Yeni Üyelik
16.
Bölüm

5 Temmuz 2018

@sukunettekelimeler

Gözlerimi yumduğumda hayatımda unutmayacağım rüyalardan birini gördüm.

Karşımda harika manzaralar vardı. Dağ, deniz, orman, göl, yeşillik. Ve fotoğraflarını çekiyordum. Etrafta manzara güzeldi ama sonra bir dönüp baktım , aslında evdeyim. Evin önünde. Ve etraf kalabalık. Dört katlı binamızın önü insan dolu.
Dikkatimi bir hareketlenme çekiyor. İnsanların yanından öylece geçiyorum, aslında hepsi akrabam. Bakıyorum ki birbirlerinin bayramını katlayıp el öpüyorlar. Ne yapacağımı şaşırıyorum o an, akrabalarımın bazılarının elini öpmek için uzanıyorum ana sanki beni görmüyorlar. Sonunda biri elini veriyor be öpüyorum. Sonra yıllar evvel vefat eden büyükbabaanneyi görüyorum. Az ötede Ersel bana sesleniyor. Ve anlıyorum ; Aslında ben ölüyüm. Ve elini öptüğüm, büyükbabaanne, Ersel de zaten öldükleri için beni görebiliyor. Beni bu yüzden görmüyorlar.
Ve bu gün bayram!

Sonra birden evin içinde buluyorum kendimi. Mehmet, Şeyda, annem ve babam oturuyorlar. Beni görmüyorlar. Mehmet'e dönüyorum. O beni görüyor. Gülüyor. Çünkü o henüz bebek, melek.

Babam ''Bakın! Mehmet , Hayat'ı görebiliyor çünkü o daha bir melek. Ona gülümsüyor. Hayat burada.'' diyor.

Şeyda ağlamaya başlıyor, ona sarılıyorum. Ona göre ben yokum oysa, beni göremiyor.

Ölmüşüm. Allah'ın huzuruna çıkma şerefine ermişim! O'ndan bayramda dünyaya gitmek ve orada biraz durmak için izin istemişim. Ve Rabbim de bunu kabul edip beni dünyaya, sevdiklerimin yanına yollamış.


Ve uyandım. Ağladım. Yüzüm kıpkırmızı, benek benek olmuştu, tahmin edebiliyordum. Olsun. Çünkü yüzüm, şimdiye kadar akan en değerli ve kalpten duygularımla yıkandı. Varsın çirkinleşsin, ıslansın, kızarsın.

Ben ya ben! Allah'ın huzurunda? Ondan izin alıyorum? Kabul ediyor?

Sanırım daha tatilinin ikinci günden Özgür'e rahatlık vermemiştim; gece gece sesime uyanmıştı. Yerinde kıpırdandı ilk, sonra bana doğru döndü. Tek kolunun üzerinde doğrulup bir süre bana baktı. Hemen gözyaşlarımı sildim ve ''Özür dilerim.'' diye mırıldandım. Boştaki kolunu kaldırıp parmaklarıyla önüme düşen saçlarımı geri itti ve başını kucağıma bıraktı. Koyu renk saçlarında ellerimi gezdirerek tekrar uyumasına yardımcı olmak istedim. Bir keresinde bana, biri saçlarıyla oynayınca daha kolay uyuyakaldığını söylemişti.

Uyuduğunu düşündüğüm sırada saçlarındaki elimi tuttu. Ne olduğunu sormamasına kızmadım çünkü öyle ince fikirliydi ki yaptığı her şeyin bir nedeni vardı. Bana kalırsa şuan sormayışının nedeni, beni duygularımla baş başa bırakıp onları sonuna dek yaşamamı istemesiydi. Sabah ilk fırsatta soracağını düşünüyordum. Belki bu yüzden belki de aklıma gelmeyen başka bir şeyden ötürü sessiz kaldı. Sadece parmağı elimin üzerinde dolaşıyordu ve bana destek oluyordu. Allah'ım, ben böyle güzel bir adamı hak edecek ne yaptım?


🌑🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘

Geçen sene bugün burada tanışmıştık Özgür'le. Kader bize bir sene sonra parmaklarımızda yüzük, yüreklerimizde birbirimizle tekrar buraya gelmeyi nasip etmişti. Özgür, Bedir ve ben; Ersel için hatim yapmıştık. Sahi Bedir neredeydi? Hâlâ gelmemişti. Heh, geldi işte! Özgürle sıkıca sarıldılar, bana da başıyla selam verdi ve bakışlarını aşağı indirdi, toprağa. Hepimiz çömeldik, ellerimizi açıp Fatiha okuduk. Ricam üzerine Özgür Rahman Suresi'ni okudu. Ben de içimden takip ettim ayetleri. Evet, bu sureyi ezberlemiştim.

Geçen sene ektiğimiz çiçekleri suladık üçümüz de. Uzayan otları temizledik. ''Ersel, teşekkür ederim.'' dedim. ''Vefatınla dahi bana bir yol çizdin. Beni Özgür'le bir araya getirdin. Önce Allah'a, sonra sana ve Bedir'e ne kadar teşekkür etsem az. Bana böyle güzel bir eş, en güzelinden bir evlilik nasip oldu.''

Döneceğimiz esnada Ersel'in uzun süredir görmediğim annesi, babası ve kardeşi ile karşılaştık. Ayaküstü biraz sohbet ettik. Üçümüze de dua edip "Sizler de evlatlarımızsınız, buyurun gelin, arada bir ziyaret edin." dedikten sonra vedalaştık. Annesini her zaman sevmişimdir, çok tatlı bir kadın.

Arabaya binmeden evvel son kez o tarafa baktım. Tabeladaki yazıyı bir kez daha okudum.

Ölüm sizi bulmadan siz Allah'ı bulun.

Loading...
0%