Peki bana ne yapacaksın" diye sordum ,toprağa, ormandan çıkmış arabayla bir yere gidiyorduk

" Onu bende bilmiyorum,seni öldürsem pars ebemi bile siker ,o yüzden seni kaçırıp ,tehlikedeymişsin gibi yapcaz" deyince kaşlarımı çattım

" Abiii beni müsait bir yerde bırak" dedim arabayı süren adama

" Manyakmısın sen taksimi bu" dedi göz devirdim " pars izikize rastlar ve beni bulursa ne olacak" dedim ,biraz düşünür gibi yaptı" muhtemelen kan dökülcek , işte o zaman seni öldürürüm" dedi gözlerini gözlerime dikerek ,gözlerimi kaçırdım

" Nereye gidiyoruz şimdi " dedim

" İstanbul "

*

Yaklaşık altı saat sonra uçakla İstanbul'a iniş yapmıştık ,ve toprağın dediğine göre pars bizi Van'da arıyordu.

*

İstanbul'da bir otele yerleşmiştik , yemek yiyip odama gelmiştim tabii toprak dururmu kapıma iki tanede koruma dikmişti,

Yatağın üzerine bağdaş kurup hayatı sorgulamaya başladım.

Acaba ben gerçekten parsı seviyomuyum yoksa sadece intikam almakmı istiyorum. Bu düşüncelerim çalan odamın kapısıyla uçup gitti " gell" diye bağırdım ,içeri toprak geldi

üzerinde beyaz bir tişört, altında ise eşofman vardı, kollarındaki damarlar belirgenleşmişti,sarıya çalan hafif kumral saçları alnına dökülüyordu, ela gözlerindeki yeşilik koyulaşmıştı,

Etkilinilmeyecek birisi değildi açıkçası, ayağa kalkıp üzerimdeki beyaz geceliği düzeltim dizlerimin bir iki tık üzerimde bitiyordu askılı bir gecelikti.

"Uyumamışsın" dedi sesi bile aşırı kışkırtıcıydı," Sende uyumamışsın" dedim kafasını salladı ,gözleriyle baştan aşağı beni süzdü " sana bir şey söyliyimi" dedi başımı aşağı yukarı salladım " pars'ın sevgilisi olmasaydın seni elde etmek için herseyi verirdim"

dedi kaşlarımı çattım" ben parsın sevgilisi değil sadece ondan intikam almak isteyen birisiyim" dedim gözleri kısıldı"ortak olmaya ne dersin

parsı birlikte devirmeye ne dersin" dedi güldüm.Ama cevap vermedim.

Adım adım bana yaklaştı, gerilemedim hareket etmedim

Aramızda bir karış mesafe yoktu

Elleri yüzümü kavradı" bütün varlığımla ben senin sen benim olurmusun" dedi başımı salladım "

güldüm "siktir lan ordan" dememle

bacak arasına tekme atmam bir oldu

Geriye doğru sendeledi ağzından bir küfür yuvarladı, ardından bana doğru hızlı koştu yumruk atmaya çalıştı ama

hızlı bir refleksle yumruğundan kaçtım ,o daha ne olduğunu anlamadan silahını belinden alıp ona doğrultum" sesini çıkarırsan acımam vururum" dedim başını salladı,tam o sırada kapının önünden gürültülee koptu "hay sikeyim pars geldi" diyen toprağa aşalayıcı bir bakış attım" ne oldu toprammm korktunmu" dedim

Tam o sırada kapı çaldı " efsunn burdamısın ,amada sik kafalıyım tabi burda" dedi " bencede sik kafalısın ,niye geç kaldın" diye bağırdım.

Kapıya kurşun sıkarak açtı , pars'ı görünce ister istemez gülümsedim

" Çok trafik vardı kusura kalma" dedi

ardından toprağa doğru döndü " eski düşmanım, ırzını numusunu siktiğim nasılsın" der demez silahı toprağa kaldırıp ard arda ateş etti

" Tam isabettt" dedim güldü

" Her zaman alaş" dedi

Yüzünü ellerinin arasına almış şaşkınlıkla bir bana bir parsa bakan Yusuf en sonunda konuştu

" Siz nasıl bir manyak çiftsiziniz"