Seni affedersem tüm dünya yüzüme tükürür .
Ama yinede sana sarılmak isterim.
***
Evden çıkmış ,davete gidiyorduk,
Arabanın içinde derin bir sesizlik hakimdi,
Bir süre sonra, davetin olduğu malikaneye gelmiştik,sırayla arabadan indik ,pars içeri girmedi ,Yusuf,ben ve karamel içeriye
girdik, çok kalabalık değildi herkes yeni gelmeye başlamıştı, omuzlarımı dikleştirip ,emin adımlarla, salonda ilerlemeye devam ettim tam o sırada birisi sertçe omzuma çarptı, " ah kusura bakmayın çok özür dilerim" dedim tam o sırada kafamı kaldırıp çarpan kişiye baktım,uzun siyah düz saçları vardı gözleri elaydı,teni benim ki gibi bembeyazdı, aşırı tanıdık birisiydi" ah pordon " dedi ama hala bana bakınca bakışları değişti , dudakları aralandı bir şey söyleyecek gibi oldu sonra susup yutkundu.
Ve hızla yanımdan uzaklaştı,
Aldırış etmeden Yusuf ve karemelin yanına geldim onlar çoktan ,Hazar ve hezalı bulmuştu galiba ,erkek olan uzun boylu yaklaşık iki metre boyunda, yeşil gözlü,siyah saçlı kumraldı,çenesinde derin bir kesik vardı,iri bedene sahipti,
Kız da yeşil gözlü,siyah kıvırcık saçları vardı oda yaklaşık 1.70 boylarındaydı üzerinde toz pempe kısa bir elbise vardı,
Yanlarına yaklaşınca önce başımla selam verdim,sonra ilk olarak elimi hazara doğru uzattım " merhaba ben efsun Kurtoğlu" dedim gülümseyerek,
Gülümsememe karşılık verdi
" Yüzbaşı Hazar kırıcı,memnun oldum" dedim şaşırsamda çaktırmadım mafya dolu bir aileden böyle bir babayiğit çıkmıştı.
Elimi hezala doğru uzattım
" Merhaba ben Hezal kırıcı," dedim başımı sallayarak onay verdim,
Yusuf ve Hazar derin bir sohbete dalmıştı benim gözlerim hezaldaydı
Beklenmedik bir anda Hezal araya girdi " seninle tanışmadık galiba ben Hezal sen kimsin,Yusuf'un kardeşimi" diye sordu elini karamele uzatarak,
Karamel kaşlarını kaldırdı, ardından Yusuf araya girdi " ah hayır,kendisi karım olur," dedi Yusuf ,hezalın yutkunduğunu hissetim ,zorlukla gülümsedi " ah ne güzel m..." dedi ve derin bir iç çekti,bu daha çok atamadığı bir çığlık gibiydi " mutluluklar dilerim" dedi bakışları direk yusuftaydı " teşekkür ederim" dedi yusuf,sonrasında karamel elini hezala uzatı " merhaba ben karamel" dedi,Hezal bir karamele bir Yusuf'a baktı ardından karamelin elini sıktı. Ve bir şey demeden masadan uzaklaştı...
🤧
Çantamda duran sigara paketini çıkradım ve iki dal sigara aldım,birisini hazara doğru uzattım
" İçermisin?" diye sordum ,hazarın önce kaşları havalandı sonra çizgi halini aldı " olur dışarda içelim istersen" dedi ,gülümsedim bu daha çok zafer gülümsemesiydi.
Yazarın gözünden
Haziranın ortasıydı fakat Van geceleri soğuk oluyordu,pars hala arka tarafta bekliyordu,gelen giden yoktu.
En sonunda iki gölge gördü bunların efsun olduğunu iyi biliyordu, onları görmüyormuş gibi arkasını onlara dönüp, sigarasından bir duman daha çekti, efsun ve Hazar parsın arkasından konuşarak geçti,parsın eli hemen belindeki silaha gitti ,hazarı öldürmeyecek etkisiz hale getirecekti.
Hızla hazarın arkasından yaklaşıp silahın tabanını hazarın kafasına geçirdi tam o anda efsundan bir küfür savurdu," efsun sus güzelim benim " dedi pars efsun onu görünce derin bir nefes verdi ve yere yığılan hazara baktı," bakmasana tut götürelim" dedi efsun,pars başıyla onaylayıp yerdeki hazarı kaldırmaya çalıştı " ohaa bu adam çok ağır". Dedi pars ,efsun güldü " ah canım sevgilimin güzü yetmedimi " dedi dalga geçer gibi
pars göz devirdi," çene çalacağına şu erciyes dağını taşımama yardım et bir gören olcak şimdi" efsun bir kahkaha daha attı ve sonra hazarın koluna girdi.
🙃
Malikanenin arkasına geldiklerinde
Ufak bir kulübeye hazarı kapatılar kulübe çok karanlıktı ve ışıkları yoktu
Hazarı oraya kapattıp gittiler.
Yaklaşık on beş dakika sonra Hazar uyandı elini ensesine atarak ovdu neyse ki kan yoktu " Allah kahretsin" dedi Hazar hızla ayağa kalktı,ve kapıya doğru ilerledi kilitliydi açılmıyordu " üstüme kitlemiş birde şerefini siktiğim" dedi tam o sırada gelen sesle irkildi " aa bayan var burada lütfen küfür etmeyiniz" diyen bir kadın sesiydi ve kulübenin içinden geliyordu, Hazar elini cebindeki telefona uzattı ama telefon yoktu,ardından eline cebindeki çakmağı aldı ve yaktı az da olsa etraf aydınlanmıştı artık kadını daha iyi görüyordu,elleri ve kolları bağlanmış oturuyordu,gece gibi siyah saçları,ay gibi bembeyaz bir teni vardı,gözlerinin rengi çok görünmüyordu ama galiba yeşildi.
" Öküzün tirene baktığı gibi bakmasana,gel yardım et " dedi kadın
"Sen kimsin?" diye sordu Hazar kadına doğru ilerlerken
" Ben gece Kurtoğlu, AY örgütünün lideriyim"
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
1.39k Okunma |
297 Oy |
51 Takip |
33 Bölümlü Kitap |