Yeni Üyelik
4.
Bölüm

2. Bölüm

@sumeyye_istew

İyi okumalar 🦋💙


++++


"Başak!" Kafamı sesin geldiği yere çevirdiğimde karşımda görmeyi ummadığım kişiyi gördüm. Rüzgar niye bana sesleniyordu tam o sırada ellerimde bir sıcaklık bir yanma hissettim. Bakışlarım Rüzgar'dan ellerime düştüğünde ellerime kahvemin dökülmüş olduğunu gördüm ellerim iyi ki kucağımdaydı da dizim yanmamıştı. Ama ben kahveyi bile tutmuyordum ki. Bakışlarımı masaya çevirdiğimde Bade'nin elini kahve bardağımın hemen yanında ve Acar'ın delici bakışlarının da Bade'de olduğunu gördüm.


Acar da şoktaydı. Bu bana karşı kurulmuş bir tuzaktı. Rüzgar beni çağırdığı anda Bade'de kahveyi dökmüştü. Koşarak lavaboya gittim ve elime su tuttum. Çok acıyordu. O sırada kapıda Acar'ı gördüm. Bana " iyi misin Başak? Burada bekle yanık kremi getiricem elini sudan çekme." Demişti. Ah zaten bu halde elimi sudan çekecek halim yoktu. Acar gitmişti. Acar gittiği gibi Bade içeriye girmişti ama. Bana doğru yaklaşıyordu ve bana " senin yüzünden bana bağırdı ve buraya geldi daha çıkmadan ayrıldık ve tüm suçlusu da sensin." Diye bağırdığında elimin acısıyla da ağlamaya başladım.


O sırada elime sert bir şekilde vurdu. Canım çok yanıyordu ama sesimi çıkartırsam biliyordum ki başıma daha kötü şeyler gelecek.


Ve işte kurtarıcım gelmişti. Acar beni o kızdan şuanda kurtarabilecek tek kişiydi. Ve o da gelmişti kremle lavaboya direkt girmişti ve yine Bade'ye bağırıyordu. Ben ise anksiyetem yüzünden titremeye başlamıştım. Köşede dizlerimin üstüne çöküp kulaklarımı kapatıyordum çünkü evde bu kavga seslerini yeterince duyuyordum.


Acar bana dönmüştü ve ellerimden tutarak ayağa kaldırmıştı beni ellerimi biraz daha suya tuttuktan sonra ellerimi kurulayıp hemen kremi sürmüştü. Birilerinin beni düşünüyor olması çok iyi bir histi. Beni ordan çıkarttığı gibi revire götürmüştü bu halde yazı yazıp üstüne ders dinleyemeyeceğim için revirde kalmıştım dersler bitene kadar. Çıkış saati geldiğinde de ellerimi koruyarak bahçeye çıkmıştım ilerlerken geri çekilmem bir oldu.


Arkama dönüp baktığımda Acar'ı gördüm. Ve bana " az önce önüne bakmadığın için birine çarpıyordun. Sorun olan bu değil sorun şu ki ellerin yanık ve acırdı." Ona teşekkür ettim ve birlikte yürümeye başladık. Kapıda o sabah konuştuğum çocuğu gördüm. Acar hemen çocuğun yanına gitti ve "naber kuzen?" Dedi. Sabah bahsettiği kuzeni Acar'dı yani.


Acar geri döndü ve beni çekiştirerek yanlarına getirdi. Bende boş durmamak için " selam" dedim o da selam vererek karşılık gösterdi. Motorla gelmişti. Ve bana "sende bizimle gel evine bırakalım seni." demişti. Ben ise " ama tek motor var kuzeninle gitsen daha iyi olur." Dedim. Acar hemen söze atıldı " benim de motorum var sorun yok yani. Hangisine binmek istersin" dedi. Ben de farketmez der gibi omuz silktim. Ve en sonunda Acar'ın motoruna binmiştim.


Bana kask vermişti ve sıkı tutunmamı söylemişti bende öyle yapmıştım. Eve geldiğimde annem ve babamın da karşıdan geldiğini gördüm hemen motordan indim ve teşekkür ettim. Hızlıca eve girdim. Ardından annem ve babam girdi. Sinirle bana bakıyordular "onlar kimdi?!" Diye sinirle sordular. Bende "arkadaşlarım." dedim. Annem inanmadı ve ben annem ve babamdan dayak yedim.


Odama çıktım ve verilen ödevleri yaptım konu tekrarı vs derken yemek yapmam gerektiği aklıma geldi. Odamdan çıktım ve hemen mutfağa indim yemeği hazırlayıp sofrayı kurduğumda yemekleri yemiştik ve sofrayı kaldırmıştım. Annem yine bana yaklaşıyordu ve "bu yemekler niye bu kadar geç hazırlandı!" Dedi. Elbette bu bir soru değildi. Bir şey diyemedim deseydim tekrar dayak yiycektim. Denediğimde de yedim dayağı.


Hayır hem geç hazırlamamamı istiyorsun hem de ödevleri konu tekrarlarını vs. Hangi birine yetişeceğim ben.


Odama çıktım ve pijamalarımı giydim. Yatağa kuruldum ve telefonu aldım biraz vakit harcadıktan sonra telefonu şarja takıp uyudum.


******


Sabah olmuştu yine aynı saatte kalktım ama bu gün okula gitmeyecektim. Çünkü dün ellerim yanmıştı. Ama olsun ben uyandığımda geri uyuyamazdım. Neden alarmı kapatıp öyle uyumamıştım ki. Her neyse kalktım biraz televizyon seyrettim. Sonra acıktığımı anladım ve mutfağa doğru yürüdüm ama aklımda hala dün yediğim dayak geliyordu. Ailem nasıl hala bana el kaldırıyordular üstüne üstlük bir de ellerimi yakmışken.


Neyse ki tatile gitmiştiler beni evde tek bırakıp...


Olsun onlar olmadan daha rahattım. Yemekleri yapıp yedim ve sonra bulaşıkları toplayıp temizledim. Koltuktaki eski yerime yerleştim ve televizyonu tekrar açtım. İlk defa korku filmi izleyecektim. Açtığımda ilk 15 dakikası gayet normal geçmişti. Sonra korkunç sahneler gelmişti. Aslında bunlar benim için korkunç değildi çünkü daha beterlerini yaşıyordum. Sonra cinler falan filme karışnca korkmaya başladım her yerden ekrana çıkıyordular. O sırada kapı çaldı. Hadi ama niye korku filmi izlediğimde denk gelir ki. Korka korka kapıya ilerledim ve ürkek bir şekilde kapıyı açtım.


Huh neyse ki Acar ve kuzeni gelmişti. Bana bakıp sırıtıyordular. Acaba yüzümde bir şey mi kaldı diye elimi yüzüme götürdüm ama bir şey yoktu. Sonra hemen üstüme başıma baktım. Tabii yaa pijamalarımla kapıyı açmıştım. Acar hemen konuşmaya başladı "ee hadi okula geç kalacağız." Ben gülümseyip "ben gelmeyeceğim siz gidin. Zaten elim yanmıştı." Aslında bu da doğruydu ama aynı zamanda kolumda bacağımda ve boynumda el izleri vardı. Dün yediğim dayaktan dolayı ve eminim Rüzgar ve Bade bunu bana karşı kullanacaktılar.


Acar bana bakıp "o zaman biz de gitmiyoruz. Ev müsait mi girebilir miyiz?" Diye sordu. Bende kapıdan çekildim içeri girdiler. "İçecek bir şeyler ister misiniz?" Onlar da bir şey istemediklerini söyleyip oturma odasına geçtiler.


Korku filmini kapatacaktım ki "kapatma ya kalabilir izleriz yani." Dedi Acar. Bende kapatmadım. Film bitince yapacak bir şey bulamadık ve beni zorla evden çıkardılar. Bir yere gidiyorduk ama nereye bilmiyordum. Sahilin önünde durduk ve taşlarda gezmeye başladık. Gerçekten sahil huzur vericiydi. Ve Acar "bir dahakine plaja gideriz nasıl fikir?" Diye sordu. Ben heyecanla kafamı salladım.


*****


Çok eğlenmiştik. Sonra Acar okulda bir arkadaşıyla buluşacağını söyledi ve bizimde onunla gitmemizi istedi. Bizde tek kalmamak için kabul ettik. Acar bize okulun önünde buluşacaklarını söylemişti. Her ne kadar "Rüzgar okuyor o okulda. Tam da çıkış saatlerimiz. Ben gelmeyeceğim." falan desem de bana "Rüzgar'dan mı korkuyorsun? Biz seni ondan koruruz." demiştiler. Eh bende kabul etmiştim" çok ısrar ettiniz geleyim bari bensiz bir şey yapamıyorsunuz." Diyerek saçlarımı savurmuştum. Onlarda gülerek "evet evet." Demiştiler.


Okulun önüne buluşmak için motorla gitmeyi teklif etmiştiler motor tutkunu olduğum için her seferinde kabul ediyordum. Yine kabul etmiştim. Motora binip kaskı takmıştım Acar'a sıkıca sarılmıştım düşmek istemiyordum. Hızlı sürmüştü ve okula gelmiştik. Herkes çıkmaya başlamıştı bile. Acar'ın arkasından inip kaskı çıkarttım. Hemen Acar'ın peşinden ilerlemeye başladım. Arkadaşı gelmişti. Anladığım kadarıyla arkadaşının adı Eymen'di. Bir süre gezdikten sonra yorulmuştum o sırada Acar'ın kuzeni geldi ve "istersen motorun üstüne oturabilirsin" dedi.


Motorun üstüne oturdum ve Acar'ın gelmesini bekledim o sırada Acar'ın kuzeni "o arkadaşıyla buluştuğu için geç gideriz o zaman diliminde sıkılma. Konuşalım istersen." Dedi. Bende kabul ettim. Başka yapacak bir şeyim yoktu.


Ben artık onu Acar'ın kuzeni olarak bilmek istemiyordum bu yüzden konuşmayı ben başlattım. "Biz tanışmıyoruz. Sana çarptığımda da tanışmadık. Şuan tanışalım mı?" Çekingen bir tavırla sormuştum. O da kafasıyla onayladı. Konuşmayı o devam ettirdi. " şimdi öncelikle ismim Kuzey Acar'ın kuzeniyim. 18 yaşındayım. Burcum aslan. En sevdiğim renk turuncu. Yani bu kadar sanırım." Dedi ve sıranın bende olduğunu anladım. "Adım Başak. Bu okulda hiçbir akrabam yok. Bir tane kız kardeşim var ama benden kurtulmak istiyor. O da annemler gibi olacağımı düşündüğü için. Bir de erkek kardeşim var. 17 yaşındayım birkaç ay sonra 18 olacağım. Burcum balık. En sevdiğim renk kahverengi." Dedim.


Tanışma faslı geçtikten sonra ona "sevgilin falan yok mu?" Diye sordum. O da bana döndü ve "Var. Niye ki?" Diye sordu. Bende "benle konuşmandan rahatsız olabilir. Yani senin gibi bı arkadaşı zor bulurum." Dedim. Beni yanlış anlamasını istemiyordum. Beni yanlış anlaması beni gerçekten çok kırardı. O ise hiç beklemediğim bir şey söyledi. "o benim arkadaşlarıma karışmaz. Karışamaz da zaten. Onun da bir sürü erkek kankası var ama ben karışmıyorum o da bana karışmıyor. Zaten düzgün bir ilişkimiz yok." Dedi.


Biraz daha konuştuktan sonra Bade geldi yanımıza. Ben o sırada Acar'ın motorunun üstünde oturup Kuzey'le konuşuyordum. Bade gelip "sana söylemiştim her şey senin yüzünden. Ayrılmamızın sebebi sensin. Şimdi Acar'la birlikte olmak için elinden geleni yapıyorsundur herhalde. Bakıyorum da motoruna da binmişsin. Ben binmek istediğimde artçı almak istemiyordu. Büyü yaptın dimi pis cadı. Daha benden çekeceklerin var." Dedi. Elindeki ful dolu buz gibi suyu tamamen suratıma boca etti. Su çok  soğuk olduğundan ve hava da yavaş yavaş soğumaya başladığından üşümeye başlamıştım.


O sırada Kuzey yerinden kalktı ve Bade'yi kolundan tuttu ve durmasını sağladı. Bana dönüp "özür dile Bade." Dedi. Bade şok içinde " ne!" Diye bağırdı Kuzey " Başak'tan özür dile dedim sana!" Dedi. Bade "rüyanda görürsün." Dedi ve gitti. Kuzey yanıma geldi ve üşüdüğümü görünce montunu çıkartıp bana verdi. Havalar soğuktu Ocak ayındaydık. Yanaklarımın soğuduğunu anlayınca yüzümdeki bufu iyice yukarı çektim ve kaskı taktım. O sırada Rüzgar geldi ve Kuzey'e " oo kanki burda ne işin var?" Diye sordu. Bir dakika ne bunlar kanka mıydı. Şimdi Kuzey, Rüzgar yüzünden bana küsmez umarım. Kuzey cevap verdi "selam. Hiç Acar arkadaşıyla buluşacağı için bekliyoruz." Dedi. Rüzgar dönüp bana baktı ama kask yüzünden tanıyamamış olacak ki "oo eski manitten ayrıldın da yeni mi yaptın?" Dedi. Kuzey ise "yok be onla hala manitiz." Dedi.


Bir süre konuştuk sonra Acar beni aradı. Bende Kuzey'in kulağına söyledim. Çünkü sesli söylersem Rüzgar sesimden tanırdı beni. Kuzey tamam dedi ve biraz ordan uzaklaştım.


Telefonu açtığımda Acar bana " Başak! Lütfen buraya gel ama Kuzey'e söyleme lütfen. Yaralandım hızlı gel lütfen. " dedi ve yeri tarif etti. Telefonu kapatıp cebime attım ve koşarak Kuzey'e ben bir yere gidiyorum. Dedim o ise motoru alabileceğimi söyledi bende hemen motora bindim eskiden kuzenlerimden dolayı öğrenmiştim.


Motoru yavaş şekilde sürebiliyordum çünkü hızlı sürmeyi değil de yavaş sürmeyi öğrenmiştim. Acar'ın yanına vardığımda yerde yatıyor olduğunu gördüm. Elleri kanlıydı. Dudağı patlamış, burnu kanamıştı. Kolunda cam parçaları vardı. Camlar kolunu kesmişti de. Tuttuğum gibi kaldırmaya çalıştım onu. Birkaç denemenin sonunda o da kalkmayı denedi ve kaldırdım. Motorda artçı kısmına onu oturttum ve Kuzey'in yanına doğru sürdüm.


Kuzey'in yanına gittiğimizde kuzenini o halde gördüğü gibi hemen hastaneye gittik. Bir şeyi yoktu neyse ki camlar çıkartıldı ve pansuman yapıldı. Sonra da taburcu oldu ve çıktık. Beni eve bıraktıklarında bu halde eve gitmelerinin doğru olmadığını düşündüm. Aileleri benim ailem gibi değildi. Üzülebilirdiler. Bu yüzden eve aldım onları. Onların yanında Rüzgar'da geldiği için o da girdi içeriye. Ben kaskı çıkarttım ama buff hala yüzümdeydi. Rüzgar beni tanısın istemiyordum.


Birkaç şey atıştırdıktan sonra Acar'a özel çorba yaptım. Ve ona yedirdim. Bu anı Kuzey de ölümsüzleştirmek için birkaç fotoğraf ve video çekmişti. Niye bilmem her neyse. Saat geç olduğu için onlara odama geçebileceklerini söylesem de koltukta yatabileceklerini söylediler. Bende uzatmadım. İki tane yorgan ve üç tane de yastık getirdim. Sonra odama çıktım.


Kapıyı kilitledim ve buffu çıkarttım. Nefes almak varmış bee. Hemen yatağıma kuruldum ve uyudum bu gün Rüzgar'dan zorbalık görmemiştim.


*****


Sabah olduğu gibi alarmla uyandım. Hazırlandım kahvaltıyı hazırladım. Herkes yedikten sonra ben ayrı bir şekilde yedim. Sonra çantaları alıp çıktık. Ben yine Acar'ın motoruna binmiştim. Motoru bağımlılık yapıyordu. Kaskı taktım ve yola koyulduk.


Okula geldiğimizde kaskı çıkarttım ve Acar'a uzattım. O da çıkışta buluşup birlikte gidebileceğimizi söyledi. Kabul ettim ve buffu çıkarttım sonra Bade de gelince Rüzgar hemen Acar'lara el salladı sonra "sevgilinle burda ayrılıyorsunuz Kuzey çıkışta alırsın onu." Dedi. Acar hemen atladı ve " ne sevgilisi lan. Zaten Kuzey'in manitası var. Bu Başak." Dedi. O an başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Rüzgar bana bakıp "Ne!" Dedi sinirli bir şekilde. Tekrar zorbalığa merhaba. Yine bugün bana zorbalık yapacaktı biliyorum.


Okula girdim hızlıca merdivenleri çıktım peşimden Rüzgar geliyordu. Ama ondan önce davranıp Acar bana yetişmişti. "Biliyor Başak anlatır mısın bana?" Dedi. Bende "öğle arasında anlatırım." Deyip geciktirdim. Sınıfa çıktım ve kafamı sıraya koydum Rüzgar'ı görmemek için. Ders başlamıştı. Ben tuvalet izni alıp sınıftan çıktım. O sırada koridorda başım dönmeye ve gözüm kararmaya başladı. Yere düşmüştüm ve duyduğum son ses "Başak! Başak iyi misin? Hasta mısın? Noldu?" Sonra yavaş yavaş sesler kesildi. Yani bana öyle geldi.  


++++++


Benim parmaklar yaşamıyor Semanın tavsiyesine uyarak 2000 kelime yazdım normalde hiç alışık değilim ve sema senin vereceğin tavsiyeyi Sema_derlerr1


Okuyanlar ghost olmayın da oy verin en azından


Sizce Başak'a noldu şuraya alıyım tahminleriiiii👉🏻👉🏻👉🏻👉🏻👉🏻


Başak'a son anda seslenen kimdi tahminler de bu alana 👉🏻👉🏻👉🏻


Sonraki bölüme kadar sağlıcakla kalın görüşmek üzere 🙋🏻‍♀️


Loading...
0%