13. Bölüm
Sultan Şendoğan / ALAŞ / Ölü sevdiğim

Ölü sevdiğim

Sultan Şendoğan
sultane_sendogan

"Gitmesen olmazmı,Ölmesen olmazmı"

 

Kalp cihazının sesi git gide düşüyordu ,çok korkuyordu o sesi duymaktan, hastanenin bir köşesinde gelinliğiyle oturan karamel bir,karamelin yanında oturan elleri kanlı olan yusuf vardı.

 

Bordo kıyafetinin rengi kanla birlikte sahada koyulaşmıştı efsun'un, elleri titriyordu,kanlı elleri titriyordu,

Ellerindeki kanın rengindeki saçları dağılmıştı,ağlamaktan gözleri kırazmış ,rimeli akmıştı ,ellerinde parsın kanı vardı,çok iyi hatırlıyordu son sözlerini " benden nefret ettiğin kadar seni seviyorum.... Nazlı sevgilim" olmuştu parsın , sonrasında kalbine saplanan iki kurşunla yere yığılmıştı,silah efsun'un elinden kayıp düşmüştü.

Boş sokakta kesik kesik alınan nefes sesleri vardı,deli gibi titriyordu efsun ,titreyen ayaklarıyla parsın yanına gitmişti ,eliyle parsın yarasına bastı oluk oluk akan kanı durdurmaya çalışıyordu ,bir yandanda ağlıyordu" efsun..." dedi zar zor ,onaylayan bir ses çıkardı efsun

" Gitmesen olmazmı,gelsen olmazmı"

dedi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı efsun, parsın gözleri kapandı ,pars diye haykırdı efsun sesi boş sokakta yankılandı " Ölmesen olmazmı" dedi kısık sesiyle, ardından Yusuf ve karamelde gelmişti ve pars'ı hastaneye kaldırmışlardı.

 

                             *****

 

Hastane koridoru kalabalıktı, içine kötü bir his düşmüştü efsunun ,oturduğu yerden ellerinden destek alarak kalktı ,ellini yasladığı yer kırmızıya boyandı,sarsak adımlarla ameliyathanenin camına doğru yürüdü, üzeri kanlar içinde başında dört doktor olan pars'a baktı ardından bir ses duyuldu,kalp cihazından gelen o ses , kırmızı gözlerini kalp cihazına çevirdi efsun ,

Sakin bir şekilde atan kalp ritmi,tek bir çizgiye dönmüştü.

 

Doktorlar birbirine baktı ardından efsun'un ismini bilmediği bir cihazla, kalbini çalıştırmayı denediler , pars göğsüne değen cihazla havaya kalkıp tekrar indi ,doktor birden durdu elindeki cihazı bıraktı, doktorlar birbirine çarasizce baktı, sonrasında ameliyathanenin kapısı açıldı,bir doktor çıktı herkesin gözü doktora döndü " Üzgünüm hastayı kurtaramadık,başınız sağolsun"

 

                            ****

Acıydı ölüm,bir sınavdı ölüm ,

Sevdiği birisini öldürmüştü efsun

Cenazesine bile gidememiş göz altına alınmıştı,Yusuf üzerinde damatlığıyla ,karamel ise üzerindeki gelinlikle cenazedeydi,gelen giden baş sağlığı diliyordu ama bu Yusuf'un umrumda değildi ,abisi kırgınmıydıki ona ?, küsmüydü yada bunları düşünüp duruyordu yusuf,hem yetim hem öksüz kalan yeğenini düşünüyordu.

 

                           ****

 

" Kızım " dedi efsunun karşısındaki kırklı yaşlarındaki polis memuru,efsunu sorguya almışlardı

" konuşacakmısın?" diye sordu tekrar

başını salladı efsun " ben yaptım....ben öldürdüm onu" dedi sesi titriyordu.

Sorgu odasından çıkınca zemheri hemen efsun'un yanına geldi " efsun iyimisin ,ne dedin ,senin yapmadığını söyleseydin" dedi zemheri " gerçekleri söyledim zemheri ,ben öldürdüm dedim" dedi efsun sesi buz gibiydi dönüp kaldı zemheri " ne yaptın sen efsun,ceza alacak ve hapse gireceksin" dedi zemheri içi titremişti karşısındaki kadına bakarken " gerekeni yaptım zemheri," dedi ardından bir polis gelip efsunun koluna kelepçe taktı ve götürdü, zemheri şok içinde efsuna baktı

kendi eliyle mahvetmişti kendini...

 

                            ****

"Gereği düşünüldü" dedi hakim tokmağını havaya kaldırarak " Efsun kurtoğlunun 10 ay 13 gün cezasına karar verildi " dedi ve tokmağı vurdu

ardından salonda bir uğultu oluştu ,

Ardından iki polis gelip efsunun koluna girdi,efsun ruhu çekilmiş gibi hiç bir tepki vermiyordu ,ardından adliye salonundan çıkıp , hapishaneye gidecek olan arabaya doğru ilerlediler

efsun'un arkasından bağırdı zemheri

" Efsun!" diye bağırdı.efsun hafifçe kafasını çevirerek zemheri'ye baktı

gözleri dolmuştu zemherinin " Dikkat et," dedi zemheri başını salladı efsun " zemheri ... ben gidemedim sen git " dedi efsun sesi titremişti., zemheri anlaması gerekeni anlamıştı.

 

                         ****

Araba en sonunda durmuştu " Van büyükşehir belediyesi ceza infaz kurumu" yazıyordu,

"Allah kurtarsın " demişti koğuştaki herkes , başını sallayıp boş olan bir ranzanın alt kısmına yerleşmişti

" suçun ne " demişti bir kız küçüktü yirmi ,yirmi bir yaşlarında görünüyordu , kıvırcık bir kızdı, koca siyah gözlerini açmış meraklı gözlerle efsuna bakıyordu " adam öldürdüm" dedi sesi soğuktu ,buz gibiydi " ya neden ki ,kimdi " dedi kıvırcık kız efsun'un yanına doğru gelirken ,geldi ve efsunun yanına oturdu,efsun irkildi ama belli etmedi " sevdiğim adamdı " dedi ve sustu " bu arada ben Leyla " diyerek ellini efsuna doğru uzattı," efsun" diyerek ellini sıktı.

 

" Sen uyu dinlen yarın konuşuruz" dedi ve kendi yatağına doğru gitti Leyla, efsun hala olayın şokundaydı

ne olmuştu,her şey çok hızlı gelişmişti

O sıradan bir insandı birden kendisini olayların ortasında bulmuştu, sonra aşık olmuş ve güvenmişti,bu güne kadar öldürdüğü kişiler olmuştu ama bu asla sevdiği ,kişiler olmamıştı,

O tetiği çekmek istememişti ama olan olmuştu artık herşey için çok geçti.

 

                   *****

" Hey açsana şu kapıyı!" diye yüksek sesle konuşan bir kadın sesiyle yerimde sıçradım önce sağıma soluma bakındım ardından nerde olduğumu anladım," abartmasana kızım " diyen kalın bir erkek sesi geldi kulağıma,en sonunda yataktan kalkıp ne olduğuna baktım ,adının Leyla olduğunu öğrendiğim kız koğuşun kapısını tekmeliyor,bir elliylede alnını tutuyordu " ya kan kaybından ölürsem" dedi ve durdu kapıya bir tekme daha attı " koğuşta sargı bezide yok aç şu kapıyıı" dedi ,ona doğru ilerledim beni fark edince bana doğru iyice döndü " ah günaydın umarım rahatsız etmemişimdir kafamı deldim de biraz" dedi gözüm alnına kaydı ,baya delmiş gibi görünüyordu çünkü çok kanıyordu.

 

Kapıya doğru dönüp bir tekme daha attı " açarmısın artıkkk ,yoksa bütün gün susmam" dedi gülmeden edemedim bu haline kapı acıldı ardından 1.90 boylarında, esmer,

kehribar gözlü , bir polisti kapıyı açan

"Ne yaptın yine" dedi bıkmış bir ses tonuyla " kafamı deldim" dedi Leyla

huysuzca homurdandı polis " keşke kopsaydı" dedi ağzının içinde

" Herkes öğle yemeğinde nöbetçi benim bezi getiririm kendin sararsın"

dedi göz devirdi Leyla " he tamam git getir " dedi Leyla derin bir nefes verdi polis " keşke idam yasası geri gelse direk oy veririm seni asmaları için "

dedi güldüm,beni fark etmiş olmalı ki gözleri bana kaydı " bu arada ben güney mercan ," dedi " efsun Kurtoğlu" dedim şaşırmıştım böyle davranmasına " ben gideyim bezi getireyim ," dedi sonra bana doğru döndü " Allah'ta sana bu deliyle sabır versin " dedi ve kapıyı örtüp gitti arkasından bön bön bakakaldım " alış kızım bunlar hep böyleler " dedi arkamdan bir ses arkamı döndüm,orta yaşlardaydı ,siyah gür saçları ensesinde dağınık topuz yapmıştı mavi gözleri bana şefkatle bakıyordu.

 

Açıkçası baya şaşırmıştım hiç o dizilerde gördüğüm gibi değildi koğuştakinlerin hepsi iyi insanlardı.

Koğuşun kapısı tekrar açıldı,bir elinde pamuk değer elinde gazlı bez olan güney içeri girdi, ellindekinleri , Leyla'nın eline tutuşturdu " ben mi yapcam " diye sordu Leyla " yooo istersen büyük elçiyi çağıralım o yapsın" dedi güney Leyla yapmacık bir şekilde güldü " hahaha aman ne komik, söyle o müdüre birdaha seni bizim koğuşa nöbetçi vermesin" dedi Leyla bu sefer gülen güney olmuştu

" Olur paşam başka isteğin... De haydi god bay" dedi buna gülmeden edemedim ardından

güney koğuştan çıktı.

 

Gülüyorum çünkü kendimi öldüremem...

 

Bölüm : 21.12.2024 17:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...