@suheda_geylan
|
Odamın kapısı açıldığında kapının girişinde beliren yüz ile istemsizce kalbim burkulmuştu. Abim neredeyse ayakta duramayacak kadar sarhoş bir şekilde odanın içerisine adım attı. Tam düşmek üzereydi ki kapının pervazına tutundu ve gülümseyerek işaret parmağını bana doğru salladı. “Ooo, Beste Hanım,” dedi kesik kesik. O denli sarhoştu ki kelimeleri yutarak konuşuyordu. Abimi baştan aşağı tiksintiyle süzdüm. Henüz 25 yaşında olmasına rağmen yaşından oldukça büyük gösteriyordu, siyah gür saçlarının bir kısmı alnının üzerine düşmüştü, beyaz teni alkolün etkisi ile daha da beyazlaşmış yanakları kızarmıştı, kahverengi gözlerini gözlerimin içine dikmiş sallana sallana bana bakıyordu. Onun bu haline hem öfkelendim hem de acımıştım. Benim gibi o da yalnız büyümüştü, nispeten annemin ilgisini çekebilmişti üstüne ancak babamın gözünde ikimizde yoktuk. Ve ikimizin arasındaki en büyük fark, olan her şeyden abimin beni sorumlu tutması, tüm acının faturasını bana kesmesiydi. “Her şey senin yüzünden oldu,” dedi yine kesik kesik. “Sense burada oturmuş keyfine bakıyorsun,” dedi ve büyük bir kahkaha savurdu. “Çık odamdan,” dedim kılımı bile kıpırdatmadan. Hakaret kotam çoktan dolmuştu. “Yok olmaz,” dedi yine kelimeleri uzatarak. “Bu gece ben konuşacağım, sende dinleyeceksin,” dedi ve kapının pervazından uzaklaşıp yatağıma doğru ilerledi ve koca gövdesini yatağımın üzerine bıraktı. Bir an gözleri kapanmış, kafasını zorlukla dik tutmuştu. Üzerindeki kot gömlek iyice kırışmış, üstten birkaç düğme açılmıştı. Sağlam bir parti yaptığı kendini bu denli kaybetmesinden belli oluyordu. “Her şeyin,” dedi parmağını sallayarak. “Tüm her şeyin sorumlusu sensin,” dedi ve kafasını sola doğru eğerek beni süzdü. “Bu lanet olası evdeki yalnızlık senden yayılıyor, bu kasvet,” dedi eliyle evi işaret ederek. “Senden yayılıyor,” dedi ve kendini tümüyle kaybederek kahkaha atmaya başladı. O denli sesli gülüyordu ki, alt katta bir hareketlilik olduğunu, merdivendeki ayak sesleri ile konuşmadan anlamıştım. Remzi amca ve Hatice teyze sesleri duymuş olacaktı ki, ikisi de pijamaları ile odama gelmiş, yatağın üzerindeki kendinden geçmiş abime ve bana telaşla bakmışlardı. Hiçbir tepki vermeden yerimden kalktım ve odanın camını açtım, soğuk havanın önce bedenime sonra odaya temas etmesine izin verdim. Abimden yayılan o leş alkol kokusunun çabucak gitmesini umuyordum. “Kızım, iyi misin?” diye sordu Hatice teyze, bakışlarını üzerimde hissediyordum ancak o yöne dönmedim, camdan bakmaya devam ettim. “İyiyim Hatice teyze merak etme, abimi odasına götürür müsünüz?” dedim sadece, ikisi de biraz zorlanarak bile olsa abimi yataktan kaldırmayı başarmıştı, abimin sarhoş kelimelerle, sarsak adımlarla odamdan çıktığını görmesem de biliyordum. Kapı sessizce kapandığında derin bir nefes aldım ve gözlerimden akan bir damla yaşı elimin tersi ile sildim. Abim ile yıllardır aramızda herhangi bir kardeşlik bağı olmasa bile onu seviyordum, onun aksine ben hiçbir şekilde ona kızamıyordum. Her şeyden beni suçladığını, beni bir cani olarak gördüğünü biliyordum ama sözel olarak bunu duymak yine de canımı yakmıştı. Bakışlarımı gökyüzünden tekrar villaların olduğu alana çevirmiştim, her yer ıssızdı ve tam yanımızdaki villa dışında hiçbir yerin ışığı yanmıyordu. Benim odamın hizasındaki odanın ışığı açıktı ve neden bilmiyorum ama oradan birinin bana baktığını hissediyordum. Ürpermeme engel olamadım. Bakışlarımı karşıya odakladım ve göremediğim her kimse ona dik dik baktım. Yaptığım şey çok saçmaydı, sadece boşluğa bakıyordum, orada gerçekten birinin olup olmadığını bile bilmiyordum ama yine de öfkeyle baktım ve camı kapatıp, perdeyi hışımla çektim. Kaçan uykum ve bozulan sinirlerimle odanın ortasında kalakalmıştım. BÖLÜM SONU 15.03.2024 Herkese Merhabalar, okuyan arkadaşlar ufak bir kelime bile olsa fikir belirmek amaçlı yorum yaparsa çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. |
0% |