Yeni Üyelik
3.
Bölüm

✨1 Bölüm✨

@sunwonn

İYİ OKUMALARRRRRR 💕:⁠-⁠)

SEVGİ

Alarmın sesi ile uyandığımda kapının tıklatılma sesini duydum. Telefonumun alarmını kapattım ve yatağımda doğruldum. "Gelebilirsin" diye seslendim. Odaya Ege girdiğinde suratı sirke satıyordu. " Bugün pazartesi ve okul var. Bu okulu bulan kişinin..." Öksürmüş gibi yaptım ve lafını yarıda kestim. "Neyse hazırlan ve aşağı gel kahvaltı hazır, annem sana uyandığından beri söylenip duruyor yine, sana neden böyle davranıyor anlamıyorum." Dediğinde bana üzüldüğünü anladım.

Ege'ye ters bir bakış attım "Her sabah yaptığını yapıyor, ama sen daha hazırlanmamışsın bile, beni uyandırmaya geleceğine git hazırlan geç kalıyoruz sonra senin yüzünden." Dedim ve odadan çıkmasını bekledim.

Odadan çıktığında bende yataktan kalktım ve odamdaki banyoya ilerledim. Yüzüme soğuk su çarptığımda aynadan kendime baktım. Annemin ​​​​​​dün tokat attığı yerdeki kızarıklık duriyordu. Gülümsedim. Aynanın karşısında kendime gülümsedim.

Duş aldıktan sonra üstüme okul kıyafetlerini giydim ve telefonumu arka cebime koydum. Kızarıklığın üzerini kapatmak için kapatıcı sürdüm. Dudağımın kuruduğunu gördüğümde çak az nemlendirici Krem sürdüm. Çantamı tek koluma takıp merdivenlerden inmeye başladım.

Annemin sesi kulağıma geldiğinde ne dediğini anlamaya çalıştım. Merdivenin son basamağındayken annemin gözü suratıma kaydı." Sevgi hanıma her sabah kahvaltısını hazırlayalım o odasında makyaj güzeli olmaya çalışsın, bunu bile başaramıyorsun, bazen sana acıyorum, yazık." Dediğinde duraksadım. Ege anneme şaşkınlıkla bakıyordu. Gülümsedim. Çünkü alışıktım...

Babam merdivenlerden inerken bende yemek masasına doğru ilerledim. Ege'nin yanındaki sandalyeye oturdum. Babam " sabah sabah ne bu ses, yine ne oldu. " Dedi sert bir sesle.

Annem hemen gülümsedi ve rol yapmaya başladı. " Ne olacak bir şey olmadı, sadece Sevgi'nin suratına baksana, bugün diğer günlerden de komik olmamışmı?" Dedi ve kıkırdadı. Ben yine gülümsedim. Babam suratımı incelerken " haklısın, daha komik olmuş ve bir salağa benzemiş. Ben yine gülümsedim ama susmadım " Annemin dün tokat attığı yerdeki kızarıklığı kimse görmesin diye kapatıcı sürdüm." Dedim. Annem afallamış bir şekilde babama baktığında babamın gülüşü dondu.

Ve daha fazla gülümsedim " isterseniz silebilirim ve okula kızarıklıkla giderim, hatta öyle gidicem. " Dedim ve yere bırakrığım çantamdan ıslak mendil çıkardım. Annem "saçmalamaya başladın, yine." Dedi ve sandalyeler den birine oturdu. Islak mendille suratımı sildim ve oturduğum yerden kalktım. Ege'ye " Ben aç değilim ben otobüs durağında seni bekliyorum, kahvaltını etmeden de yanıma gelme." Dedim ve çantamı koluma taktım. Islak mendille suratımı silmeye devam ederken dış kapıya yöneldim. Arkadan annemin sesini işittim "Yedirdiğimiz ekmeğe yazık, görüyor musun nasıl yapıyor." Dedi. Söylediği kişi babam olmalıydı. Babam "Yemiyorsa yemesin, umrumda değil," dedi ser bir sesle. " Neyse, aslan oğlum bal yer misin? Daha sabah senin için getirttim. " Dedi yumuşak bir sesle babam. Ege'ye davrandıkları gibi bana davranmıyorlardı bunun nedenini bilmiyordum. Ama artık alışmıştım...

Otobüs durağında Ege'yi beklerken düşünmeye başladım. Neden ben değil de Ege ve Tolga abime böyle davranıyorlar. Onlar bana annelik, babalık yapmadığı zamanlar çoçuk olmasına rağmen abim bana annelik, babalık yapıyordu.

Zaten beni sevmelerine gerek yok çünkü ben herşeyi tek başıma hallederim. Ben yaparım herşeyi hallederim.

Önümde bir el sallandığında gözüm ele kaydı ve ayağa kalkıp tek hamleyle kolunu tutup döndürdüm. " Heyy, Sevgi kolumu bıraksana! Acıtıyor! İmdat diye bağırmamı mi bekliyorsun! Bırak!" Dediğinde bıraktım. Ne kadardır düşünüyordum? Bu kadar dikkatim mi dağılmıştı?

Sesi çok tanıdık gelen ama hatırlamadığım biriydi. Simsiyah saçlı ve ela gözlü biriydi. " Yuh, beni hemen unuttun mu? Şaka falan yapıyorsan komik değildi, kınıyorum. " Dedi. Ama hâlâ kimin olduğunu çıkaramadım. " Şaka falan yapmıyorum." Dedim. Telefonum çaldığında arka cebimden telefonumu aldım ve kimin aradığına baktım. Ege'ydi aramayı açıp kulağıma yaklaştırdım. Ege " Sen otobüs ile git. Beni babam götürmek istiyormuş, itiraz ettim ama dinlemiyor, üzgünüm..." Sesi gerçekten üzgün ve istemsiz çıkıyordu. " Tamam sen git." Otobüs durağa yaklaştığında " Otobüs de geldi zaten ben otobüse binerim, okulda görüşürüz. Bir de beni bekleme dersine gir." Dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Yanımda hâlâ az önceki kişi duruyordu.

Telefonu arka cebime koyup tekrar ona döndüm. Elini uzattığında " Beni unutmuşa benziyorsun, ben İstanbul'daki eski komşun Kaan." Dedi. Elini sıkmamı bekledi ama sıkmadım. " Hatırlıyorum, hani bir ara benim arkadaşımı zorbalamıştın ve tek arkadaşımı da elimden almıştın. Hatırlıyorum." Dedim. Bir an afallamış bir şekilde bana baktığında elini indirdi. " O zamanlar çoçuktuk, şimdi büyüdük, fark var." Dedi kendini beğenmiş bir şekilde. Tiksiniyormuş gibi ona baktım ve " Fark var, tek fark zaman. Bu zaman zarfında değiştim, hemde çok değiştim Kaan" dedim tehdit ederek. Otobüs kornaya bastığında bizi beklediğini anladım. Kaan otobüse bindiğinde ben binmedim çünkü yürüyüş yapmak istedim. Otobüs yoluna devam ettiğinde bende okula doğru yürümeye başladım.

Okul çok uzak değildi. Ama yakın da denilemezdi. Yürümeye devam ederken odaklandığım tek şey karşıdaki bir çocuk ve annesiydi. Kadın çocuğa arkasında sakladığı oyuncak bebeği verdi. Verdiğinde kız çocuğu bebeği alıp annesinin boynuna sarıldı. Yüzümde bir gülümseme oluştu ama içten bir gülümsemeydi. Kalbimin üzerinden bir ağrı hissettim. Kalbime sanki binlerce hançer girdi. Adımlarım bıçak gibi kesildiğinde yazın ortasında yüzünde kar maskeli bir adam gördüm.

Mutlu aile tablosunu mahvedecekti. Her şeyi mahvedecekti, buna izin veremedim hemen onlara doğru koştum ve ayakkabımda sakladığım bıçağı çıkardım. Tam kadının yanında durduğumda " Çocuğunuzun gözünü kapatın, çabuk! " Dedim ve bıçağın üzerindeki düğmeye bastım. Kar maskeli adam tam da düşündüğüm gibi üzerimize koştu. Kadın çocuğunun gözünü kapattı ve geriye adım atmaya başladı. Kar maskeli adam kadının çantasını çekiştirmeye başladığında kar maskeli adamın baçağını bıçakla yaraladım. Kar maskeli adam çantayı bırakıp aksayarak koştuğunda. Bıçakı kapatıp cebime koydum. Kız çocuğu " Anne​​​​ korkuyorum. " Dedi ve ağlamaya başladı. Kadın şoku atlatamadığı için olması gerek çocuğun gözlerini açmadı. O an aklıma bir fikir geldi. Çantamdaki çikolatayı çıkarıp dizlerimin üzerine çöktüm. Kız çocuğu 5-6 yaşlarındaydı. Kadına bakıp başımı salladım. Kadın ne yaptığımı anladığında kızın gözlerini açtı. Kız sessizce ağlıyordu. Gözlerini açtığında bana baktı. Annesine daha fazla sokulduğunda elimdeki çikolatayı kıza gösterdim. Kız ağlamayı bıraktığında elimdeki çikolatayı kıza uzattım. Kız çocuğuna " Sana bir süpriz yapmak istedik, değilmi annesi "Evet, ablan sana bir sürpriz yapmak istedi, kendisi bir süper kahraman" dedi hayranlıkla.



♪♪♪


Bölüm sonu 💘

Sonunda bitti

Beğendinizmi?

Yorum ve oylarınızı bekliyorum💕

Loading...
0%