@sudeistekral
|
Aşağıya indiğimde eda coşturmuştu her çeşit kahvaltılık yumurta muhlama çay herşey a dan Z ye hazırdı
"Ooo eda coşturmuşsun"
"Yapıyorum bu işi"
Muhlamaya bakarak
"Sen muhlama yapmayı biliyormuydun?"
Eda alay edercesine bana baktı ve
"Canım herkes süpriz meslekli çıktı aşçılık okuduğum için trabzondada bir yerde çalıştım çoğu yemeklerini biliyorum harika bir insanım bende biliyorum övmene gerek yok aşkım"
Edaya bakmayı kesip merdivene döndüğümde gökalpin mavi kalın bir swit altına siyah eşofmanla geldiğini gördüm üşümüşmüydü
"Üşüyormusun soğuk değil ev"
Eda bize dik dik bakarak
"Başladı aşk kuşları"
Diyince göz çevirdim gökalp sırıtıp yanımdaki sandalyeye oturunca sandalyemi biraz yana kaydırdım o ise kulağıma eğilip
"Bütün gece uyumakta dahil neler yaptığım kadın sandalyesini benden çekiyor şaşırdım"
Diyince sandalyemi yine yanına doğru ittim imalı gülüşü beni sinir ediyordu eda çayları doldurmuştu ardındanda 'birşey unuttum' diyip mutfağa koşmuştu döndüğünde elinde kızarmış sucuk vardı
"Okadara gerek yoktu eda"
Diyip çayımdan koca bir yudum aldım
"Gece fazla yorulmuşsundur Lavin abla ye sen"
Diyince ağzımdaki çayı püskürtmem ardından gökalpin sırtıma vurması bir oldu
"Azdaha boğuluyordum ne dedin sen "
Eda imalı bakışlarla önüne dönerek sucuklardan yemeye başladığında gökalpe döndüm onun dudaklarındada sinsi bir gülüş vardı ellerimi masaya vurup ayağa kalktım
"Ben yemeyeceğim size iyi gülüşmeler"
Masadan ayrıldım ve odaya çıktım yatağın üzerine oturdum kucağimada yastığımı aldım ve telefonla oynamaya başladım yaklaşık yarım saat sonra karnım guruldamaya başlamıştı ama inmeyecektim işte banane o salağada bunun hesabını soracaktım
Odamın kapısı açıldığında hala telefonla oynuyordum instegramda dolaşıyor bana istek atan kişilere yada reelslere bakıyordum
"Kaldır kafanı şundan"
"Sanane be pis odun bidaha bana dokunursan o elini ..."
"Eee naparsın elimi"
Dedi ve elindeki tepsiyi yatağa bıraktı bütün herşeyden azar azar bana yetecek kadar vardı yatağa oturdu ve bir dilim ekmeğe kaymak ve bal sürerek bana bana verdi ekmeği aldım nimetle oyun oynanmazdı
Yavaş yavaş bütün tepsideki şeylerden bana yedirmişti en sonunda çayımıda içip
"Tamam ben doydum patlayacağım yeter"
Tepsiyi önümden aldı ve yandaki masaya koydu
"Dışarıya çıkcaz alışverişe hazırlar sende"
"Gelmeyeceğim banane"
Bunu duyunca oflamıştı
"Makyaj malzemelerine bakcakmış eda "
Ne ne ne makyajmı eskisi kadar kullanmasamda bunlara bakmak bana bir fobi olmuştu gidip denemek ve almaya bayılıyorum
"Sende gelirsen tamam"
Gökalp başını salladı
"Tamam ben hazırlanayım çık gökalp"
Dediğimi ikiletmeden çıktı ama hala intikam alacaktım
********** "Allah'a şükür geldik ya ayaklarım kurudu!"
Sonunda gelmiştik bulmamız biraz uzun sürmüştü içeriye girdiğimizde gökalp 'ne isterseniz alın' demişti edayla birer sepet aldık ve yürümeye başladık
*YARIM SAAT SONRA"
Gökalpin eline tutuşturduğum sepeti unutup raftan ruj bakmaya devam ediyordum testerları kendi elimde değil gökalpin elinde denediğim için kolunda yer kalmamıştı kendi ise bunu umursamıyor telefona bakıyordu yine bir ruj testere aldım ve elinin bir yerine sürdüm
"Bunu beğendim alıyorum"
Eda neredeydi bilmiyordum burası büyük bir yerdi en sonunda bana seslendi
"Lavin abla burda harika birşey var gel"
Hemen onun bulunduğu sıraya gittim gökalpinelini tutamıyordum ama onuda kolundan çekiştirdim
Edanın olduğu sıra parfümlerle doluydu ve orası harika kokuyordu gökalp kafasını telefondan kaldırdığında eline baktı ve
"Bişey demiyorum diye deneme tahtası yaptın be kızım"
Ona ciddi bir bakış attım
"Üzerinde deneyeceğim çok şey var gökalpçim"
Eda parfümlerle ilgilendiği için bizi duymamıştı fısıldayarak söylediğim cümleye cevap verdi
"Senden hazırım lavincim"
Göz devirerek parfümlerin yanına koştum arkamdan
"Bir saat daha buradayız anlaşılan"
Dediğini duydum bu beni kıkırdatmıştı
*İKİ SAAT SONRA"
Hava kararmaya başlamıştı kahvaltıyı öğlen yaptığımız için vakit çok çabuk geçmişti telefonuma baktığımda üç saat olmuştu ananı satayım vakit çok çabuk geçmişti edayla sonunda o beş tane bende beş tane parfüm alıp kasaya geçmeyi başarmıştık aynanın önüne gelince yandaki kırmızı ruj testerini alıp dudaklarıma sürdüm gökalpin yanına gittim
Yanağına bir öpücük kondurup edanın yanına koştum dudaklarımı sildim ve yanımdaki glosu sürdüm intikam soğuk yenen bir yemektir gökalpçim gökalp aldığımız şeyleri kendi kartıyla öderken bizim rahatlık kimsede yoktu
Eve doğru yürüdük ve sonunda gelmiştik aldıklarımızı edayla kenara bıraktık yemek yedikten sonra hepsine yeniden bakacaktık eda yemeği hazırlamaya gittiğinde bende gökalpin odasına çıktımkapıyı açacakken içerideki seslere baktım
"Ne illet şeymiş bunlar Lavin seni mahfedeceğim çıkmıyo bu boklar"
Arkamdan saydırıyordu içeriye girdim hala mavi switini giyiyordu elindekilerin çoğunu çıkarmıştı ama hala birkaç tane vardı masasının üzerinden kolonyağını alıp mendile döktüm ardından sildim Rujlar çıkmıştı ama gökalp yüzünü görmemişti galiba planı uygulama vakti haaaahhah yüzüne okkalı bir tokat çarpınca ne yaptığımı sorgulamaya çalışıyordu kafası hafif yana dönmüştü "Seni adı herif hem beni seviyorsun hemde aldatıyorsun öylemi he" "Ne diyorsun Lavin saçmalama" "Yanağındaki iz ne lan adı köpek" Hızlıca kalkıp aynaya bakınca yanağındaki ruj izini gördü "Hassiktir Lavin bak bilmiyorum ben telefonla oynuyordum bak şalaysa komik değil" Arkamı döndüm ve kapının koluna tuttum tam çıkacakken "Ayrılıyorum senden bı saniye daha sevgili değildik demi siktir git gökalp" Tam çıkıyordumki ani bir hamlayke kolumu tutup duvarla arasına alması bir oldu "Ne yapıyorsun be" "Hiçbiryere gitmiyorsun" "Sanane be" Ellerimi kurtarmaya çalıştım ama başaramadım en sonunda "Bana şaka yapıyorsun ama komik değil benle oynama Lavin" "Yo senle oynamı-" Sözümü öpüşüyle kesmişti yine biz yine günün sonu ve birbirine değen dudaklarımız vardı sadece.... |
0% |