@sura0007
|
Nasıl ya? o neden buradaydı, gözlerim yeşil üniformasına kaydı o asker miydi? hemde abim lerle aynı karakoldamıydı? Tuğra abim onunla konuşmak için başını ona doğru döndürdü ardından bakışlarını takip ederek bana yani benim olduğum yöne doğru baktı ve abimle göz göze geldik. Tuğra abim beni gördüğü için afallamıştı ama bu şaşırma kısa süreli olmuştu abim ayağa kalkıp kollarını açtı bende bu anı bekler gibi koşar adım abime gidip sarıldım "yaramaz kız sen bugün mü gelecektin?" dedi keyifli bir sesle. Sanırım oda beni özlemişti "ben neden dışlanıyorum yaramaz kız" Buğra abimin sesiyle ona döndüm ayağa kalkmış omuzunu çardağın demirine yaslamış bize bakıyordu. Tuğra abime sarılmamı kıskanmış olsa gerek direkt bunu söylemişti "senide çok özledim abicim" sesim biraz çocuksu çıkmıştı abimde bunu fark ettiği için kaşları havalandı ve minik bir kahkaha attı. Abimin kokusu beni her zaman mayıştırırdı gözlerimi kapattım ve abimin kokusunu içime çektim ferahlatıcı bir kokusu vardı Buğra abimin sesini duydum "Asu abicim sen yorgunmusun?" abimin kokusuyla mayıştığım için gözlerim kapanma derecesine gelmişti. "Evet abi hemde çok yorgunum" mayışmış sesimle dediklerim yorgunluğumu gün yüzüne vuruyordu abimin hareketlenmesiyle bende geriye doğru çekildim "ne oldu abim neden yorgunsun?". Buğra abim böyle biriydi işte, ilgili ve Tuğra abime göre daha duygusal ama en çokta bana ilgili ve duygusal "işler güçler be abicim" dedim gülerek . "E- şimdi de ben satıldım" Tuğra abimin sesiyle arkama döndüm kollarını birleştirmiş bize bakıyordu sol kolumu Buğra abime doladım sağ kolumu ise Tuğra abim için açtım ikisine birden sıkı sıkı sarıldım. Ardından aklıma gelen şeyle hızlı bir şekilde onlardan ayrıldım ilk bana ardından birbirlerine baktılar hesap sorar gibi gözlerimi kıstım ve "neden benim telefonlarımı açmıyorsunuz ya?". Sitemime karşılık gülmeye başladılar ben ise daha çok kaşlarımı çattım. Üzerimde hissettiğim bakışlarla sol tarafıma baktım dudağının sağ kenarı kıvrılmış bir şekilde bana bakan birini beklemiyordum. Geri abim lere doğru baktığımda yanlarına gelen askerle konuştuklardını gördüm."Abilerim bir yere mi gidiyorsunuz?" abimler bana doğru dönmüşlerdi arkalarında duran asker ise baştan aşağı beni süzmüştü rahatsız olduğum için istemsizce kaşlarım çatılmıştı neden öyle bakıyordu ki birine mi benzetti acaba yada daha önceden beni mi görmüştü acaba. Tanışıyormuyduk ama ben hatırlamıyorum Tuğra abimin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım "yok abicim bir yere gitmiyoruz sadece iki dakikalık işimiz var. Sen otur bizi bekle biz birazdan geleceğiz." onunla baş başa kalmak istemesemde bu mümkün değildi isteksizce başımı salladım. Abimler arkalarını dönüp karakolun içerisine ilerlemeye başladılar abimler girdikten sonra o asker arkasını döndü ve beni bir kez daha süzdü acaba bana değilde başka bir yere mi bakıyordu. Arkamı dönüp çardağa oturdum oda karşıma oturmuştu "nasılsın? " duyduğum ses o kadar güzel ve çekiciydi ki bir an başka birinin sesi sandım tek düze bir sesle "gördüğün gibi" dedim. Derince bir iç çekti kendimi yüz hatlarına dalmış bir şekilde buldum, her erkek de olan keskin yüz hatları kemikli bir burnu ve en önemlisi yeşil gözleri ben ona dalmışken o konuşmaya başladı "Asu" nedendir bilinmez acı çekermiş gibi çıkmıştı sesi. O abim lerle çocukluktan beri arkadaştı onunla aynı okuldaydık ama abimler başka okullardaydı "sana özür borçluyum evet ama nasıl ve ne şekilde özür diliyebilirim bilmiyorum" dedi sesi o kadar huzur vericiydi ki, acaba lisede de mi böyleydi ben mi fark etmemiştim. "Gerek yok, zaten unuttum ben" sesi gerçektende huzur veriyordu yüzüne çok fazla baktığımı anlayarak kafamı eğdim "neden kafanı eğiyorsun gözlerime bakarmısın?" duyduğum sözlerle şaşkına dönmüştüm çidden doğru mu söylüyor diye kafamı kaldırdım. Kafamı kaldırmamla gördüğüm bir çift yeşil göz sayesinde kalbim hızlanmaya başladı.
|
0% |