@swordnoob
|
Yeni bölüme hoş geldinizzz İyi okumalar *** Sabah- saat sekiz gibi- Mariana'nın beni uyandırmasıyla kaltım kahvaltı dokuzda yapılıyormuş o zamana kadar Mariana'nın yardımlarıyla banyo yaptım, o elbisemi seçti, giyinip saçlarımı kuruttum, saçlarımı topuz yaptım son olarakta küpe takım. Dışarı çıkmadığım için çok yazırlanmaya gerek yoktu. Mariana da dudaklarıma pembemsi bir ren vermş,yanaklarımı hafif kızartmıştı yüzümde bir leke bile olmadığı için diğer şeylere gerek yoktu. Şimdi bana diyeceksiniz ki nasıl bu kadar hızlı alıştın her şeye sahiplenme eki getiriyorsun. İlk önce en çok istediğim şey bir kitabın içine girmekti önceki haytımda yalnızdım çok arkadaşım yoktu onlarlada çok samimi değildim. Hep böyle kitaplar okurdum ama genelde onlar baş karakter olurdu işleri bu kadar zor olmazdı-şansıma tüküreyim- Birde mental sağlığımı korumam lazımdı kendimi odama kapayamazdım kiitabın neresinde olduğumuzu bulup işleri düzeltmeliydim,ölmemelidim.Zaten bir gün patlıyacağımı tahmin ediyordum. Ve baş karakterleri görmek için deliriyordum ben böyle bir afetsem onlar nasıldır tahmin edemiyordum.Veliaht, siyah saçlı, bembeyaz tenli mavi gözlüydü,tabii kaslı ve uzun boylu. Agatha ise pembe saçlı, mavi gözlü, fiziği güzel -tabii benim kadar olamaz bende kötü kadın cazibesi var- kısa boylu güze bir kızdı. Aslında normal kitaplarda baş karakter kız tanrıça gibi olurdu bu kitapta en sevdiğim şey baş karakterim daha çok karakterinin iyi olmasıydı yani çirkin değil bir çok kızdan güzeldi ama prensin ilgisini karakteri çekmişti etrafında zaten mükemmel kızlar vardı ama o Agatha ile evlendi. Ama bende yani Diana da bir tanrıça gibi ama karakteri kötü aslında böyle olmasının sebebi yazar kitabı daha olaylı olsun diye yaptığı bir şey gibi şöyle anlatayım Agatha prense ilk görüşte aşık oldu ama etrefında o kadar güzel kız vardı ki-özellikle Diana- onun özgüvenini kırmıştı. Prense daha önceden bir çok kez açılmayı denemişti fakat Diana onu aşağılayarak engellemişti.Agathada kanmıştı. Ben böyle düşünürken Mariana bana artık kahvaltı vaktinin geldiğini söyledi bende son kez aynaya bakıp odamdan çıktım. Hizmetlim beni yemek odasına bıraktı . İçeri girdim masanın en başında ki düke selam verdim ve sağına oturdum. "Günaydın baba." dedim. "Günaydın güzel kızım nasıl issediyorsun." dedi "İyiyim baba hatta o kadar iyiyim ki bu günkü toplantılarında sana eşlik etmek istiyorum. Sen hayır demeden söyliyim bir kaç şey hatırlamaya başladım varislik eğitimine kaldığım yerden devam etmek istiyorum." Külliyen yalan. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Babam bana sevinmiş bir şekilde bakıyordu. "Hatırlamaya başladıysan katılabilirsin tabii ki. Peki ne hatırladın?" dedi meraklı bir şekilde.Bu soruya hazırlıklıydım. "Dövüş derslerini hatırlamaya başladım babacım bide sana nasıl davrandığımı özür dilerim iyi bir kız olmadığım içi çok şımarıkmışım." Zaten kitapta varislerin dövüş dersi aldıkları yazıyordu, şımarık ve babısına nasıl davrandığı da yazıyordu. Kitapta Diananın kendi ağzından yazılmış yer vardı ama kısaydı. Dük bu dediklerime çok şaşırmıştı. Yerinden kalkıp bana doğru gelip sarıldı."Canım kızım benim biliyorsun seni tek büyüttüm-hatılamıyor da olabilirsin-eksiklerin tabii ki olucak ve geç olgunlaşıcaktın ama beklediğimden kısa sürdü." anlımdan öpüp yerine oturdu."Artık bu kadar üzgün konuşma yeter hadikahvaltıya başlıyalım." dedi ve ikimizde başladık. Bu sofrada ki her şey organikti, çok fazla da yoktu. Dük israftan kaçınırdı sahip olduğu topraklarda aç insanlar illaki vardı özel kişiler gelmediği sürece sofrayı bol tutmazdı onun en çok bu yönünü sevmiştim kitapta. Her şeyden azar azar tabağıma aldım, normalde aç değildim ama masadakiler iştahımı kabartmıştı. * Kahvaltıdan sonra odama gitmiştim. Dükle masada konuşurken tolantının ne zaman olduğunu ve ne için oldğunu sordum. Toplantı saat 14.00 başlyordu ve konusu da halktan gelen şikayetlerdi,her ay en az bir kez düzenlenirmiş. Şimdi bana soracaksınız ki toplantı olacağını nereden bildin, kitap tahmin ettiğinzden daha kalın ve açıklayıcıydı sanki birilerinin kitabın içinde kalacağını biliyorlarmış gibiydi. Daha toplantıya dört saat olduğu için kütüphaneye gidip biraz araştırma yapmaya karar verdim.Marianadan kütüphanenin yerini öğrendim.Merdivenlerden çıkmaya başladığımda gördüğüm tabloların birinde bana benzeyen bir kadın gördüm. Galiba ben ona benziyordum çünkü bu benim annem olalıydı. Kendimi aynaya bakıyormuş gibi hissettim. Ama bu kadın gerçek bir ilahmış gibi görünüyordu. Biraz daha bakıp en sonunda kütüphaneye kadar gittim. Kapıyı açınca gördüğüm yer büyüleyici görünüyordu. Tavana kadar ulaşan kitaplıklar. Rengarenk kitaplarla muhteşem grünüyordu. Rafların arasında buranın tarihiyle ve işlerin nasıl yürüdüğüye ilgili kitaplar aldım-ölümcül taçtan az çok bilsemde yeterli değil- * Hızlı okurdum, iki kitabı bitirmiştim 3. geçmiştim ki Mariana beni üstüme yeni şeyler giyinmem için çağırıyordu. Önceki hayatımda kıyafet değiştirmeyi bırak her yere aynı kıyafetle gidebileck potansiyele sahiptim. Odama gittiğimde yatağın üzerinde buz mavisi bir elbise, yer de mavi topuklu ayakkabılar vardı. Hemen giyinip makyaj masasına geçmiştim.Mariana ilk önce makyajımı yaptı. Elbisemle uyumlu bir şekilde buz mavisi far -veya burda ne deniyorsa ondan-allık,pembemsi bir ruj ve bana göre ön güzel olan şey eyeliner yerine yerleştirdiğimiz taşlardı,çok hoşuma gitmişti. Mariana saçıma geçti hiç bozulmamış topuzumun ilk önce dikkatli bir şekilde tel tokaları çıkarmış, lastik tokarı da çıkarınca saçıma hafif bir şekilde tarağı vurdu bunu saçımın dalgalarını bozmamak için yapıyordu ki zaten saçım karışmamıştı. Ne sürüyorsa yumuşacıktı. En sonunda topukluları giyindim. Canımı yakmıyordu zaten alışıktım, bir avukat olarak daha uygun olduğu için spor giyinmezdim.Diana zaten uzundu ayakkabılarr daha da uzutıyordu ama zarif duruyordu. Aynaya baktığımda donakaldım desem doğrudur. "Mariana sen mükemmelsin." dedim. Utanarak."Leydim asıl mükemmel olan sizsiniz ben sadece küçük dokunuşlar yaptım."dedi. "Teşekkür ederim Mariana bu arada yalnız olduğumuzda bana Diana diye seslenmeni istiyorum."bunu dememle Mariana şoka uğramış gibiydi. Daha çok kızarıp"Nasıl istersen ley-Diana"dedi. Karıştırmasına gülüp odamdan çıktım kapını önündeki muhafız beni toplantının olduğu odaya götürdü. Ben şöyle bir çıkarım yaptım şimdi insanlar bana kötü bakmıyordu,sadece biraz korkarak bakıyorlardı ama tiksinti gibi şeyler yoktu. Geldiğimizi anlayınca muhafıza teşekkür edip kapıdaki muhafızlara kapıyı açmaları için işaret verdim. Kapı açılınca normal olarak gözler buraya döndü. Hiç biriyle göz teması kurmadan babamın yanına yani baş lköşenin sağına geçmiştim. "Ahh unutmuşum size kızımında geleceğini söylmemiştim. Kendisi biliyorsunuz ki toplantılara az katılırdı ama artık o da bizimle birlikte olacak nede olsa varisim." dedi. Ben de bu sırada masada ki kişileri inceliyordum. 10 kişi vardı 2 si kız diğerleri erkekti. Kadınlar en çok 25'ti güzellerdi ama çok değil bana hayranlıkla karışık kıskançlıkla bakıyorlardı. Erkeklerde çok yaşlı değildi bugün kitaplarda okuduğuma göre burada da mahalle muhtarları-böyle denmediğine eminim- gibi kişiler vardı ve bu kişiler çocuklarına yaptıkları işi öğretip çocuklarını yerlerine erkenden geçirirlermiş. Bu yüzden gençler.Erkeklerde beğeniyle bakıyordu. Babam bundan rahatsız olmuş gibi öksürüp"Evet şikayet varsa lütfen söylemeye başlayın."dedi ve bir kişi direkt söz aldı. "Efendim ben savaş köyünün reisiyim halkı dinledim ve halkın şikayeti su ve yiyecek. Göllerimiz kirlenmeye başladı ki bu insanları yaptığı bir şey değil.Nüfuzumuz artıyor biliyorsunuz ki biz savaşçı yetiştiriyoruz bu yüzden insanlarımızın cüsseleri de büyük yani normal olarak fazla yiyolar.Bi daha çok erzak talep ediyoruz."dedi. Güzel konuşmuştu 30'lu yaşlarda görünüyordu. Babam" Aslında bende bunu düşünmeye başlamıştım sizde kabul ederseniz bir çüzümü var. Şifacı köyü bitkilerden bir çok şey yapabiliyor yiyeceklerini otlardan yapabiliyorlar açlık giderici otlar yapabiliyorlar. Zaten herkese eşit erzak gönderiyoruz. Çiçilik köyü zaten kendi meyvelerini sebzelerini üretiyorlar gerekirse onlara tohum gönderebiliriz. Yani anladığınız gibi sizden kısmak isriyorum bu çözümü bir deneyelim şikayet varsa gelebilirsiniz."dedi. Bence mantıklıydı."Kabul edenler." dedi babam çifçilik ve şifacılık köyleri dahil 9 kişi kaldırdı. 3 kişi kabul etmedi. * Toplantı bir kaç şikayet sonra bitmişti bende çözüm sunmuştum. Çıkışında ise herkes bana tek tek geçmiş olsun dileklerini diledi.Babamda beni tebrik etmişti. Şimdiyse odamdaydım yatağımda uzanıp kütüphaneden aldığım kitapları okumaya başladım.Mariana odama girip "Diana dük seni çağırıyor bir davet geldi diye duydum."dedi. Teşekkür edip babamın çalışma odasına doğru gitmeye başladım. Kapıyı çaldım 'gir' sesini duyunca içeriye girdim.Babam"Otur kızım."dedi. Masanın önünde ki koltuğa oturdum babam önüme iki mektup koyunca birisini aldım bunda bir kraliyet balosuna davetiye vardı. Veliahtın doğum günü içindi ve 1 hafta sonraydı. Doğum günü olduğuna göre olaylar başlamış Diana Prense takıntılı olmuş, Agatha ise prensle tanışmı şimdiden aşık olmuştu.Offf prenste ona takıntılı olduğumu-yani Diana'nın- öğrenmişti işim zor. Diğer davetiye ise kraliyet toplantısıydı. Bunu görünce gözlerim kocaman açıldı.Bu da doğum gününden iki gün sonraydı. Babam "Hazırlıklara başlasan iyi olur birlikte gidicez zaten büyük ihtimalle o zamana kadar her şeyi hatırlarsın." dedi. Sonunda onlarla tanışacaktım!!!!!!!!!! ******* SONUNDA BİTTİ BEĞENMİŞSİNİZDİR UMARIMMM Yazmam 5 saat sürdü-saatlerce oturmadım ama 3 saat sürmüştür-lütfen emeklerimin karşılığını vote ve yorum yaparak verin. yazım haytalarımı sonradan düzeltiyorum varsa affınıza sığınırım canlarım yeni bölümde görüşürüzzz |
0% |