Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Çakır gözlü kız

@sultane_sendogan

" Oğlum canım oğlum" diye haykırdı oğuzun annesi bayrağa sarılmış tabuta doğru ilerlerken ,gözümün önüne babam gelmişti,böyle sarılmıştı annemde babamın bayrağa sarılmış tabutuna.

 

Saat ona ona geliyordu nöbetin bitmesine üç saat vardı,oğuzun cenaze namazının üzerinden dokuz saat geçmişti,bir şehit daha düşmüştü.

" Mavi kemirme artık şu tırnaklarını"

dedi elif ,onu duymazlıktan gelmiştim

oğuz kalbine saplanan hançer gibi bir bıçakla ölmüştü,şanslıydı benim babamın cesedi tanınmayacak haldeydi...

 

O günü çok iyi hatırlıyordum ,Alper babasının şehit haberinden sonra kendi memleketine gitmişti , aradan bir ay ğeçmişti gece yarısıydı çalan kapının sesiyle uyanmıştık bir asker abi vardı gözlerinde acı ,hüsran,

annem açtı kapıyı " Eşiniz Astsubay Başçavuş Arda Abay Şehit düşmüştür başınız sağolsun" dedi anlamıştım ne olduğunu on iki yaşındaydım o zaman

Annem dizlerinin üzerine çöküp ağlamaya başladı,tüm lojmanın ışıkları yandı komşular geldi ,abim benim yanımdaydı elimi hiç bırakmamıştı,o zaman anlamıştım her an her şey olabilirdi...

                    

                         ****

 

" Mavii hasta geldi bir bakıver" diye bağırdı elif oturduğum sedyeden kalkarak hastanın yanına gittim. Sedyenin üzerinde yaşlı bir teyze vardı,ak saçları kafasına bağladığı yazmadan dışarı çıkıyordu,kara gözlerinin ışığı sönmüştü. Ben içeri girince kurumuş çatlak dudaklarına bir tebessüm yerleşti, " he vallah sen çoh gözelsen dohtor hanım" dedi yarım yamalak türkçeyle, güldüm

"Sağol beyin var teyzecim" dedim

" Gel yanıma otur" dedi elini yanındaki sedyeye vurarak ağır adımlarla yanına gittim ve oturdum

 

" Bah gözel kızım benim yavrumu kaçırdılar " derken gözleri dolmaya başlamıştı " ha duydum ki senin asker tanıdıkların vardı.vallah ben gidecektim yüzüm tutmamıştır,benim kızımı kaçırdılar , Allah,kitap aşkına yardım edin" dedi gülümsedim " onlar asker onların görevi bu " dedim sıcak bir şekilde gülümsedi " eee o zaman ben gidiyim haber vereyim , sonrasını onlar halleder " dedim.

 

* *****

 

" Ağrın sızın varmı?" diye sordu kerem , kafasını iki yana salladı asen

" Lan göt kız konuşamıyor" diye araya girdi ziya , sonrasında yavru köpek bakışlarını attı " küfür için kusura bakma asen kardeş" dedi ziya ,hemen ardından hasta odasının kapısı açıldı,gelen maviydi " Alper nerede?" diye sordu " komutanım askeriyeye gitti işi çıktı bizde buradayız" dedi kerem " ne oldu kötü bir şey yok değilmi ?" diye sordu kara, başını iki yana salladı mavi " yok ,demin bir tane kadın geldi kızını kaçırmışlar

benimde asker tanıdığım var diye yardım istedi benden ,bir baksanızmı"

dedi mavi " siz ikiniz gidin ben kalırım" dedi kara ,ziya ve kerem ayaklanarak çıktılar,odada sadece kara ve asen kalmıştı,asen konuşamıyordu ama azda olsa okuma yazma biliyordu.

 

Kara asen'i anlıyordu ,asenin sadece dudaklarını oynatması yetiyordu,karaya onu anlamadı için,

" Uyusana sen ,yaralısın" diyerek sesizliği böldü kara, küçük bir kız çocuğu gibi başını salladı asen

" Masalmı okuyayım uyuman için uyu hadi " dedi kara asenin bakışları karaya döndü " şaka yapıyor ol benden sana masal okumamımı istiyorsun ?" diye şaşkınlıla sordukara başını salladı asen " peki ama sana masal okuduğumu kimse bilmemeli , tamamı?" dedi kara başıyla onayladı asen " afferin benim kızıma," dedi

 

" ben sana ne okuyacağım şimdi" diye sordu kara,alt dudağını,büküp omuz silkti asen " peki şu pislik kedisini okuyacağım" dedi kara güldü asen, dudaklarını oynatarak şunları söyledi

" Pislik kedisi değil o kül kedisi "

kaşları havalandı karanın " her neys.

Bir varmış yokmuş bir tane kız varmış bu kızı üvey anası ve kardeşleri köle gibi çalışırmış,kız bişey demezmiş ,içinden "ben köleyim siz prensesiniz öylemi haah" dermiş,

Günlerden bir gün bir balo düzenlemişler ,o baloya diyardaki bütün kızlar davetliymiş,tabii bizim pislik kedisi dururmu oda gitmek istemiş baloya sonra bir tane cin gelmiş" devam edecekti ki asen durdu, dudaklarını oynatarak " peri değilmiydi o ne ara cin olmuş?" dedi kaşlarını çatarak " bölmesene kızım evrimleşmiş cin bu neyse,

sonra bu cin kıza yardım etmiş ,çok güzel bir elbise,altı sivri olan cam ayakkabılar vermiş,ama saat on ikiye kadar gelmese taşa dönüşecekmiş

sonra bizim pislik kedisi baloya gitmiş

orda bitane prens buna aşık olmuş,

saat onbir buçuğa gelmiş beş dakika sonra üzerindeki her şey taşa dönüşecekmiş,kız koşarak balodan çıkmış tabi bizim oğlan dururmu buda kızın peşinden koşmu. Kız kaçmış bu kovalamış kız en sonunda böyle olmaz deyip ayağındaki cam ayakkabıyı prensin kafasına uzak menzilden tam isabet ettirmiş cam ayakabı prensin kafasında parçalanmış ,prens orda ölmüş masalda burda bitmiş mutlu sonnn" dedi kara, kaşlarını çattı asen " prens niye öldü" dedi dudaklarını oynatarak

" Oda kızı o saate kovalamasaydı tacize girer bu" dedi kara kendinden emin bir şekilde, dudaklarını oynatı asen " inanamıyorum sana "

 

                

                           ****

 

" Komutanımmm aman gözünüzü seveyim yeter yahu " dedi nefes nefese barış" koş asker koşş" diye bağırdı Alper barış tekrar paykurda koşmaya başladı" ulaa insafsuz Allah'suz yeter la" dedi barış sinirle güldü güney " ahanda Karadeniz kanalına geçti barış komutanım " dedi güney gülerek " güney canım arkadaşım gelirsem seni ha o kanalda boğarum" dedi barış dişlerini sıkarak

tam o sırada ziya girdi " komutanlarım durunn' diye bağırdı bihter ziyagil edasıyla Yusuf'un yanına geldi " ne var lan " dedi yusuf nazikçe " komutanım bir kız kaybolmuş mavi hanım bizden yardım istedi " dedi ziya mavinin ismini duyunca tökezledi Alper ,

Mavi gözleri geldi aklına ,ama hemen uzaklaştı bu düşünceden " gidip bir bakalım " dedi Yusuf ve tim toplanıp hastaneye gitti.

 

                           ****

 

" Mavii abingil geldi" diye bağıran elife tip bir bakış attım, ve acil kapısına doğru yöneldim,tüm tim heybetiyle karşımdaydı,ama benim gözlerim alperdeydi, saçları dağılmıştı ela gözleri bendeydi. Tim biraz daha yaklaştı," abicimm nasılsın" diyerek kollarını boynuma doladı abim,

" Mavi bir kız kayıpmış yardım istemişsin, kadın nerede bir konuşalım onunla " dedi yusuf abim

" Tabii elifff " diye bağırdım " efendim mavi" dedi elif yanıma gelerek" komutana eşlik et kadının yanına götür " dedim tim Elif'in peşine takılarak gitti abim ,ben ve Alper kalmıştık sadece, alper' e dik dik bakmaya başlamıştım.

 

" Niye öyle bakıyorsun,balık gibi benidemi yiyeceksin" dedi Alper kaşlarımı çattım" hangi balık" dedim

" Akvaryumdaki japon balığı " dedi

" yemedim ben onu" diye itiraz ettim

" yedinn ısırdın hatta" dedi Alper,

abime doğru döndüm " abii ne diyor bu yedimi o balığı " diye sordum,abim başını salladı" yedinmi hatırlamıyorum ama ısırmıştın galiba sonra biz balığı ellinden almıştık

yiyemedin diye bir saat ağlamıştın annemde seni lojmanda terlikle kovalamıştı" dedi sonra kaşlarını çattı

" Hem sen alper'e neden Alper diyorsun " dedi abim ,tip bir bakış attım " teyzemi deyim ne bekliyorsun?" dedim Alper kaşlarını çattı,abim güldü " teyzede iyiymiş ama abi de " dedi abim bön bön bakakaldım " ne diyecekmişsin alper'e " Alper abi diyeceğim " dedim alper'in kaşları dahada çatıldı " neyse çıkıyorum ben " dedi abim ve çıktı ufak bir kahkaha attım" Alper abicim sen çıkmıyormusun?" dedim gülerek

" Çıkayım tabii bacım" deyince kaşlarımı çattım" bacım derken?" dedim tek kaşımı kaldırarak " kayınbirader mi deyim" dedi

" Yok maviş de bacım deme" dedim

" Sende bana abi deme o zaman " dedi güldüm" peki Alper abicimm" yüzünde hain bir gülüş belirdi,

" Alperr hadi giyoruz" diye bağıran Yusuf abinin sesi geldi " gidiyorum ben çakır gözlü kız " dedi gülümsedim

" Allah'a emanet olun, dikkat et kendine " dedim oda gülümsedi,bana doğru yaklaştı etrafına baktı sonrasında yanağıma ufak bir öpücük bıraktı, ardından gitti...

 

Loading...
0%