Genç kız hayatında ilk defa anne sıcaklığının ağırlığıyla donup kalmıştı ne sarılıyordu ne itiyordu. Leyla hanım ise 26 yıl sonra gerçekten bir kız annesi olduğunu hissediyordu evet o damlayı da kızı olarak biliyordu ama hiç bir zaman bu şekilde hissetmemişti belki de kalbi deha önce anlamıştı kim bilir. Serhat bey ise yıllar sonra gördüğü bu güzel manzaradan gözlerini alamıyordu. Ama bu durumdan hoşnut olmayan iki kişi vardı biri Mert dumandı ve aklında olan düşünce ise ailesinin yeninden paramparça olabilecek olma ihtimaliydi onu düşündüren. Eymen duman ise çok başka alemdeydi o ise yaşadığı onca şeyi tekrar yaşar mıyım düşüncesi ile kendini yiyip bitiriyordu. Ama hayat hiç bir zaman beklediğin gibi olmazdı ve Duman ailesi buhu yaşayarak öğreneceklerdi.

Meyra Duman

Ne kadar süre öyle durdum bilmiyorum ama bir an sonra kendimi usulca geri çektim. Benim çekilmemle Leyla hanımda benden uzaklaşmıştı

- ku- kusura bakma kızım bir an dayanamadım

- önemli değil Leyla hanım

- kızım biz seni tanımak istiyoruz lütfen bize bir şans ver.

Leyla Hanım'ın sözleri ile gözlerinin içine baktım beni tanımak istiyordu bir anne 26 yıl sonra çıkan kızını tanımak için ondan sans istiyordu.

- bana biraz zaman verin Leyla hanım yalnız kalıp biraz düşünmek istiyorum.

- en azından numaramı vereyim kızım kararını verdiğin anda beni ararsın konuşuruz o zaman olur mu?

Bana ümitli gözlerle bakıyordu Leyla hanım. Olur anlamında başımı salladım ve telefonumu çıkardım. Leyla Hanım hemen numarasını söylemeye başladı ve bende onu kaydettim ardından onu çaldırıp beni kaybetmesini bekledim.

-İzninizle serhat bey Leyla hanım benim gitmem gerek size hayırlı günler dilerim. Dedim ve odadan dışarı çıktım onlar ise kısık sesle görüşürüz demekle yetindiler. Asansöre doğru kafam eğik bir şekilde giderken bir anda birisi bana çarptı ve elindeki kahve üzerime döküldü hızlıca üstümdeki gömleği tenimden uzaklaştırdım

- ben çok çok özür dilerim bir anda oldu istemeden oldu

- tamam sorun yok merak etmeyin lütfen hemşire hanım iyiyim ben.

- gelin hemen bir bakalım çok kötü bir şekilde yanmış olabilirsiniz

- yok hayır soruh yok fazla gelmedi zaten ben hallederim. Hızlıca kafamı sallayıp ilerlemeye başladım kız hala arkamdan özür diliyordu. Bahçeye çıkıp arabama ilerledim. Bagajda her zaman yedek bir kıyafet olurdu ve bingo tahmin ettiğim gibi bir kaç parça şey vardı Beyaz bir tişört ve siyah bir Hırka aldım. Bagajı kapatıp şoför koltuğuna oturdum. Arabamın camları filmli olduğu için rahatça üstümde ki gömleği çıkardım. Üstüme baktığımda göğsümün üstü kızarmıştı hemen çantamdan sürekli taşıdığım kremi oranın üstüne sürdüm ve tişörtü giydim ardından hırkayı da giyip eşyalarımı topladım ve yanıma koydum. Siz diceksiniz ki Meyra sende neden krem ver benim ellerim çok kuru olduğu için sürekli krem sürüyorum da ondan yoksa başka bir esprisi yok yani. Neyse diyip Arabayı çalıştırdım eve gitsem iyi olurdu.

Yazardan

Genç kız izbe sokakların arasında yürümeye devam ederken kayan kapşonlusunun şapkasını düzeltip ellerini geri cebine soktu. Etrafındaki insanlara derince baktı nasıl bir dünyada yaşıyoruz diye düşündü bir an o kadar zenginliğin içinde yaşayıp yinede mutlu olmayı başaramayan bir sürü insan varken burdaki fakirliğin içinde bu zorlu yaşam şartları altına da çok olmasada mutlu omayı başarabilen insanlar var bu dünyann adaletsizliğinden mi? yoksa insanlardan kaynaklanan bir sorun mu diye düşnmeye devam etti kafasın hafif kaldırıp karşsında bir evin önüne oturmuş çekirdek çitleyip mutlulukla sohbet eden altı kişilik kadın grubuna yüzünde oluşan hafif tebessümle baktı. Genç kız kafasını tekrardan yere eğip hızlı adımlarla yürümeye devam etti karşısındaki ilk sapaktan dönünce yüzünde tekrardan tebessüm etmesine sebep olacak şeyi gördü. yaklaşık 8-9 yaşlarında olduğunu tahmin ettiği 10 çocuğun maç yaptıklarını gördü. yüzündeki huzurlu gülümsemeyle yanındaki duvara sağ omzunu yaslayıp onları izlemeye başladı. Bu görüntü onu çocukluğuna götürmüştü. bir anda düşüncelerinden önüne gelen topla kurtuldu önce topa sonra çocuklara baktı

-hey abi topumuzu atsana

genç kız hafif esmer tenli çocuğun abi demesiyle bir an kahkaha atacak gibi oldu ama kendini son anda frenledi ve eğilip topa tekrar baktı kafasını ikiya yana sallayıp ayağının ucuyla topu havaya kaldırıp sektirmeye başladı. bir çocuğun sesli bir şekilde saymaya başlamasıyla gözünün ucuyla çocuklara tekrar baktı şarısın çocuk saymaya devam ederken arkadaşları ise kendi aralaında konuşmaya başlamışlardı birbirlerine "nasıl sektiriyor, oha şuna bak falan demeye devam ederlerken kız tekrar onlara bakıp "hanginiz kaleci" diye sordu. çocuklar kız sesi duymalarıyla bir an afalladılar kız onların bu hallerine tebessüm edip topu sektirmeye devam etti aradan bir dakka geçmiştiki çocukların cevap vermemeleriye kız konuşmaya devam etti "e hadi ama bir soru sordum hanginiz kaleci" diğer çocuklardan biraz daha uzun ve kalıplı çocuk eliyle kendini göstererek "benim" dedi. kız gözünün ucuyla oğlanı inceleyip kafasını salladı çocuğun kumral saçlı uzaktan ela gibi gözüken gözlere sahip buğday tenli yakışıklı bir çocuk olduğunu görünce içinden oldukça yakışıklı ilerde kızların ilgisini çokça çeken bir çocuk olacağını düşündü. tekrar kaleci çocuğa bakıp kafasıyla kendilerinin iki tarafına taş koyup kale yaptıkları yeri gösterdi ve onuşmaya başladı.

-kaleye geç bakalım yakışıklı hem bu arada adın ne senin?

-ali abla

-hmm ali güzel isimmiş şimdi ali hazırmısın şut geliyor

-hazırım abla ata bilirsin

deyip ayaklarını diz kapaklarından kırıp hafifçe eğildi ve ellerini iki tarafa aıp gözlerini topa dikti kız onun bu doğru pozisyonuna tebessüm edip topu son kez sektirip havaya kaldırdı ardınan sağ ayağını geriye çekip top ayağının hizasına gelince hızla sağ ayağını ileri doğru savurdu top hızla oğlanın sol tarafına gitti ali hızla o tarafa atıldı fakat topu tutamadı ve top gol oldu.

Ali tutmadığı için üzülmüştü. Arkadaşları ise şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Genç kız tebessüm etti

- merak etme küçük sen gerçekten iyi oynuyorsun ama sol tarafa biraz daha çalışmalısın anladığım kadarıyla sağlaksın ve bu yüzden sol tarafın güçsüz kalıyor .

Ali kafasını kaldırıp kıza baktı ve

- abla nerden anladın hemen sağlak olduğumu

- çünkü sizi izlerken fark ettim ki hep sağ elini kullanıyorsun o tarafa giden hiçbir topu kaçırmadın.diyip göz kırptı genç kız. Küçük çocuk gülümseyip kafasını eğdi. Kız kolunda ki saati kontrol edip el çırptı ve cebinden çıkardığı 200 tl çıkardı.

- Ali bir gelsene ablacım

- buyur abla

-al bu parayı arkadaşlarınla kendinize birşeyler alın ve biraz dinlenin çok terlemişsiniz .

- ama ab-

- aması maması yok Ali naş naş direk bakkala gidiyorsunuz.

- tamam abla teşekkür ederiz

- önemli değil kardeşim hadi selametle kalın Allah'a emanet

- sende Allah'a emanet abla

Genç kız arkasını dönüp gidiyordu ki Ali seslendi yine

- abla ismin neydi bu arada

- Meyra benim adım Ali

- Meyra abla iki gün sonra saat 4 de alt mahalledeki çocuklarla maçımız var sende gelir misin ?

- gelmeye çalışacağım çocuklar hadi görüşürüz. Diyip gitmeye başladı genç kız. Sokağın başına Park ettiği arabasına binip bu sefer ki rotasını kesin olarak evine çevirdi . Aslında ilk buraya gelmeden önce de öyle niyetlenmişti fakat aklındaki düşüncelere dayanamayıp bir sokağın başında durup yürümeye başlamıştı ve sonrasında da o çocuklarla karşılaşmıştı. Genç kız sonunda eve gelebilmişti.arabasını park edip bahçeye geçti ve onu köpeği Duman karşıladı yere eğilip onu sevmeye başladı ve karşısında bir insan varmışçasına oha yaşadığı herşeyi anlattı ama onu Dumandan hariç bir kişi daha dinliyordu bahçenin dışında görünmeyen bir tarafta.

Evet sonunda bölümün sononu gelebildik. Ya ben birşey soracağım bazen kitappad e bir süre giremiyorum bu sadece bende mi oluyor.

.