İnsan kaderine boyun eğermi her zaman?,boyun eymek zorunda mıdır?.

Ben İSABELLA kralın tek çocuğu zavallı,erkek doğmamış çocuğu,sözlerine önem verilmeyen,değer görüldüğünü düşünmeyen kız çocuğu

Ben doğduğumda annem ölmüş babam annemi çok sevmişti hâlâ bile yasını tutuyor. Hatta ben bazen kendimi suçlu hissediyorum çünkü eğer ben doğmasaydım annem hâlâ yaşışıyor olacaktı.yani benim yüzümden oldu.ben bir prensesim herkes bana saygı gösteriyor.ama bir erkek olmadığım için, babam öldükten sonra vinlandiya yı birinin yönetmesi gerekiyor.maalesef ki bu ben değilim,olamam.

...

Odamda o çok güzel parıldayan elbisemi giyerken kendimle bakıştım.ve dedim ki bu ben değilim olmak istediğim kişilik bu değil babam 7 ced ile savaşlara girerken ben burada prenses olarak yaşamak istemiyorum.

Tam o anda odama babam girdi ciddi gözüküyordu. Yanıma oturup bana

Kızım, benim güzeller güzelli İsabellam buraya seninle bir kararımı açıklamaya geldim.

Ne kararı baba noldu beni korkutuyorsun

Benim her dakikam beni ölüme daha da yaklaştırıyor.
Ne zaman öleceğim bile belli değil İSABELLA

Baba böyle şeyler düşünme lütfen

Kızım ben senin evlendiğini görmeden ölmek istemiyorum.bu sebeple seni kral layoşun oğlu prens william ile evlendirmek istiyorum.

Hayır baba sen benim evlendiğimi görmek için değil senden sonraki kral olabilmesi için evlendiriyorsun.

İSABELLA ben-

Baba daha fazla dinlemek istemiyorum.keşke kız doğmasaydım! Sana inanamıyorum.

Diyerek odadan göz yaşları içinde ayrıldım.bunu diyeceği anı biliyordum.ama bu kadar da erken beklemiyordum.babam beni istemediğim biriyle evlendirmek istiyor ama ben istemiyorum.

Düşünmek ile onu yaşamak arasında dağlar kadar fark varmış.maalesef ki biz büyüdükçe masumiyetleri kayboluyor.büyüdüğümüzü görenlerin...

Biraz bahçede yürümeye başladım babamın bu söylediğini sindirmeye çalışıyorum babamın bilmediği bir şey vardı.ben Erkeklerden nefret ediyorum.yani sıradan bir insan bile olsam evlenmek aklımın ucundan dahi geçmez.ben diğer prenseslerin aksine düşüncelerim hep kral gibi olsam nasıl olur yönündeydi

Düşünsenize dünyayı kadınların yönettiğini.bu harika olurdu ama nedense her şey erkeklere öncelik veriliyor.kadınların düşünceleri önemsenmiyor

HAYIR ben böyle bir dünyada yaşamıyacağım.hiç bir kadını da yaşatmayacağım! Bu isterse babam olsun.
Umrumda değil.

Gözyaşlarımı sildim.odama gittim ve üstümdeki elbiseyi çıkardım sıradan bir insanın giysilerini giydim.ve çarşıya gitmenin bir yolunu arıyordum.bu şatonun hizmetlisi patricia ya gittim o beni küçüklüğümden beri tanırdı bu yüzden ona güvenim tam.

Selam patricia teyze bana acilen yardım etmen gerekiyor.

Ne yardımı prenses ?

Benim şatodan kaçmama yardım etmelisin.

Ama prenses-

Lütfen kaçmak derken de çarşıya gitmek istiyorum anlamında

Prenses çarşıya gitmek istiyorsanız size araba hazırlayabilirim.güvenliğiniz içinde-

Hayır yanımda kimsenin gelmesini istemiyorum lütfen bana yardım et lütfen!

Peki prenses benim kızım olivia buradaydı zaten en azından o size eşlik etsin.

Peki tamam.diyerek zar zor kabul ettirdim.olivia geldi önüme eğilerek

merhaba prenses araba hemen dışarda kimseye görünmeden gitmeliyiz.

Hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledik. Tek sorun var şatonun önündeki askerler...

Asker;bu kim sen girerken yoktu.

Olivia; o benimle,benim hizmetkarım.çekilin önümüzden.

Hayır önce yüzünü göstersin.o şekilde gitmenize izin veririm.

Aa demek gitmemize izin vermiyeceksin.bu büyük bir cesaret peki şatonun hizmetlisine böyle itamlarda bulunduğunu kral öğrenirse ne olur bu çok yazık senin kelleni alır.

Diyerek askerin gözünü korkuttu. Ve geçmemize izin verdi.

Teşekkür ederim sen olmasaydın ben buradan geçemezdim.

Hayır prenses size layık birisi olabildiysem ne mutlu bana ve dediğim şey için beni bağışlayın.

Sorun yok.Pekala şimdi gitmemiz gerek.diyerek arabaya bindik.
Ve çarşiya doğru yol aldık.çarşıda benim gitmek istediğim yere doğru gittik.

Evet burası küçüklüğümden beri benden nasihatlarini esirgemeyen john amca nın dükkanıydı.şato ya sık sık gelir beni ziyaret ederdi.ayrıca babamın da en yakın dostuydu.burada askerlere eğitim veriyor.onlarla kılıç talimi veriyor. Benim gelmemin sebebi ise

BENDE o askerlerden birisi olmak istiyorum.bu zamana kadar elbise ve takılardan başka hiçbir konuda söz hakkım olmadı ve bu böyle devam etmeyecek.

Kalbim hızla çarparken bir an yaptığım şeylerin sonucunu düşündüm ve yaptıktan sonra da iyiki yapmışım diyeceğim her zaman!

Beni çok güzel karşıladı, önümde eğildi.suratında şaşkın bir ifade vardı.haklı.

John;Prenses hoşgeldiniz kusurumu bağışlayın geliceğinizden haberdar değildim.buyrun içeri geçelim.

İçeri geçtik koltuğa oturdum bana bir su ikram etti.ve ona dönüp:

John amca seninle bir konu hakkanda konuşmak istiyorum.lütfen benden yardımını esirgeme.

Ne haddime prenses ne isterseniz yaparım elbet.

Bana askerlere verdiğin gibi dövüş dersi vermeni rica ediyorum.

Elbette prenses ama sizin buna ihtiyacınız yok yani siz bir prensessiniz

Ben öyle uygun gördüm.sen istiyor musun onu söyle.

"Evet anlamında başını salladı"
Ve ona

Talimi senin dükkanda yapamayız.bu yüzden senin şatoya gelmen gerekiyor. Kimse senden şüphelenmez.

Biraz emrivaki yapmak zorundaydım.bunu babama söylememesi için bunu yapmak zorundaydım.

olivia ile tekrar şatoya doğru yol aldık.kapıya geldiğimizde olivia askerlere öyle sert bir bakış atmıştı ki bu sefer girmemizde askerler hiç bir şey diyemedi. Hızlı adımlarla odama doğru yol aldım.o sırada arkamda coleman baykuşu duruyordu beni takip etti o babama benim hakkımda sürekli laf götürüyordu.bu yüzden onu hiç sevmiyorum. Eğer odama girersem ben olduğumu anlayacaktı yanımda olivia da yoktu.bende koşarak kızlar tuvaletine girmek zorundaydım. Hızlıca üstümdekileri çıkarttım.ve çöpe attım altıma içlik giymiştim.coleman kapının önünde duruyordu.belliki bu işin peşini bırakmayacaktı tam o sırada biri gelip colemanı çağırdı.

Coleman acil gelmen gerekiyor.kralın kıyafetlerinden ayakkabısını götürmeyi unutmuşlar çabuk gel yoksa kellemizi alır kral

Coleman; sizi beceriksizler bir şeyi de bensiz yapsanız şaşırırım zaten

Diye dırdırlanarak gitti.ilk defa babamın ayakkabıları bir işe yaramıştı:)

Coleman nin gidişi ile koşarak odama girdim.bu sefer zor yırtmıştım.derken kapı tıkladı bir dakika beklemesini söyledim.ve hızlıca elbisemi giydim. Kimin olduğunu bile bilmiyordum.alelacele giyindim.ve kapıdaki kişiye girebilirsin dedim.şaşkınlıkla onu izledim.kapıdaki babamın evlendirmek istediği willeam dı.