@sue2820
|
Seray resmen başıma bir kaya parçası vurarak beni öldürmüştü. Rahan denilen o tanrı olmasaydı şu anda cehennemde Seray'ı bekleyecektim. Bu Rahan denilen Tanrı'nın bir işler çevirdiğinin farkındayım. Fakato Tanrı bir işler çeviriyor olsa bile yapabileceğim bir şey yok. Çünkü her ne olurda olsun hayatımı bir şekilde kurtardı. Kalbim atıyor, nefes alıp verebiliyorum. Ama hiç bir şekilde acı hissetmiyordum. Ne? Ne saçmalıyor bu adam? Benimle dalga mı geçiyor? Ne demek artık insan benine sahip değilim? Kendi kendime bu soruları düşünürken " Alfaların Varisi sağ tarafına dön ve bedeninin haline bir bak." Rahan'ın bu sözleri sarf etmesi ile sağ tarafıma döndüm. Sağ tarafıma döndüğüm anda kendi bedenim ile karşılaştım. Saçlarım çok feci bir şekilde dağılmış. Ağzımdan ve burnumdan kanlar gelmiş ve bu kanlar yüzünden yüzüm gözükmüyordu. Kehribar rengi olan gözlerim açık bir şekildeydi ve gözlerimde oldukça donuk bir ifade vardı. Kafamda oldukça fazla bir şekilde kan akmıştı ve bu kanlar yerdeki taşları resmen kızıla boyamıştı. Bembeyaz olan elbisem resmen kızıla bulanmış bir şekildeydi. Bir süre dışarıdan bedenimi inceledim. Bedenimi incelerken gerçekten acınası ve zavallı bir haldeydim. Ne ara bu kadar gözlerim kör oldu ki? Ölmeyi gerçekten çok ama çok istemiştim. Fakat ben ölmeyi değil de içimde biriken öfkeyi öldürmek istemişim meğerse. Ben aslında her ne olursa olsun Seray'ı affetmek istemiştim. Her ne olursa olsun çocukluğuma geri dönmeyi istedim ve bu yüzden Seray'ı öldürmemiştim. Seray'ın beni anlamasını istemiştim. Fakat o beni anlamak yerine beni öldürmeyi seçmişti. Kendim ile yüzleşirken bedenimin yanına çok yavaş bir şekilde ilerdim. , içimde bir korku vardı. Bu korkum ile yüzleşmem gerekliydi çünkü bir daha asla bu durumu gerçekleştirmeye bilirdim. Aslında korktuğun durum kendi cesedim ile baş başa kalmaktı. Asıl korktuğun şey Seray'a olan sevgimin burada son bulmasıydı. Asıl korktuğun şey artık çocukluk anılarıma burada veda etmek zorunda kalmaktı. Bedenimin yanına yavaş bir şekilde yaklaştıktan sonra dikkatli bir şekilde bedenimi inceledim. Bedenime daha dikkatli bir şekilde baktığımda gözlerimin önüne en az iki yerden kırılmış kemiklerim geldi. Kollarımda toplamda 10 tane kırığım vardı. Bacaklarımda ise neredeyse 15 tane kırık vardı. Göğüs kafesim tamamen parçalanmış ve kemiklerin bir çoğu akciğerlerime saplanmıştı. Akciğerlerim kan ile dolmuş bir durumdaydı. Kafatasımda iki adet kırık mevcuttu. Birinci kırık Kafatasımın arka bölümündeydi. Diğer kırık ise Seray'ın kafama attığı taştan dolayı gerçekleşmişti. Vücudumun bu durumunu gördükten sonra sadece baka kaldım. Ağlayamadım, üzülemedim. Çünkü biliyordum ki bunu hak etmiştim. Rahan ise yanıma yaklaştı ve " bu durumdan kurtulman imkansızdı. Sana bedenini geri vermeyi isterdim ama biz Tanrılar bile bazı kurallara karşı gelemeyiz." " Galiba sana bir teşekkür borçluyum değil mi Rahan? " " Yani bir nevi öyle Alfaların Varisi" " O zaman sana çok teşekkür ederim Rahan. Ama senin bir işler çevirdiğini adım kadar iyi biliyorum." " Madem bir işler çeviriyorum Alfaların Varisi o zaman ne işler çevirdiğimi bulman lazım. Her neyse artık güçlerini tam anlamıyla kullanabilirsin. Cadıların üzerinde uyguladığı mühür artık kalktı. Güçlerin için eğitilmen gerekiyor." " Anladım. Peki Seray ve Dağhan cesedimi burada bırakıp cidden gittiler mi?" " Hâlâ onları mı düşünüyorsun? Evet senin cesedini burada bırakıp gittiler. Seray seni öldürdüğü için Dağhan'dan tokat yedi. " Gerçi ne bekliyordum ki? Aptallık bende değil mi?" " Aptal değilsin sadece gönülden sevdiğin kişilere bir köpek gibi sadıksın. Seray'ı sana her ne yaparsa yapsın affetmeye çalıştın. Seni anlamasını istedin. Seni anlasın ki onu affede bilesin. Seray'ın nefretini biliyordun ama içten içe bu durumu kabullenmek istemedin." " Evet bu söylediklerin doğru Rahan. Hatta kaderime karşı gelmeye çalıştım. Kendimi asla kabul edemedim. Kendimden, Korhan'dan Annem'den bile nefret ettim. Her zaman bencillik yaptım. Kendimden başka kimseyi düşünmedim. Her zaman ben haklıyım zannettim. Her zaman kendimi kandırdım. Kibrime yenik düştüm." " Demek ki hatalarının farkına varmak için ölmen lazımmış. Gerçekten çok değişik bir karakterin var Efna. Öfkenden ve kininden gerçek anlamda kurtulman lazım. İlk önce kendini kabul etmen lazım. Bu hayatta yalnız olduğun zaman bencilleşirsin ve kibrine yenik düşersin. " " Bir psikolog gibi konuşmayı keser misin artık gerçekten sinirlerimi bozursun!" " Birde bu çabuk sinirlenme halinden seni kurtarmamız lazım yoksa o ipeksi saçlarından iki adet boynuz fışkıracak." " Sen! sen var ya çok sinir bozucu bir Tanrısın! Tanrı dediğin kişi biraz ciddi olur! Fakat sen benimle alay ediyorsun birde bir psikolog gibi konuşuyorsun!" " Sanki sen sinir bozucu birisi değilsin. Hayatını kurtardım kızım ben senin. Bana borçlusun bir kere! Hem eleştiriyi kaldıramıyorsan ne yapabilirim ki? Ayrıca bu sinir bozucu Tanrı olmasaydı cehennemi boylamıştın!" " Teşekkür ettim ya! Daha ne bekliyorsun acaba?" " Kuru bir teşekkür ile olsaydı bu işler..." " Cidden kendini beğenmişin tekisin!" " Bu arada kaynayan bir suda yansımanı göremezsin. Öfke her zaman sana yanlış kararlar verdirir. Bu yüzden her zaman adımlarını sakin bir şekilde atmalısın." " Her neyse ben kimler tarafından eğitim alacağım?" " İki kişi sana eğitim verecek. İlk eğitimini alacağın kişi Yıldırım Tanrısının kızı Tina. Tina'nın eğitiminden geçtikten sonra Ejderha Prensesi Tamara'dan eğitim alacaksın. Eğitiminin içeriğini sana onlar bildirecek." " Peki ruh formunda olduğum için bir hayalet gibi mi gözüküyorum?" " Bu formunda bile insanken nasıl gözüküyorsan o şekilde gözüküyorsun. Fakat artık yorulmayacaksın, uykun gelmeyecek. Yani insanken yaptığın günlük akışkanlarından kurtuldun diyebiliriz. Bu arada kurt adamlar ve insanlar seni istemediğin takdirde göremeyecekler. Bu yüzden bu gücünü dikkatli bir ve akıllıca kullan." " Resmen bir hayalete dönüştüm desene." " Bir nevi öyle Efna. Her neyse birazdan Tina ve Tamara buraya gelecek. Benim gözlemim ile bu eğitim gerçekleştirilecek. Bakalım ne marifetlerin varmış Alfaların Varisi?" " Bu sorunun cevabını bende çok merak ediyorum Ölüm Tanrısı." Selamlar sevgili okuyucularım nasılsınız? Evet bu bölümün sonuna geldik. Rahan ve Efna'nın ilk konuşmasına burada şahit olduk. Rahan aklı başında ve bir bilge gibi Efna'nın bütün hatalarını yüzüne vurdu. Peki Rahan karakterini şu anlık için nasıl buldunuz? Efna artık karakter olarak bu bölümde olgunlaşmış gibi. Seray ve Dağhan Efna'nın cesedini olduğu gibi bıraktılar maalesef 😞😞 Ben Korhan'ın bu ikisine neler yapacağını kestiremiyorum artık... Veee yeni karakterlerlerimiz Tina ve Tamara bu kurguya dahil oldular! Bölüm biraz kısa oldu ama yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. Eleştirilerinizi ve beğendiğiniz yerleri yazmayı unutmayın lütfen....❤️❤️ |
0% |