Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@sue2820

Bugün Salkım ile Bolu tarafında bulunan bir ormanlık alanda kamp kurmuştuk. Ankara'nın sıkıcı ve basık olan havasından birkaç günlüğüne de kurtulmak için  kendimizi bu ormana atmıştık resmen.  Ormana ayak basar basmaz çadırlarımızı kurmuştuk. Çadırımızı kurar kurmaz  eşyalarımızı çadırın içine yerleştirmiştik bile.


Hava karardığı zaman Salkım ile kamp ateşimizi yakıp karşılıklı bir şekilde oturup beraber bulunduğumuz alanı inceliyorduk.


Bulunduğumuz alanı sarı ve kırmızı karşımı kamp ateşimiz  aydınlatıyordu. Etrafımı incelediğim zaman çevremizin   uzun ağaçlar ile çevrili olduğunu fark ettim. Yerlere göz attığım zaman yemyeşil olan çimenler görüş açıma giriyordu.


Sağ tarafımda bir su birikintisi bulunuyordu. Su birikintisini incelediğim zaman beklediğimden daha  küçük bir su birikintisi olduğunu fark ettim.


Ben gölü seyrederken kulağıma hafiften esen rüzgarın sesi geliyordu. Bu rüzgar birazcık da olsa üşümeme neden olmuştu. Üşüdüğüm için kamp ateşine yakınlaştım birazcık ısındıktan sonra kamp ateşine çok fazla odaklanmış olmalıyım ki Salkım bir kaç defa öksürerek dikkatimi çekmeye başardı. Salkım dikkatimi ona doğru yönelttiğimi anlandığında şöyle bir soru sordu


"Efna bana ilginç bir hikaye  anlata bilir misin acaba?"


Salkım'ın ilginç dediği hikayeler genellikle hayalet, vampir ve kurt adam ve benzeri unsurları içerirdi. Cidden bu kız resmen paranormal şeyleri seviyordu. Salkım'a kendi hakkımda ki gerçekleri barındıran bilgileri  paranormal  bir hikayeye çevirerek anlatmaya karar verdim. Bir süre  geçmişimi düşündüm. Geçmişimi anlatmaya hazır olduğuma kanaat getirdiğim vakit  Salkım'a hikayemi anlatmaya başladım.


" Bir gün iki kız kardeş bir ormana bizim gibi kamp yapmaya gitmişler. İki kız kardeş bulundukları ormanda o kadar güzel ve eğlenceli zamanlar geçirmişler ki gecenin sonuna doğru   ikisi de yorgunluktan bitkin düşüp bulundukları yerde uyuya kalmışlar.."


Salkım sözlerimi devam ettireceğim sırada " Eee ne olmuş sonra?"


Salkım'ın bu sorusuna güldüm " Birazcık daha dayanabilseydin zaten anlatacaktım ne olduğunu."


Salkım bu sözlerime oldukça sinirlenmişti. Hemen ardından tripli bir ses tonu ile " Parça parça anlatmasan zaten beklerdim anlatmanı!" Salkım bu sözlerini biraz bağırarak söylemişti fakat ben onun bu sözlerini çokta ciddiye almamıştım açıkçası.


Salkım bugünlerde regl olduğu için çok fazla duygu değimi yaşıyordu. Regl iken çok çekilmez, sabırsız ve alıngan olabiliyordu. Bu durumunu bildiğim için hemen asıl konumuza dönmek için şu sözleri sarf ettim.


" Her neyse şimdi asıl olaylara geliyoruz. Bundan sonra ki olaylar daha fazla dikkatini çekecek Salkım."


Salkım bu sözlerimi duyduktan sonra meraklı bir şekilde yüzüme bakmaya başladı. Onun merakını gidermek için hemen sözlerime şu şekilde başladım.


" Her neyse bu iki kız kardeş  yorgunluktan bulundukları yerde uyuyakalmışlardı. Bir süre sonra  kız kardeşlerden birisinin tuvaleti geldiği için uykusundan uyandı. Genç kız uzandığı  yerden kalkacağı zaman sol tarafında  uzanan simsiyah kürklü ve kırmızı gözlü bir kurt ile göz göze geldiği. Genç kız kurt'u yanında görünce gözlerine inanamadı. Kendisini resmen bir rüyada zannetti. Fakat rüya olmadığını anladığı anda öylesine büyük bir çığlığı kopardı ki bu çığlığını duyan kız kardeşi hızlı bir şekilde yerinden sıçrayarak  uyandı. Küçük kız kardeş  sağ tarafına baktığı zaman kız ablasının gördüğü görüntüye benzer bir görüntü gördüğü için bağıra bildiği kadar yüksek bir ses ile bağırdı.


İki kız kardeş hızlı bir şekilde çadırdan çıkıp ormanlık alana girdiler. Bir süre ormanlık alanda koşuşturduktan sonra soluklanmak için bir ağacın altına yerleştiler. Abla ve kız kardeşi öylesine çok  korkmuşlar ki neredeyse korkudan bayılacak kıvama gelmişlerdi.


Kız kardeşler bir süre oldukları yerde dinlenip durum değerlendirmesi yaptılar. Ardından bulundukları ortamdan uzaklaşa bilecekleri kadar uzaklaşmaya karar verdiler.


Kız kardeşler  ormanlık alanda  ilerleye bildikleri kadar ilerlediler. Fakat birden önlerine çadırlarında gördükleri iki siyah kurtlar çıkmış.


Kız kardeşler Kurtları gördükleri anda korkudan titremeye başlamışlar. Kurtlar kızların önünde insan formuna dönüştüğü zaman ikisinin de ağzı bir karış açık kalmış. Sonrasında ise kurt adamlar kızlar ile mühürlendikleri için evlenmek istediklerini anlatmışlar. Onlara asla zarar vermeyeceklerini  ve her ne olursa olsun onları koruyacaklarını söz vermişler."


Salkım sözlerimin bitmesinin hemen ardından "mutlu son ile bitti değil mi ?" diyerek sorusunu yöneltti.


Salkım'ın bu sorusuna üzüntülü bir şekilde şu cevabı verdim.


Küçük kız kardeş kurt adam olan eşini çok ama çok sevmiş. Fakat o kurt adam bir Alfaymış ve çok ama çok acımasızmış. Eşine çok iyi davranıyormuş. Fakat çevresinde ki kişilere resmen kan kusturuyormuş. Küçük kız kardeş Alfa eşinden hamile olduğunu öğrendiği anda içini bir korku kaplamış. Ya çocuğu da babası gibi acımasız birisi olursa? Ya çocuğunu babasının düşmanları yüzünden kaybederse?


Küçük kız kardeş bu düşünceler ile delirmiş. Sürekli tetik içerisinde yaşamaya başlamış. Fakat asla Alfa eşine hamile olduğunu söyleyememiş. Eğer eşinin bu durumdan haberi olsaydı kesinlikle çocuğunu elinden aldırdı hem de kadın eşini asla terk edemezdi.


Kadın ne yapacağını düşünürken bir gün karşısına yaşlı bir kurt çıkmış ve ona iki tane kolye vermiş. Bu kolye sayesinde küçük kız kardeş hem kendi kokusunu hem de çocuğunun kokusunu Alfa olan eşinden gizleye bilmiş. Fakat küçük kız kardeş hem eşini hem de ablasını çocuğu için sonsuza kadar terk etmiş. Salkım üzüntülü bir şekilde " Cidden kadın sadece evladını düşünmüş Efna. Cidden çok ama çok kötü bir durum."


Salkımın üzüldüğünü gördüğüm zaman " Hemen üzülme Salkım. Daha hikaye bitmedi. Küçük kız kardeşin dünya tatlısı bir kızı olmuş. Bu kızın teni bembeyaz ve simsiyah saçları varmış. Bu çocuğun göz rengi sarı ve kahverenginin muhteşem karışımıymış. Çocuğun göz bebeğinin olduğu yer kahverengi ile başlıyormuş. Kahverenginin altınsa ise sarı renk geliyormuş. Küçük kız kardeş kızının gözlerinin içine bakınca resmen dünyalar onun oluyormuş. Çünkü kızı asla babasını tanımayacaktı. Bu sayede tehlikelerden sonsuza dek uzak olacakmış."


Salkım bu sözlerimi duyduktan sonra gülerek " Efna resmen kendini tasvir ediyorsun. Mesela senin de saçların simsiyah hem de gözlerinin rengi resmen o çocuğu andırıyor. "


Salkım'ın bu sözlerine manidar bir bakış attım. Acaba bu hikayenin gerçek olduğunu bilse ne olurdu? Ayrıca o küçük kız çocuğunun aslında ben olduğumu öğrenseydi tepkisi ne olurdu diye düşünmeden edemiyorum.


Ben bu düşüncelere daldığım sırada " Peki küçük kız babasının kim olduğunu öğrene bilmiş mi?"


Salkım'ın sorusuna ise şu şekilde cevapladım " Küçük kız her ne olursa olsun bir kurttu.  Güçlerinin  yavaş yavaş açığa çıktığı bir gün annesinin elini tuttu ve onun bütün anılarını, duygularını ve düşüncelerini içinde hissetti.


Küçük kız anladı ki annesi onu kendinden ve babasından daha çok seviyordu. Küçük kızı korumak için güzeller güzeli hayatını bir kenara itmiş ve kızını korunak için her şeyini feda etmiş. Küçük kızın annesi ona babasından hiç bahsetmemiş çünkü kendisini terk etmesinden ve babasının yanına dönmesinden çok korkmuş. Küçük kızın annesi kızının bir kurt olmaması için çok dua etmiş. Fakat maalesef kızı bir kurt olma yolunda ilerliyordu.


Ayrıca küçük kızın asla babasını bulma niyeti yoktu. Canavar ruhlu birisi için asla annesini yüz üstü bırakmayı göze alamazdı.


Salkım bu hikayeden oldukça etkilenmişti. Kamp ateşi yavaş yavaş sönmeye başladığı zaman artık yatma vaktinin geldiğini anlamıştık.


***


Salkım uykuya dalalı çok olmamıştı. Fakat ben bir türlü uyuyamıyordum. Gözlerimi kapatıp doğanın sesini dinleyeceğim sırada bir kurt uluması duymuştum.


İlk başta bu ulumayı fazla ciddiye almamıştım. Fakat bir süre sonra Salkım'ın kokusu inanılmaz bir derecede artmaya başlamıştı.


Bir yerde Kurt uluması ve koku artışı varsa?


Olamaz olamaz cidden Salkım bir Kurt adama mı mühürlendi?


Bu düşüncem yerli yerindeydi. Kahretsin ki yakınlardan bir sürünün kokusu geliyordu.


Eğer Salkım'ın mühürlendiği Kurt bir Alfa ise boku yemiştik.


Çünkü bir Alfanın elinden eşini almak demek ölüm fermanını imzalamak ile eş değerdi.


Fakat en yakın arkadaşımın annem ile aynı kaderi paylaşmasına asla izin veremem. Canımdan olsam dahi her ne olursa olsun Salkım'ı o kurt adam' dan uzak tutmalıyım.


Madem bu Kurt adam Salkım ile kokusu sayesinde birleşmişti. O zaman bende bu kokuyu gizlemek için çamur kullanırım.


Salkım'ı dürterek uyandırdım ve dışarıdan Kurt seslerinin geldiğini söyledim. Salkım bana şok olmuş bir şekilde bakarken hemen dışarıya çıktım.


İlk önce işimi görebilecek bir yoğurt kovası buldum. Ardından solumda kalan su birikintisine hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Bu sırada kulaklarımı sürünün sesine vermiştim.


Sürü neredeyse buraya yarım saatlik bir mesafedeydi. Panik yapmadan önümde bulunan kahverengi topraktan yoğurt kovasına biraz koydum. Ardından toprağın üzerine gölden aldığım suyu boşalttım.


Neredeyse beş dakika sonra yoğurt kovasının tamamını  çamur ile doldurmuştum.


Salkım ise korkusundan dışarıya çıkamıyordu. Fakat her fırsatta çadırın içerisinden beni gözetliyordu.


Salkım'ı daha fazla endişelendirmemek için hızlı adımlar ile çadıra geçtim.


Salkım'ın yüzüne baktığım zaman  ağladığını ve korkudan ve titrediğini görmüştüm.


Cidden durumu kötüydü. Bu yüzden onu sakinleştirmek için sesimi oldukça naif çıkartmaya çalışarak


" Salkım lütfen sakin olur musun? Bak sakin olamazsan burada kurtlara yem oluruz anlıyor musun beni?"


Salkım bu sözlerimi duyduktan sonra biraz daha fazla ağlamaya başladı. Hıçkırarak " Şimdi ne yapacağız Efna?"  Diyerek bana sorusunu yöneltti.


Hemen söze atılarak "kokumuzu gizlemek için bütün vücudumuzu çamur ile kaplamak zorundayız. Saçlarımız ve giysilerimiz dahil."


Salkım bu sözleri duyduktan sonra hemen soyundu. Ardından her yerini çamur ile kaplamaya başladı.


Üzerimde kurtlardan gizlenmemi sağlayan bir kolye  olduğu için hiç bir kurt benim kokumu alamazdı. Bu yüzden içim birazda olsa bu yönden rahattı.


İşimizin bitmesi neredeyse on dakikamızı almıştı.  Salkım'ın benden şüphelenmemesi için hemen dışarıya çıkıp kendim için de çamur hazırlıyormuş gibi yaptım. Tam bir dakika sonra ise bir ses duymuş gibi yapıp hemen arabanın olduğu yöne  koşmaya başladım.


Arabanın olduğu yöne  koştuğumu fark eden Salkım ise anında arkamdan gelip arabanın içine yerleşti.


Salkım arabaya biner binmez hızlı bir şekilde çalıştırdım ve hemen Ankara'ya doğru yol almaya başladım.


Salkım'ın kokusunu kaybeden Kurt adam öylesine bir ulu ki bu ulumayı Salkım bile duymuştu.


Kurt adam çok fazla sinirlenmişti. Sinirinden kudurduğunu tam anlamıyla buradan bile hissediyordum. Fakat arkadaşımı ona asla yar etmem.


Cidden böyle şansın içine tüküreyim. Eğer bu kurt adam bir Alfa ise işimiz zordu. Gerekirse o yaşlı kurdu bulup bana yaptığı kolyenin aynısından Salkım içinde  yaptıracağım.


***


Neredeyse iki saat sonra annem ile yaşadığımız eve varmıştık. Salkım olanları unutup arabanın içinde uyumuştu.


Fakat dışarısı asla güvenli bir yer değildi. Eğer o Kurt arkadaşımın yüzünü görürse o zaman çok büyük bir sıkıntı olur.


Şansımıza durumu hemen kavradım ve Salkım'ı o ormandan uzaklaştırdım. Aslında o kurt adam' ın yüz ifadesini o kadar çok görmek isterdim ki anlatamam.


Salkım'ı uyandırıp annem ile  oturduğumuz apartmana girdik. Hemen ardından asansör ile ikinci kata çıktık.


Anahtarı çevireceğim esnada evin içinden çok güçlü bir kurt adam'ın hissiyatını aldım. Yoksa babam mı bizi bulmuştu? Gerçi bulsaydı burada küçük çaplı bir kıyamet kopardı.


Salkım'a mühürlenen Kurt'un burayı bulmasına imkan yok. Demek ki başka bir mevzu var. Eğer anneme her hangi bir zarar verilmişse o zaman ne yapacağımı ben bile bilmiyorum.


Anahtarı çevirdiğim anda salona daldım. Salonda bir kurt adam ve annemin kokusuna çok benzer bir kokuya sahip olan bir kadın karşıma çıktı.


Gerçi bu kadını tanıyordum bu kadın annemin kız kardeşi yani teyzem oluyordu. Eğer benim hakkımda ki gerçeği biliyorsa o zaman ne yaparım? Ya annem ne olacak?


Salkım daldığımı fark ederek hemen beni dürttü. Ardından ne gibi bir problemim olduğunu sordu.


Fakat bu durumu asla Salkım'a açıklayamam. Ne yapacağımı düşünürken annemin zihninden geçen düşünceleri duyunca resmen taş kesilmiştim.


" Kızımı asla o adamın eline veremem. Eğer kızım gerçek kimliğini öğrenirse resmen bir canavara dönüşür. Bu yüzden beni affet kızım. Teyzene seni evlatlık aldığımı söyledim. Çok üzüleceksin bu yalanı duyduğun zaman. Kalbin bana karşı kin ve nefret ile dolu olacak. Fakat bütün bunları senin iyiliğin için yapıyorum. Umarım bir gün beni anlarsın"


Kahretsin! Lanet olsun! Ne demek bu? Yoksa annem o adamın yanına mı gidiyor?


Ben bu ihtimalleri düşünürken teyzem ve kurt adam birden dışarıya çıkıp gitmişlerdi.


Annem bir kaç defa öksürüp " Efna güzelim be-benim sana bir açıklamam gerekiyor."


Kahretsin! O kurt adam kulaklarını dört açıp dinliyor konuştuklarımızı büyük ihtimalle. Fakat kontrolü elimden asla bırakmamalıyım. Eğer bırakırsam her şey ortaya çıkar. Annemin gözlerinin içine bakarak " Evet annecim ne açıklayacaksın?"


Bu sorumun üzerine annem bir kaç kez yutkundu. Kendisini toparlamak için çok büyük bir çaba sarf ediyordu.


" Efna ben seni yıllar önce evlatlık edindim. Şimdi ben eski eşimin ile barışmaya karar verdim.


Bu kelimeler sürekli kafamın içinde dönüp duruyordu. Ne demek eşim ile barıştım? Bu bir çeşit yalan olmalıydı.


Eğer sakin kalamazsam gözlerimden anlaşılacak bir kurt olduğum. Sinirlendiğin zaman asla kurt tarafımı bastıramıyorum. Öfkemi kontrol edemediğim zamanlarda   gözlerim kan kırmızı rengine bürünüyordu.


Eğer o kurt adam gözlerimi görürse çok büyük bir sıkıntı yaşarım. Gözlerimin renginin görünmemesi için hemen gözlerimi kapattım, bir süre içimden ona kadar saydım. Fakat kendimi her ne kadar  kontrol etmeye çalışsam da bir türlü kontrolümü elimde tutamıyordum.


Salkım şok olmuş bir şekilde anneme bakıyordu. Annemin gözleri dolmuştu. Çok üzüldüğü belliydi.


Bir süre sesimi çıkartmadım. Sonrasında gözlerimi açmadan "gitmek istiyorsan gidebilirsin. Seni durdurmaya kalkmayacağım."


Bu sözleri anneme söylerken o kadar çok canım yanıyor ki anlatamam. Fakat bana her ne kadar acı verse de annemin kararına saygı duyuyorum. Madem o benim için her şeyini feda etmişti bende bunun karşılığında annemden vazgeçecektim.


Annem bu sözlerimi duyduktan sonra bulunduğumuz ortamı terk etti. Bir süre sonra kapının kapanma sesini duydum.


Salkım ise sesini çıkartamıyordu. Küçük bir şok geçiriyor olmalıydı.


Gözlerimi bir hışım ile açtım. Gözlerimin içi  öfkemden dolayı çok feci bir şekilde yanıyordu.


Salkım gözlerimin içine baktığı zaman resmen yerinde dona kaldı.


Öfkemden evde ki bütün eşyaları parçalamaya başladım. Yastık kılıflarından tutun evde ki çerçeveler, vazolar, tabaklar, bardaklar ve benzeri şeyleri sinirimden parçalamıştım.


Kendi kendime " nasıl böyle bir şey olur? O canavar kılıklı kurt adam annemin yerini nasıl buldu?"


Salkım beni sakinleştirmeye çalışıyordu fakat ben asla sakinleşmiyordum. Elimde olsa o babam olacak canavar kılıklı kurt adam 'ı parçalardım.


Evde kırılacak bir  eşya bulamadığım zaman yorgunluktan olduğum yere çöktüm. Artık ağlayamıyordum bedenimi hareket ettirecek gücü asla kendimde bulamıyorum.


Yere yığıldığım zaman Salkım yanıma geldi. Yerde bulunan başımı alıp dizine koydu. Bir süre sessiz kaldı. Sonrasında ise " Ormanda anlattığın hikaye... Senin hikayendi değil mi Efna?"


Bir süre bu soruya cevap veremedim. Fakat madem her şey ortaya çıktı. O zaman gerçekleri itiraf etmemin zamanı gelmişti.


Salkım'ın dizinden yavaş bir şekilde kalktım. Sonrasında onun karşısına geçtim.


" Evet Salkım anlattığım hikaye benim gerçek hikayemdi. Babam olacak o canavar annemi ne yapıp ne edip bulmuş. Ben annem için annemden vazgeçtim. O sadece normal bir insan gibi hayatımı sürdürmemi istedi."


Salkım bu sözlerimi duyduktan sonra bir süre sessiz kaldı.


Sonrasında " o duyduğumuz sesler... O kurtlar senin peşinde miydi peki?


Salkım'ın bu sorusu karşısında resmen gülme krizine girmiştim.


Gülerek " Salkım sen o ormanda bir Kurt'a mühürlendin!  Be-ben seni kurtarmak için seni çamura falan buladım!"


Bu sözlerimi söyledikten sonra birden ağlamaya başlamıştım. Salkım bu sözlerimi duyduktan sonra bir daha konuşmadı. O kendi haline yanarken bende kendi halime yanıyordum.


***


Salkım ile dün gece neredeyse hiç uyumamıştık. Bütün gece annemi o canavarın elinden nasıl kurtaracağımı düşündüm. Fakat aklıma hiç bir şey gelmedi maalesef. Annemi o adamın elinden kurtarmak benim için imkansıza yakın bir durum. Tamamen savunmasız durumdayım maalesef. Burada insan üstü yeteneklerim vardı fakat bu yetenekler bir kurt adam ile karşı karşıya geldiğim zaman işlevlerini yitirirdi. Bir kere ben bir dönüşüm bile geçirmedim.  Normal kurt adamlar gibi bir eğitimden de geçmedim.


Beni ve gücümü gizleyen bu kolye olmasa kurt adamlar çoktan peşime düşmüştü. Eğer bir kurt sürüsünden herhangi bir neden dolayı atılırsa, işler sürüsünden atılan  kurt için sarpa sarar ve diğer sürülerin kölesi olur. Şu andan itibaren benim canım bile tehlike de olabilir. Birde ortada Salkım'ın meselesi vardı. Eğer o kurt Salkım'ı bulursa işler hiç istemediğim noktalara gidebilir.


Ben ne yapacağımı düşünürken bu sırada Salkım ile sadece bakışıyorduk ne o bir söz söyleniliyordu ne de ben bir söz söyleye biliyordum.


Bu bakışmamızın arasında kapının zili çalınca kendime geldim. Kapıyı açtığım zaman karşımda dün teyzem ile evimize gelen kurt adam'ı kapımın evimin kapısının önünde görmeyi hiç ama hiç beklemiyordum.


Karşımda ki kurt adam beni inceledikten sonra içeriye girmek için izin istedi. Normalde içeriye adım atmasına her ne olursa olsun engellerdim fakat annem ortalıkta yoktu ve bu kurt adam onun yerini biliyordu büyük ihtimal ile ayağıma gelen bu fırsatı asla tepme niyetinde değildim.


Salkım kurt adamın ile salona giriş yaptığımı gördüğü ilk andan itibaren büyük bir şaşkınlığa uğradı. Kurt adam ile baş başa konuşmak için Salkım'a gözlerim ile salonun karşısında bulunan odayı işaret ettim.


Salkım ne demek istediğimi anında anladığı için hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkıp gösterdiğim odaya girmişti.


Karşımda ki kurt adam'ın hala ayakta dikildiğini görünce karşımda ki koltuğa oturabileceğini söyledim.


Meraklı bir şekilde karşımda ki kurt adamı inceledim. Siyah saçları ve benim ki gibi kahverengi ve sarı karışımı bir göz rengine sahipti. Yüz hatları ve elmacık kemikleri oldukça belirgindi.


Üzerinde siyah bir deri ceket ve siyah bir tişört vardı. Ayrıca neredeyse  tişörtü ile aynı renk olan bir kot pantolonu giyinmişti. Ayakkabı olarak siyah bir bot tercih etmişti.


Karşımda ki kurt adam konuşmadıkça ona oldukça sinir olmuştum. En sonunda dayanamayıp " burada ne işin var? Belli ki benimle konuşmak istiyorsun."


Kurt adam sesimi duyduktan sonra kendisini toparladı ve ardından söylerine şu şekilde başladı.


" Teyzem sana yalan söyledi. Aslında sen onun öz kızısın."


Bunu zaten biliyorum fakat bu kurt adam nasıl öğrendi? Acaba annem mi söyledi ona bu gerçeği? Hayır bu tamamen imkansız çünkü annem her ne olursa olsun asla böyle bir şeyi itiraf etmez.


Karşımda ki kurt adama tek kaşımı kaldırarak baktım. Ardından " sen cidden tam bir odunsun. İnsan ilk önce kendisini tanıtır. Her neyse bay odun acaba bana isminizi lütfeder misiniz? Birde hadi annem bana yalan söyledi, birincisi neden bu yalanı söyleme gereği duydu? İkincisi ise madem bu yalanı söyledi neden kendisi buraya gelip bana yalan söylediğini söylemedi?


Karşımda ki kurt adam ona odun dememe her ne kadar sinir olmuş olsa bile bu konu hakkında bir şey demedi.


Bir süre söyleyeceklerini kafasında toparladı ardından sözlerine şu şekilde başladı.


"Öncelikle adım Bertuğ. Birinci soruna gelirsek Teyzem seni Amcamdan yani şu anda sürümüzün liderliğini yapan kişiden saklıyor."


Al işte kesin o canavar beni buldu. Efna işte şimdi hapı yuttun.


Bertuğ' nun sözlerine cevap verme şansım olmadan Bertuğ ikinci soruma cevap vermeye başladı.


"İkinci sorunun cevabı ise seni ilk gördüğüm anda anladım aynı kandan olduğumuzu. Sinirlendiğin zaman gözlerinin kırmızı rengine döndüğünü gördüm."


Gözlerinin asıl rengini sadece ben gördüm. Şunu unutma Efna bu gibi şeyler asla bir kurt adam'ın gözünden kaçmaz. Ayrıca kahverengi ve sarı karışımı gözler sadece bizim ailemize ait bir göz rengidir."


"Vay be demek ki ilk andan itibaren yakalandım ha? Her neyse peki bu durumu senden başkası biliyor mu?"


"Hayır bu durumu benden başkası bilmiyor. Fakat bu durum eninde sonunda ortaya çıkacak. Amcam şu anda ortalıkta yok neyse ki."


"İyi en azından kimse bu durumu bilmiyor senden başka.'


Cidden bu durum çok can sıkıcıydı ilk dakikadan yakalanmıştım. Ben bu işten nasıl kurtulacağımı düşünürken Bertuğ konuşmaya başladı.


" Büyük ihtimalle güçlerin yavaş yavaş açığa çıkmaya başladı. Efna keşfettiğin güçler ne gibi güçler?"


" Birincisi uzakta ki sesleri gayet net bir şekilde duyabiliyorum. İkincisi koku alma becerim baya gelişti. Üçüncüsü ise annemin zihnini ve duygularını okuyabiliyorum. Fakat bu gücü çok fazla kullandığım zaman gözlerimin içi yanıyor."


" Yani sahip olduğun güç amcamın ki ile neredeyse. Canının yanma sebebi ise boynunda ki kolye. Zaman ilerledikçe o kolye güçlerine dayanamayacak ve kırılacak."


" O zaman ne yapacağım peki? Yapacağımız şey Amcam ölene kadar seni ondan saklamak. Eğer yaşadığını öğrenirse her ne olursa olsun seni elde etmek için elinden gelen her şeyi her şeyi. Birde şöyle bir gerçek var amcam çok güçlü birisi, ayrıca boynunda ki kolyeyi yapan kişiyi bulduğu anda öldürür bu durumda ise kesinlikle sürüler arasında savaş çıkar. Amcamın savaşa girdiği sürü bu savaştan seni sorumlu tutacağı için senin peşine düşecekler. Hazır yolunda giden hayatımız var bence bu durumu saklayalım. Hem teyzemde öyle istiyor.


" Bertuğ cidden mantıklı konuştun. Bence de gerek yok bu duruma fakat Amcanın annemin bulunduğundan haberi yok değil mi? Bir de annem nerede?"


" Merak etme amcamın bu durumdan neyse ki haberi yok. Teyzemin bulunduğunu babam, annem ve ben biliyoruz. Şu anda teyzemin yerini sana söyleyemem. Bu arada babam teyzemi saklamaya devam edecek amcamdan. Bu sayede hem sen güvende olacaksın hem de teyzem. Her neyse ben gidiyorum. Sakın bir kurt adam ile laf dalaşına girme ve onlara bulaşma. Eğer bulaşırsan bana haber ver."


"Aslında sana söylemem gereken bir şey var."


"Bana ne söyleyeceksin Efna?"


"Bir iki gün önce karşı odada bulunan arkadaşıma bir kurt mühürlendi. Bende bunu anlar anlamaz arkadaşımın kokusunun kaybolmasını sağlayarak onu o kurttan kaçırdım."


"Ne? Ne ne? Yaptım dedin? Sen delirdin mi? Kızım bir kurttan eş kaçırılır mı?"


"Ne yapsaydım ha? Arkadaşımda annem ile aynı kaderi mi paylaşsın!? Eğer o kurt adama aşık olmazsa ne olur? Ya o kurt adam ona zorla sahip olursa ne olur?!"


"Yine de senin canın tehlike de ahmak! Eğer bir kurttan eşini kaçırırsan öldürülürsün!"


"Ne güzel işte sizden kurtulurum!"


"Tabi tabi canım sen kurtulursun ben nasıl kurtulacağım amcamın elinden? Kesinlikle öldürür. Kızım senin baban normal bir Alfa değil! O adam bütün alfaların Alfası! Bu ne demek biliyor musun sen? Amcam neredeyse kurtların Kralı ile eşit güçte! Şu an ki kurt Kral ölse direk amcam tahta çıkar!


Bu duyduklarım hiçte hoşuma gitmemişti. Cidden ne vardı yani babam olacak adam normal bir kurt adam olsaydı?


Bertuğ'a bakarak " Şimdi ne yapacağız peki?"


Bertuğ gözlerimi içine sert bir şekilde bakarak " peki o kurt arkadaşını hiç gördü mü?"


"Hayır görmedi. Salkım'ın kokusunun çok hızlı bir şekilde arttığını anlayınca kurt gelmeden önce çamur ile kokusunu gizledim."


"İyi en azından bunu akıl edebilmişsin. Her neyse bir kaç gün burada kalıp ne yapacağımızı düşüneceğim."


"Teşekkür ederim yardımın için."


"Efna her ne olursa olsun sen benim kuzenimsin amcamın ve teyzemin tek çocuğusun hem sen bana teyzemin emanetisin. Sana yardım etmeyeceğimde kime yardım edeceğim? Bu yüzden bana teşekkür etmene gerek yok."


Cidden Bertuğ'a içim ısınmıştı. Yalan söylemediği kesindi. Eğer yalan söyleseydi hislerim şu anda alarm içerisinde olurdu. Son iki günden yaşamadığım şey kalmamıştı. Geleceğin bana neler getireceğini kestiremiyorum. Fakat babam olacak o adama yakalanmamak için elimden geleni yapacağım kesin.


Merhabalar sevgili okurlarım.


Nasılsınız umarım iyisinizdir.


Yeni bir kurgu ile karşınızdayım.


Efna sizce nasıl bir karaktere sahip?


Efna'nın Salkım'ı çamura bulamasına ne demeli?


Salkım Efna'dan duyduğu hikayenin aslında Efna'nın gerçek hikayesi olduğunu öğrendiğinde cidden büyük bir şoka girdi.


Efna'nın annesi Efna'yı öz babasından korumak için evlatlık olduğu hakkında çok büyük bir yalan söyledi...


Bertuğ ve Efna çok iyi anlaşacak gibiler...


Diğer bölümde görüşmek üzere.


Kendinize iyi bakın.


Loading...
0%