Ölmesende olur

"Ölmek değil ölmen daha çok acıtır canımı "

***

Hazar,gece' nin iplerini çözmüştü

İkisi karşı karşıya durunca aralarındaki boy farkı gözle görülürdü, " ne yaptında seni buraya kapattılar" diye sordu Hazar

" Aman ne yapacağım abini vurdum diye" dedi gece elbisesini silkelerken

" Ne" diye bir tepki verdi Hazar

" Abim nerde" diye sordu gecenin gözleri kısıldı, çünkü Hazar buna seviiş gibi bir ifade geçti gözlerinden.

" Gömdüm " dedi gece rahatlıkla,Hazar bunu beklemiyordu ki gözleri fal taşı gibi açıldı" nereyee" diye sordu Hazar,ama gece bu soruyu duymamış gibi,pencereye doğru ilerledi yerden bir odun parçasına benzer bir şey alıp pencerenin camına geçirdi aynı anda büyük bir gürültüyle cam tuzla buz oldu,

" Takip et beni " dedi gece ve kırdığı camdan atlayıp gitti,hazar şaşkınlıkla dona kalmıştı,ama gelen sesle kendine geldi " orhannn nerdesin," diye bağıran gecenin sesi geldi ardından orhanın sesi duyuldu. " Arka bahçedeyim patron" diye bağırdı Orhan,bir kaç saniye sessizlik oldu " orhann silahımı getirr gidiyoruz" diye bağırdı gece.

Hazarda kırık pencereden atlayıp gecenin yanına gitti gece orhana bir şeyler söyledi ve silahı alıp ustaca bir şekilde beline taktı,hazarın kaşları çatıldı "gelmiyormusun abicini bulmaya " dedi gece ve malikanenin dışına doğru ilerleyip gri bir araca bindi hazarda arkasından ilerleyip araca bindi ,Orhan gelip cama doğru geldi " patron bende geliyomi" diye sordu Orhan,siyah gözlü siyah saçlı,biriydi." Sen. Ekibi topla git iki saate gelirim" dedi gece,Orhan başını olumlu anlamda salladı, ardından gece gazı kökleyip hızla ormana doğru sürdü.

***

Yaklaşık bir saat sonra ormanın derinliklerine ulaşmılardı arabanın içinde çıt ses yoktu,gece arabayı durdurduğunda,Hazar derin bir nefes aldı," teşekkür etmeyecekmisin?" diye sordu gece , hazarın kaşları havalandı

" Ne için" diye sordu, güldü gece hazarın gözleri geceye döndü,gülünce çenesinde gamzesi belliriyordu.

" Abini öldürdüğüm için" diye sordu bu sefer gece,hazarda güldü," bilmem ben öldürecektim ama sana nasip miş" dedi Hazar .

Hazar ve abisi gerçek kardeş değilerdi anneleri ayrıydı Hezal ve Hazar öz kardeşti ama onurun annesi ayrıydı,

Hazarın annesi onurun annesi yüzünden ölmüştü,ve o günden sonra Hazar bir and içmişti

"Sana yemin olsun senin cnını yakmayacağım ama alacağım" demişti Hazar ve alamamıştı ,gece öldürmüştü onuru .

Gece ve Hazar daha önceden tanışmıyordu,ama aylardır herkesin dilindeydi gece gazetelere bile çıkmıştı.

Ünlü iş insanı Turgut Yağcı evinde Yanarak can verdi ,nedeni hala bilinmiyor ama ay adındaki örgüt üyeleri tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor, Turgut Yağcının eşi Emine yağcı şu açıklamaları yaptı

" O örgüdün ve örgütün başındaki erkeği bir an önce bulmalarını istiyorum"

Yazıyordu gazetede ama bilmedikleri bir şey vardı o örgütün başındaki bir erkek değil kadındı, ayrıca Turgut Yağcı çocuk ticareti yapan bir şerefsizdi.

" Geldik gördük gidebiliriz" dedi Hazar," onu buradamı bırakacağız " diye sordu " evet"

                              🔥

Efsun 

Bir süre sonra eve gelmiştik,polislere haber vermiş ve hemen kaçmıştık,hepimiz yorgunduk ,Yusuf'u ve karameli evlerine bırakıp eve döndük.

Saat on ikiyi geçmiş gece yarısına geliyordu,sesizce eve girdik çünkü

mercan uyuyordu, mercana biz yokken bir bakıcı bakıyordu.ağır adımlarla merdivenden çıktık ve yatak odasına gittik ,üzerime bir şeyler alıp banyoya geçtim,banyodan çıktığımda pars çoktan üzerini değiştirmiş ,yatağa girmişti.

Pıtı pıtı adımlarla ilerleyip yanına yattım,belimden tutarak beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı,burnunu saçlarımda gezdirdi koklayıp öptü.

" Pars" dedi onaylayan bir mırıltı çıkardı " hani senin bir kardeşin vardı kız o nerde" diye sordum " Almanya'da okuyor" dedi pars sesi uykuluydu " tamam " dedim tam bende gözlerimi kapadım uyuyacaktım ki açılan odanın kapısıyla gözlerim aralandı,kapıya doğru baktım kapı yavaşca açıldı ardından içeri birisi girdi ve sonra kapı örtüldü ama kim girdi görememiştim boyumun kısa olduğu çok belliydi " bayba" diyen mercanın sesi geldi kulağıma sonra görüntüsünü gördüm beni görünce gülümsedi " aa eyffun abya" dedi gülümseyerek ellerimi ona doğru uzattın ve kucaklayıp yatağa aldım tam pars'la benim arama yattı

" Baybaa " dedi babasını dürterken,

" Efendim kızım" dedi pars " "baybamm" diyerek parsın boynuna sarıldı sonra sırt üstü dönüp yattı.

Gözleri bana doğru döndü" bana masal okuymusn" dedi gülümsedim

" Tabii okurum

: bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer horon teperken pireler halay çekiyormuş" diye başladım mercan kıkırdadı,paraın gözleri kapalıydı ama gülüyordu

" Bir külkedisi varmış,üvey annesi ve ablaları ona hep iş yaptırır dövermiş

Bir gün o diyarda bir balo düzenlenmiş,diyardaki bütün kızlar baloya davetliymiş,ama bizim külkedisinin ne giyecek ayakabısı ne elbisesi varmış, külkedisi odasında ağlarken bir cin gelmiş demişki tümisteklerini kabul edeceksen "anlatmaya devam ediyordum ki pars'tan gelen horlama sesiyle kılırdadım, mercan ise çin gibi gözlerini açmış bana bakıyordu

" Sonra kül kedisi bunu kabul etmiş ve baloya gitmeyi dilemiş sonra bu cin kıza yardım etmiş ,çok güzel bir elbise,altı sivri olan cam ayakkabılar vermiş,ama saat on ikiye kadar gelmese taşa dönüşecekmiş

sonra bizim ,kül kedisi baloya gitmiş

orda bitane prens buna aşık olmuş,

saat onbir buçuğa gelmiş beş dakika sonra üzerindeki her şey taşa dönüşecekmiş,kız koşarak balodan çıkmış tabi bizim oğlan dururmu buda kızın peşinden koşmu. Kız kaçmış bu kovalamış kız en sonunda böyle olmaz deyip ayağındaki cam ayakkabıyı prensin kafasına uzak menzilden tam isabet ettirmiş cam ayakabı prensin kafasında parçalanmış,prens orda ölmüş masalda burda bitmiş mutlu sonnn"