Yeni Üyelik
35.
Bölüm

• Nazar

@sukunettekelimeler

Sabah namazdan sonra uyumayan Sefa'ya bu kez ben de eşlik ettim. Kuran okuduk, sohbet ettik, kedigilleri sevdik, onları besledik, biraz kitap okuduk ve tabi ben içerideki sobayı yakmaya çalışıp başaramayınca Sefa benim yerime yakıverdi. Normalde soba yakmaya alışkındım ama nedense bu sefer bir türlü becerememiştim.

"Köylü kızı olacaksın bir de, bir sobayı yakamadın," diye takılıp sobanın önünde çökmüştü ve kibriti elimden almıştı.

"Nazar değdi herhalde, normalde gayette yakarım."

Gülerek bana baktı. "Kimin nazarı değebilir sana? Başkasının nazarı dahi değemez, izin vermez kocan."

Dişlerimi göstererek güldüğümden, görüp de şımarmasın diye arkama dönüp koltuğa doğru gittim ve oturdum. Şaka şaka, şımarsın. Hak ediyor.

Sobayı yaktıktan sonra o da biraz öteme oturmuştu ki telefon çaldı. Benimki dün geceden sessizdeydi, yani çalan telefon onunkisiydi. Karşı koltukta duran telefonu alıp ekranına baktı bir süre. "Annem arıyor," deyip bana ne yapacağını sorarcasına baktı.

Namazdan sonraki sohbet faslında bu konuyu da uzun uzun konuşmuştuk. "Anlaştığımız gibi!" deyip güven verircesine tebessüm ederek ona baktım. İçinde belirsizlikler olan bir tebessüm eşliğinde başını sallayıp telefonu açtı.

"Efendim anne?" Sesini yumuşak tutmaya çalıştığını fakat yine de biraz sert olduğunu fark etmemek elde değildi. Derin bir nefes aldı. "Yok anne, hiç gelmeyeyim. Siz buyrun gelin. Biz de Hülya ile konuşmuştuk tam, sizi kahvaltıya davet edecektik bu sabah. Bekliyoruz."

Telefonu kapatıp bıraktı ve yanıma oturdu. "Çok esip gürledim, nasıl affedecek beni?" derken sesi kırgındı. Kendine kırgın.

Uzanıp elini tuttum. "Anne o, evladına küsmez."

"Ya ben? Ben kendimi nasıl affedeceğim?"

"Sen de Allah'ın merhametini hatırla."

"O affeder elbet, En Merhametli... En zoru sanırım insanın kendini affetmesi."

"Doğru, en zoru insanın kendini affetmesi..."
Mırıldanışım ardından kendimi toplayıp sesime canlılık kattım. "Belki anneciklerine en sevdiklerinden bir kahvaltı hazırlarsan kendini affetmen de kolaylaşır! Kalk hadi."

Heyecanla kalkıp onu da peşime sürükledim.

"Aysel anneme haber vermeyi unuttuk. Onu da arayıp geleyim. Sen patatesleri çıkar," deyip içeriye geçti. Anneme de haber verdikten sonra yanıma geri geldi. Birlikte kahvaltı hazırlamaya giriştik. Neşemiz yerindeydi. Dün gecenin ardından sabahında böyle her şeyin yoluna girmesini beklemezdim. Rabbimin mucizesiydi.

Loading...
0%