@sukunettekelimeler
|
~ 4 Temmuz 2017 Salı Hüsna Beyza aynada kendine baktı. Okula gitmek için hazırdı. Henüz zamanı olduğu için, bugün kursu öğleden sonra olduğu için acele etmesine gerek yoktu. Son sınıf öğrencilerine üniversite hazırlık kursu veriyordu. Bundandı yazın ortasında okula gitmesi. Sabah gelen zarfı heyecanla eline aldı ve bir süre gülümseyip zarfa baktı. Lise zamanını çok seviyordu ve arkadaşlarını özlüyordu. Gül ve Yasin'i kaybetmek onun üzerinde büyük etki bırakmıştı. Tüm arkadaşlarını çok seviyordu çünkü. Hayalinde hep bu zarfları 4 yıl sonra alınca sınıftaki arkadaşlarını toparlayıp beraber bir şeyler yapmaya davet etmek vardı lakin şimdi böyle bir şey yaparsa, Gül ve Yasin olamayacaktı! Zarfı buğulu gözleriyle açtı. Katlanmış kağıdı da düzeltip dört yıl evvel yazdığı satırları okumaya başladı. 19.12.2013 Sevgili gelecekteki ben, Şimdi son sınıf olarak bunu yazıyoruz ve ben dört yılda kardeşim gibi bağlandığım bu insanlardan ayrılmanın hüznünü şimdiden duyuyorum. Bazı insanlar hayatınızda olmazsa olmaz olurlar. En saçma esprileri, en kötü şakaları dahi sizi güldürebilir. Mutsuzken sana sundukları bir tebessüm ve iki sohbet seni neşelendirebilir. İşte böyle benim için bu sınıf. İyi ki bu okulda ve bu sınıftayım diyorum kendime. Çok şey öğretti bana sınıf arkadaşlarım. Sabrı, şükrü, birlik olmayı, güveni, merhameti, tevazuyu... Her biri ayrı bir ders verdi bana hayatlarıyla, eylemleriyle ve halleriyle. Beraber o kadar güzel zamanlar geçirdik ki. Kimi zaman kötü bir haber aldık, hep beraber hüzünlendik. Kimi zaman hatalar yaptık, hep beraber korktuk, heyecanlandık. Kimi zaman çok bunaldık, hep beraber eğlendik. Çoğu zaman da güldük. En ufak şeylere bile. O bir anda tüm problemlerimizi unutup, içtenlikle güldük. Hatırımda kalan bazı eğlenceli anıları da yazmak istiyorum buraya. Ya dört yılda unutursam diye. Sonuçta benim hafızam pek de iyi değil.. ¤ Havalar serindi. Bahçede oturuyorduk kızlarla. İlk sene. Sonra Hanife bir çamurdan kaçıyordu, bir "içeri girelim, üşüdüm" diye tutturuyordu. Ben de ona "Hanife, canım arkadaşım biraz doğayla iç içe ol!" dediğim esnada ayağa kalkarken ayağım takılmış ve yere yapışmadan evvel banka tutunup oturmuştum. Gül de "Az önce sen doğayla iç içe oluyordun yalnız." diye lafı gediğine oturtmuştu. ¤ Fehime'nin kardeşi okula gelmişti. Henüz iki yaşındaydı ufaklık. Arzu hoca da onu görünce hafiften vurarak sevmeye başlamıştı. ¤ Almanca dersi, edatları öğreniyoruz. Kandemir hoca iki tanesini yazmamış tahtaya, unutmuş. Bilal Yasin söyledi ve hoca yazdı. Sonra Kandemir hoca bir iki tanesini de karıştırdı. ¤ İngilizce dersinde ¤ İkinci sene Almanca dersi. Kandemir hoca bazılarımızın isimlerini yazın unutmuş. ¤ Ingilizce dersinde hoca herkesi görevlendirdi. Herkes çıkıp konu anlatıyordu ve o derslik öğretmen o kişi oluyordu. ¤ Biyoloji dersinde hoca mide yıkanmasını anlatıyor : ¤ Matematik dersinde ders kaynatma yöntemi. Nagihan hocaya, ¤ Rehberlik dersinde anket doldururken. ¤ Derste hayaller üzerine konuşurken : ¤ Anıl hoca : Biraz önce güldüm. Saksıya koydular beni. ¤ Anıl hoca : Kızlar bak yüz verince hemen şımarmayın. ¤ İsmail Servet : Hocam kum sıvı mıdır? ¤ Matematik dersinde. ¤ Biyoloji dersi ¤ Üçüncü sene Almanca dersi. Hoca mavi takım elbise giymiş. Ayy neyse herkes kağıdını veriyor ben de bitireyim hemen. Aklıma bunlar geldi ama bir sürü eğlenceli anımız var daha. Hepsinin ömürleri boyu huzurlu olması dileği ile. Sevgiler, Kağıdı dikkatlice katlayıp tekrar zarfa koydu ve zarfı da dolabına yerleştirdi. Bunu saklayacaktı hep. Okula gidene dek dostluk kavramını düşündü. Gerçekten de çok önemliydi insan için bu kavram. İyi bir dost insana her türlü destek olur ve sorunlarında yardımcı olurdu. Sadece derdini dinlese bile yeterdi. Ve dostlar yıldızlar gibiydi. Uzakta da olsalar, görünseler de görünmeseler de hep vardılar. Okula varıp sınıfa girdiğinde herkes önündeki kitapları kaldırdı ve sınav kağıtlarını bekledi. Önce selamlaştılar. Deneme sınavı yapmayı planlamışlardı bugün için. Herkes ne seviyede, hangi konulara ağırlık vermeli görmek için. Hüsna Beyza elindeki boş kağıtları herkese dağıttı. Öğrenciler boş kağıttan daha fazla korkmuştu. "Evet arkadaşlar, nasılsınız?" deyip sohbet açtığında "Hocam zaman geçecek ama, soruları söyleyin." diye atıldı bir öğrenci. Besbelli stresliydi. "Sakin olun arkadaşlar. Biraz sohbet edelim. Nasılsınız?" "Hocam sınav yok mu?" Hüsna Beyza tebessüm etti. "İşte sınavınız. Dört yıl sonraki kendinize bir mektup yazın." |
0% |