Yeni Üyelik
1.
Bölüm

KAÇIŞ

@sunnysun

İçimden gelen bütün güçle koşuyordum nefesim ciğerlerime sığmıyor kalbim dışarı çıkmak istercesine vuruyordu ayaklarımı hissetmiyordum diz kapaklarım zonklamaya başlamıştı ayaklarım artık isyan ediyor !DUR !DUR diye bağırıyorlardı yüzümü çizen ağaç dalları canımı yakmıyordu soğuktan yüzüm uyuşmuştu kesiklerden akan kan bile donmuştu ama bütün bunlara rağmen duramazdım hayatım için hayallerim için koşmalıydım.

Arkamı dönüp bakmaya cesaret edemiyordum o allahın belası adamlardan birini görmekten ölesiye korkuyordum onlara teslim olamazdım tekrar ellerine düşemezdim çoktan beni aramaya başlamışlardır, lütfen allahım bir kez olsun bana yardım et bir kez olsun elimden tut, saatlerdir koşuyordum eğer tahminlerim doğruysa bayağı bir mesafe katetmiştim en sonunda dayanamayıp bir ağacın dibine çöktüm ve deli gibi öksürmeye başladım şimdi büyük bir şişe su olsaydı ne güzel olurdu ama onun yerine kar vardı ben de avucuma biraz kar alıp yemeye başladım küçükken de yapardım bunu annem hep kızardı hasta olacaksın deli kız yeme şu karı derdi ama dinleyen kim neyse… yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda gelinliğimin eteklerini yırtmaya başladım koşmamı zorlaştırıyordu ayaklarımın altı patlamıştı onları kar yardımıyla temizleyip yırttığım parçalarla sarmaya çalıştım yola devam etmem gerekiyordu en azından yardım bulana kadar ama yırtık bir gelinlik ve kanlı ayaklarla koşan bir kıza kim yardım ederdi bilmiyorum, etrafıma baktığımda koca koca ağaçlardan başka bir şey yok gibi gözüküyordu ayaklarımdaki sızıyı görmezden gelerek ve biraz daha kendime gelerek yürümeye başladım etrafım şimdilik sessizdi ama yine de dikkatli olmalıydım kendimi açık etmemeliydim koca ormanda gelinlikle yürüyen tek kız olarak bu biraz zordu ama elimden geleni yapıyordum.

Hava giderek kararmaya başlamıştı, artık ne koşmaya ne de yürümeye takatim kalmamıştı tek istediğim ayaklarımı uzatıp günlerce dinlenmekti o kadar yorgun ve açtım ki göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı zorla mücadele ediyordum pes edemezdim, yakalanmazdım yürümeye devam etmeliydim yerden biraz kar alıp yüzüme çarptım soğuk beni az da olsa kendime getirdi eh biraz da ağzıma attım, geceyi geçirebileceğim bir yer bulmak istiyordum ama gafil avlanmaktan korkuyordum düşüncelere boğulmuş şekilde ilerlerken ileriden ses duymamla kaskatı kesildim inşallah açlıktan halüsinasyon görmeye başlamışımdır allahım lütfen kim veya ne olacağını asla kestiremiyordum çünkü bulunduğum ortam bunun için müsait değildi birincisi bu bir ayı olabilirdi ki bu en kötü ihtimal ikincisi o lanet adamlar olabilirdi ki bu ilk tahminimi katlanılabilir kılıyordu üçünü olarak delinin teki olabilirdi bu üç tahmin içinden kötünün iyisi olarak deliyi seçiyorum allahım ben o deliye razıyım yeter ki bana yardım edebilecek biri olsun

Gittikçe sese doğru yaklaşıyorum kalbim resmen kulaklarımda atıyordu avuç içlerim terlemeye başlamıştı içimden bildiğim tüm duaları ediyordum tam görüntüyü ve ne olduğunu görecekken ayağımın neye takıldığını anlamadan yere düşmemle kafamı çarpmam bir oldu ve gözlerim kararırken gördüğüm son şey bana doğru yaklaşan siyah büyük bir silüetti “allahım lütfen ayı olmasın”.

Kendime gelmeye başladığımda yumuşacık bir yatakta olduğumu fark ettim bir an bütün bu olanların rüya olduğunu annemin küçük kızı olduğum zamanlara geri dönmek istedim ama ne yazık ki artık öyle bir şey imkansızdı uyandığım odaya göz attığımda beni tuttukları ev olmadığı için şükrettim ama aynı zamanda korktum, ayaklarım ve ellerim bağlı değildi üstümde ki gelinlik çıkartılmış onun yerine içine benden 3 tane daha sığacak kadar büyük bir tişört giydirilmişti tabii ki ben de elbise gibi duruyordu odanın içi sıcacıktı yatağımdan kalkıp etrafı incelemeye başladım odanın büyük bir balkonu vardı, uçsuz bucaksız orman görünüyordu.

Odanın içi baştan aşağı siyah dizayn edilmişti tek bir renk yoktu anlaşılan beni buraya getiren her kimse pek renkli bir kişilik değildi ama neyse ki siyah rengi severdim yani o da hoşuma gitmişti özellikle yatağı çok beğenmiştim bütün yorgunluğumu almıştı ayaklarıma baktığımda pansuman yapılmış ve sargı beziyle sarılmıştı anlaşılan birilerine teşekkür borçluydum ya baygın halde ormanda kalsaydım başıma neler geleceği meçhul, parmak ucumda yürümeye çalışarak yavaşça odadan çıktım ev iki katlıydı merdivenlerin başına geldiğimde aşağı katta kimseyi göremedim sonra yavaş yavaş aşağı inmeye başladım herhangi bir ses yoktu ama beni buraya cinler getirmediğine göre biri ya da birilerinin etrafta olması lazım, bir adım daha atmıştım ki arkamdan gür bir ses beni olduğum yere çiviledi.

“Sonunda uyanabildin demek biraz daha uyanmasaydın öldün diye seni gömmek zorunda kalacaktım”.

Duyduğum cümleyle şok geçirdim bu nasıl bir düşünce böyle uyuyor olabilirdim ama nefes alıyordum anlaşılan o ki beni bulan deli biriydi Allahtan uyanmışım ya dediği gibi uyanmasaydım da beni gömseydi düşüncesi bile tüylerimi ürpertti.

“Hayırdır birader sen kimi gömüyorsun” (içimden) demek geldi ama tabii ki öyle bir şey demedim daha karşımdakini tanımdan zıt düşmek olmazdı değil mi? Hele bir tanışalım bakalım sonra hakkından geliriz.

“Hey sana diyorum daha ne kadar süre arkan dönük bekleyeceksin seninle uğraşamam daha dünya kadar işim var anlat bakalım böyle bir ormanda ne işin var hem de gelinlikler içinde.

Arkamı döndüm ve dünyanın en güzel gözleriyle karşılaştım daha önce buna benzer bir renk görmemiştim ne tam bir yeşil ne tam bir maviydi tek bildiğim devamlı onlara bakmak istediğimdi ama buna devam edemezdim boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

 

Merhaba Ben AYŞİN SARDIÇLAR

Loading...
0%