@suheda_geylan
|
Duyduklarım karşısında kanım donmuştu. Onların bu denli kötü olduklarını düşünmemiştim. Tüm öfkelerinin bana olduğunu, sevgisizliklerinin bana karşı olduğunu düşünmüştüm yıllarca. Oysa onlar kötüydü. Saf kötü. “Peki Elif… Emre? Sizin bu işle ne ilginiz var?” diye sordum yeni bir haberden korka korka. “Elif benim kız arkadaşım,” dedi Burak. “Onun bu işle bir ilgisi yok sadece seni tuzağa çekmekti görevi, o kadar.” Dedi ve durdu. Emre ise karşımda sırıtarak bana bakıyordu. “Ben ise sadece senden o gecenin intikamını almak istedim. Meğer Semih o gece olanları görmüş, beni buldu yardım istedi. Bende zevkle dedim,” dedi ve sırıtarak bana baktı. “Tabi,” dedim gülümseyerek. “Benimle tek başıma baş edemeyeceğinden yanına birkaç kişi daha gerekiyordu. Üstelik ellerimin de bağlı olması gerek, yoksa seni yine çok fena benzeteceğimi biliyorsun,” dedim ve gülümsedim. Yerinden gülerek kalktı ve yanıma yaklaştı. “Farkında mısın bilmiyorum ama,” dedi kendinden emin bir şekilde. “Şu an çok aciz bir durumdasın, hayatın bizim ellerimizde, ondan konuştuklarına dikkat et bence,” dedi ve yüzüme çok sert bir yumruk attı. Beynimde şimşekler çakıyormuş gibi bir hisle yerimde sarsıldım. Burak ve Elif, Emre’yi benden uzaklaştırmak için bir hamlede bulunsa da darbe çoktan yüzümde patlamıştı. Birkaç dakika boyunca kendime gelemedim. Burak, Emre’yi ite kaka bir şekilde kulübeden çıkartmıştı. Beni kaçıracak kadar kalpsiz ama şiddete uğramamı önleyecek kadar kibardı. Bu tezatlık beni gülümsetti. Elif’in şaşkın bakışlarını yüzümde hissediyordum fakat önemsemedim. “Kaç saattir buradayım?” diye sordum. “İki saat sonra sabah olacak,” dedi. Neredeyse yarım gündür ortalıkta yoktum. Evdekilerin benim için bir çaba harcayıp harcamadıklarını merak ettim. Hatice teyze ve Remzi amcanın elinden gelen her şeyi yapacağını biliyorum.. Ama abim için kafamda kocaman bir soru işareti vardı. “Benim bu olanlardan haberim yoktu,” dedim sakince. Tüm bedenim yaşadığım şok ve aldığım darbelerle ağrıyordu fakat bunu belli etmemeye çalıştım. “Hiçbirinden, eğer olsaydı adaletin sağlanması için elimden geleni yapardım.” Dedim ve sustum. Dışardakiler içeriye geliyorlardı. Bakışlarımı Semih’e çevirdim. “Bana ne yapacaksınız? Öldürecek misiniz?” diye sordum sakince. Benden böyle bir soru beklemeyen Burak olduğu yerde kalmıştı. Bakışları önce bana ardından da Elif’e çevrilmişti. “Beni öldürmeniz hiçbir şeyi çözmeyecek, ailemin benim için üzüleceğini mi sanıyorsunuz?” diye sordum ve gülümsedim. “Emin olun bir damla gözyaşı bile dökmezler, he amacınız Hatice teyze ve Remzi amcayı üzmekse o başka,” dedim ve iplerin izin verdiği ölçüde arkama yaslandım. Semih de böyle bir soru beklemiyor gibiydi çünkü sorum üzerine düşünmeye başladı. “Bir aydan fazladır evimizdeydiniz, bu süre zarfında annemi ya da babamı kaç defa gördünüz evde?” diye sordum meydan okurcasına. “Tahmin edebileceğiniz üzere birbirine bağlı bir aile değiliz,” dedim ve buruk bir şekilde gülümsedim. “Bu şerefsiz bana sarkıntı olduktan sonra bile annem beni haksız buldu, düşünün artık,” dedim ve ağlamamak için dişlerimi sıktım. Ölmekten korkmuyordum ancak bu şekilde, babam olacak o adamın günahının bedeli olarak elleri kolları bağlı bir şekilde de ölemezdim. Bu bana çok büyük bir haksızlık gibi geliyordu. “Kes lan sesini,” dedi Emre ve üzerime yürüdü. Burak’ın ve Elif’in düşünceli bir şekilde birbirlerine baktıklarını fark etmiştim. “Seni neden dövdüğümü söylemedin mi onlara?” diye sordum üsteleyerek. “Bu salak bana sarkıntılık etti, bende ona haddini bildirdim. Üstelik madde bağımlısı, ellerine bakın,” dedim ve Emre’nin titreyen ellerini gösterdim onlara. Emre ise öfkeyle üzerime atıldı ve belindeki kemeri çıkarttı. Burak ve Elif engel olmaya çalışıyordu fakat o denli öfkelenmişti ki, bedenimle buluşan kemer darbeleri ile iki büklüm olmuştum bile. Kemerin değdiği her yer cayır cayır yanarken çığlık atmamak için dişlerimi sıktım, acı çektiğimi belli ederek ona bu zevki tattırmayacaktım. “Yeter,” dedi Semih ve araya girdi. “Birkaç gün bekleyeceğiz, o süre zarfında Beste hanımı ne kadar önemsediklerini de görmüş oluruz, ona göre ne yapacağımıza karar veririz, şimdi herkes dağılsın,” dedi ve benim arkamda kalan bir alana doğru ilerledi. Sanırım tam arkamda bir oda daha vardı, kapı sertçe kapandığında tiksintiyle Emre’ye baktım. Hala burnundan soluyordu fakat Semih’in arkasından giderek benden uzaklaşmıştı. Bakışlarım görüş alanımdakilere yani gözleri ağlamaklı olan Elif’e ve ne yapacağını düşündüğünü alnındaki kırışıklıklardan anladığım Burak’a kaymıştı. “Annen ve kardeşin için çok üzgünüm,” dedim samimiyetle. “Bundan haberim olsaydı emin ol destek olmak için elimden gelen her şeyi yapardım ama annemle görüşmüyoruz,” dedim ve sustum. Bir vicdanları var mıydı ve o noktaya ulaşabilir miydim bilmiyordum ama elimden geleni yapacaktım. BÖLÜM SONU 16.03.2024 Merhabalar, okuyor musunuz bilmiyorum ama eğer okuyorsanız bir yorum ile kendinizi belli eder misiniz? Bölümleri paylaşma hızım ve şevkim artar emin olun.. bir sonraki bölüm görüşmek üzere. |
0% |