" gözler kör olsa bile ben hep seni göreceğim alaş"

🤎💙

"nerdesin göremiyorum senii" diye mırıldandım telefonun diğer ucundaki Yusuf' a. Olduğumuz yer karanlıktı ve biz parsın evinin arasındaydık," geliyoruz bekle be kadın " defi yusuf, ardından duvardan atlayan Yusuf'u gördüm " çocuk nerde?" dedim " lan çocuğu duvarın diğer tarafında unutum" deyince gözlerim irice açıldı " akıl yoksunu git al kızı mal" dedim yusuf hızlı duvara tekrar tırmandı ve atladı.

Bu sefer ilk kızı uzatı duvarın üzerinden kızı kucaklayıp aldım , pars'ın kızını kacırmıştıkb,yaşını bilmiyordum ama adı mercandı sarışın mavi gözlü çok tatlı bir çocuktu,ve ayrıca biz onu kaçırıyorduk ve itarazı olmuyordu çünkü Yusuf onun amcası oluyordu,

" Hadisene nerde kaldın" dedim

" Geldim " dedi ve duvardan atlayıp yanıma geldi mercanı kucağına aldı

ve hızla arabaya doğru ilerledik,fark edilmemiz en az on beş dakikaydık

Ve bizim vanın merkezinden uzaklaşım ilçesine gitmemiz lazımdı

" Sen sür arabayı" dedi yusuf tek kaşım havalandı" sen niye sürmüyorsun" diye sordum " geceleri iyi göremiyorum ,kaza falan yaparız sen sür " dedi itiraz etmeden sürücü koltuğuna geçtim,oda yan taraftaki koltuğa mercan ise arka koltuğa oturtmuştuk.

***

Yaklaşık dört beş saatir yoldaydık

" yanlış yoldan gidiyoruz al işte kaybolduk" diye söylenen Yusuf'a ters bir bakış attım " sus be daha Van'dayız kaybolmadık" dedim ardından gördüğüm tabelayla ağzım açık kaldı

Bayburt il sınırları

" Hani daha vandaydık " dedi yusuf

" Sana kim dedi çocuğu kaçır diye" dedi pars'ın kızını kacırmıştım

" Ben acıktım " diyen sesle kafamı arka koltuğa çevirdim " biliyormusun bende acıktım,bu ablayı yemeye ne dersin " diyen yusufa ters bir bakış attım " ablayı niye yiyemkine biz yamham mıyık" diyen mercana güldüm gözlerimibyoldan ayırmadan konuştum" bu abiden her şey beklenir " dedim Yusuf göz devirdi " amann senin nereni yiyelim biz pörsümüş patlıcan gibi yaşlanmışsın sen" diyince kaşlarımı çattım" hoşt ulan 28 yaşında bir çıtırım senin babandır pörsümüş patlıcan "

****

" Abi sakin ol" dedi arabayı süren şoför" nasıl sakin oluyum lan, efsun'un kafası geri geldi,kızım yok ayrıca o kardeşim olacak Yusuf ta onlarla işbirliği yapmış," dedi tek nefeste pars. " Abi Bayburt'talar " dedi şoför" uçağı hazırlayın Bayburt'ta gidiyoruz"dedi pars .

***

Kafamın içi çorba kazanından farkı yoktu bir tarafım intikam ateşiyle yanıyor,diğer tarafım aşk ateşiyle.

Pars bunları hak ediyor muydu bilmiyorum ama ben bunların hiç birini hak etmemiştim. Annemi kaybettim,eğitim hayatım mahvoldu zaten bende.

Ben olmasam bunlarda olmazdı aslında,(spoi olabilirmi acaba;))

pars'ın şu an bizi takip ettiğini çok iyi biliyordum.

" Siz odaya girin ben geliyorum" dedim yusuf başını salladı, onlar merdivenden çıkarken bende otelden çıktım.

****

" Abi bir otele yerleşmişler " dedi rıcard parsın asistanı gibi bir şeydi

" Daha gelmedikmi" diye sordu pars

" Az kaldı abi 5 dakika ordayız" dedi rıcard.

Yaklaşık on dakika sonra Bayburt'ta iniş yapmışlardı,hemen yusuf ve efsunun kaldıkları otele doğru gittiler .

En sonunda otele gelmişlerdi pars hızla kasaya doğru gitti ,zorda olsa Yusuf ve efsunun kaldığı odayı buldu,hızla merdivenlerden çıktı 16. odaydı,16. Odanın önüne gelince durdu , derin bir nefes verdi ve hızla kapıyı açtı şok olmuş gözler ona dönmüştü kızını görünce içi rahatladı ama Yusufun kaşları çatılmıştı.

Mercan koşarak parsa sarıldı,pars kızını kollarınının arasına aldı ve sımsıkı sardı, " efsun nerede " diye sordu pars " bende bilmiyorum" dedi yusuf, pars'ın kaşları havalandı " nasıl bilmiyorsun ,kız burada hiç bir yeri bilmiyor nerede bu kız" dedi pars dişlerini sıkarak " üç saat önce falan çıktı geri gelmedi arıyorum açmıyor hiç bir haber alamıyorum"

****

Bölüe oy verin efulimler

🌹