Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Ölürsem üzülme

@sultane_sendogan

"Ölürsem üzülme yayla gülüm"

*****

"Doğunmayınn banaa çok fenayammm" diye bağıran barış en sonunda tuvaleten çıkmıştı.

"Lan kurban olayım bir sus be ağabey kulağımın.zarını siktin" dedi yatağında uzanmış 1.80 yatıyordu.

Ellerini havluya silen barış güneye tip bir bakış attı,ve elindeki havluyu top yapıp füze gibi güneye fırlattı,havludan kaçmak için ani bir manevra yaparak yana doğru dönünce dengesi kayboldu ve pata küte aşağıya düştü , Tam keremin ayak ucuna düşmüştü kerem korkuyla elimi damağına attı. Timden ufak bir böğürmeli bir kahkaha yükseldi derken içeriye , Yusuf girdi "günaydın tim" dedi sesi neşeliydi

"Günaydın komutanım" dedi,

"Noluyor barış hayırdır " diye sordu Yusuf "sormayın komutanım maçı keybetmişiz" dedi aklına tekrar gelince suratı yine asıldı "olsun ama yinede biz severiz takımımızı ,hem en iyi Galatasaraylılar sever demi komutanım" dedi barış,

 

Yusuf cevap vermedi takım tutmazdı o " hadi lan ordan en iyi Beşiktaş'ın çocukları sever " diye araya girdi Alper. Alper ve barış arasında yoğun bir maç kavgası başlamıştı hepsi pür dikkat onları izliyordu çünkü diğerleri farklı takım tutuyordu."kesin lann " diye kükredi Yusuf anında sesler kesildi,

"Kalkın gidin yemek yiyin bugün izinlisiniz,ben hastaneye gitcem gelecek varmı" diye sordu " ben iki gelirim" diye atıldı hemen Alper

"Sana noluyo lan ben giderim "

diye lafı çaktı barış " ikinizde gelmiyorsunuz lan" dedi en net şekilde Yusuf " ama komutanım bu dingil yerine ben geleyim " dedi barış

" Sen kime dingil diyon lan " diye çıkıştı Alper barısa doğru adım atmıştıki Yusuf girdi araya "lan delirtmeyin beni ikinizde kalıyorsunuz ben gelene kadar bütün koğuşu temizleyin lan aklınız başınıza gelsin" dedi Yusuf barış tam ağzını açacak oldu " tek söz bile ederseniz bütün askeriyeyi temiLetirim anlaşıldımı lan" barış ve alper başını salladı " Anlaşıldı Komutanım" dedi ikiside aynı anda.

 

******

 

" Senin yüzünden düştüğümüz hale bak şimdi kardeşimin yanındaydım"

dedi barış elindeki sarı bezle dolap kapaklarını silerken " çeneni tutsaydın kardeş " dedi yerleri paspaslamaya çalışırken " hem bırak dolapta oyalanmı gel yardım et şuna " dedi Alper önündeki su dolu kovaya tip bir bakış atarak. Barış alper'e doğru döndü " banane oğlum sen istedin " dedi ve gür bir kahkaha attı,lakin kahkahası yarım kalmıştı,kafasına gelen darbeyle sendeledi " anamm kafam " dedi hızla arkasını dönünce bu sefer dolabın kapağı gözüne denk geldi " yandım Allah gözüm gitti " dedi elini gözüne attarak . Alper hemen ona doğru geldi

" Ne oldu lan iyimisin " dedi endişeyle birbirlerine silah bile çekseler asla kıyamazlardı " dolap vurdu " dedi ve hızla dolaba bir yumruk attı an alperden ufak bir inleme döküldü " lann yapacağın işe sokayım elim gitti" dedi tam dolap kapağının oraya elini koymuştu. Barışın eli hala gözündeydi

" Görmedim.dadaş acıdımı ver öpeyim" dedi ve alper'in eline eğilmişti lakin eli kanıyordu " lan kanıyor elin bu kapağı neden yapmışlar " diye çıkıştı ve hazin sonraları hastanede btti.

 

*****

 

" İşte öyle sende maşallah büyümüş güzeleşmişin " dedi Yusuf şefkatle mavişe bakarken " teşekkür ederim yufus abi " dedi ,tam bişey söylemeye hazırlanıyordu ki acil kapısından gelen sesle o tarafa döndü, maviş o tarafa dönünce yusufta o tarafa döndü gördüğü manzarayla şok oldu

Alper ve barış kol kola girmiş barışın bir eli gözünde diğer eli alper'in elınde,alper'in de eli barışın kafasıNda diğer elli böğründe , Yusuf ve mavişin olduğu yöne geliyorlar.

" Lan noldu size çatıśma çıktıda benimi haberim yok" dedi en sakin haliyle " yok keşke abi o zaman daha az yaralanırdık dolap kapağı yaptı"

dedi barış " ayrılın lan hem dolap kapağımı" diye sordu gerçekten merak etmişti Alper barışın kafasından elini kolunu çekmiş ayrılmışlardı barış te elini gözünden çekmişti gözü şişmiş ve morarmıştı.

Maviş korkuyla abisine ilerledi kafasını tutup indirdi kafası hafif delinmişti ,sonra alper'in eline baktı onun kide hafif açılmıştı .

" He ya dolap kapağı,biz temizlik yapıyorduk sonra birden ben kafamı vurdum tam arkamı dönerkende gözümü vurdum alperde bakmak için yanıma gelmişti o salakta elini dolabın araya koymuş bende görmedim elini aniden dolabın.kapağı kapanınca elli sıkıştı sonra arkaya doğru sendelerken yeni paspas yaptığı yere basıp kaydı " dedi tek nefeste Alper aniden barışın ensesine bir şaplak indirdi " sensin lan salak benmi dedim kapağa yumruk at diye "

" Kesin lan iyki bir ceza verdik kapakta delmiş hertarafınızı benim içimde kalanı o yapmış işte " mavişe döndü " mavi yavrum şu salaklara bı bakıver beyin kanaması falan geçirmesinler " dedi Yusuf bir baba şefkatiyle mavişin omzunu sıvazladı

"Gelin şöyle " dedi ve abisinin koluna girdi,ikiside bir sedyede oturmuş bir birlerine gözleriyle bomba atıyorlardı

" Şu bordo berelilerin dolap kapağından yediği dayağa bak pü oy nenem yarabii" dedi elindeki sargıyı abisinin kafasına.sararken " kaşınma istersen abicim he yoksa sençok pis bordo bere dayağı yiyeceksin" dedi barış , maviş eğildi ve abisinin gözünün önüne hafif bir öpücük bıraktı" tamam dır şimdi iylesirsin birşeyin kalmaz " dedi tatlı tatlı abisindenonun iki yanağından hafifçe öptü " ben çıkıyorum oğuz ve ziyaya bakıyım bir de " dedi ve odadan çıktı Alper le tek başına kalmıştı" benim yarama bakmıyacakmısın " dedi Alper elini mavişe uzatırken"tabi bakayım " dedi maviş ve dolaptan yeni bir gazlı bez alarak alper'in yanına oturmuştu elindeki pamukla kanları temizlemeye başladı" bu arada leblebi için teşekkürler " dedi utana sıkıla.

 

Alper dikkatle yatasını saran kıza bakıyordu kıvırcık saçlarını topuz yapmıştı yanakları hafif kızarmıştı,kiprikleri uzundu.

" Evett bitti " dedi mavi gözlerini alper'e dikerek Alper dudak büzdü ,mavişin gözleri bir kaç saniye alper'in dudaklarına gitti yutkundu

"Noldu " dedi " bende istiyorum" dedi Alper küskün küskün, maviş anlamak işte gibi başını sağa eğdi " avını öptün şimdi daha çabuk iyleşirsin diye ben çabuk iyleşmiyimi" dedi mavişin jeton yeni düşmüştü " i-iyleş tabii" dedi ve alper'e adım adım yaklaştı veyüzüne doğru eğildi alper'in yanağına ufak bir öpücük bıraktı,ama Alper beklenmedik bir hamle yaptı,mavişin kafasını çevirerek şağ yanağına şidetli ama hafif bir öpücük bıraktı " şimdi oldu iyileştim" dedi ve ayağa kalktı kapıya doğru ilerlerken arkasında kalan kıza döndü ve tekrar baktı " görüşürüz çakır gözlü kız"

dedi ve odadan çıktı...

 

****

 

"Başkanımm başkanımmm" diye bağırarak yemekhaneye girdi kerem.

"Noldu " diye sordu eyşan,nefes nefese kalmıştı kerem eli böğründe beş dakika bekledi " başkanım asen'den haber var bulduk galiba bu sefer" dedi neşeyle ,birden ayağa kalktı eyşan " eminsin değilmi lan"

dedi " hiç olmadığım kadar eminim başkanım bu sefer bulduk " dedi.

Asen alper'in yıllar önce kaybolan kardeşiydi babası Şehit olmadan bir yıl önce kaybolmuştu ,ve bidaha bulunamamıştı. Kaybolduğunda yedi yaşında, küçük bir kız çocuğuydu,

O günden sonra bidaha bulunamamıştı, kızılcık timi iki yıldır onu arıyordu. " Alper Komutanım nerde çabuk haber ver " dedi aceleyle eyşan " başkanım aradım ama ulaşılmıyo hastanedelermiş oraya gitmemiz lazım " dedi Alper ve barışın başına gelenleri duyunca yarım saat buna gülmüştü " tamam o zaman sen timi toparla ben hastaneye gideyim "

dedi eyşan ve hastaneye yola çıktı.

 

****

 

" Komutanım komutanım" diye bağırarak acil kapısından giren eyşan'a tip bir bakış attı Alper " ne oldu başkan" dedi Yusuf. "komutanım sizde mi buradaydınız " dedi soluk soluğa " ne oldu eyşan söylesene" diye araya girdi barış, eyşan alper'e doğru döndü" komutanım müjdemi isterim asen'i bulduk komutanım " dedi ,Alper olduğu yerde donmuştu

" Eminmiyiz başkanım" diye sordu Alper " eminiz komutanım " dedi eyşan. Maviş'de dona kalmıştı iyi hatırlıyordu asen'i çok severdi onu kayboldiğunda çok ağlamıştı.

 

" G- gerçekten buldunuzmu arkadaşımı buldunuzmu asen'imi "

diye sordu titreyen sesiyle maviş " mavi hanım emin değiliz ama bu sefer bulduk " dedi eyşan " ee o zaman çıkalım time heber verin " dedi Yusuf ve acilden çıktı hemen arkasından eyşan çıktı. Barış mavişe doğru geldi ve alnından öptü" merak etme ebicim heber veririm ben sana dikkat et kendine " dedi ve oda çıktı" arkamızdan dua et çakır gözlü" dedi ve alper'de çıktı acilden. Tek başına kalmıştı yine maviş, arkadaşını bulmuşlardı.

 

***** 

 

"Aliii" diye haykırdı asen,

"Asenn git asenn" diye haykırdı Ali

Birbirlerine çok uzaklardı,ulaşamadılar."Ali ölme Ali "

diye hıçkıra hıçkıra ağladı asen

" Ben senin aşkından ölmemişim iki kurşunla hiç ölmem yayla gülüm" dedi Ali boğuk ve zayıf türkçesiyle.

Tam o anda aralarında bir bomba patladı, tam Ali'nin önünde bombanın şiddetiyle geriledi asen,Ali'nin olduğu yerden dumanlar çıkıyordu.

" Alii" dedi ses gelmedi " alii" dedi tekrar ses gelmedi ,duman biraz olsun dağılmıştı , artık Ali'yi görebiliyordu alev alan bedenini. Op yırtılırcasına yüksek sesle bağırdı asen " aliiii" diye bağırdı boğazından gelen ılık kanın tadını almıştı, boğazı yırtılmıştı, sonra ise kurşun sesleri geldi kulağına son hisediği göğsündeki acı sızı olmuştu. Ali ölmüştü, asen yaralanmıştı ,son bir darbeyle bedeni yere yığıldı son duyduğu ses " Komutanım buldum komutanım" diye bağıran bir erkek sesiydi...

 

*****

 

"Daha ne kadar kaldı gelmedikmi " diye sordu kara, şam ve lübnan sınırlarında bir yere gidiyorlardı,

" Az kaldı beş dakikaya ordayız " dedi kerem ,kara keremin ensesine bir sille çaktı" lan en son beş dakika kaldı dediğinin üzerinden bir saat geçti " dedi kara " kesin lan" diye kükredi Yusuf " geldik galiba komutanım " dedi elindeki haritaya bakarken Eyşan ," yavaş ve temkinli olun her an bir bomba patlaya bilir " dedi Yusuf

"Bir kıza rastlayan komutanım buldum diye bağırsın " diye uyardı hepsini Alper. Ve hepsi indi kara ve barış mağaranın arkasına doğru gitti, kerem ve eyşan mağaranın ağzına yakın bir yere geçtiler yusuf, Alper ve güney mağranın etrafını sarmıştı.

 

" Sen sağa git ben sola gidiyom karşıda birileri olabilir " dedi kara barışa , barış sağa gitti kara sola, Eyşan ve kerem içeriye dalmak için işaret bekliyordu. Sonra bir bomba patlama sesi geldi " ne oluyo lan ,tim iyimisiniz tim cevap ver " diye bağırdı Yusuf " iyiyiz komutanım bizden tarafta değil patlama " dedi kere " siz içeri dalın şimdi" dedi Yusuf " tim iyimisiniz kara ve barış iyimisin " diye sordu Yusuf, güney ve barış görüş alanındaydı onlar iyiydi " komutanım ben iyiyim ama kara yok komutanım" dedi barış sesinde endişe vardı " nasıl yok " diye kükredi Yusuf

" Kara duyuyormusun beni cevap ver oğlum karaa" ses gelmedi.

 

Kara sol tarafa gitmişti ama duyduğu seslerden dolayı karşı taraftaki küçük mağaraya gitmişti ardından şiddetli bir bomba patladı " lan noluyo birisi varmı orda " diye bağırdı ses gelmedi önce duman yükseldi sonra şiddetli bir çığlık " aliiiii " diye bağırdı bir kadın sesi emindiki herkes duymuştu bu sesi. Hemen sesin geldiği yöne gitti alev olmış bir beden vardı mağaranın önünde, mağaranın ilerisinde yere çökmüş ağlayan bir kadın hemen kadının yanına gitti,gögsünden ve karın boşluğundan vurulmuştu ağzından kanlar geliyordu, saçı başı dağılmıştı,kıyafetleri kirliydi ,ellerinde yanık izleri vardı yüzünde kesikler... Kızı hemen kucağına aldı ve telsize doğru bağırdı

"Komutanım buldum komutanım"

 

Loading...
0%