Sahi neden ben Allah'ım neden herşey benim başıma geliyor anlamıyorum. Her gün hatta her saat başı sana dua ediyorum. Ama yinede başımı belaya sokuyorum. Ya da haklısın Allah'ım bunların hepsinin benim başıma gelmesi normal bendeki merak bir farenin merakı gibi .

Ahhh ne mi oldu yine kodesteyim. Ne kodesi mi ? Ben size baştan anlatayım o zaman . Güneşin yüzüme geldiği saattten başlayayım.

Sabah 08.04 saatleri...

Alarmı kapatali ne kadar olmuştu bilmiyorum ama güneşin yüzümü kızartması sonucu çekmediğim perdelere nalet ettim.

Hadi ama bunun olacağıni bilmem gerek Esma ..

Yataktan önce yorganımı tekmeleyerek attım. Yorganın sıcaklığı hemen kaybolmuştu. Bir serinlik vücudumu karincalandirdi. Uykum yarı yarıya benden uzağa kaçmıştı zaten .

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp terlikleri mi giydim. Yine bir sıcaklık yayıldı ama buna kanmamam gerek hadi Esma sakın o güzel sıcaklığa uyma . Kendimi uyardiktan sonra sonunda yataktan kalkabildim. Ne zordu yatağımı bırakmak.

Ahh üzülme Cansever akşam tekrar seninleyim. Seni asla terketmek. Yatağımın gönlünü aldıktan sonra odadan çıkıp lavaboya girdim. Birazda ordakilerin gönlünü aldıktan sonra dışarı çıkabildim.

Hayır hayır ben deli falan değilim sadece herşeye değer veren biriyim. Birazcık deli olabilirim ama bu delilik beni tımarhanelik yapmaz. Bu delilik aslında herkeste yani hepimizde var. Biraz deli olmaktan zarar gelmez bence ah hah hah(kötü kadın gülüşü)

Odama tekrar girip gardırobumdan siyah pantolon üstüne de siyah bir sweet kombilledim . Siyah sweetimin üstündeki mavi kelebeklere göz kirpip saçımı başımı yaptım. 5 dk sonra kendimle işim bitti. Arkamdaki Canseveri hatırlayıp hemen onu da giydirdim. Odayı da düzenledikten sonra kapının pervazinda durup

Evet sevgili canım odamdaki canım vatandaşlarım ben gelene kadar birbirinizle iyi geçinin hiç bir kargaşalık istemiyorum. Evet bayanlar baylar hepiniz Cansevere emanetsiniz . Hepinizi kocaman öpüyorum.

Odamla vedalastiktan sonra mutfağıma inip güzel bir kahvaltı hazırlayıp afiyetle ve bol bol masadakilerle sohbet ederek kahvaltımızı bitirdik. Masadakiler kim mi Canciğerim Menemen dostum çay olmasa olmaz nadide ev ekmeğim. Onlar çok değerlidir. Özellikle midem onlarsiz isyan çıkartıp heryeri yaktirabilir. Onun için en değerli altinlardan mücevherlerden bile daha değerlidirler.

Evde tek yaşıyordum. Ondan böyleyim diyecem de ben hep böyledir. Ahh galiba biraz daha deliriyorum. Ama ben kendimi böyle seviyorum. Hatta Hakan Abi de beni böyle seviyor sadece göstermiyor. O kim mi o benim kurtarıcım. Ne zaman başıma bir bela açtığımda bana küçük minnacık bir ceza verdikten sonra evime sağ saglim bırakıp bir sürü nasihat ona göre bana göre uyarıdan sonra giderdi. Neler çekmişti adamcağız bazen üzülmüyor değilim ha . Ama ne yapa bilirim ki ben böyleyim merakım beni hep belaya bulastiriyor. Herkes in beni böyle kabullenmesi gerekiyor . Naçizane bir karekterim var şükretmek yerine şikayet ediyorlar . Benim sayemde ne hırsızlar ne çeteleri yakalayıp hapishaneye kapatildilar. Bana madalyon takacaklarina yine kızıyorlar. Ah ah Allah'ım beni sadece sen biliyorsun umarım güzel ödüller bahşedersin. Amin Amin.

Evimden çıkıp kapıyı kapatarak sağlama aldım kendimi . Yan komşumuz Nebehat teyzenin bücür oğlu evimin açık bir oyun sahası sanıp girmesini istemiyorum.

......................

" Bir ara çöplerimi aşağıdaki çöp konteynere atmak için kapımı tam kapatmamıştım. İşte o tek seferlik haya benim Canciğer ev vatandaslarimin katliamı olmuştu. Küçük bücür ilk başta mutfağımı mahvetmişti. Her yere ketçap dökmüştü. Yetmemiş salonundaki bembeyaz koltuklarim üzerine çok çirkin çöp adam çizmişti hatta ondan kar beyazı halima da çizmişti. Yeterli ona küçük bücür yatak odama tam girecekti ki benim gelmem ile kapısı açık olan en özel nadide odam olan yatak odamın kapısında durmuştu. Ben şok ile etrafa bakar iken o ise şeytani bücür gülümsemesi ile bana elindekine ve tabiki Cansevere bir bakış atmıştı. Ben ağır çekimdeyedim sanki

Ahh Haaaaayyiiiiiirrrrrrr saaaaakkkkiiiiiiinnnnnnnnnnnn buuuuuuuccccuuuuuurrrrrrr yaaaaaapmaaaaaaaa!!!!!!!

Ama nafile benden çok uzaktaydı. Ben yetişene kadar Canseveri öldürmüştü. Buna dayanamayan yüreğim ile Cansever'in yanına çöktüm. Gözlerimden düşen inci tanelerin ile hiçkıriklarim ölüm kokan odamda yankılanıyordu. Başımı kaldırıp Cansevere vedea ederek konuşuyordum.

Üzgünüm Cansever'im seni kurtaramadım . Lütfen beni affet yetişemedim senin katilini durduramazsın. Ben ben (hıçkırıklarım ile duraklamıştım) çok pişmanım sana senin en çok sevdiğin pikeyi alamadım . Lütfen ölme söz sana pike koleksiyonu yapicam söz yeterli beni bırakma...

Ağlayışlarım devam ederken yanıma bücürün geldiğini bile hissediyordum.

Esma Abla lütfen ağlama ben ben senin böyle agliyacagini bilmiyordum. Ben katil olmak istemedim. Canseverin ölmediğini şöyle Esma Abla yoksa ben çok ağlarım.

O da hıçkırarak ağlıyordu. Acımı şuan anladığını görebiliyordum. Yüreğim bucürün ağlamasına dayanamadı .

Kendimi zor da olsa toparlayabilmistim. Kendimle beraber bucürü de kaldırdım.

Tamam bücür Cansever hala yaşıyor. Ama yaralı hemen ameliyata almamız gerekiyor. Anladın mı seni asistanim olarak atıyorum. Gel benimle hazırlanıp Canseveri kurtaralım.

Küçük bücür hemen başını sallamıştı.

Odadaki çekmeceden hemşire eldivenlerini ve maskelerinden iki çift çıkarttım. Bir çifti ona diğerini kendime taktım. Gardrobumdan yedek mutfak / temizlik önlükleri mi çıkarttım bunları ameliyat önlükleri diye kullanacaktık. Evet bücüre ve kendime bakıp hazır olduktan sonra Cansever'in başına geçtik.

Evet Bücür Asistan öncelikle zorlu bir ameliyat olucak . Durumu ağır onun için herşeyi diske bile atabiliriz . Anladın mı beni Bücür Asistan.

Evet Doktor Esma Abla !

Biran gulecektim. Çok ciddi söylemişti. Ama yüreğim Cansever için yandığı için hemen ameliyata başladık.

Hemen çekmeceden büyük posetlerden çıkar acele et!

Dediğimi yapıp büyük poşeti elime verdi. Dikkatli bir şekilde poşeti açıp bücür asistana verdim. Oda dikkatli bir şekilde tutmuştu. Çok çabuk ögreniyordu.kimin asistanı tabiki de benim.

Üstündeki kan (keçap) ile yorganı alıp poşete koydum. Onu bir kenara bırakmasını ve yeni bir poşet çıkarmasını istedim. Hemen dediğimi yapıp yenisini elime verdi onu da açıp bücür un eline verdim. Yastıkların kılıçlarını da çıkarttım. Yastıkların içine işlemişti. Yavaş bir şekilde onları da yere bıraktım .

Su, bez, ve deterjan asistan !

Tamam.

Bir koşu getirmişti. Elime verip kenara çekilmişti. Acaba doktor mu olsaydım yok yok .. tamam işimize dönelim.

Deterjanı üstüne dikkatlice döküp bir iki damla su döktükten sonra bez ile çok yaymamaya dikkat ederek izi sildim. Anlimda boncuk boncuk terler oluşmaya başlamıştı bile .

Anlımı sil Bücür Asistan!

Hemen Doktor Esma Abla !

Eline bir selpak alıp anlımı sıkmıştı yatakta eğildiğim için boyu yetmişti. O kenara ben ise kendi isime devam ettim.

Sonunda lekenin tamamını silmiştim. Öyle ki yerinde yeller esiyordu.

Elimdeki eldivenleri çikarttip maskeli de aşağı indirmiştim. Kolum ile anlımı silip yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

Evet Bücür Asistan hastayı kurtardık. Şimdi dikişlerini atacağız.

Tabiki de gerçek dikiş değil .

Dolaptan yeni pikeyi/ nevresim çıkartım . Banyodan fön makinasını getirip fişe taktım. Sildigim yere tutup kuruması için bir süre oraya tutum. Kuruduktan sonra yeni pikeyi üstüne serdik. Yedek yastıkları da üstüne koyduktan sonra derin bir nefes aldık.

"Hastayı odasına da yerlestirdigimize göre dinlenmesi için izin verelim sonra tekrar kontrolleri için geliriz. Geçmiş olsun Cansever . Ucuz kurtuldun. Bize kırık bir gülümseme ile gözlerini kapatıp derin uykusuna geçmişti. "

Hadi çıkalım daha ameliyat edeceğimiz bir sürü vatandaşım var.

Bunu der demez gözlerindeki korkuyu görmüştüm. Bu sefer ben kötü kadın gülüşüm ile ona bakmıştım.

Gün boyunca bücürün katliamını temizlemiştik. Sonunda bittiğinde kucağımda uyuya kalan bücür asistanım ile Cansever'in yanına gidip önce onu kirli elbiselerini çikartyip yatırdım. Bende öyle yorgunum ki elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirip bücüre de şortlarımdan birini giydirdim. Elime gelen pembe buluzum ile sırıtmam yüzümde büyüdü. Sabah şok yaşıyacaktı. (Ama tabiki iki gün sonra bunun karşılığını dış kapımalicakti.)

Cezayı hakkediyordu. Onu da giydirdim. Nebehat teyzeden izin almıştım onun yaptıklarını anlatınca kadıncağız üzülmüştü ama ona yaptirdığım temizlik ona güzel bir ceza olacağını anladığında sadece kahkaha atmıştı.

Evet o günkü katliam başka bir zaman olmaması için her zaman temkinliydim. O bucürü severim sevmesine sadece evime girmediginde.

Bir daha yapmaz diye öyle emin olmuştum ki iki gün sonra kapımda keçap ile çarpı işareti yapılmıştı. Kameradan bakıp kimin yaptığına baktığımda ise hiç şaşırmamıştım. Bücür tam bir baş belasiydi benden bile beterdi. Ama tabiki ona bir güzel temizlettiğim üstüne keçap boca ettiğim için koşa koşa annesinin yanına kaçmıştı. Umarım bu sefer durur. Şuan kara listenin başında bu bücür vardı. Çok tehlikeli bir düşman asla adaletli savaşmaz onun için her zaman arkamı kollamak gerek. "

İşte böyle yani temkinli olmakta çok haklıyım. Bu dünyada galiba bu çocuktan başka birşey korkutmuyor beni. Semn bana acı Allah'ım o çocuğun gazabından beni koru Amin Amin.

..............

Apartmandan çıkıp motorumun olduğu garaja girip can sevgilim Kara fırtınam a bindim. Sesi öyle güzeldi ki anlatamam. Bugün pazartesiydi iş başı yapmam gerekiyordu. Saatime baktım saat 8.44 hayır nolamazzžzz. İşe geç kaldım. Motoru hızla garajdan çikarttip sürdüm. Kesim Osman Bey beni kapının önünde bekliyordur. Hayır ama yine azar işitmek istemiyorum.

Umarım kaza falan yap(sam acaba azardan kurtulur mıydım diye düşündüm de kazanın sonucu olarak kemiklerinin kırılmasının acısı ya da büyük ihtimalle ölmek yok yok tövbe tövbe)MAM.

İş yerime öyle bir hızla gidiyordum ki arkamdan bana kufredenlerin sayısı gittikçe çoğalıyordu.

Hiç aldırmıyorum. Biliyorum ki o beddualar gönülden demedikleri için kabul olmaz.

Hem motoru şurup hemde düşüncelere dalmıştım. Acaba bu beddualar yüzünden mi başıma türlü türlü belalar geliyordu. Yok yok acaba mı? Bu konuyu sessiz sakin bir yerde düşünüp tartışmam gerek. Saate tekrar baktım. 8.55 Oman tanrım 5 dakikam kalmıştı. Hadi kızım az kaldı sen aslansın kaplansin yaparsın aşkım ahhh ne diyorum ben ya .

Çalıştığım gerek tam 2dk kala yetiştim. Offf Süperim .;)

Kaskimi acele ile çıkartıp motoru parketmem 1 dk mı almıştı. Son bir dakika evet hadi tavanlara kuvvet. Öyle bir hızla koştum ki insanların mal gibi bana bakmasına neden olmuştum. Ahh tabiki bakicaklar ben çok ünlü bi kosucuyum. Bazıları şaşırmıştı bazıları ise her zaman ki beni tanıdıkları için normal karşılaşmışlardı.

Sonunda 1dakika bitmeden bir saniye içerisinde binaya giriş yapabilmistim. Büyük bir nefes aldığımda ise boğazımda kalmıştı. Osman Bey kolları göğsünde bağlamış bir ayağı önde sallanıyordu. Yüzünde ise biraz bıkkınlık biraz da kızgınlık akıyordu.

Kendimi toparlayıp Ah günaydın Osman Bey nasılsınız iyi misiniz ? Görmeyeli daha bir çekici olmuşsunuz . Asa sıhatler olsun saçlarınızı mı kestirdiniz çok yakışmış.

İlk başta iyi gidip sonradan batirman senin yeteneklerinden biri galibba Esma aferin adam Kel KEL ne saçı ne traşı Allah'ım lütfen ya işe daha bir hafta önce girmiştim. Kesin kovar bu Kel . Burdanda kovulursam anam abiciklerim beni öldürür. Yeni mezun olmuştum . Notlarım iyiydi hatta çok iyidir. Lakin her girdiğim işte bir iki hafta dolar dolmaz bir prüz çıkarıp kendimi kovdurmayı nasıl başarıyoruz anlayamıyorum.

Osman Beyin gözlerine bakmaya korkuyordum. Pardon sen ve korkmamak içindeki aslan Esma ya ne oldu. Adamın yüzüne baktım bakmaz olaydım . Nalet gelsin adam Kel kafasına kadar kızarmıştı. Sinirden dişlerini sıkıyordu. Az sık az kıracan diyesim var da işte adama sinirden kalp krizi geçirtmek istemiyorum.

Seni seni terbiyesiz küçük böcek sen kendini ne zannediyorsun. Eşyalarını toparla KOVULDUN!.

Ben ve kovulmak ahh biliyordum ama ben gurur abidesi hiç bunun altında kalır mıyım? Hayır tabiki de

Hayir Kel Osman Bey siz beni kovamazsiniz . Asıl ben istifa ediyorum. Lakin bunu sakın unutmayın ben değil siz kaybettiniz benim gibi nadide bir mimarı .

Arkama dönüp ilerlerken tekrar yüzümü Kele döndürdüm.

Ve lütfen saç falan ektirin kızınca kafanız domates çorbasına benziyor. diyip hızlı bir şekilde binadan çıktım.

Ahh yine mi bu durmak bilmez çenem yüzümden kovulmustum yok yok istifa etmiştim. Bu sefer kesin anam beni öldürecekti.

Tam motoruna binmiştim ki yandaki araca bir bakış atmıştım. Kel Merin'nin en değerli varlığı ... Kötü kadın gülüşüm kahkahaya dönüşmeden kendimi sakinleştirdim. Çantamdan kırmızı rujumu çıkarttım. Önce birazını dudaklarıma sürdüm. Ahh muhteşemim. Aracın ön kaputuna gelip biraz eğilip aklımdaki harfleri birleştirdim. Ve yanına ressamlığıma övgüler yağdırarak bir çizim bahşettim. Bir adım gerileyip eserine baktım. Telefonumla çekip hatıra olarak diğerlerinin yanına koleksiyonuma ekledim. Ne mi yazdım .?

KEL OSMAN SAÇ EKTİRİRSE NE Mİ OLUR =👴🧝‍♀️ve önceki ve sonraki diye karikatür çizdim bilerekte biraz çirkinlik ekledim. Zaten çirkindi ama değdi.İcim rahatlamıştı.

Oh bee dedim seslice . Motoruna atlayıp yola çıktım. Eve sürmekten başka ne yapabilirim ki işsiz kalmak bu genlerin kaderi mi okuyup da iş bulamamak çok zor çok insana çok dokunuyor.

Eve vardığımda motorumu garaja bırakıp kilitledim. En degerlimdir kendisi.

Bunama girip dairemin kapısını açıp içeri girdim. Kendimi direk rahat üçlü koltuğuna attım. Umarım başıma birşey gelmez kesin o Kel şikayet eder . Offf ne olur benim yaptığımı düşünmesin ama bendeki şanssızlık kimsede olmadığı için bu imkânsız.

Tam uykuya dalacakken kapının çalması ile irkildim. Allah Allah acaba kim? diyerek kapıya gidip açtım. Lakin öyle yorgunum ki kapıyı kontrol etmeden açmıştım. Karşımda mavi üniforma giymiş tabi ki de iki polis hadi ama yine mi ?

Biri kadın diğeri erkekti . Ahh umarım yine kurtulurum.

Merhaba Esma Tuna Şikayetten dolayı bizimle karakola gelmelisiniz.

Tamam çantamı alıp geleyim .

Diyerek içerden çantamı alıp kapıyı kilitledim. Onlarla polis arabasına binip karakola gittim. İçeri girince bana hain sırıtması ile Kel Osman'i görünce tepem attı. Lakin sakın olmam gerek elbet nurdan kurtulacak sen o zaman beni şikayet etmek neymiş göreceksin bakışımı fırlatıp Baş Komiserin odasına gelmiştik.

Kesin bugün hapsi boylıyacaktım. Nayir olamaz hala çok genç ve güzelim. Nalet Kel . Ödeticem ona ama herşeyin zamanı vardır elbet. İçerde bile olsam kiralık katil tutar ona musallat ederim. Bu fikir çok hoşuma gitti de öldürmek yok yok günah ah ah ...

Yanımdaki polis kapıyı çalarak içerden gel komutu gelir gelmez kapıyı açıp içeri girdik. Hakan Başkomiser beni gördüğünde bıkkınlıkla bir nefes vermişti.

Siz çıkın çocuklar. dedikten sonra bana refakatçi olan iki poliste kapıdan çıkıp gittiler. Ben ise onlara arkadan masum masum bakıyordum.

Evet gelelim sana Küçük serseri ben seninle ne yapacağım. Ama bu seferki durum çok zor adam şikayetçi ve geri almayı düşünmüyor. Eee Küçük Serseri ne yapican şimdi.

Vallahi Hakan Komiserim içimdeki kötü kız yaptı ben yapmadım aslında ben yaptım ama diğer ben yaptı. Yani işte ben yapmamış oluyorum . Değil mi ?

Sevimlice gülümsemiştim.

Sus Küçük Serseri adam birazdan buraya çağıracak sende özür dileyip bu olay da burda kapanacak .

Ben sadece başımı sallamıştım. Ah ah ben bu hale nasıl gelmiştim. İçimdeki gururlu kız intihar etmişti bile.

Ben kendi iç dünyam ile uğraşırken içeriye Kel Osman girmişti bile .

Zar zor ayağa kalkmıştır .

Merhaba Komiserim . demişti Keltoş. Miriba kimsirim. Dişlerini sokecem senin pis pis kel kara kedi.

Ve bana dönerek Sana da

*Merhaba Ke... Ah pardon Osman Bey nasılsınız.

İçimdeki kötü kız nasıl kahkaha atıyordu. Kendimi zar zor tutuyordum. Hatta Başkomiser in bile bıyık altında güldüğünü görebiliyordum. Ama ayıp olmasın diye hemen kendini toplamıştı.

Keltoş un kafası daha önce dediğim gibi dometes çorbasına dönmeye başlamıştı bile.

Seni küçük. Terbiyesizlik yapma !..

Devam edecekti ki Başkomiser

Tamam sakin olun ikinizde oturun.

İkimizde karşı karşıya oturmuştuk. Ölümcül bakismalarimiz büyümeden önce Hakan Abi olaya müdahil oldu.

Lütfen ikinizde sakin olun evet Osman Bey Esma kızımız bir hata yapmış. Ama kesinlikle kötü biri değil. Lütfen şikayetinizi geri çekip aramızda konuşalım.

Daha neler neler saydı anlatamam . Of of ben neymjşim...

Sonunda Ke... Pardon Osman Abiciğim beni affetti. Lakin arabasını yıkamak ve özür dilemem karşılığında .

Özür dilerim Osman Bey lütfen şikayetinizi geri çekin.

Çok masumca konuşmuştum. Sonunda Keltoş şikayetini geri çekti. Sonra beni arabasının yanına götürdü. Elime eldiven takip ön kaputu silmeden önce gülmemek için hızlı bir şekilde yıkayıp temizleyip kuruladım.

Evet sonunda işim bittiğinde elimdeki eldiveni çıkarıp çöpe attım. Osman Bey hemen arabasına atlayıp gitmişti. Ben ise tekrar karakola girdim. Hakan Abinin odasının önüne gelip kapıyı tıklatım. Gel sesi geldiğinde içeri girdim.

Hakan Abi beni görür görmez tam ben gidiyorum diyecekken...

Evet gelelim senin cezana bir gece kodeste kal da aklın başına gelsin . Artık budama kadar geldi Küçük Serseri .

Telefonu kulağına götürüp Ahmet odama gel derdemez sanki Ahmet bunu bekliyormuş gibi hemen kapıyı çalıp içeri girdi.

Ahh Nayır Nolamazzzzzzz!!!

Ama ama şikayeti geri çekti ya Hakan Abi niye bir gece kalayım ki hem annem duyarsa çok üzülür.

Yok yok Selma Teyze üzülmez merak etme . Zaten annenin haberi var hatta o bu cezayı çekmeni istedi.

Ağhh anne yaktın beniiiiiiiii!

Esmayi al temiz bir yere koy yarın sabahta dışarı çıkart. Evine bırak .

Tamam BaşKomiserim.

Bir mahkum gibi kolumdan tutarak parmaklıkların ardına acımasızca atıp gitmişti kahlosı Ahmet Polis.

Ahh ahhh ne günah işledim de buralara mapushanelere düşebildim. Benim gibi narin biri ah aha anne ceza diye bu mu verilir. Anne terliği aklıma geldi de yok yok mapushane daha cazip geliyor.

Allah'tan burası temiz. Bir iki sefer daha kalmıştım burda . Geçen çizik attığım duvara gidip bir çizik daha attım. Saydığım da ise 8inci defa burda geceliyecek oluyormuşum o kadar oldu

mu ?

Ah evet evet olmuştu. Neler neler çekmişim. Ağhhh

Neden ben Allah'ım neden diyecem de gerçekten hakkediyor muyum? Yok yok hakkedemem benim gibi biri çok nadir bulunur. Ama değerimi bilemiyorlar Sebastian bilemiyorlar.