Yeni Üyelik
13.
Bölüm

11.kayıp

@sun

Merhaba

🤍🤍🤍

Hala ormanda geziniyorduk hava kararmaya başlamıştı yerden bir sopa daha alıp Yiğit'in elindeki poşete koydum

"Yiğit artık gitsek mi" karanlıktan korkuyordum

"Tamam gidelim" ilerlemeye başladı

"Yanlız oradan değil bu taraftan geldik" tam tersini gösterdim

"Hayır Eylül bu taraftan geldik"

"Ya eminim diyorum sana buradan geldik"

Bir süre inatlaştıktan sonra doğru yolu bulduk yani benim söylediğim yolu

"Eğer bu yolun sonu kampa çıkmazsa ne yapacaksın"

"Öyle bir ihtimal olmadığı için sorun yok"

"Peki olursa ne olacak "

"İyi peki iddiaya girelim eğer benim dediğim yol doğruysa dün anlatmadığın olayı anlatacaksın" Yiğit bunu duyunca bir afalladı ama sonra toparladı

"Peki ama bu yol kampa çıkmaz ise sen hoşlandığın çocuğun kim olduğunu söyleyeceksin" o da beni o günkü konuşmadan vurmuştu ama ne diyebilirdim ki eğer kabul etmezsem nedenini soracaktı

"Peki tamam zaten şuan kampa gidiyoruz"

🤍🤍🤍

Hala yürüyorduk çok yoruldum artık adım atacak halim kalmamıştı galiba burası yanlış yoldu ve benim inadım yüzünden kaybolmuştuk bir adım daha atacakken ayağımı burktum ve düşecekken Yiğit beni tuttu ve yandaki kütüğe oturttu

"İyi misin"

"Yiğit ben özür dilerim senin sözünü dinleseydim şuan kampta olabilirdik ve hala sana yük olmaya devam ediyorum"

"Saçmalama Eylül bana yük olduğun yok şimdi ararız Alya'yı gelir alırlar bizi"

Aklıma gelen şey ile yüzüm düştü

"Şey Yiğit bir şey diyeceğim ama kızma"

"Kızmam niye kızayım ne oldu"

"Ben telefonu yanıma almadım düşer diye"

"Önemli değil benden ararız" telefonunu çıkardı Alya'yı aradı ama telefonu kapalıydı Emir'i aradı o da açmadı son çare Alp abimi aryacak iken şarjı bitti

"Ne oldu"

"Şarjı bitti"

"O da bizi mi bekliyormuş ne yapıcaz şimdi"

"Sen yürüyebilir misin"

"Bilmiyorum" ayağa kalktım adım atabiliyordum ama canım acıyordu

"Yürürüm ben"

"Canın acıyorsa zorlama kendini"

"Sorun yok yürüyebilirim"

"Peki o zaman"

🤍🤍🤍

~O sırada kamp~

"Bunlar niye gelmedi ya birşey olduysa"

"Dur ben Eylül'ü arıyayim" Alya telefonunu eline aldı

"Benim şarjım bitmiş Emir sen arasana"

Emir elini cebine attı ve boş bir şekilde geri çıkardı

"Telefonum nerede lan doğruyu söyleyin siz mi aldınız"

"Saçmalama sen kesin bir yerde unutmuşsundur bekleyin ben arıyorum" Alp önce Yiğit'i aradı ama kapalıydı daha çok endişelendiler sonra Eylül'ü aradı çadırdan telefon çalma sesi gelince herkes endişeyle çadıra döndü.

🤍🤍🤍

Bitti

 

Loading...
0%