@symdaldalli
|
Herkese merhaba. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar... Her şey bir gün sarpa sardı. Aşkımız ile birbirinden ayrılmış bu iki dünyayı birleştirebileceğime olan inancım yavaş yavaş kayboldu. Belial şimdi yanımda uyuyordu. Yüzüne bakıp parmaklarımı saçlarının arasından geçirdim. Teninde gezen parmak uçlarım camdan yapılan kırılgan bir yapıya dokunur gibi dikkatliydi. Derin bir nefes aldım. Yanağına ve dudağının kenarına bir kaç küçük öpücük kondurdum. Gözleri yarı açık bir halde bana baktı. "Neden uyumadın?" Gülümsedim. "Uyku tutmadı." Dedim. Belimden tutup kendine doğru çekti. "Burada uyu o zaman." Kokusunu içime çektim. "Belial." "Hı." "Ben çok korkuyorum." Kollarının beni tutuşunun sertliği arttı. "Neden sevgilim?" "Annem ortalık iyice alevlendi dedi. Sence o savaş başlar mı?" Beni biraz kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı. "Başlarsa bu onların sorunu ben seni korurum." "Ama sorun bu değil. Halkımız ve sizin halkınız karşı karşıya gelecek ve biz de öyle..." Kaşlarını çattı. "Asla karşımda olmayacaksın Aftiel." "Belial bu bizim karar verdiğimiz bir şey olsaydı ben de çoktan bitirirdim bu kızışmayı." Derin bir nefes aldı. "Neden korkuyorsun tam olarak?" "Bir gün bana düşman olmandan." Ellerim yine yüzünde gezindi. "Nereden çıktı o?" Yutkundum. "Bir rüya gördüm..." Devam edemedim. Tüylerim ürperdi yeniden olanları hatırladığım zaman. "Ne gördün?" Sessiz kalmayı tercih ettim. Bir göz yaşı yanağımdan akıp yastığa doğru kaydı. "Güzelim söyle bana." Sesi yumuşadı. "Beni cezalandırıyordun. Ve suçum yoktu..." Kanatlarımı koparıyordun sevgilim. "Korkma." Dedi saçlarımı okşarken. "Ben sana zarar vermem." "Söz mü?" Dudağımı öpüp geri çekildi. "Söz." Tekrar yutkundum. "Uyu küçücüğüm yarın toplanacağız." *** "Aftiel!" Belial'in bağırması ile duraksadım. "Uzatma!" Dedi sertçe ve saçlarını geriye doğru itti. "Belial onu zindandan çıkar dedim sana!" Dediğimde ben de bağırmıştım. "Çıkarmıyorum." Bana doğru gelip aramızdaki mesafeyi azalttı. "Onun bir suçu yok." Diye üstlendim. Çok yakındık. "Nereden biliyorsun?" Yutkundum. "Çünkü biz yalan söylemeyiz buraya kaybolup geldiğini söyledi." İyice yaklaştı. "Hadi ya, kayboldu demek çok üzüldüm." Gözlerimi kapatıp bir iki adım geri çıktım. "Beni anlamamak için direniyorsun, neden?" Sessizce bekledi. "Neden Belial!" "Bana bağırma!" "Sen bağır ama! Sen kız! Sen yap! Sen sen sen! Belial dur artık!" Gözlerini kıstı. "Ne demek şimdi bu?" "Ne duyduysan o demek! Yeter! Bana söz verdin sen! Dahil etmeyeceğim koruyacağım dedin! Böyle mi korkuyorsun?" Aramızdaki mesafeyi tekrar kapattı. "Seni dedim Aftiel. Hata yapmış birini değil." Acıyla gülümsedim. "Ya bir gün hata yaparsam?" "Yapmayacaksın!" "Ya bir gün ben de kaybolursam Belial?" "Olmayacaksın." Dudaklarım acıyla büküldü. "Onu bırak gidelim." Dediğimde derin bir nefes aldı. "Niye anlamıyorsun? Olay bana değil babama bildirilmiş ve o kararlarından dönmez. Çaydırmak adına en büyük ceza neyse onu verir." "Belial Dina benim en yakın arkadaşım!" Saçları yüzüne döküldü. "Biliyorum! Lanet olsun tamam mı? Biliyorum!" Yutkundum. "Ölmesine izin veremem..." Yüzüm donuklaştı. Erelim'in sesi geldi. "Belial!" Sese doğru baktık. Erelim bize yaklaştı. "Dina nerede?" Ortalık yangın yerine dönmek üzereydi. "Erelim senin ne işin var burada?" Diye ona bakıp sinirle soludu. "Sana Dina nerede dedim!" Dedi Erelim. Belial kaşlarını çattı. "Olması gerektiği yerde." "Öyle mi?" "Evet." "Lamia elimizde Dina'ya karşılık kardeşin." Gözlerim açıldı. "Erelim ne demek bu şimdi?" Diye şaşkınca sordum. "Aftiel uzak dur bu benim meselem." Derken saçlarını geriye doğru ittim. "Babam bunu duyarsa ne olur bir düşün Erelim." Dedi Belial. "Umrumda değil. Ben Dina olmadan sana kardeşini vermeyeceğim. Bakalım o bizim dünyamıza ne kadar dayanacak." Güldü. "Tahmin alalım Belial sence?" Diye ona baktı. "Seni öldürürüm." Diye mırıldandı Belial. "Sana 1 saat veriyorum. Dina'yı getir kardeşini al." Erelim uzaklaştığında Belial öfke ile etrafa baktı. *** Dina beni gördüğünde ona sarıldım. Korkudan titriyordu. Sakinleşmesi için başından öpüp daha sıkı sarıldım. Belial bizi alıp Erelim ile buluşmak için ortak bir noktaya getirdi. Beklerken Dina'ya sarılmaya devam ettim. Lamia ve Erelim geldiğinde Belial öfke ile Erelim'e bakıyordu. "İyi misin?" Dedi Erelim Dina'ya. "İyiyim Abi." Dediğinde Dina'nın sesi titredi. Belial Lamia'yı süzdü. "Lamia sen nasıl bu kadar zayıf bir şekilde bu adamın eline düşebilirsin?" Diye bağırdı Belial elini yumruk yapmıştı. "Nasıl bu kadar zayıf olabilirsin!" Lamia sıçradı. "Ben kimsenin eline düşmedim." Dedi sakin kalarak. Gözlerimiz birleşti. "Ben Erelim'i seviyorum abi." Şaşkınca büyüdü gözlerim. "Ne dedin sen!" Belial Erelim'e baktı. "Duydun. Sen nasıl Aftiel'i seviyorsan ben de onu seviyorum." Belial bana kısa bir bakış attı. "Aynı şey değil!" "Aynı şey abi!" Yutkundum. Ortalık karışmya devam ederken uzaktan bir yabancı gibi izliyordum. "Babam bunu duyarsa ne olur düşündün mü?" Diye sorunca Lamia acı bir tebessüm etti. "Evet, senin görmezden gelindiğin o yanının cezasını ben çekerim abi. Aynı olayın farklı yanları oluruz seninle ama biliyor musun umurumda değil." Gözleri doldu. "Ben ilk defa bir yere evim diyebildim. Korkmdan." Bir damla yuvarlandı yanağından. "Dina'yı teslim et ben şu an dönmeyeceğim." Belial güldü. "Teslim etmek mi?" Dedi bize doğru dönüp. Dina bana sokulunca onu arkama doğru aldım. "Biraz oynarız diye düşünmüştüm sevgili kardeşim. Tıpkı eski günlerdeki gibi..." Lamia'nın gözleri büyüdü. "Sakın!" Diye öne atıldı. "Öldürmek mi istiyorsun sen kızı?" Daha çok arkama çektim. Gözlerimiz birleşti. "Belki." Diye mırıldandı. Bu defa dolan gözler benimkiler oldu. "Böyle mi cezalandıracaksın beni!" Diye bağırdı Lamia. Kırık bir kalbi gözlerinde taşıyordu. Belial bakmak şöyle dursun anlamamak için çabalıyordu. "Belial." Dedim. "Yapma." Yutkundu. "Aftiel sakın önünden çekilme." Dedi Lamia. Dina ağlamaya başladığında Erelim öne atıldı. "Seni öldürürüm!" Diye Belial'e doğru giderken Lamia da bize doğru geldi. Kanatlarını etrafımıza sarıp bizi çemberin içine aldı. "Korkmayın." Dedi. "Ben buradayım." "İyi misin çok korktum senin için." Diye yüzüne baktım. "İyiydim şu an sadece gün bitsin istiyorum." "Sizi anlayacak." Dedim. "Anlayamaz. O babamdan ona kalacak o yeri düşünmeye devam ettikçe beni anlamayacak." Diye cevap verdi. Yutkundum. "Ben nasıl sizden birini sevebilirim?" Acı tebessümü gördüm yine. "Hep bu sorulacak ama Aftiel sen kimdensin?" Çaresizlik akıyordu sözlerinden. "Yoruldum sadece." "Çok özür dilerim onun adına bir gün daha sakin bir dünya bırakabildiğimizde size, o zaman anlayacak." Dedim. "Lamia kanatlarını çek!" Belial bağırdı. Lamia arkasına baktığında iki grup karşı karşıya gelmiş bir halde duruyordu. Yutkundum. Başımı iki yana doğru salladım. "Hayır..." Lamia bizi koruma altına almıştı ama gelecek her hangi bir darbe onu öldürme gücüne sahip olacaktı. Lamia'ya doğru yaklaşıp kanatlarını indirmesi için omuzlarına dokundum. "Lamia kapat!" Sesim korku dolu çıkmıştı. Korku her hücremi etkisi altına almıştı. Sesim öyle fazla çıkmıştı ki boğazım yırtılacak sandım. Her şey çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Benim sesime bir güç dalgası eşlik ettiğinde Lamia'nın göz bebekleri belirginleşti. Yutkundu. Kanatları aşağı doğru kapandı ve yere oturdu. "Lamia!" Diye bağırdım. "Hayır, hayır! Sakın gözlerini kapatma!" Bir damla yaş yanağımdan omzuna düştü. "Hayır..." Diye fısıldadım...  Bölüm nasıldı? Fikirlerinizi paylaşmayı unutmayın... |
0% |