Ölmek yaşamak değil yaşamak ölümdür

                        ****

En az bir saatir koşuyordum peşimden gelen yoktu galiba kan ter içinde kalmıştım artık bir ormana girmiştim etraf çok karanlıktı ve ben telefonumubo çantanın içinde unutmuştum , en sonunda kendimi bir ağacın altına attım ve oraya oturdum . Hava serinlemişti başımı ağaçın dövdesine yasladım derin bir nefes aldım derken nefesim titredi.

Bacağıma dolanan şeyle gözlerimi sımsıkı yumdum sandığım şeyse çığlığı basardım ,yavaş bir hareketle kafamı bacağıma çevirdim,bacağıma dolanmış bir yılan vardı uzun ve önceydi ve git gide bacağımı sıkıyordu.

" Allah kahretsin Allah kahretsin" dedim ve en sonunda çığlığı bastım " yardım edinn lütfen yardım edin" diye bağırdım sesim ormanın içinde yankılanmıştı "abi sesi duydunmu " dedi bir erkek sesi " duydum nerden geldi o ses?" bu sesi tanıyordum oteldeki adamdı, kaçtığım adamdı

"Galiba kızı bulduk abi onun sesi " dedi adam. Yılan dişlerini bacağıma geçirince acıyla çığlık attım "lan kıza bir şey oldu sen şu tarafa git ben bu tarafa gidiyim" dedi kaçtığım adam

Yılan bacağımın üzerinde ilerledi ve karnımın üzerine geldi kıpırdayamıyordum adeta donmuştum " yardım edin lütfen yardım edin" diye bağırdım tekrar adım sesleri yaklaşıyordu ve en sonunda karşımda bir gölge belirdi bu oydu kaçtığım adam

" Ne oldu karanlıktan mı korktun" dedi alaycı bir tavırla "ne korkması yardım et bana yılan ısırdı" dedim nefes nefese hava soğuktu ama benim bedenim ısınmaya başlamıştı " ne nasıl " dedi ve bana doğru ilerledi kucağımdaki yılanı görünce gözleri kısıldı ve tek hamlede yılanı kafasından tutup fırlattı. Derin bir nefes aldım "ısırdımı" diye sordu

"Bacağımı ve karnımı ısırdı galiba" dedim zehrin etkisini bedenim de hisediyordum.

Tek hamlede beni kucağına aldı " ne yapıyorsun be" dedim ama hareket edecek halim kalmamıştı " istersen bırakayım oracıkta geber ne dersin işime gelir daha acısız ölürsün" dedi

Tip bir bakış attım "nasıl çıkarcaz zehrini emerekmi?"diye sordum

güldü "asla" dedi "denesek hem filimlerde öyle yapıyorlar sende-

diyordum ki lafımı kesti

"O filimlerde olur artık sus yoksa atarım kucağımdan ... Bütün Fransa'nın aradığı seri katil kızı kurtarmaya çalışıyor inanılır gibi değil " diyordu ama ben onun sesini derinlerden duyuyordum ve gözlerim kapanmaya başlamıştı" aç gözlerini küçük kızıl " dedi ama artık göremiyordum yüzünü "Allah kahretsin Roberttt arabayı getir çabuk buldum kızı" dedi son duyduğum ses buydu...

******

Yavaşca gözlerim açılmaya başlamıştı

olduğum yeri tanımaya çalışmıştım nerdeydim ben ?" Günaydın uykucu" dedi bir ses hemen kafamı o tarafa doğru çevirdim o adam bir koltukta oturmuş beni izliyordu "nerdeyiz biz" diye sordum hızlı üzerimdeki bataniyeyi açtım üzerimde beyaz bir elbise vardı önce elbiseye sonra o adama baktım " bu ne" diye sordum üzerimdeki elbiseyi göstererek

"Elbise" dedi mal mıydı bu adam

"Onu bende görüyorum kim giydirdi bunu ve burası neresi?" diye sordum tek nefeste.

"Elbiseyi hizmetli bir abla giydirdi Fransa sınırlarında bir dağ evindesin"

dedi tip bir bakış attım " dağ evi?

.. Fransa sınırlarında?" diye sordum

"Aynen öyle küçük kızıl seni öldürecektim ama işime yarıyacağın için öldürmedim " dedi ağzım bir karış açık ona bakıyordum " sınavım var benimm bugün" dedim

" Artık yok" dedi şükretsin ki şu an elimde bıçak falan yoktu her an saplaya bilirdim" bak küçük kızıl artık benim esirimsin kaçamaz gidemesin artık benimsin....