Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM:İLK KARŞILAŞMA

@sudeliyimm

Okulun ilk günü ile başlayan sabaha küfürler yağdırarak uyandım. Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra anemin aşağıdan seslenmesi üzerine hemen aşağıya indim çünkü geç kalırsam yiyeceğim fırçanın hesabını yapamıyorum.

Dışarıdan ne kadar mutlu aile gibi gözüksek de içerideki o mutsuz yüzleri, hiç bir şeyden memnun olmayan ailemi bir ben bilirdim.

Merdivenin son basamağında iken annemin sesi duyuldu " Erel! Nerde kaldın? "

Ellerim cebimde anneme cevap verdim "geldim anne" Annem uzun uzun beni süzdü ilk önce üzerimdeki sweete daha sonra altıma giydiğim gri eşofmana göz gezdirdi. Memnun olmamış bir ifade ile dudaklarını büktüğünde gelecek olan lafı çok iyi biliyordum. " Oğlum sen ülkenin en zengin ailelerinden birinin tek oğlusun ne bu halin düzgün giyin " dedi.

Bıkkınlıkla nefes verdim " evin içerisindeyim anne burada kimse beni bulamaz, fotoğrafımı çekemez, beni eleştiremez " kendi içinden cümlemi tamamladım ' sen dışında anne '

Ellerimi cebimden çıkartıp masaya oturdum. Babam da geldiğinde evdeki hizmetliler servise başlamışlardı. Hızlıca kahvaltımı yaptım ve dışarıda beni bekleyen şoförümüz Hasan amca ile birikte okula doğru yola çıktık.

...

Okula vardığımızda, arabadan inmeden önce Hasan abiye teşekkür ettim ve içeri girdim.

Sınıfa girer girmez gözüm ilk olarak bizim grubu aradı. Nihayet duvar kenarı arka dörtlü sıraya baktığım zaman onları gördüm. Hızlıca yanlarına ilerledim ilk konuşan Buğra oldu " vay! Erel bey sonunda gelebildiniz. Gözümüz yollarda kalmıştı doğrusu " gülerek Buğra' ya cevap verdim " belki kız buldum onunlaydım kardeşim size ne? " cevabıma karşı hepsi birden kahkahalar atmaya başlamışlardı. " oğlum sen ve sevgili yapmak mı? güldürme bizi " diyen Alp'e yandan bir bakış atmak ile yetindim. O zaten alacağı cevabı almıştı.

Az sonra çalan zil ile birlikte eş zamanlı giren matematik hocası tâbi ki de bizi şaşırtmamıştı. Adam bir saniye geç kalsa ölecek sanki!

...

Ders çıkışında bizimkiler ile birlikte koridorda gezerken bağırış sesleri ile birlikte o sınıfa girdik. İnce, cılız sesli bir kız 'bana dokunmayın' diyerek âdeta kendini parçalıyordu. Kalabalığı dağıtmaya çalıyordum fakat 4 kişilik o kız grubu bir türlü çıkmak bilmiyordu. En sonunda dayanamayarak bağırdım " çekilin şuradan! " Az sonra kızlar bana baktılar , ' bakmaz olsalardı 'diye içimden geçirdim çünkü karşımda gördüğüm kişiler Naz ve kendi gibi sinir bozucu arkadaşlarıydı. Naz beni görür görmez üzerime çullanmak için hareket yaptı fakat kendimi refleks olarak geri çekmem ile Naz da öylece durmak zorunda kaldı.

" Tekrar etmem mi lazım? Çekilin şuradan dedim! " Naz sırf bana yaranmak için de olsa kenara çekildiği zaman onu gördüm. Çaresizce ellerini başının üzerinde birleştirmişti ve tek söylediği şey bana dokunmayındı. Sinir ile Naz'a döndüm " ne yaptınız kıza!? " Naz kafasını yukarı kaldırarak bilmiş bir edâ ile cevap verdi " biz de onun sesine buraya geldik zaten ne bilelim kim ne yaptı " onlara inanmamıştım fakat daha fazla onlara uğraşmak istemediğim için geçiştirdim. Naz ve diğerleri gider gitmez Alp " hayrola abi inandın mı sen hemen bunlara? " Dedi. Cevap olarak " ne inanması oğlum uğraşmamak için " dedim.

Turuncu saçlı kızın önünde eğildiğim zaman hâlâ aynı şeyi söylemeye devam ediyordu. " tamam sorun yok dokunmayacağım sana ama senin de sakinleşmen lazım " dedim . Kız kafasını sallayarak " dokunma bana, git burdan" demeyi sürdürdü. Sinan " abi bekle bir de ben konusmayı deneyeyim " dedi. Kafamı sallayarak onayladım ve geri çekildim. Fakat kız o kadar çok korkmuştu ki ne Sinan'ı , ne beni , ne de başka birisini duymuyordu. En sonunda belki bir tanıdığı çıkar umuduyla yeniden kıza yaklaştım " burada tanıdığın ve ya güvendiğin birisi var mı? Onu çağırmamı ister misin? Fakat yine sesimi duyuramadım.

Az sonra içeri telaşla siyah saçlı bir kız girdi. Beni kenara iterek turuncu saçlı kızın yanına oturdu " güzelim, yok bir şey bak ben buradayım. Cenk abi de gelecek şimdi " dedi. Daha sonra bana ters ters bakmaya başladı.

Hayırdır kardeşim bir şey mi yaptık? insan gibi yardım etmeye geldik ne bakıyorsun ki.

" siz mi bir şey yaptınız Ecem' e!? "

Demek ismi Ecem...

İsmi gibi kendisi de prenses...

Ne diyorsun oğlum sen!

" Alo ! Kime diyorum ben? " Kızın sesi ile bir an irkildim fakat dışarı yansıtmadım.

" Biz ne yapacağız? Bağırışını duyduk, geldik işte daha ne? "

Kız tekrar sinirli sinirli bana bakıp geri önüne döndü. Aynı bakışı ben de arkamdaki dangalak dörtlüsüne attım ve sınıftan çıktık.

...

Okul çıkışı Hasan abi beni almaya gelmişti. Tam arabaya binerken onu gördüm. Ecem'i.

Kendine gel oğlum! tamam gördüysen gördün ne olacak?

Fakat düşüncelerime zıt bir şey yaptım. Kıza selam verdim. Evet evet selam verdim.

Ulan oğlum daha az önce ne konuştuk lan biz !

Ecem ve yanındaki çocuk aynı anda bana döndüler. Gerçi adama çocuk demek ayıp olur, abi o kaslar ne? rızkımı çalmışsın!

Ecem'in yanındaki adam gibi adam anlamaz gözlerle bir bana bir Ecem'e bakıyordu.

Hasan amca da imayla ' oooo ' demeye başlayınca hızlıca arabaya bindim. Arabaya biner binmez Hasan amca kahkahalarla gülmeye başladı.

Yalvarırcasına konuştum " yapma be Hasan amca! " Hasan amca kahkasını zor bela durdurarak " aşık olmam diyene bak! Erkeğini görmüş dişi kedi gibiydin! " Dedi.

" Ne alâka Hasan amca ya! Kızı sadece tanıyorum görünce de bir selam vereyim dedim, ne olmuş sanki? "

Hasan amca kendinden emin bir şekilde "Bilirim ben o selam vermeleri " dedi. Daha fazla konuyu uzatmamak için bir şey demedim çünkü Hasan amcanın inadı inattı.

...

Eve geldiğimizde anneme görünmemeyi umarak merdivenlere yöneldim. Başarılı bir şekilde odama ulaştığım zaman derin bir oh çektim. Çantamı odanın köşesine atıp yatağıma uzandım. Gözlerimi kapattığım an aklıma onun yüzü geliyordu. Hasan amca bu gün çok dalga geçti benimle eve gelene kadar onun hakkında konuştuk aklıma gelmesi doğal tâbi ki. Aklımdaki düşünceleri kovalayıp kendimi uykunun tatlı kollarının arasına bıraktım.

Ecem

Ağabeyim yol boyunca bana o çocuğu sorup durdu. Sorun şu ki çocuğu hiç tanımıyordum. Onun beni nereden tanıdığını da bilmiyorum.

Naz ve yanındaki yılanların sürekli bana dokunulamasından rahatsız olduğumu bildikleri ve bunu kendi eğlencelerine çevirmekten hoşlandıkları için 2 günde bir abim okula gelmek zorunda kalıyordu.

Ağabeyim, elini omzuma atmış gidiyorduk. Ona dönerek " biraz parkta oturma şansımız var mı? Çekirdek kola yaparız ne dersin? " Diye sordum. Saçlarımı diğer eli ile karıştırarak "neden olmasın güzelim? " dedi. Birlikte yetimhaneye gitmek yerine parka gittik.

Parkın hemen yanında duran bakkaldan ağabeyim bizim için bir şeyler alırken yanımıza Volkan geldi. " Bücür, abin nerede? " Diye sordu. Başımla içeriyi gösterdim. Volkan abi de " neyse o içeriden çıkana kadar ben bekleyeyim yanında olur mu? " diye sordu. Olumlu anlamda başımı salladım ve ağabeyimi beklemeye koyulduk. Ağabeyim dışarıya çıktığı zaman beni es geçip yanımdaki Volkan'a yöneldi " oo Volkan bey nabersiniz? " el ele tutuşup kafa tokuşturdular " iyi abi, yoldan geçiyordum baktım bu bücür burada dedim geleyim " Volkan'a ters bir bakış attığım zaman ağabeyim ile birlikte gülmeye başladılar.

Ne yapayım yani bana bücür demesini sevmiyordum.

Ağabeyim kaş göz hareketi yaparak Volkan'a döndü " oğlum sen bu gün neredeydin? "

Volkan gayet kendinden emin bir şekilde " okuldaydım abi " dedi. Cenk abim ensesine Osmanlı tokadını yapıştırdı.

Kendimi tutamayıp güldüm çünkü Volkan, abimin mükkemel ötesi tokadından sonra iki büklüm olmuştu. " Puşt! Bana yalan söyleme demiyor muyum sana kaç kere? " Volkan ensesini ovuşturarak " ne yalanı abi " dedi. Abim parmağını Volkan' a doğru sallayarak " görüşeceğiz seninle sonra " dedi. Volkan, yalvarırcasına bana bakmaya başladı bu sefer fakat maalesef Volkancığım abimin eline bir kere düştün bile sen.

Omuzlarımı yukarıya doğru kaldırıp alenen bir şey yapamayacağımı belli etmiş oldum. Volkan oflayarak önüne döndü.

Birlikte parkta çekirdek, kola yaptıktan sonra maalesef ki hiç gitmeyi istemediğim, içerisinde sadece korkunç anılarımın, duyulmayan çığlıklarımın, yalvarışlarımın, cehennemimin bulunduğu o yetimhaneye geri döndük.

 

Loading...
0%