Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm: Yeni bir hayat

@sumeye_merter

Selllam canlarım.

Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.

 

Şimdi sınır geçilmedi ama ben her şeyin yani bütün olayın geçeceği yere gidelim diyorum artık.

 

Yani artık başlayalım.

 

Ailemin ölümünden sonra bir süre hayatım sarpa sardı.

İnsanlarla konuşmuyor. Onlarla ilgilenmiyor hatta onların kalplerini bile kırıyordum bir süre boyunca. Hatta intihara bile kalkıştım. Fakat beni nasıl olduğunu bile bilmeden hastaneye kaldırdılar.

 

Hastaneden sonra kendime geldim. Ben çok büyük bir aptallık yapmıştım. Babamın bizi hep orda sakla dediği kalbin artık durmasını sağlayacak yok. Ne büyük aptallık ama...

 

Neyse ki kendime geldim ve bir söz verdim. Ne olursa olsun bu kalbi kendi isteğimle durdurmayacaktım.

 

Şimdi nerede miyim? Şuan uçaktayım. Dün biri beni aradı. Babamın arkadaşıymış. Babam ölmeden önce onu aramış ve eğer ona ve anneme bir şey olursa onun yanına gitmem için konuşmuş. İşte bu yüzden beni ardı ailem için çok üzgün olduğunu babamı çok sevdiğini söyledi. Sonra da beni korumanın kendisi için bir görevi olduğundan bahsetti ve bana uçak bileti aldı. Ama o kadar umrumda değil ki nereye gittiğini bile bilmiyorum. Sadece kulaklıklarımı taktım ve gitmeyi bekliyorum.

 

Yolda başıma gelenleri düşündüm. Ailemin ölümü, psikolojik men çöküşüm ve rehabilitasyon merkezine yatırılışım. Hiç kimsenin yanımda olmadığı... Resmen huçkimsen yoktu. Ama bunlar umrumda değildi. Sadece hayatıma ve bu kalbi durdurmamaya bakacaktım.

 

İki saat sonra bir anons ile yerimden kalktım ve yeni hayatım için adım attım.

 

Dışarda dün onu tanımam için bana fotoğrafını atan ve kendisine amca dememi istediğim adam duruyordu. Steve amca duruyordu.

 

Bavulumu da alıp yanına gittim. Ve birlikte hiç konuşmadan evin yolunu tuttuk. Arabası olduğu için taksi arayışına görmemiştik hiç. Bu da hoşuma gitmişti. İnsanlarla sürekli yan yana olmak istemiyordum.

 

Eve giderken sadece yolu izledim ve buz ilerledikçe güneşten eser kalmıyordu. Sadece bulutlar vardı. Sonra yağmur yağmaya başladı. Ben yağmuru çok severdim. Sanki bütün kötülükleri örterdi o.

 

Üç saati böyle atlatınca şehir ile alakası olmayan aksine daha doğal bir yere gelmiştik. Bu beni çok mutlu etmişti. Hatta Steve amcanın dediğine göre burada ormanlar da vardı. Onunla birlikte gideceğimiz sözünü de alınca eve girdik.

 

Ev küçük, tatlı ve sadeydi. Girişte askı ve tatlı bir anahtarlık vardı. Ve de bir koltuk. İçeriye geçince salon karşıladı beni. Bir televizyon ve bir koltuk takımı yerde de koltuğun rengi ile uyumlu yeşil bir hali vardı.

 

"Gel sana odanı göstereyim."dedi ve birlikte merdivenlere yöneldik.

Bütün kapplar aynı ve beyazdı. Soldaki son kapıya gitti ve anahtar ile kapıyı açtı ve içeri geçti. Neden kilitli olduğunu anlamasam da çok ilgilenmedim.

 

"Neden kilitli olduğunu boşver... Senin odan. Biraz temizliğe ihtiyacı var ama halledebilirsin diye düşünüyorum. Gel sana özür odaları göstereyim."dedi ve birlikte çıktık.

 

Benim odamın yanındaki onun odasıydı. Onun yanındaki gereksiz eşya odasıydı

Ve banyo lavabo vardı onun yanında da.

Tekrar merdivenlerden aşağı indik ve salonun sağında kalan yere girdik. O da mutfaktı.

 

"Başka bir şey?"

 

"Hayır teşekkürler. Ben odama çokayım. Ve şey.... Dışarı çıkabilir miyim burayı tanımak için?"

 

"Tamam."dedi ve hemen odama çıktım.

 

Odam minim de olsa bir odaydı...

 

Bir yatak bir masa ve kitaplık vardı. Tabi yerde de bir halı. Bunları yıkama ve temizleme kararı aldım. Hemen halıyı ve söylemeyi unuttuğum tül perdeyi aldım ve banyoya gittim.

Perdeyi çamaşır makinesine attım ve halıyı da yıkamak için banyoya serdim ve yarım saatten sonra yıkamayı bitirdim.

 

Banyodan çıktım halıyı kuruması için nereye koyacağını sormak için Steve amcanın yanına gittim.

 

Salonda oturmuş gazete okuyordu.

 

""Şey... Steve amca halıyı yıkadım da. Şu odamdaki nereye koyabiliriz kuruması için?"

 

"Gel benimle. Dışarda bir yer var."dedi

 

"Yağmur?"dedim en son yağmurun yağdığını hatırlayarak.

 

"Merak etme."dedi ve birlikte halıyı aldık ve dışarı çıktık. Fakat girişten değil. Arka bahçesi de varmış bu evin mutfaktan gidiliyormuş. Oradan gittik ve yağmurun fındığını fark ettim. Sonra bir çardak vardı oraya götürdü önce çardaktaki büyük masanın üstüne naylon bir örtü gibi bir şey serdi sonra da halıyı serdi ve yanıma geldi.

 

"Sabaha kadar kurur. Kullanırsın."sonra da üstümde olan bakışları bilmeden birlikte içeri girdik. Ama ben odama çıkıp odamı baştan sona temizledim ve biraz da dinlenince dışarı çıkmak için Steve amcaya haber verdim. Dikkatli olmamı söyleyip beni yolcu etti. Bir de saat tam 18' de evde olmam gerektiğini çünkü yemek yeme saatinin o olduğunu da söylemeyi ihmal etmedi.

 

Çıkıp sadece etrafı gezdim. Bazen insanların üstümde olan bakışlarını hissetsem de umrumda olmadı. Şuan bir markete gidiyorum. Yani yoldan geçen birinden öğrendim. Kendime bu havada dondurma alacaktım.

 

İçeri girdim.

 

"Merhaba dondurma var mı?"diye sordum. Adam önce beni süzdükten sonra konuştu.

 

"Tabi buyrun. Sanırım burada yenisiniz. Daha önce hiç görmedim sizi."dedi nazikçe.

 

"Evet. Yeni geldim buraya."diye konuyu kapattım. Dondurmayı alıp para ödedim ve tekrar geziye devam ettim. Her şey çok güzel ilerliyordu taki önümden biri ışık hızı ile geçip dondurmayı da yere düşüren kadar...

 

Tekrar selam canlar.

Bölüm kısa biliyorum ama gerçekten çok zor bir durumdayım şuan. Babamlar çalışıyor annem ile yemek hazırlama kısmındayız ve acele ediyoruz ama ben yine de bölüm atmak istedim.

Kendinize çokkk iyi bakın.

 

Bayyyssssssss ♥️♥️♥️

 

 

Loading...
0%