@sumeye_merter
|
Selam canlar yine bennn. Hiç durdurmuyorum sizi hadi devammm
Önümden geçen şeyin ne olduğunu bilmiyordum fakat iyi bir şey olmadığı kesindi. İçimden tel bir soru geçiriyordum. O da neydi?
Dakikalardır yerimde durduğunu fark edince hareketlendim ve eve gitmek yerine yürümeye devam ettim. Tabii ardından da yağmur yağmaya başladı ama olsun evden kendime mont almıştım başımı onunla kapatınca artık ıslandığımı hissetmiyordum ama bu iyi gelmiyordu yağmur yağarken hissedilmeliydi bence. Hemen başımdakini çıkarttım ve yağmurun saçlarıma değmesine izin verdim. O kadar güzeldi ki. İki kolumu da açarak göğe baktım. Ama gözlerimi kapatmak zorunda kaldım. Öylece kaç dakika kaldığımı bilmiyorum ama yanıma biri gelince kollarımı ve başımı indirdim.
"Selam ben Alexander."dedi elini uzatarak.
"Merhaba ben Emma"dedim elini hızlıca sıkarak.
"Hemen evinize dönmelisiniz. Bu sizin için daha iyi."dedi ne saçmalıyordu bu?
"Pardon? Nedenmiş o?"
"Eğer gitmezseniz hiç iyi şeyler olmayacak lütfen bizi zor durumuda bırakmayın."
"Sizi?"der demez saz önce önümden geçen şey kadar hızlı bir şekilde yanımıza biri geldi.
"Alexander ona söylemeliyiz. Bu arada ben Kate."
"Emma... Neyi söyleyeceksiniz."
"Of yeter ama."dedi Alexander ve der demez beni kucağına alıp eve götürdü. Ama bu sadece iki dakika aldı. O kadar hızlı gidiyordu ki.
Eve gelir gelmez Kate kapıyı çaldı ve Steve amca gözüktü.
"Alexander ne oluyor?" Diye sordu.
"Onlar her an gelebilir. Emma burada dolaşamaz."
"Siz neyden bahsediyorsunuz? Onlar da kim, neden dolaşamam?"diye hızla sıraladım sorularımı.
"Yapman gereken tek şey susmak sana zamanı gelince her şeyi anlatacağım"dedi Alexander.
Ama ben hâlâ konuşmak için çabalıyordum.
Sonra yanımza ışık hızında iki kişi daha geldi.
"Alexander onları tetikleyen şey ne?"diye sordu sarışın ve oldukça kaslı olan.
"Henüz kesin bir şey yok. Ama sanırım Emma."
"Dur ben neyi tetikliyormuşum?" Dedim ama beni takmadılar bile. Az önce gelen iki kişiden bu sefer diğeri konuştu.
"Eğer o ise onu depoya götürelim. Kokusu kaybolur o zamana kadar."dedi sarışın ve oldukça iyi bir fiziğe sahip olan kız. Ben de o anda hala yerde olmadığımı hatırladım.
"Beni bırakır mısın? Ayaklarım var. Ve neden beni bir depoya götürecek siniz?"
"Bir seni bırakmayacağım. İki kokunun uzaklaşması için şu an için bir yere gitmen gerekiyor." Diye sıraladı Alexander.
Derince bir nefes aldım ve sakin kalmaya çalıştım.
"Alexander sen onu götür biz de burada herhangi bir şey değişir mi diye bekleyelim. Olur mu? Herhangi bir şey olursa haber veririz."dedi sarışın kız.
Alexander başını salladı ve yine hızla koşmaya başladı.
Ne harika ama buraya yeni geldim ve gelir gelmez bela çektim. Sakin duramıyorum ki zaten ben.
"Evet sakin duramıyorsun."
"N-ne?"
"Dedinya sakin duramıyor ve bela çekiyorum diye. Aynen öyle. "Ama dur ben içimden söylediğime eminim nasıl duyabilir ki?
"Sadece sesli söyledin. Düşünmene gerek yok."
"Ama sen benim bunu düşündüğümü nereden bildin."
"Onu da sesli söyledin çünkü."ne saçmalıyordu bu?
"Ben saçmalamıyorum"dedi bu sefer de. Ama bu sefer sustum. Konuşmak istemiyordum çünkü her seferinde ben sesli söylemişim gibi bana cevap veriyordu.
Yaklaşık beş dakika sonra depoya geldik ve içeri girdik.
Bana çok fazla açıklama yapması gerekiyordu.
"Evet."diye girdim söze.
"Ne?"
"Saf rolü yapma. Açıklama yap bana."
"Hayır. Daha değil."
"Ney daha değil? Beni aldın buraya getirdin. Bilmem onlar geldi, kokusunun unutulması gerekiyor dedin, dışarda kalmamalıdır dedin. Hep dedin ama açıklama yapmadın. Artık açıklar mısın?"
"Hayır. Olmaz!"
"Lütfen. Eğer dediklerini yapmamı istiyorsan burada kalmam gerekiyorsa lütfen açıklama yapar mısın?"diye sordum en masum ses tonumla.
"Şimdi olmaz."dedi. Ama yeter artık. Buradan çıkacaktım.
Bu dediğinden sonra sustu ve arkalara doğru gitti. Hiç düşünmeden kapıya koştum. Ve kapıyı kilitleyip geldiğimiz yere geri giden yola koştum bu iki üç dakika sürdü fakat iki kolun beni tutması ile havalandım.
Aa kim ki acaba? Tabi ki Alexander.
"Keşke sevincimi kursağımda bırakmasaydın."dedim sanki basit bir şey yaşıyormuşuz gibi.
Bana dönmeden gözlerime bile bakmadan az önceki yere gittik. Fakat kapı? Kapı yerde yatıyordu. Bu? Nasıl?Ama?
"Onu boşver."dedi
"Düşüncelerimi nasıl okuyabiliyorsun?"
"Of yeter ama."dedi ve beni yere fırlattı resmen. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Korkup geri geri süründüm yerde. Fakat orada bir cam parçası olacağını nereden bilebilirdim ki? Elime bir cam parçası battı ve bu da biraz bağırmama sebep oldu.
"Ah!"diye bir ses çıktı ağzımdan ve elim kanamaya başladı resmen yarılmıştı.
"Hayır olamaz."dedi ve hemen elimdeki kanı emdi. İyğğ iğrenç.
Akan kan bitince başını kaldırdı ve bir eliyle kan akmamasını sağlayarak bir eliyle de tişörtünün ucundan tutup çıkarttı ve bir parça kesti ve elimi bağladı fakat kan alınca tişörtten biraz daha kesti dişleri ile ve kimi daha iyi bağladı. Bu sırada gözlerim ona takıldı. Resmen kas yığınıydı bu! Ama bana ne! Hemen önüme döndüm.
"Hey! Sen kanımı nasıl içtin öyle?"diye sordum merak ettiğim soruyu.
"Bak eve geçince sana her şeyi anlatacağım tamam mı? Şimdi sadece süs ve bekle."dedi. Sustum bu sefer. Zaten yar saat sonra Kate geldi. Kate iyi bir fiziğe sahip ve simsiyah saçlara sahipti Alexander gibi. Alexander de simsiyah saçlı ve simsiyah gözlü biriydi. Fakat Kate kahverengi gôzlüydü.
"Alex gidelim."dedi. Adını kısaltıp söylüyordu.
Alexander yanıma gelip beni çok nazikçe (!)kucağına aldı ve eve gittik.
Eve gider gitmez hepimiz de salona geçtik ve koltuklara oturduk.
"Ben James bu da ikizim Jess."dedi James.
"Emma."dedim sadece. İstediğim tek şey olanları öğrenmekti.
"Bak şimdi Emma. Sana her şeyi anlatacağım fakat eğer sözümü kesersen iyi olmaz."dedi fakat Kate araya girdi.
"Ah Emma elin..."dedi. Evet elimin varlığını unutmuştum"
"Önemli değil"deyip geçiştirdim. Sadece olanları öğrenmek istiyordum.
"Hayır önemli."dedi ve yine çok hızlı bir şekilde gidip sargıyı ve bir sıvıyı getirip hızlıca önce yarayı temizledi ve sıvıyı da beze dôküp sardı.
"Hadi.."dedim.
"Tamam. Ama sakın sözümü kesme."dedi. Ve başladı.
"Biz..."dedi ve arkadaşlarına baktı. Söyleyip söylememek arasında kalmıştı.
"Söylemelisin. Belki de istemeyecek burayı."dedi James.
"Evet Alex bilmeye hakkı var. Şuan thlikede.değil. Ama ya olursa."dedi Kate.
"Hadi Alexander."diye de Jess de destekleyince hepsinin bakışları bana döndü ama ben konuşacak kişiye yani Alexander'a bakıyordum.
"Biz vampiriz..."
Nasıldı? Umarım beğenmişsinizdir.
Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın...
Bayyyssssssss ♥️♥️♥️♥️
|
0% |