Deli gömleği giymiş küçük kelebek.....

Sesler artık çok uzaktan gelmiyordu. Yanımda baş ucumda konuşan doktorcuğumun sesini duyunca bir gözümü açtım. Sonra hemen kapattım. Bakalım ne diyecek sinsi sinsi sırıtıyordum.

Doktorcuk

İlaçları alıyor mu? Aksatılmadan alması gerekiyor biliyorsun.

Hemşirecik

Evet Ahmet Bey alması için herşey yapıyorum. Zorluyor ama yemeklerine karıştırdığımız için bir sıkıntı olmuyor.

Vay anasını beni ayakta uyutuyorlar. Ben size ne yapacağımı biliyorum. Evet biraz yaramazlık yapsak olur mu vavelya?

Tabi olmaz İz. Eğlence başlasın Deli İz.

Doktorcuk ve Hemşirecik odadan çıktıktan sonra bende yataktan zıplayarak odada bir tur attım.

Acaba ne yapsam bu sefer. Hmm düşün düşün. Bu sefer büyük birşey yapmam gerek. Hmm hadi ama vavelya sence bugün ne yapmam gerek. Bu sefer senden yardım almak istiyorum vavelyam.

İzcim bugün öyle bir şey yapıcagız ki sen bile çok şaşıracaksın. Bugün o gün İzcim. Bugün özgür bir kelebek olma zamanı. Özgürlüğe uçmamız gerekiyor. Anladın mı?

Yuppi süpersin vavelyam

öyle bağırmıştı ki kapıda ses gelmişti. Direk yatağa yatıp yorganı üstüne çekmişti.

Kapı arlanma sesi gelmişti.

Allah Allah az önce ses geldi burdan ama. Aman boşver bir deli bağırmıştır.

diyerek kapıyı kapattı.

Sessiz ol İz Deli gibi bağırma.

Ama ben deliyim.

Sırıtmam gülmemi tetikledi. O da krizi. Kaç saat güldüm bilmiyordum. Bugün çok mutluyum. Bugün o gün Özgür Kelebek olucam.

Bir plan yapmamız gerekiyor Vavelya sonuçta sen bensin bende senim.

Evet İz sen bensin bende senim.

Plan şöyle yıllardır bunu düşünüyorum.

Şimdi önce normal davran. Yani Deli İz ol ama sakin.

Hmm 

Akşam herkes uyuduğunda ilk adım atmamız gerekiyor.

Ayn akşam akşam yapalım Yuppi

Sessiz ol!

Tmm sustum çok sessizim. Bak hiç konuşmuyorum. Şhh parmaklarımı dudaklarıma getirip sustum. Ve devam ettik.

Akşam yemeğini yemiş gibi yapıp. Bir hemşire kıyafeti araklıyacaksın. Ortalığı karıştırdıktan Sonra uzun zamandır bulduğumuz o gizli geçitten. Kaçıcaksın tmm mı?

Yuppi tmm tmm tmm şimdi yapalım şimdi şimdi

Hayır İz Akşam

Dudaklarımı büzüp Tmm

Yatağa altına sakladığım çantamı ve defterimi çıkarttım. Dolaptan zaten bir kaç parça olan kıyafetlerimi çantama sıkıştırdım. Üstüme baktım. Beyaz eşofman, beyaz tişört ayağımda mavi terliklerimi. Evet bunlar kaçmak için uygun ve rahat.

Evet vavelyam özgürlüğümüz için ilk adımı atmak üzereyiz.

Tüm gün etrafta gezindim ne yapıp yapamayacağım baktım. Düşündüm düşündüm çok uzaklara gitmem gerek kimse bulmasın, bulmasın. Bulunmak istemiyoruz. Biz özgür kelebekler olucağız. Çok eğleneceğiz çok çok.

Yemeğimi yemekhanede yersem yemeden dökebilirim. Evet evet direk yemekhaneye gittim.

Etrafta çocuk gibi deli gibi koşturanlar şarkı söyleyenler vardı.

Aaa deli Fikret Abi te burdaymış en iyi arkadaşım. Benden büyük 30 var galiba. Acaba ona da söylesem planımı hmm sence vavelyam söliyelim mi?

Söyle İz.

Evet iznimizi aldığımıza göre direk onun yanına gittim.

Şhht Fikret Abi sana birşey söliyecem.

Ne söyliyecen kızıl acele et. Karım beni bekliyor ona yine şarkı söliyecem. Belki evlenme teklifimi kabul eder ha ne dersin. Bu sefer de Evet der mi?

Karısını tam evlenme teklifi edeceği zaman kaybetmişti. Öyle şok olmuştu ki. Delirme noktasına kadar gelmişti. Üzücü çok çok. Hep o anda takılı kalmıştı. Ama güzel l yanı bu anılarda evlenme teklifini edip evlenebildiklerini görüyordu.

Vazgeçtim onu burdan kaçırırsam kendisini öldüre bilir hayır hayır ölmesin ölmesin yaşasın değil mi vavelyam.

Üzgünüm İz sadece biz özgür olucağız. Belki bir zaman sonra onu görmeye gelebiliriz.

Tmm evet evet geliriz.

Fikret abi bana en sevdiğim şarkıyı söyler misin?

Tabi kızılım tabi hmm sen en çok Yaralarını Ben Sarayım di değil mi?

Evet evet oydu oydu hadi söyle söyle Son kez son kelimeyi duyduğunda Bi an yüzüme baktı.

Gidicek misin kızıl? Nereye hani hep beraber olucaktık.

Gözlerinden birer damla yaş aktığını gördüğümde hemen ona sarıldım.

Ağlama ağlama bak ben gülüyorum sonunda özgür bir kelebek olucağım. Uçucam gökyüzünde. Hadi şarkımı söyleeeeee

Şarkı...

Öyle güzel söylüyordu ki. Herkes susmuş Fikret Abiyi dinliyordular. Sanki benim gideceğimi anlamışlar gibi alıyorlardı. Ben ise kırık bir gülümseme ile şarkıya eşlik ediyordum.

Son bir şarkı. Son bir geceyi sevdiğim dostlarımla geçiriyordum. Artık özgürlüğüme uçmam gerektiğini anladım.

Küçük tırtıl artık kozasından çıkıp tüm ihtişamı ile özgürce dünyayı aydınlatmalı.

Fikret Abi şarkının son satırlarını söyledikten sonra herkes eski hallerine gelmişti. Sevincimden Fikret Abiye son kez sarıldım. Buralar sana emanet ben özgür kelebek 🦋 olmaya gidiyorum. Ama ortalığı karıştırmanız gerekiyor. Yaparmısın Kızılına?

Tabi tabi buralar kızışacak. Süper süper...

Fikret Abi bir sandalye alıp duvara fırlattı. Sonra olanlar oldu zaten yemek tabakları sandalyeler masalar kaşıklar havada uçuşuyordu.

Hemen hemşirelerin kaldığı odalardan birine girdim. Karışıklıktan dolayı odada kimse yoktu. Beyaz önlükten birini alıp hemen üstüme giydim.

Yukarı çıkıp çantamı alıp çıktım. Tam merdivenlerden iniyorum ki bir doktorun yukarı çıktığını gördüm hemen bir odaya girdim. Bir iki defa derin nefes alıp verdim. Tam kapıyı açıcaktım ki odaya bakma isteğim ile savaştım. Tabi kaybettim. Ahh vavelya ah bakalım kimin odasına girmişim.

Etrafa baktım. Bir masa sanki cumhurbaşkanının koltuğu ve masası gibi vay anasını bu müdürün odası olması gerekiyordu. Masaya yaklaştım. Bilgisayarı açıktı. Hmm bakalım ne yazıyor. Bizim salak müdür neler çeviriyor.

Bay X bildiğiniz gibi hastalarımıza uygun tedaviyi uyguluyoruz. Testlere göre ilaçlar üretiyoruz. İstediğiniz üzere hastalar o ilaçlarını aksatmadan alıyorlar. Buraya gelen bütün hastalar tedavi edilemeyecek hastalar değil tabi. İlaçlar sayesinde buradalar. Ve hebte burda kalıcaklar... VS

Ve daha nice saçma bilgiler. Başıma büyük bir ağrı sapladı. Hayır hayır şimdi değil. Çığlık sesi öyle öyle yükseldi ki burnumdan bir sıcak hissettim burnum kanıyordu.

Ne yapmam gerek ne yapmam. Bize ne yapıyorlar. İlaçlar ilaçlar. Bu sabah ki konuşmaları aklıma geldi. Hayır hayır bunlar bizi daha çok hasta yapıyorlar. Cebimdeki peçeteye burnumdaki kanı sildim.

Sus vavelya sus sus !

Kendine gel İz sen Deli misin kalk ve kaç kalk ve kaç...

Hemen kapıdan çıkıp mutfak kapısından dışarı çıktım. Güvenlikte içeride olduğu için kimse beni fark etmiyordu. Benimde istediğim buydu.

İki yıl önce keşfettiğim kapıya koştum. Kapıya vardığımda açmaya çalıştım.

Açılmıyordu hadi ama açıl salak kapı hadi. Yerdeki taşı alıp kapıyı kırmaya çalıştım. Eski olduğu için bir kaç vuruşta açıldı.

Allahım şükürler olsun kurtuldum.

Hemen koşmaya başladım. Arkama bakamıyorum. Sokakta sanki ben tek vardım. Sanki bu dünyada ben tektim.

Hadi İz hadi tabana kuvvet

Ben sana sonra gösterecek çığlık atmayı. Salak iç ses

Koştum koştum koştum. Öyle ki nefessiz kalmıştım. Ellerimi dizlerime bırakıp biraz nefesimi düzene soktum. Etrafıma baktım. Neredeyim ben ki? Her tarafta arabalar vardı.

Kurtuldum ama şimdi nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum. Lanet olsun. Offfff

Kendimle savaşırken yüksek sesle bağıran birinin sesini duydum. Meraklı meraklı sese doğru yürüdüm.

İki adam bir adamı tutmuş yere diz çöktürmütü. Önünde de bir adam vardı.

Hmm vavelya sence adamı neden tutuyorlar.

* Galiba adamı dövüyorlar.

Niye ki?

*Nerden bileyim İz.

Niye kızıyon ki soru sorduk. Çok bilmiş olduğun için senle konuşmuyorum. Küsüm senle. Hm

*He he küssün

Konuşma benle

Ben vavelya ile tartışırken ayakta duran adam diz çöktüren adama silah çekmişti.

Ağzımdan bir korku nidası çıktı. Lütfen duymasınlar.

Kim var lan orda. 5saniye içerisinde gelmezsen senide bununla beraber mezara gömerim.

Ben korkudan ne yapacağımı bilemezken. Adamlardan biri bana doğru geldiğini gördüm. Hemen arkama dönüp onlardan uzaklaştım. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak buna denir galiba.

Koş kızım koş..

Park edilen arabalardan birinin bagajı açıktı. Tek kurtuluşum galiba burası. Hadi hayırlısı.

Hemen bagaja girip kapısını kapattım. Lütfen Allahım beni bulmasınlar. Sesler çok yakından geliyordu. Sonra uzaklaştı.

Ne kadar beklediğimi bilmiyorum. Ta ki motor sesini duyana kadar. Araba çalıştığında ne yapacağımı bilemedim. Mecbur arabanın durmasını bekleyecektim. Sonra iner kendi yoluma devam ederim.

Allah'tan bagaj büyükte nefessiz kalmıyordum. Kaç saat geçti. Artık dayanacak takattim kalmamıştı.

Gözlerim bana ihanet edip kapanması ise benim suçum.

Karanlığa teslim oldum....