@superisipnr
|
Sessizlik , Yanlızlık , Hissizlik , Duygusuzluk , Hırs Güç , Bu duygular genç kızı oluşturuyordu. Nasıl mı oldu ?
Annesiyle beraber küçük bir kulübede hayatlarını yaşıyordu genç kız.
Gelecekte neler olacağını bilmeyerek günlerini güzel bir şekilde yaşıyordular.
Genç kız sabah erken kalkar annesine yardım eder ve işlerini bitirdikten sonra kahvaltıya otururlar.
Genç kızın günleri normal geçiyordu.
Ta ki o kabus gibi olan gün gelir .
Ve ondan sonra genç kızın hayatı tepe taklak olur.
İşte genç kızın kaderi bundan sonra yazılmaya başlar.
O Gün ve sonrası ................
Annemin başında nöbet tutuyordum. Çünkü 3 gündür ateşi vardı. Annem çok kırılgan bir yapıya sahip bir nezle onu yatağa hapsediyor.
Annemi bu halde daha fazla görmeye kalbim dayanmadığı için kasabaya inmeye karar verdim.
Annemi yalnız bırakmak istemiyorum ama elden birşey gelmiyor.
Annemin başını okşayarak bana bakmasına vesile oldum.
-Anne ben kasabaya inip ilaç alayım yarım saate gelirim tamam mı? Kaos (benim köpeğim ) senin yanında seni korur kendine iyi bak.
Anlından öpüp dışarı çıktım. Islıkla beraber "Kaos" diye bağırdım.
Kaos benim sesimi duyar duymaz yanıma koştu.
Eğilip boynuna sardım kollarımı. Biraz sevdikten sonra kulağına
Annemi koru kaos . dedim.
Ahırlıktaki atıma atlayıp kasabaya doğru gittim.
Ormanı seviyorum huzur verici bir yer annemle onun için burada yaşıyoruz.
Kasabaya daha çabuk gitmek için atı sürdüm.
Evle kasaba arası bir yarım saat sürüyordu. Kasabanın girişine geldiğimde atından inip kapı görevlilerine yanaştım.
Görevlilerden biri *İsmin atlı
Biraz bekledim yeni görevliler galiba çünkü eski görevliler beni tanıyordular.
*Mia Dokhen
Ellerindeki listeye baktı görevli ismimi bulup geçmem için izin verdiler. Atımı bir seise verip annem için şifalı ilaçlar satılan bir dükkana girdim.
Şifacı birkaç bitkiyi bez parçasına sararak elime tutuşturdu. Elimdekilerin tamamı 54 sterlin tutmuştu. Para kesemden 54 sterlini çıkarıp adama uzattım. İyi günler dileyip dükkandan çıktım.
Tam atıma binmek için seise gidiyordum ki kasabanın duvarlarından dumanların yükseldiğini gördüm. Kasabalılar'ın sanki sözleşmişler gibi bağırmaları beni çok korkutmuştu.
Birkaç saniye sonra Çanın çalmasıyla saldırıya uğradığımizi anladım.
Ne yapacağımı bilemeden atımın yanına doğru koştum. Seiste saldırının olduğunu görüp atları bırakarak kaçmış. Bu kasaba güvenliydi hiç saldırı olmamıştı.
Hemen eve dönmek gerek diye içimden geçirdim. Annem yanlız. İçime kör bir acı girdi sanki . Sanki sanki canımdan can alınmış gibi hissettim. Hızlı bir şekilde ata atlayarak kasabadan çıktım.
İçimden dua ederek ormanligi geçtim. Tam variyordum ki evimizin yandığını gördüm.
Atlı ve ellerinde savaş aletleri olan 10 den fazla kişi evi çevrelemişti. Ne yapmam gerektiğini düşündüm. Ama ne yapabilirdim ki ? Annem annem tehlikede Kaos tehlikede . Lütfen onlara birşey olmasın Tanrım.
Evin içerisinde kalıplı ve uzun kızıl saçlı bir adam çıktı birini sürüklüyordu . İşte tam o an nefes almayı unuttum.
Annemi hasta annemi kolundan tutup dışarı çıkartıyordu. Kaos nerde diye baktım . Artik ayaklarım tutmadı yere diz çöktüm. Kaos' un başında iki kişi onlar da diğeri gibi kalipliydilar. Kaos yaralı yerde yatmaktaydı.
Hemen birşey yapmam gerekiyor . Yerden güçlükle kalkıp eve yakın bir çaliliğin arkasına gizlendim. Sesleri az buz geliyordu annemin cansız sesini duydum .
-Sizi barbarlar size asla teslim olmayacağım ölmek daha şerefli.
İşte bu sözler liderleri olduğu adamı kızdırmkştı. Annemi öldürecekler Tanrım bana güç ver .
Tam o an annemle göz göze geldik. Annemin eli kalbine gitti . Gözlerini kapatarak küçükken bana hep söylediği şarkıyı söylemeye başladı . Ben ise dizlerime çökerek sesim çıkmayacak şekilde annemle beraber söylemeye başladım.
Şarkı : ...
Barbarlar annemin dilinden anlamıyorlardı. Ne olduğunu anlamıyorlardı. Çalılıkta kaybettiğim yayımı ve annemin elleri ile yaptığı oku buldum . Lider sinirlenmeye başlamıştı. Oku ve yayı elime aldığım zaman benimle beraber kılıcını çekmişti. Ben ise sesiz bir dua okuyarak anneme veda ettim . Kılıç tam annemin kalbinden girdiği an okum elimden uçarak katil barbara yöneldi. Ama elim titrediği için kalbinden vuramadım . Yüzünden derin bir yara açarak yanan kapıya saplandı. Ne olduğunu anlamayan barbar acı içinde yüzünü tuttu . Diğerleri beni fark ettiler . Yayıma iki ok birden yerleştirerek bana en yakın olan iki kişiyi vurdum. Ve tam o anda kaos'un ulumasini duydum . Annemi kaybettim ve ailemden kalan tek kişiyi bırakamadım. İki ok daha yerleştirip kaosu tutanlara attım birini kalbinden diğerinin omzundan vurmuştum . Kaos o anı bekliyormuş ki hemen ayağa kalktı. Bende hızla atıma atladım . Bu ormanı benden iyi bilen yoktu. Kimsenin beni bulamayacağı gizli sığınağa yol aldım. Arkamdan toynak seslerinin geldiğini duydum. Atımı daha çok hızlandırdım. Hayır şimdi olmaz intikamımı almadan ölmek yok . ..
Hadi Kara hadi kızım! Ölmek yok! Karayı daha hızlı sürdüm. Gözyaşlarım annem için aktıkça akıyordu. Annem Hayir senin kanını akittiklari gibi bende onların kanlarını akitacagim.
Arkadan toynak sesi geldiğinde arkama saniyelik bir bakış attım. Tam o vakit omzunun sırt bölümünden yanma hissettim. Arkadaki barbar beni okuyla vurmuştu. Acı giderek artması sonucu Karaya biraz daha tutundum. Kulağına sessiz fısıltılar şeklinde daha hızlı gitmesini söyledim.
Kara öyle hızlandı ki az kalsın dengemi kaybedip düşüyordum. Özenle taradığım saçlarını daha sıkı tuttum. Hayal meyal geçtiğimiz yolu göre biliyordum.
Kaya'nın toyn ak sesinden başka bir ses gelmiyordu. Sonunda atlatmıştık.
Kendimi artık uyanık tutamadım. Karanlık beni içine çekti...
|
0% |