Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@svetlana

Bu isimler karakterlere uygun gördüğüm modeller umarım beğenirsiniz

Meriç Baltacı Miranda Kerr

İmran Kıraç Altınsoy Adonis Wilde

Yağız Umut Yalçın Timothee Chalamet

Yıldıray Bezgen Will Pouter

Ceyda Düvenci Mila Kunis

Bu kadar buldukça atarım ve yorumlarda beğenip beğenmediğinizi belirtirseniz mutlu olurum Teşekkürler...

 

 

    

Gece,den sonra sadece bir saat uyumuş ardından boş boş gezinmiştim. o ruh hastası ve mahalle kevaşesi sevgilisi neredeyse kavga çıkıyordu ve ben araya girip bir şeyler dediğimde hasta herif suratıma bakıp domuz domuz sırıtıp ardından sevgilisinin elinden tutup gitmişti.

Şimdide dezgah kenarında fitre kahve yapıyordum mağlum birazdan bizimkiler gelirdi. içeri ilk yıldıray girdi. serya ise koltukta uyukluyordu. "günaydın meriç günaydın sero ne o nöbetten çıkmış gibisin" serya cevap vermedi. "günaydın" dedim tekli koltuğa oturdu ve gözlerini kısarak bana baktı. "sen niye buradasın senin şuan 1005. rüyanı görmen gerekmiyormuydu?" haklıydı. ben kim bu saatte burada olmak kimdi ama hep onlar yüzüne hayır yani eğer alerjin var intahar ediceksin niye doktorunu çağırıyorsun ki daha bide benimle ayılmadı gitti o kevaşe kılıklı botoks dudaklı lastik kirpikli çarpık bacaklı ruhsuz karı ayıltmıştı içim ona yanıyordu. derin bir nefes alıp sertçe verdim yaptıkları hâlâ canımı sıkıyordu.

"ov okey anladım normal bir gün değilmiş" "evet ne sen sor ne ben söyleyeyim" serya yattığı yerden küçük bir şekilde güldü. "bugün daha çok karışacak güzelim çünkü nöbet sende" gözlerimi ayırdım hayır olamazdı ya. yorgun adımlarla yürüyerek seryanın yattığı koltukta küçük bir yer vardı. oraya oturdum ve arkaya yaslanarak gözlerimi kapattım. biraz dinlenmeliydim. oratada büyük havada asılı bir sessizlik vardı. Bu sessizliği bozan ne ben ne serya nede yıldıray oldu. sebebi benim acil durum düğmemin beni acile çağırmasıydı. düğmeyi susturdum ve hızlıca acile indim. acilde yangından çıkmış dört kişilik aile vardı. baba 4. dereceden yanık anne 2. dereceden iki çocuk pek ciddi değildi bu yüzden doktor Aysel baba ya ben ise anneye bakıyorduk. Hızlıca müdahale ettik...

•••. °°°. ""'

 

 

 

Koridorda yorgun adımlarla yürürken irkilmemi sağlayan şey önünden geçtiğim bir odanın içerisinden bağırma sesi gelmesi idi durdum. Kapıyı dinledim. İçeriden bir kadının yapma diyen feryatları vardı. kapıyı tıklatarak içeriye girdim. Yatakta bir kadın oturur vaziyette başında keçik şeklinde duran yazaması ile genç bir kadındı. ve baş ucunda ayakta bir adam biraz göbekli ve eli havada yumruk bir vaziyette idi gözlerini bana dikti. kadına gözlerim değdiğinde yalvarıyordu.

"Ne var ne istiyorsun lan" gözlerimi devirdim. "öncelikle ben doktorum lütfen ağzınızı toplayın daha sonra bir kadına vurmanız hiç etik değil ayrıca hangi yüzyılda yaşıyoruz." adam yukarıdaki elini yavaşca yanına indirdi. ama bir yandanda yatan kadını izliyordu. "yüzyılı falan bilmem ben töreyi örfü adeti bilirim" ciddimi bu

"beyefendi hanımetendinin neyi oluyorsunuz" suratıma boş boş baktı. "ağabeyi" dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım. "abisi olmak kardeşinizi dövmeniz vurmanız öldürmeniz anlamına gelmez siz abilik kavramını yanlış anlamışsınız" iğrenç gözlerle beni süzdü. "neymiş öğret bakalım doktor hanım" dedi bir kolunu tutarak ve sırıtarak bu herif bana sarkıyordu değilmi göz devirdim. "devirme devirme göz devirme" bu davranışların karşılığında sustum. ama daha sert davrandım."abilik kardeşinizi korup kollamak gerekirse onun için ölmek" çünkü doğrusu buydu iki abimde beni korumak için ölmüştü. "buna ölünmezde" başıyla önse arka tarafı gösterdi. ardından beni "ama senin için babamı bile öldürürüm" kaşlarımı çattım ardından bana doğru yürümeye başladı. arka arkaya giderkenkapı gümbürtü ile açıldı. siyah giysili bir adam içeriye girdi. çok hızlı ve seri girdiği için yüzünü görememiştim. ama adamın siyah takımı vardı. "memleketimizin kızına laf söyleyecek adam daha anasının karnın doğmadı. doğduysada yok ederim" karşımda bana asılan adamın yakasına yapışmıştı ve onu sarsıyordu. Hiçbirşey yapamaz halde olanı izliyordum. içeriye Çetin Ulu girdi. "ne oluyor burada" demesi tartışmayı bitirdi. Tartışmaya cübelenk diye giren eleman bayağı alımlıydı. yapılı yüz hatları sarı saçları. Yakışıklı ve tipimdi açıkçası. bana sarkan adam"bu adam üzerime atladı." bu adam çok profesyoneldi "neden olduğunuda söylesene, yiyorsa" dedi sertçe bende büyülenmiş gözlerle bu adama bakıyordum. eğer kaderimdeki erko sensen kafamı yukarı kaldırdım. çok teşekkürler rabbim. yanımdaki elemanın. bana baktığını gördüm. hemen kendime çekidüzen verdim. "arkadaş bana tacizde bulundu" dedim karşıdaki şahası gösterdim. "bende bu terbiyesizliği gördüm ve müdahale ettim"dedi eleman yanlız sanırım kızda beğenmişti. elemanı ara ara süzüyordu. "Teşekkürler" diyerek kapıdan çıkıp gitti. arkasından tabi ki gitmedim. Çetin Ulu güvenliği çağırdı. Bugün mü uzun geçiyordu yoksa banamı öyle geliyordu. Bu tacizci adamı dışarı attırdı. ben ise kızın yanında kaldım biraz sohbet ettik. Kızı beşik kertmesi ile evlendirmek istiyorlarmış ama kızcağız kaçmış ve araba çarpmış ve buraya gelmişler. Kız çok tatlı ve nazikti abisinin yaptığı terbiyesizlik için özür bile diledi. kızın demin ki kardeşimi süzdüğü için (adam, eleman yani kardeşimdi sonuçta belki din belki ırk ama kardeşim) dürttüm "yakışıklıydı değilmi" başını önüne eğdi utanmıştı. "Allah anasına babasına bağışlasın" dedi kahkaha atabilirdim çok temiz bir kızdı umarım böyle şeyler yaygın değildir yoksa bu gencecik evlenen kızlara çok üzülürdüm.

 

gülsümün yanından çıktım. adı gülsümmüş.

bizim ruh hastası, hastanın. yanına gittim. kapının önüne vardığımda içeriden şeytan suratlı ceydanın sesini duydum kapıyı tıklattım ve içeri girdim. manzara pek iç açıcı değildi. kıraç yatakta beli yatak başlığına gelir vaziyette oturuyor ve Ceyda da bacakları iki yanda kıraçın üzerine oturmuştu. Yağız biri ile konuşuyor konuştuğu kişinin bağırıkları taa buraya geliyordu evet bir kadınla konuşuyordu ve o kadının bağırması yağızın hoşuna gidiyor sırıtıyordu. "evet damlacığım haklısın" nasıl bir ortamdı burası "ne istiyorsun doktor"diyen kıraç ın sesi ile o yöne ilerledim. insanda hiç edep olmazmıydı ya bu kadın yemek niyetine yiyordu çünkü yerinden zerre kıpırdamamıştı. "pratokol gereği size bakmaya geldim." ardından Ceyda ve kıraça baktım. "aslında pek gerek yok turp gibisiniz ama yinede pratokol gereği" diye laf sokuşumuda esirgemedim. Ceyda alımlı gözlerle bana baktı. "efendim" ya sabır ya sabır derince nefes aldım."haklısın sende o kadar beyin yok, diyorum ki hastanın üzerinden kalkın hastaya bir kaç test yapacağım" kadın hâlâ bana melül melül bakarken kafayı yememek için dişlerimi sıktım. kıraç beline yerleştirdiği eli yavaşta dürttü "kalk hadi doktorumuzun yerine getirmesi gereken pratokolleri varmış" yavaşça kendini diğer tarafa bıraktı. önlüğümü. göğüs cebinden fener çıkardım. hastaya yaklaşarak baş parmağımı göz altına işaret parmağımı kaşının hemen altına koydum. ve gözlerini ayırdım. ışığı gözüne tutarken "takip et" dedim. aynı şeyi diğer gözü içinde yaptım. bir yandanda ceyda dikkatlice beni izliyordu. sanırsın sevgilisine ne yapıyoruz. ayak ucuna geçtim. örtüyü kaldırarak feneri ayağının altına sürdüm. tepki alınca diğer ayağına geçtim. diğer ayağından da tepki aldım.

"durumunuz çok iyi ilerliyor böyle giderse iki güne çıkışınızı veririz"geriye doğru bir kaç adım attım. "geçmiş olsun" diyerek çıktım ama ben çıkarken o eleman içeri girdi.

arkasında iki adam. biri çelenk tutuyordu ve üstünde 'Adin'den Altınsoy'a' yazıyordu. Bu ne anlama geliyordu şimdi. bunlar arkadaşmı. çok fazla düşünmeden dinlenme odasına çekildim. ve gel gör ki bizim kızlarda elemandan bahsediyordu. hoş onlara katıldım ve herşeyi anlattım...

 

 

Benden ve bölümden bu kadar sizce bu eleman gelecekte nasıl karşımıza çıkar yorumlarda belirtin lütfen, ve oy kullanırsanız çok sevinirim teşekkürler...👋👋🫰

Loading...
0%