Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Anı 1

@symdaldalli

"Kız bu mu?" Saçlarımdan tutup kaldırdığında dişlerimi sıktım.


"Ne istiyorsunuz?" Diye tısladım. Saçlarımı bırakınca kafam yere doğru düştü.


Kaç gündür ellerinde tutuyorlardı. "Daha gelmedi mi emir eriniz?" Diye tersledim.


Yorulmuştum. Uyumamıştım ve bu beni daha güçsüz yapıyordu.


Cevap vermedi kimse o an birinin ayaklarını gördüm. Bana doğru yaklaştı. Bir süre daha saçlarımı yüzümden çekmedim. Ardından kafamı kaldırıp bu defa diğerleri yerine ona baktım.


"Ne oluyor burada?" Diye sordu. Sesi çelik gibi sertti. Az önce saçımdan tutan kişi ona doğru yaklaştı ve kulağına bir şeyler mırıldandı.


Gözlerimiz birleşti. Bir süre bakıştıktan sonra omzunun üstünden geriye baktı.


"Herkes çıksın!" Diye bağırdı. "Belial emin misin?" Soran kişiye baktım.  Yüzümü buruşturduktan sonra onunla gözlerimiz tekrar birleşti.


"Çıkın!" Yavaş yavaş hepsi bulduğumuz odanın dışına doğru çıkmaya başladı.


"Demek Aftiel sensin." Diyerek etrafımda dolandı.


"Seni bırakalım mı?" Mırıltılı bir ses çıkardı. "Yoksa koz olarak kullanalım mı?" Yüzüme yaklaştığında yutkundum.


"Sen seç." Hiçbir şey söylemedim. Ellerimi çözmeye başladığında şaşırmıştım.


"Ama önce seni bir özgür kılalım." Kaşlarımı çattım. E kolayca kaçacaktım şimdi.


Ellerim çözüldüğünde bileklerimi ovdum.


Arkaya doğru bir adım gittiğimde gözlerini kısıp bana baktı. "Nasıl yakalandın?" Dudak büzdüm. "Hatırlamıyorum." Kapıya, pencereye olan mesafeme bakmaya başladım.


Dudağının biri yukarı doğru kıvrıldı.


Ani bir hareketle beni kendi ve duvar arasına aldığında nefesim hızlandı. Gözleri yavaşça yüzümde geziniyordu.


"Kaçmaya çalışmak sence bu kadar kolay mı?" Yutkundum. Gözleri son olarak gözlerimin içine bakarak rotasını tamamladı.


"Seni bu gece misafir edeceğim. Yarın gidebilirsin." Bir şey demeden bekledim. Hala çok yakındı.


Kolumdan tutup büyük odadan çıkardığında daha ufak tefek bir odaya getirdi.


İçeri girdiğimizde masaya oturup kağıtlara baktı.


"Dikilecek misin öyle?" Omuz silktim.


"Ekselansları ne yapmamı isterdiler?" Kaşları kalktı.


"Otur." Yüzüne bir süre daha baktım. Yavaşça karşısındaki sandalyeye doğru gittim.


Köprüyü geçene kadar kızım idare edeceğiz...


"Amacınıza ulaşamayacaksınız." Dikkatini bana verdi.


"İstediğin iki dünya hakimiyeti hiçbir zaman eline geçemeyecek." Acı bir yüz ifadesi yaptım.


"Ama bu acı çok sürmez merak etme." Elindeki kağıdı bıraktı. Parmaklarını ritmik bir şekilde masaya vurdu.


"Çok şey bildiğini sanıp hiçbir şey bilmeyen biri daha." Belial'in cümlesi bittiğinde güldü.


"Yanılacaksın." Ayağa kalkıp pencereye doğru gittim.


Aşağı doğru baktığımda havanın iyice karardığını gördüm.


Arkamdan gelip boyun arama doğru nefesini verdi. "Söylesene." Dedi. Yutkundum. "Bu kadar savunmasızken neden seni öylece yanımda durduruyorum?" Nefesi boynuma çarptıkça irkiliyordum.


"Neden?" Diye sorusunu ona yönelettim.


Gülümsediğini hissettim.


"Bilmiyorum." Dedi sakin bir ses tonuyla. Beni kendine doğru çevirip baktığında gözlerimiz birleşti.


"Hep uyarmışlardı. Güzelliğiniz karşısında büyülenmememiz için yıllarca tembihlemişlerdi." Gözleri dudaklarıma indi.


"Şimdi anlıyorum sebebini." Bir adım geri gittim.


"Belial beni teslim et artık, kaç gündür buradayım. Çok halsizim ve yoruldum." Rahat görünen bordo bir koltuk vardı.  Ona baktığında benim de gözüm kaydı.


"Dinlen burada." Gözlerinin içine bakıp buruk bir biçimde gülümsedim.


"Sence yapabilir miyim?" Mimiksiz bir şekilde duruyordu.


"Sana zarar vermeyeceğim." Gözlerimi kapattım.


"Eve gitmek istiyorum, lütfen." Bana bakışlarını hissedebiliyordum. Çünkü çok yoğun bir göz hapsi kurmuştu üzerimde.


Kalbim tekledi.


Başımı salladım, böyle olması anlamsızdı.


"Şu an olmaz." Bir kaç adım geri çıkıp ellerini cebinden çıkardı ve kalktığı masaya tekrar oturdu.


Gösterdiği koltuğa ilerleyip oturdum. Kolumu baş kısmına koyup başımı da kolumun üzerine koyup ona bakmaya başladım.


Çok duymuştum adını.


Hatta tüm yasaklarla beraber en çok onun ismini zikrettiler.


Yasaktı.


Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladığında direnmeye çalıştım.


Bir yerden sonra başarılı olamadım ve gözlerim usulca kapandı.


Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama yanımda birinin varlığını hissettiğimde gözlerimi açtım.


Belial bana doğru eğilmişti. Kolları sırtımın altından ilerledi ve bedenimi kavradı. "Ne oldu?" Diye mırıldandım. Gözlerimi açmaya çalışıyordum.


Her yer çok karanlıktı.


"Uyumaya devam et. Seni odama götüreceğim." Boğazım yutkunduğumda acıdı.


Odaya getirip yatağa koyduğunda gözlerim yarı açık bir halde ona baktım.


"Sen ne olacaksın?" Yanda duran koltuğa oturup bana baktı.


"Uyu artık." Dedi. Normalde direnen her hücrem artık pes etmişti. Gözlerim yine kapandı.


Zihnim açık kaldı. Ne yaptığını hissediyordum. Yalnızca gözlerim kapanmıştı.


"Ne oldu bana böyle?" Diye fısıldayışını duydum.


"Nasıl oldu?" Diye devam etti.


"Seni normalde öyle güzel kullanırdım ki Aftiel sen bile ne olduğunu anlayamazdın." Yutkundum.


"Ama şimdi yatağımda uyuyuşunu izliyorum. Seni hatırlıyorum. Bir kez daha karşı karşıya gelmiştik." Hareketlendi.


"O meydanda. Gözlerime bakıp meydan okumuştun yine. Hatırlıyorum." Yatağın diğer köşesi içine doğru çöktü.


"O gün de kalp atışlarımı değiştirmiştin. Ama unutmuştum seni, bugün görene kadar öyle sandım ya da bilmiyorum." Saçımda ellerini hissettim.


"Bu his çok zararlı." Duraksadı.


"Bu his çok güçsüz kılıyor." Elleri yüzüme doğru geldi. Yanağımda gezinmeye başladı parmakları.


"Ben yokken çok yaktılar mı canını?" Nefes alışverişlerim düzene girmeye başladı.


"Bir daha zarar vermeyecekler, söz"



İlk anı ile bu bölümde karşılaştınız. Nasıl bir geçmiş var aralarında tahminlerinizi yazabilirsiniz.


Farklı bir dünya istedikçe buraya kaçıp yazıyorum. Normalde bu kadar hızlı yayımlamayı düşünmüyordum ama hazır bitmişken neden bekleyelim.


Kısa olduğunu biliyorum zaten bölümlerin o yüzden de çok bekletmek istemiyorum açıkçası.


Evet biraz sohbet edelim? Nasılsınız?


Gidişatı seviyor musunuz?


Vote vermeyi ve yorum yapmayı eskik etmeyiniz. Motive edici oluyor.


Şimdilik, hoşça kalın...


Loading...
0%