala üzerime doğru yürüyordu en sonunda duvarın dibine gelince kaçacak biryerim kalmamıştı sağımda dolap solumda ise gökalpin afet-ül kolu olduğu için seçeneğim kalmıyordu "gökalp... Dur..." Desemde durmadı sonunda istediğini elde edebilmişti yüzü yüzüme çok yakınken durdu
"Sen... Sen başkasın Lavin" ne demek istediğini anlamasamda keskin vanilya kokusu burnuma geldikçe mayışıyor ona teslim oluyordum bu durumdan ruhum rahatsız olsa bile bedenim rahatsız değildi "senden uzakta geçen bir dakikam bana zehir" her iltifatında ruhum bir kere daha yıkılıyor ve inşa oluyordu
Parmakları yavaşça boynumu keşfederken tuttuğu her yeri cayır cayır yakıyordu beni öpmeyi deli gibi isiyordu mavilikleri koyulaşmıştı |
0% |